Bermuda Şeytan Üçgeni Gizemi ve Yaşananlar

Minik Tospik yazdı. 23 Nisan 2021 456 okunma

Bermuda Şeytan Üçgeni olarak bilinen, Dünya üzerindeki belki de en gizemli olaylara ev sahipliği yapmış bölge Atlantik Okyanusu’nda Bermuda, Florida ve Porto Riko arasında yer almaktadır. Bu üçgen, yaklaşık olarak 440.000 millik bir alandan oluşmaktadır ve her gün Avrupa, ABD ve Karayipler’e giden veya oralardan gelen birçok geminin rotasında bulunmaktadır.  

Gemilerin rotalarında sıklıkla bulunan bir bölge olmaktan ziyade ününü dünya üzerinde çok araştırılmış fakat yine de açıklanamayan kayıplara sebebiyet vermesidir. Bermuda şeytan üçgeni bölgesinde bugüne kadar kaybolan gemi ve uçakların sayısının 200’ün üzerinde, insanların sayısının ise yaklaşık 8.000 kişi olduğu bilinmektedir.

1. Geçmişten Günümüze

Bermuda şeytan üçgeni gizemine dayanan hikayeler, bir yolculuğu sırasında bölgede denize düşen bir alev gördüğünü iddia eden Kristof Kolomb zamanına kadar gitmektedir. Fakat bölgenin sırlı davranışları insanlığın dikkatini ilk kez, 20. yüzyılda, içinde yaklaşık 300 kişinin bulunan USS Cyclops gemisinin üçgende kaybolmasıyla çekmiştir. En son yaşanan kaybolma vakası ise 2020 yılının mayıs ayında içinde 4 kişi bulunduğu tahmin edilen özel bir uçağın sırra kadem basmasıyla yaşanmıştır.  Bir geminin kaybolması ise en son 2015 yılının ekim ayında, şiddetli bir kasırga sırasında, Bermuda Şeytan Üçgeni’nde bir kargo gemisinin batmasıyla gerçekleşmiştir.

Elbette bu gizemli olaylar yaşanırken bir yandan da araştırmalar ve kısmi açıklamalar yapılmıştır. Bir gariplik olduğuna inananlar doğaüstü güçlerin rolü ve uzaylıların varlığı gibi paranormal sebepler düşünürken bilimsel açıdan olayı ele almayı ve rasyonel açıklamalar aramayı savunanlar ise bu tahminlere itiraz etmiştir.

Bilimsel açıklama denemelerinden bir tanesi, pusula sorunlarına neden olduğu düşünülen elektromanyetik alan olmuştur. Bu teoriye göre, Bermuda Şeytan Üçgeni bölgesinde pusulayı ve araçların diğer ekipmanlarını yeniden yönlendiren ve belirledikleri rotayı kullanmalarına izin vermeyen doğal bir mıknatıs bulunmaktadır. Fakat bir teori tüm kazalar için somut ve nesnel bir açıklama sunamayacağı için, bölgede yaşanan çoğu kaybolma vakası yanlış rapor edildiği için ve kazaların gerçekleşmesiyle alakalı spekülasyonlu bir sürü bilgi yayıldığı için bölgeyle ilgili inanılanlar ve inanılmayanlar kişilerin bireysel tercihine kalmış durumdadır. Burada yaşanan en ünlü kaybolma vakalarına bakalım, Bermuda Şeytan Üçgeni gizemine inanıp inanmayacağınıza siz karar verin…

2. Mary Celeste

Bir gemi enkazı söz konusu olunca gizemli bir hikâye ve Bermuda Şeytan Üçgeni ihtimali kaçınılmaz bir son oluyor haliyle. Mary Celeste isimli gemi de bu enkazlardan bir tanesi. Atlantik Okyanusu’nda farklı bir yerde terk edilmiş halde bulunan gemiye ne olduğu asla çözülememiş ve Bermuda Şeytan Üçgeni ihtimali düşünülmüştür.

Mary Celeste, kaptan Benjamin Briggs, eşi ve kızı ile beraber 7 kişilik mürettebatla, New York’tan Cenova’ya doğru yolculuğuna başladı. Fakat günler sonra, 4 Aralık 1872’de, İngiliz gemisi Dei Gratia tarafından Azor Adaları açıklarında karaya oturmuş halde bulundu.

Ham alkol taşıyan gemide, sadece kargo bölümündeki dokuz varilin boş olduğu, gemide bir kılıç bulunduğu ve cankurtaran dahil geride hiç mürettebat kalmadığı bildirildi. Ayrıca gemiye dışardan gelen herhangi bir insan olduğuna veya geminin filikasına dair de bir iz bulunmuyordu.

Geminin kaybolmasıyla ilgili yapılan çalışmalarda, taşınan alkol varillerinden sadece 9 tanesinin boş olması ve mürettebatın değerli eşyalarının hepsinin hala gemide buluyor olması dolayısıyla korsan ihtimali yok sayıldı. Mary Celeste’in sırrı ile ilgili ortaya atılan komplo teorileri uzaylıların kaçırması, hatta kocaman bir mürekkepbalığı tarafından saldırıya uğrama ihtimalini de barındırıyordu. Gemi o bölgede bulunmamasına rağmen, doğal afetlerin ve komplo teorilerinin düşünüldüğü ihtimaller listesine tabii ki Bermuda Şeytan Üçgeni de girdi.

Ayrıca Kardeşlerin Kavgasından Yükselen Adidas ve Puma Markalarının Hikayesi yazımızı inceleyebilirsiniz.

3. Ellen Austin

Ellen Austin gemisi ile ilgili bu efsane aslında bizzat kendisiyle ilgili değil, fakat onun karıştığı bir hikayedir. Londra’dan New York’a doğru hareket halindeyken, Bermuda Şeytan Üçgeni civarında, geminin kaptanı Sargosso Denizi’nin kuzeyinde sürüklenen kimliği belirsiz bir yelkenli keşfetmiştir. Dışarıdan her şey yolunda gözükmesine rağmen yelkenlinin mürettebatı kayıptır.

Ellen Austin’in kaptanı Yüzbaşı Baker, bunun bir tuzak olmadığından emin olmak adına iki gün boyunca sürüklenen gemiyi gözlemlemeye karar vermiştir. İki günün ardından yelkenliden yanıt gelmeyince mürettebatıyla birlikte yelkenliye gitti fakat mürettebattan hiç iz yoktu. Kaptan Baker, yelkenliyi Ellen Austin ile birlikte çekmek için oraya kendi mürettebatından birkaç kişiyi bıraktı. İki gün sakin sularda beraber ilerledikten sonra, fırtına başladı ve iki geminin yollarını ayırdı.

Fırtınadan birkaç gün sonra, Ellen Austin’in gözcüsü, dürbünle yelkenliyi görebiliyordu ve gemi hedefsiz bir şekilde uzaklaşıyordu. Ellen Austin uzun sürse de yelkenliyi yakalayabilirdi ancak ilginç bir şekilde yelkenlide Baker’ın bıraktığı mürettebattan hiç kimse kalmamıştı.

Hikâyenin başka bir versiyonuna göre olay, Kaptan Baker’ın yelkenliyi tekrar yakalamak için ikinci bir hamle yapması ve bu sefer Baker yelkenliyi terk etmeden aynı sonuca ulaşılmış olması yönündedir. Farklı bir raporda da terk edilmiş yelkenlinin yerinin bir kez daha tespit edildiği ancak bu sefer de Baker’ın yerleştirdiği mürettebattan farklı bir mürettebat bulunduğu iddia edilmektedir. Yani diğer tüm gizemlerde olduğu gibi bu hikâyenin de nedeni ve sonucu belirsizdir.

4. USS Cyclops

İnsanlığın Bermuda Şeytan Üçgeni’nin gizemine dikkat kesilmesine neden olan ve belki de en korkunçlardan biri olan bu olay, ABD donanmasının en büyük yakıt gemilerinden olan USS Cyclops’un bir anda ortadan kaybolması ve yine donanma tarihindeki en büyük can kaybı olmasıyla bilinmektedir.

USS Cyclops, 1918 yılının mart ayında, 309 kişilik mürettebatıyla ve taşıdığı 10.800 ton manganez cevheriyle birlikte Brezilya’dan Baltimore’a doğru yola çıktı. Hava şartları açısından oldukça müsait bir günde yola çıkan gemiden alınan ilk ve tek mesaj her şeyin yolunda olduğu yönündeydi.

Gelen tek mesajdan sonra USS Cyclops’tan bir daha asla haber alınamadı. Bermuda bölgesinden geçeceği bilinen geminin olabileceği tüm alanlar arandı fakat gemiye veya mürettebatına dair hiçbir iz/kalıntı bulunamadı. Geminin kaptanından asla imdat sinyali gelmedi, ayrıca gemiye ulaşan telsiz çağrılarına da cevap verilmedi.  Elbette araştırmacılar, bazı nedenlere dayalı teoriler ürettiler fakat geminin kayboluşu için somut bir neden bulamadılar. USS Cyclops böyle bir sırla ortadan kaybolduğu için de Bermuda Şeytan Üçgeni gizemleri arasında yerini aldı.

5. Carroll A. Deering

Carroll A. Deering adlı gemi, terk edilişiyle ilgili tüm sırlarla birlikte Bermuda Şeytan Üçgeniyle ilgili en çok konuşulmuş deniz gizemlerindendir. Gemi, 31 Ocak 1921’de, Kuzey Carolina’da, Diamond Shoals’ın kayalıklarına oturmuş halde bulundu. Barbados’tan gelen araştırma ekibi, günlerce süren çalışmanın ardından gemiye ulaştıklarında sadece mürettebatın kişisel eşyalarını, seyir defterlerini ve ekipmanlarını, bir de cankurtaran sallarını buldu. Mürettabattan iz yoktu.

Outer Banks’ın Hayalet Gemisi olarak da bilinen Carroll A. Deering’in kayalıklara oturuşu ve mürettebatının ortadan kayboluşu, gemide rom üretimi yapıldığına dair spekülasyonlar olmasıyla birlikte yakın zamanda Bermuda Şeytan Üçgeni’nde kaybolan başka gemiler de olması sebebiyle tam olarak çözülememiş ve bir gizem olarak tarihte yerini almıştır. Raporlara göre aynı tarihlerde, aynı bölgede dokuz geminin daha kaybolduğu iddia edilmektedir.

6. Witchcraft

Witchcraft, 22 Aralık 1967’de, Miami’den kaptanı Dan Burack ve arkadaşı Peder Horgan ile beraber ayrıldı. Özel bir yat olan bu gemideki yolculuk tamamen tatil amaçlıydı ve Noel ışıklarını keyifle görebilmek için planlanmıştı. Yat açık denizde bir mil uzaklaştıktan sonra, kaptan tarafından sahil güvenliğe geminin bir şeye çarptığı fakat önemli bir hasar olmadığı yönünde bir çağrı gönderildi. Çağrıyı alan sahil güvenlik, gemiye yardımın gönderildiğini ve kısa bir süre içerisinde kendilerine ulaşacağı cevabını verdi. Gerçekten de 19 dakika içinde sahil güvenliğin yardım ekibi gemiden sinyal alınan bölgeye ulaşmıştı. Fakat ortada ne Witchcraft vardı ne de daha önce orada olduğuna dair bir iz…

Hikâyeyi ilginç kılan bir diğer özellikse, bu özel yatın aslında neredeyse batmaz olarak tasarlanmasıdır. Can yelekleri, cankurtaran botları, imdat sinyal cihazı gibi hiçbir materyal kullanılmadan gemi gitmişti. Sahil güvenlik olayı takip eden günlerde okyanusun büyük bir kısmını aralamalarına rağmen gemiyi, kaptanı ve pederi bulamadılar.