Vücudumuzdaki 7 Çakra ve Anlamı
Cahil Uzman yazdı. 19 Ocak 2022 718 okunma
Bedenimizdeki enerji akışı, vücudumuzda bulunduğu varsayılan çakraların etkisi altındadır. Çakraların akışta olması, açık olması, dengede olması veyahut dengesiz, tıkalı ve bloke olması gibi ifadeleri zaman zaman okur veya duyarız. Bu yazımızda çakra nedir, hangi çakralar hangi anlama gelir, çalışma durumları bizi nasıl etkiler, vücudumuzdaki çakralar nelerdir ve anlamları nedir gibi sorulara cevap aradık; ulaştığımız bilgileri sizin için derledik.
Çakra Nedir?
Çakra temel olarak, ruhsal bedenimizde bulunduğu varsayılan enerji merkezlerine verilen addır. Hinduizm ve Budizm öğretilerine dayanmakla beraber, günümüzde çok daha yaygın alanda bu inanışa sıcak bakılmakta ve çakra seansları yapılmaktadır. Ruhsal bedendeki enerji merkezlerine (etimolojik kökeni dönüş-döngü-çark gibi anlamları olan) çakra adı verilmesinin nedeni enerjinin, bulunduğu merkezde girdap şeklinde tek yönlü döngüsel hareket içinde bulunması ve enerji alanı yaratmasıdır.
Çakralar Bilimsel Olarak Kabul Görmüş Müdür?
Çakraların henüz somut bilimsel dayanakları bulunmamaktadır. Asırlardır süregelen kimi inanışların unsurları olan çakralar, insan bedeninin somut olarak algılanamayan; metafizik ve enerji temelli, ruhanivarlığı ile ilgilidir. Çakraları gözle göremeyiz belki fakat sezgisel olarak kavrayabilir ve hissedebiliriz.
Vücudumuzdaki Çakralar ve Anlamları Nelerdir?
Genel görüşe göre vücudumuzda 7 temel çakra mevcuttur. Ancak kimi farklı görüşler, bu temel çakraların dışında ve vücudumuzun farklı noktalarında pek çok çakra bulunduğunu iddia ediyor; ayak tabanı, diz kapağı, avuç içi ve dirsek gibi eklem yerlerinde… En azından şimdilik durum bu, belki ileriki zamanlarda onların varlığı da daha sağlam verilere dayandırılabilir. Ruhsal bedenimizdeki 7 temel çakra ise omurgamıza hizalanmış olarak, başın tepe bölümünden kuyruk sokumunun bulunduğu bölgeye kadar sıralanmış durumdadır. Şimdi ruhsal bedende bulunan bu çakraları sırasıyla, bulundukları bölge ve fiziksel bedenle ilişkileri açısından ele alalım:
Taç Çakrası (Sahasrara)
Anlamı: Maneviyat
Fonksiyonu: Zekâ, farkındalık
Bulunduğu yer: Başın tepe bölgesi
İlişkili beden yapıları: Beyin, sinir sistemi
Etkilenen salgı bezi: Epifiz
Simgesi: Bin taç yapraklı çakra
Rengi: Menekşe rengi (bazen beyaz veya altın sarısı renginde)
Taç çakrası bedenimizin en üstünde yani, başımızın tepe bölgesinde (bebeklik döneminde en büyük bıngıldağın bulunduğu bölge) yer alır. Taç çakrasının olduğu bölgeden gökyüzüne enerji sütunu uzandığına inanılır. Bu çakra ruhsal olgunluğu; yüksek benliği ve ruhani temas yeteneğini sembolize eder. Kişinin taç çakrası tam olarak açık durumdayken, en yüksek bilinç düzeyine ulaştığına inanılır. Ancak bu düzeye çok az kişi erişebilmektedir. Taç çakrası dengeli çalışan kişi, hayat amacını bulur ve ona uygun yaşamayı başarır. Fazla çalıştığı zaman kişinin maddi dünyadan tamamen kopup, inzivaya çekilmesine dahi sebep olabilir. Az çalıştığı zaman ise kişi, yaşamın anlamını tamamen kaybedebilir; maneviyatı yok sayabilir ve aşırı biçimde maddi dünyaya kapılabilir.
Göz Çakrası (Ajna)
Anlamı: Düşünce gücü
Fonksiyonu: Sezgisellik, hayal kurma
Bulunduğu yer: Alın bölgesi
İlişkili beden yapıları: Beyin, göz, kulak
Etkilenen salgı bezi: Hipofiz bezi
Simgesi: İki taç yapraklı çakra
Rengi: Çivit mavisi ve mor renkler
Alın bölgesinde ve iki kaş arasının 1-2 parmak yukarısında bulunduğuna inanılan çakradır. Düşünce sağlığı, farkındalık ve sezgilerle ilişkilidir. 3. göz çakrasının dengeli olması durumunda beynin her iki lobu da dengede olur, her şeyi berrak biçimde görür ve iyi çalışır. Kişi gerçeği sezer ve işleme geçirerek gerçekliğini oluşturur. Bu çakranın tıkalı olması durumunda görme ve duyma işlevlerinde bozukluklar, baş ağrısı, odaklanma güçlüğü gibi belirtiler ortaya çıkar. 3. göz çakrası çok çalışan kişiler maneviyata fazla düşkün, aşırı hayalci, gerçekte olmayan şeyleri görme tehlikesi içinde olabilirler. Az çalışanlar ise maneviyat eksikliği içindedir ve hayal gücünden yoksun ve basiretsiz olabilirler. Başkalarına kulak asmayıp, kendi bildiğini mutlak doğru kabul eden; sezgilerine güvenmeyip, büyük resmi okuyamayan kişilerin 3. göz çakrasının dengede olmadığına inanılır.
Boğaz Çakrası (Vishuddha)
Anlamı: İfade gücü
Fonksiyonu: İletişim
Bulunduğu yer: Boğazın orta bölgesi
İlişkili beden yapıları: Ense, boğaz, ağız, dişler
Etkilenen salgı bezi: Tiroid, paratiroid
Simgesi: On altı taç yapraklı çakra
Rengi: Mavi
Boğaz Çakrası boğaz ile vücudun birleştiği noktada yer alır. Bulunduğu noktadan da anlaşılacağı üzere sözlü olarak iletişim kurma ve ifade gücümüzle ilişkilidir. Boğaz, ağız ve dişler gibi organların bulunduğu bölgede sorunlar yaşanması halinde boğaz çakrasında tıkanma olduğu düşünülür. Bu tıkanma ya da dengesizlik durumu kişinin konuşma hâkimiyetini olumsuz etkileyebilir. Çok çalışması halinde düşünmeden ve boş konuşmaya ya da dedikodu üretmeye; az çalışması da zihindeki düşünceyi sözlü olarak ifade etmede güçlük çekmeye yol açabilir. Boğaz çakrası dengede olan kişiler konuşarak, yazarak, resim yaparak hatta dans ederek kendilerini düzgün biçimde ifade edebilen kişilerdir.
Kalp Çakrası (Anahata)
Anlamı: Sevebilme gücü
Fonksiyonu: Sevgi, şefkat
Bulunduğu yer: Göğsün ortası
İlişkili beden yapıları: Kalp, damarlar, ciğerler
Etkilenen salgı bezi: Timüs
Simgesi: On iki yapraklı çakra
Rengi: Yeşil
Kalbin yanında ve göğsün tam orta yerinde bulunur. Kalp çakrası kalp, astım, obezite gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmektedir. 7 ana çakranın da tam ortasında yer alan bu çakra alt ve üst çakralar arasında köprü vazifesi görür. Kalp çakrasının dengesizliği kişinin davranışlarında kendini gösterir. Kalp çakrası az çalışan kişiler sevme ve sevilme yoksunluğu, güven duygusunda eksiklik, yalnızlık yaşarlar ve kendilerini izole ederler. Kalp çakrası dengede olan kişi kendini ve başkalarını sever, insanları olduğu gibi kabul eder ve huzurludur. Çok çalışması durumunda gereğinden fazla hassasiyet, fazla anaçlık, kendini başkalarının yaşamına adama gibi karakter özellikleri görülebilir.
Karın Çakrası/Solar Pleksus (Manipura)
Anlamı: İrade gücü
Fonksiyonu: Öz güven, öz saygı
Bulunduğu yer: Göbeğin üst bölgesi
İlişkili beden yapıları: Sinir sistemi, karaciğer, dalak, safra kesesi
Etkilenen salgı bezi: Pankreas
Simgesi: On taç yapraklı çakra
Rengi: Sarı
Göbek deliğimizin 2-3 parmak üst kısmında yer alan karın çakrası kişilik gücünü temsil eder; öz güven ve öz saygıyla ilişkilendirilir. Cesaret, kendinden emin olma, irade gücü bu çakranın kapsama alanındadır. Empati duygusu da karın çakrasıyla ilgilidir; çevredeki enerjilerin algılanması bu çakra ile mümkün olabilmektedir. Yeme bozuklukları, ülser, iltihaplanma, sindirim güçlüğü çakranın dengesiz çalıştığını gösterir. Karın çakrası dengeli çalışan kişiler güçlü iradeye sahip, farkındalığı yüksek ve saygılı kişilerdir. Çakranın az çalışması halinde depresyon görülebilirken, çok çalışması ise empati yoksunluğu, aşırı kontrol arzusu ve yüksek ego oluşumuna yol açabilir.
Mide Çakrası/Sakral Çakra (Swadhishthana)
Anlamı: Libido (Cinsel içgüdü)
Fonksiyonu: Yaratıcılık, cinsellik, haz
Bulunduğu yer: Göbeğin alt bölgesi
İlişkili beden yapıları: Karaciğer, böbrekler, bağırsaklar, dalak, mesane
Etkilenen salgı bezi: Cinsel salgı bezleri
Simgesi: Altı taç yapraklı çakra
Rengi: Turuncu
Sakral çakra da denilen mide çakrası göbek deliğinin 2-3 parmak altında, kasıklara yakın bölgede bulunur. Fiziksel olarak idrar yolu iltihaplanmaları, cinsel güçsüzlük ve bel ağrıları; ruhsal olarak yaratıcılık, öz değer, haz ve cinsellik bu çakrayla ilişkilendirilmektedir. Bu çakranın dengeli çalışması yaşamdan haz alabilmeyi sağlar. Çakranın dengesiz çalışması yemek yeme, cinsel hayat, zihinsel ve sosyal davranışlardan haz almayı engeller. Mide çakrasının fazla çalışması haz alma güdüsüne aşırı düşkünlüğe yol açarken az çalışması ise zihinsel ve cinsel zaaflara yol açabilir.
Kök Çakra (Muladhara)
Anlamı: Maddiyat
Fonksiyonu: Denge, fiziksel kimlik
Bulunduğu yer: Kuyruk sokumu
İlişkili beden yapıları: Kan, hücreler, kemikler, cinsel organlar
Etkilenen salgı bezi: Böbreküstü bezleri
Simgesi: Dört taç yapraklı çakra
Rengi: Kırmızı
Vücudumuzda kuyruk sokumunun en uç kısmında bulunan ve yerle teması sağlayan kök çakra bölgesinden yeryüzüne doğru kırmızı ışık sütunu olduğuna inanılır. Kök çakra dengede olduğu zaman kişi kendisini hem duygusal hem de fiziksel açıdan güvende hisseder ve ayakları yere basar. Kas ve eklem hastalıkları, kabızlık, kolon ve mesane sorunları bu çakranın dengesiz çalışmasıyla ilişkilendirilir. Dengede çalışan kök çakra ise dünyaya sağlam şekilde kök salmayı mümkün kılmaktadır. Büyük mücadelelerde savrulup gitmemek, çok çabuk değişen durumlara uyum sağlamak, bireysel ve sosyal haklarına sahip çıkmak, maddi kazanımlar elde etmek hep bu çakranın dengede olması ile başarılabilmektedir. Kök çakranın fazla çalışması aşırı maddiyat düşkünlüğü oluşturabilir; az çalışması ise maddi açıdan zafiyete ve kendini bu dünyadan saymamaya yol açabilir.
Görüldüğü gibi, ruhsal bedende var olan; döngüsel hareketlerle enerji salınımı yapan; yoğun ve karmaşık yapıdaki çakralar, sistemler ve organlar aracılığıyla vücudumuzla sıkı bağlar içindedir. Çakraların varlığını kabul ettiğimizde fiziksel bedenimizdeki pek çok problemi anlamlandırmamız da daha kolay hale gelebiliyor.