En Değerli 7 Tablo ve Öyküleri

Cahil Uzman yazdı. 31 Temmuz 2020 1.015 okunma

Dünya resim tarihinde en değerli tablolar ve öyküleri tablolarının günümüzde piyasa değerlerini gösterdikleri gibi aynı zamanda resim dünyasının, belki ressamlarının ölümünden yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen, büyük bir sermaye gerektirdiğini de göstermektedir. Çoğu ressamın yaşamında yoksulluk ile mücadele etmesine rağmen, tabloları özel koleksiyonlar ya da müzeler tarafından yüksek fiyatlara alıcı bularak garip bir ironi oluşturuyor olsalar da tabloların gerçek değerlerini de ortaya çıkarıyorlar.

1 – Leonarda Da Vinci – Salvador Mundi

Sanat tarihi bakımından en çok bilinen ressamların başında gelen Leonarda Da Vinci’ye ait olan Salvador Mundi 2017 yılında 450 milyon dolara alıcı buldu. İsa Mesih’i resmettiği tablo, bazı uzmanlara göre Fransız Kraliyet ailesi için yapılmış. Ancak 1600’lerde İngiliz hanedanına hediye olarak verildiği söyleniyor. Bu tarihten sonra 150 yıl kadar bir süre boyunca ise tabloya ne olduğunu kimse bilmiyor. Yirminci yüzyıl başlarında ise Frederick Cook’un koleksiyona giriş yapıyor ve böylece ortaya çıkıyor. 2005 yılında tekrar kaybolan tablo, Alexander Parish isimli sanat simsarı tarafından 10 bin dolara tekrar gün yüzüne çıkarılıyor.

2013 yılında ise açık arttırma ile 127 milyon dolara daha sonra da 450 milyon dolara alıcı buluyor. Eserin birden bire böylesi yüksek fiyat artışına söz konusu olması ise uzmanlar tarafından farklı şekilde yorumlanıyor. Resmin ilk başlarda Da Vinci’ye ait olduğunun bilinmemesi yüzünden düşük ücretlere satıldığını ancak daha sonra Da Vinci’ye ait olduğu anlaşılmasının sonunda fiyatının birden yükseldiği görülüyor.

Eserde İsa Mesih son derece sakin ve huzurlu bir bakışa sahip görünüyor. Mona Lisa’nın sakinliğine de benzetilen yüz ifadesi sanat tarihçileri tarafından çok yumuşak bakışlar ile ilahi otoritesini tesis eden olarak adlandırılıyor.

2 – Paul Gauguin – Benimle Ne Zaman Evleneceksin? “Nafea Faa Ipoipo”

Ünlü Fransız ressam Paul Gauguin’e ait olan bu özel tablo, Tahiti’ye doğru çıktığı yolculukta, 1848 yılının ortalarında iki Tahitili kızın görünümünden oluşuyor. Tablodaki canlılık ve renklerin çok sıcak tonlarda kullanılması ile birlikte görenlerde çarpıcı bir izlenim yakalayan tablo 2015 yılında 300 milyon dolara satıldı.

Tablonun genelinde ilk bakışta orantısız vücut hatları dikkat çekmektedir. Ancak renklerin dengeli kullanımı ve iki genç kızın doğal duruşları, tabloya ayrı bir dinanizm katarak, sanki her an hareket edeceklerini sağlamaktadır. Ayrıca alışılmış resim anlayışında yapılmayan tablo, bu bakımdan da sanat tarihi açısından önemli bir tablo olarak kabul görüyor.

3 – Willem de Kooning – “Interchange”

Soyut sanat alanında en bilindik ressamlardan olan Kooning, en değerli tablolar arasında 2015 yılında yapılan açık arttırma ile 300 milyon dolara alıcı bulması ile kendisinden söz ettiriyor. Tamamen soyut bir çalışma olan eser, günümüz modern sanatının da öncü tabloları arasında yer alıyor.

Soyut yapının ve renklerin dengeli kompozisyonu sayesinde bakanda ilk bakışta muazzam bir karmaşa çağrıştıran eser, bu açıdan günümüz modern toplumunun sorunlarının incelenmesi ve anlaşılması için farklı bir bakış açısı yaratıyor. Modern zamanlarda duygular ve düşünceler başta olmak üzere yaşama dair hiçbir şeyin kolay bir şekilde açığa çıkmayacağını ifade eden tablo, bu bakımdan barındırdığı anlamlar ile birlikte değerli tablolar arasında kendisine yer buluyor.

Ayrıca sitemizden Hint sinemasında müzik ve dans neden var? Hakkında bilgilere de bakabilirsiniz.

4 – Paul Cezanne – The Card Players

Fransız resminin en önde gelen isimlerinden olan Cezanne’ın bu özel tablosu, 2011 yılında 250 milyon dolara satın alınmıştır. Sakinleşmek için bir meyhanede kart oynayan iki arkadaşı gösteren tablo, ressamın modernlik dönemi eserlerinden birisi olarak kabul ediliyor.

Cezanne bu tablosunda günlük yaşamın resmin konusu haline gelebileceğini göstererek modern resim geleneğinde öncü bir yer edinmiş ve daha sonra daha genel anlamda sanatsal olarak her şeyin ifade edilmesi gerektiğinden bahsetmiştir. Gerçekçi yaklaşımı ile birlikte bakanların o anda olmasını sağlayan ve masa örtüsündeki gölgelendirme gibi gerçekçi detaylar ile canlı bir görünüm yakalamayı başardığı tablosu, sakinliğin ve bir arada geçirilen zamanın önemini vurgulaması açısından da öne çıkıyor.

5 - Pablo Picasso, Women of Algiers (Version O)

Değerli tablolar ve öyküleri arasında Picasso’nun yapmış olduğu bu özel tablo, çağdaş sanatın başyapıtları arasında yer alıyor. 2015 yılında 179 milyon dolara satılan tabloda, Picasso tüm kübik özellikleri eserine başarıyla yansıtabiliyor. Farklı açılardan bakıldığında derinlik hissinin yaratıldığı eserde, özellikle renklerin başarılı kullanımı özel bir denge yaratıyor. Mavi ve kırmızı tonların eşsiz uyumu ile birlikte, güzel bir keskinlik ve algı yaratılan tablonun hikayesi ise 1834’te yapılan Delacroix’nın aynı isimli tablosuna dayanıyor. Tabloyu modern bir üslupta ele alan Picasso, bu bakımdan sanatsal bir obje olarak kadınların da tekrar öne çıkarılmasını ve girift yapılarını vurguluyor.

Tablonun bir diğer özelliği ise Picasso’nun sanat gelişim evresinin en iyi düzeye çekilmesi ve çıkarılması olarak görülüyor, bunun yanında daha detaylı, özellikle sağ kısımda kalan üçgen yapıların çok katmanlı bir yapı oluşturması olarak görülüyor.

6 - Pablo Picasso, Le Rêve

Modern resmin en önemli isimlerinden olan Picasso’nun bu tablosu 2013 yılında 155 milyon dolara alıcı buluyor. Tabloda, 22 yaşındaki uyuyan bir genç kızı kendisine özgü üslubu ile ifade eden Picasso, kızın güzelliğini ve saflığını çok katmanlı olarak vurguladığı için eserin ayrı bir havada olmasını sağlıyor. Özellikle yüz çizimindeki detaylar ve derinlik, izleyenler için modelin güzelliğinin daha katmanlı bir şekilde anlaşılmasına olanak veriyor.

Eser ayrıca Picasso’nun olgunluk dönemi eserleri arasında kendisine yer buluyor. Güzelliğin, erotizmin ve baştan çıkarıcılığının son derece saf bir şekilde yansıtıldığı tablo, tüm bu değerleri ile birlikte resim tarihinde özel bir yere sahip bulunuyor.

7 - Jackson Pollock – “No: 5, 1948”

Soyut resim tarihinde tabloları ile kendisine haklı bir yer edinmiş olan Pollock’un bu tablosu 2006 yılında 140 milyon dolara alıcı buluyor. Pollock’un sanat anlayışının en iyi şekilde yansıtıldığı tabloda, tarzındaki yenilik göze çarpıyor. Püskürtme tekniği denilen özel bir teknik ile tablolarını yapan Pollock tarzında ilk bakışta rastgele boyaların bir araya gelmiş olduğu gibi bir izlenim yaratılıyor.

Ancak fırçalardan damlayan boyalar, tablonun genelinde etkili bir kompozisyon oluşturmayı başarıyorlar. Çünkü Pollock’un tarzı ilk bakışta anlaşılmayan ancak üzerinde düşünerek bir yerlere varmayı hedefleyen sanat severlere hitap ediyor. Kendi yaşadığı döneme yani 20. Yüzyıla kadar resim her zaman açık olanın ifadesi olduğu için Pollock tamamen soyut bir tavır benimsiyor. Bunda savaşlar, yıkımlar, haksızlıklar, eşitsizlikler ile kurulu olan bir dünyada insanın tamamen ortadan kalktığını ve sadece bir soyut figür olduğu yönündeki düşüncesi de etkili oluyor. Pollock’un bu tablosu ve diğer eserlerinde görülen figür yokluğunu esasında bu şekilde okumak gerekir; değişen ve insanın gittikçe ortadan kalktığı bir ortamda Pollock eserleri, amaçsızlığı, hiçliği ve insanın var oluşunun ne kadar zor olduğunu gözler önüne seriyor. En değerli tablolar arasında kendisine özgü anlatımı ile yer bulan bu tablo, tuvalden her an çıkabilecek gibi duran canlı renkler sayesinde de bakanlara ayrı bir dinamik hava yaratıyor.