Jüpiter ve Satürn’ün Kavuşması; Yeni Bir Dönüşüm - Dünya'yı Neler Bekliyor?

Fikir Mühendisi yazdı. 19 Şubat 2021 142 okunma

Hatırlayanlarınız olursa 2020 yılına ait önemli bazı olaylardan bahsetmiştik Aslına bakarsanız 2020 öylesine çok olay ve konuyu içine alan bir sene oldu ki, bazı yaşanan ilginçlikler için özel bir sayfa oluşturmak dahi gerekti bu yüzden. Bugün yine 2020 senesinin son demlerine ait Dünya dışında gerçekleşen ama çıplak gözle bile insanların izlemeye şahit olduğu ilginç bir buluşmadan size bahsedeceğiz. Jüpiter-Satürn adlı uzak gezegenlerin buluşması. Çoğu yerde kavuşma olarak söylem bulan bu sözün nedeniyse Jüpiter ve Satürn’ün daha öncesinde de birbirine yakınlaşma göstermesiyle bağlantılı. Birçok astrolog, gök bilimci ve uzmanlar çeşitli görüşler sundu bu yakınlaşmaya dair. Kimisi de 2020’nin hayatımızdan geçip giderken yeni bir sürprizi mi bu diye düşüncelere daldı. Öyleyse biz bu konuyu biraz daha derinleştirelim. Jüpiter ve Satürn gezegenlerinin kavuşması konusunu hep birlikte irdeleyelim.

Büyük Buluşmaya Ait Kayıtlar

Dünya’dan en uzak gezegenler olan Uranüs ve Neptün haricindeki gezegenlerin birbirlerine yaklaşma açıları fark edilebilen bir durumdur. Güneş sisteminde yer alan en büyük iki gezegen Jüpiter ve Satürn’ün en fazla yaklaşım gösterdiği açılarda ilerlemesi, bilim çevrelerinde “Büyük Buluşma” olarak kayıtlara geçti. Bu denli yakın geçişlerin çok nadir rastlandığı yüzyıllar boyunca o ana tanıklık eden insan sayısı da oldukça azdır. Dünya üzerindeki enlem dairesinin gözlemlemede önem kazandığı bu oluşum aslında 1200 senesinden itibaren her 20 senede bir gerçekleşen ve kaydedilen durumlardandır. Boylam, uzanım derecesi her oluşumda farklı olan bu gezegenlerin açıları ve tarihleri, gök bilimcileri tarafından defalarca gözlemlerle kayıt altına alındı. Jüpiter ve Satürn arasındaki mesafe de kavuşumla ilgili ilginç fikirlere açıklık getirmiştir. Yani bu iki gezegenin birbirlerine olan mesafesi Güneş’e mesafeleri hesaplandığında 655 milyon kilometredir. Bu yüzden gök bilimciler bu olayı yakınlaşma değil yakın görünme diye açıklamış ve bu sebepten astronomların kavuşma diyerek açıklık getirdiğini kamuoyuna ifade etmiştir. Jüpiter ve Satürn gezegenleri 15. ve 17. yüzyıllar arasında su elementi üzerinde buluşmuş. 17. yüzyılın başından 2020 senesine değin Ateş elementinin etkisi altında kalmıştır. En son toprak elementi Boğa burcunun 22 derecesinde görülen bir Jüpiter-Satürn 2020 buluşması ise kavuşmanın tamamlandığı 0 derecesi olan hava elementinde bu açıyı tamamlamıştır. Jüpiter ve Satürn’ün dönem itibariyle Kova burcunu kapsayan dönüşüme geçildiği son tarih olan 1405 yılının bir tekerrürü sayılan bir buluşma olarak da birçok astrolog yorum getirmektedir. Gezegenlerin kavuşmalarına dair o tarihlerde gerçekleşmiş bazı olayları şimdi sizinle paylaşacağız.

Satürn-Plüton Buluşması (1333)

Aslında 1333 yılında karşıt açı ile birbirine yaklaşan bu gezegenlerin o dönemlerine ait etkileri bir süre sonra incelenmiş ve takip eden yıllarda Çin’de gelişen kara veba isimli bir salgının hızla dünyaya yayıldığı belirtilmiştir. 1348 yılından itibaren 3 yıl süreyle Dünya üzerinde milyonlarca insanın veba nedeniyle ölümü ile sonuçlanmıştır. İlginç bulunan bir başka konu ise 2020 senesinde gerçekleşen Jüpiter-Satürn buluşmasının yanı sıra Satürn- Plüton gezegenlerinin de birbirlerine yakınlaşması idi. “Kara veba” denilen hastalığın içerdiği yılları kapsayan 1348 ve 1351 yıllarında gerçekleşen buluşma aynı zamanda o tarihlerde olan Jüpiter-Satürn buluşmasının varlığına da işaret etmekteydi. Wuhan’da başlayan salgının benzeri veba örnekleriyle tekerrürün işaretlerinden biri sayılabilir bu örnek.

Satürn-Jüpiter-Plüton Buluşması (M.Ö 2000)

Satürn-Jüpiter ve Plüton gezegenlerinin kavuşumu Oğlak burcunda gerçekleştirdikleri M.Ö 2000 senesinde, Babil ve onun katı Hamurabi Kanunları ortaya çıkarak dünyayı etkisi altına almıştır. Aslında Satürn yönetici gezegen özelliklerinin  diğer gezegenlerle buluşmasına etkisinin, kavuşmanın da insanlığa etki eden yanlarına dokunmuştur denilebilir.

Jüpiter-Satürn-Uranüs Buluşması (1939-1945)

Andre Barbault’un “Gezegensel dönüşümler ve karışımlar” isimli makalesinde dikkat çeken bir yazıda şöyle belirtilmiştir. Avrupa toprakları üzerinde faşizm etkilerinin görüldüğü o sene, diktatörlüğün tescillendiği yıllar olarak yaşanmıştır. Keza aynı seneler Jüpiter ve Satürn gezegenlerinin Uranüs’le yakın etkileşimi astro bilimcilere göre bu durumun nedenidir. Uranüs’ün etki olarak bağımlılığı ve kontrol edilebilirlik üzerinde gücünün olduğu belirtilmektedir. Jüpiter ve Uranüs bağlantısının kapitalist hedefleri ve sağcı yaklaşımın gücüne etkisi ön görülmüştür. Satürn’ün sürece olan etkisi içinse kalıcılık düzeyinde döngüyü desteklemesi yönünde fikir ortaya atılmıştır.

Astrolojide elementler hakkındaki yazımızı linke tıklayarak okuyabilirsiniz.

Jüpiter-Satürn Buluşması (2000)

Buluşmanın gerçekleştiği 2000 senesi Mayıs ayında gerçekleşmiş Boğa burcunda gerçekleşen bir kavuşumla en son oluşmuştu. 20 senelik bu döngü öncesinde toprak burcunda gerçekleşen bir buluşma olduğu için toprak üzerinde pek çok savaş, küresel eylemlerin gerçekleştiği yıllar göze çarpmıştır. Orta Doğu’da yaşanan petrol savaşları, maddi yer altı kaynaklarının kullanımı, yerkürenin fazlasıyla ısınması gibi etkilerin toprak grubuyla bağlantılı bir çekimden ötürü kaynaklandığı düşünülmüştür.

Gezegenlerin astrolojide neleri sembolize ettiğini merak ediyorsanız, linkteki yazımızı okuyabilirsiniz.

2021 Yılına Ait Buluşmanın Öngörüleri

Buluşmanın Kova burcuna geçişinin 0 dereceyle tamamlandığı sürece dair uzman astrolog ve gözlemcilerin görüşü ise Dünya üzerinde (2020-2040) yıllarını kapsayan bir aydınlanma döneminin hakim olacağı fikridir. Döngünün Boğa burcundan Kova burcuna geçişinin sağlandığı yıl olan 2020 aynı zamanda muhalif iki gezegen yöneticisi arasındaki döngünün de gerçekleşeceği yıl olarak kayıtlara geçti. En son 1405 yılında hava grubundan olan kova burcunda gerçekleşmiş olan kavuşum, kova gibi hava grubu özelliğine sahip başka bir kavuşumda 9 dereceyle Terazi burcunda 1980 yılında gerçekleşmiştir. O dönem Mars’a dönük bir açıya sahip olan Türkiye ise 31 Aralık 1980 yılında PKK’nın silahlı örgüt haliyle tanışmıştır. Yıllarca sürecek şiddet olayları hakim olmaya başlamıştır. Yine 1980’ler içinde gelişen 20 yıllık gelişen durumlar içinde, dijital teknoloji ve haberleşme ağının hızlanması, hızlı bilgi akışı gibi bir dönem gerçekleşmiştir.

2021 yılında bizleri nelerin beklediğini anlatan uzman astrolog görüşleri linkteki yazımızda..

20 yılda bir gerçekleşen Jüpiter-Satürn gezegenlerinin kavuşmasına karşın aynı elementte buluşmaları için aradan çok uzun zaman geçmesi gerekebilir. Hava, Su, Ateş, Toprak elementlerinin  birinde aynı anda buluşmaları 600 yıla tekabül edebilmektedir. Kova burcu, hava elementinin etkisinde görülen bir burçtur. Dolayısıyla 2020 yılında gerçekleşmiş olan Jüpiter-Satürn buluşmasının da, yeni bir döneme geçişin işareti olduğunu belirtmektedir uzmanlar. Bu görüşlere örnek vermek gerekirse;

- Bilincin gelişeceği ve duyarlılığın daha fazla artacağı dönem olması.

- Hava burcunda meydana gelen kavuşma nedeniyle, savaş stratejileri değişecek olması.(İnsansız hava aracı, siber saldırılar gibi)

- Eskimiş düşünce kalıplarının tamamen ortadan kalkması.

- Maddi düşünceden manevi olgulara, fikirlere yönelimin başlaması.

- Yeni buluşların ortaya atılması ve geliştirilmesinin söz konusu olması.

Tabii 20 yıllık bir süreci kapsayabilecek bu değişimin zamanı konusunda kimse net bir şey söyleyemez. Fakat şimdiden birçok ünlü astrolog bu hususta önümüzdeki süreçte insanlığı ilginç olayların beklediğini ve pek çok gizli kapaklı olayın aydınlanacağını söylüyor.