Türk Müziği Makamları ve İnsan Sağlığına Etkileri
- Minik Tospik yazdı.
- 25 Haziran 2021
- 972 okunma
Türk Müziğinde kullanılan makamların insanlar üzerinde yarattığı etkilere ilişkin oldukça eski tarihsel yayınlar bulunmaktadır. Türk Müziğinin geçmişinde yaklaşık 590 makam olduğu bilinmektedir. Günümüzde bu makamların çoğu kullanılmamaktadır. 150 kadarı hala bilinse de eser üretilen makam sayısı 40 kadardır.
İnsanoğlu var oluşundan itibaren maruz kaldığı hastalıklarla mücadele edebilmek için çok çeşitli tedavi yolları ve yöntemler denemiş; ağaçlardan, otlardan, çiçeklerden, hayvanlardan, deniz ürünlerinden yararlanarak şifa aramıştır. Bu şifa arayışlarının içinde belki de en enteresan olanlardan biri müzikle tedavi yöntemidir.
İslam tarihinden aşina olduğumuz, hekimliğinin yanı sıra müzisyen kimliğine de sahip önemli tarihî isimlerden Farabî ve İbn-î Sina tıpta müziğin tedavi edici etkisini incelemişlerdir. O zamanlarda başlayan müziğin tedavi yöntemi olarak kullanılması geleneği, Selçuklu ve Osmanlı zamanının şifahanelerinde sürdürülmüştür.
Ayrıca Hangi Müzikler Beyni Çalıştırır? adlı yazımıza göz atabilirsiniz.
Farabî’nin Türk Müziği Makamlarının İnsan Sağlığına Etkilerine İlişkin Çalışmaları
En önemli özelliklerinden biri ‘kanun’ sazını icat etmiş olması olan ve esrarengiz kişiliğiyle tarihte yerini alan Farabî, katıldığı musiki meclisinde deney yapar. Heybesinden çıkardığı çalgıyı kurup çalmaya başlar. Meclistekiler güler. Ardından aleti söküp başka tarzda çalar. Bu kez mecliste bulunan herkes uyuklamaya başlar. Denilir ki Farabî meclistekileri öylece bırakıp oradan gider.
Müzik, tıp, astronomi ve fizik bilimi ile ilgili derin bilgi birikimi olan Farabî, bu bilimlerin birbirleriyle, özellikle de müziğin diğer bilimlerle ilişkisini çok yakından incelemiştir.
İbnî Sina’nın Türk Müziği Makamlarının İnsan Sağlığına Etkilerine İlişkin Çalışmaları
Türk İslâm tarihinin çok önemli isimlerinden İbni Sina da musikinin insan bedeni üzerinde etkisini incelemiştir. Tıbbi tedavinin etkili olması ve hasta kişinin aklen ve ruhen dengesinin artması için, içinde bulunduğu çevrenin daha keyifli hale getirilmesi gerektiğini fark etmiş; bunun için de hastaya müzik dinletmenin etkili olacağını savunmuştur.
Kendi araştırmalarında Farabî’nin araştırmalarını kaynak olarak kullanan İbn-i Sina, müzik notalarının insan ruhundaki iniş çıkışları sembolize ettiğini belirlemiştir. Ona göre müziğin insana hoş gelmesi, işitme gücünden değil o müzikten kendine göre telkinler çıkaran kavrayıştır. Kısaca o müziğin insan ruhunda uyandırdığı histir.
Türk Tarihinde Müziğin Hastalıkların Tedavisinde Kullanılması
Farabî ve İbn-î Sina gibi Türk bilginleri ile ilk adımları atılmış olan, psikolojik kökenli bedensel hastalıklarda (psikosomatik) ilâç kullanımının yanı sıra, zihnin meşgul edilmesi ve müzikle tedavi yöntemi, Selçuklu ve Osmanlı bilginleri tarafından daha da geliştirilerek 18. yüzyıla kadar uygulanmıştır.
Müzikle tedavi deyince yalnızca ‘müziğin kullanıldığı tedavi’ kastedilmemektedir. Müzikle tedavi, müziğin de içinde bulunduğu tedavi anlamını taşımaktadır. Tek başına müzik, fiziksel hastalık etkenlerini ortadan kaldıramaz, ancak müzik destek olarak, her türden hastalığın tedavisinde kullanılabilir.
Örneğin depresyondaki hastalara müzikle tedavi uygulandığında, hasta içinde bulunduğu mutsuz durumdan uzaklaşıp kendini mutlu hissedebilir. Ancak fiziksel ve duygusal fonksiyonlarında anlamlı ve sürekli düzelme beklenemez. Bunun olabilmesi için biyolojik tedavi yöntemleri ile psikoterapilerin birlikte kullanılması gerekmektedir.
Ayrıca Müzik Piyasasına Yön Veren Dünyanın En İyi 14 Rap Müzik Sanatçısı adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Türk Müziği Makamlarının İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Türk müziği makamlarının insan üzerinde fiziksel ve duygusal etkilerine ilişkin Farabi, İbn-i Sina, Ebu Bekir Râzi, Hafız Hasan Efendi, Haşim Bey gibi ilim insanları tarafından yapılan tasniflerden derlenen bilgiler doğrultusunda müzikle tedavide etkili olan belirli makamlar ve etkileri şöyledir:
Acemaşiran Makamı
Kemiklere ve beyne etkilidir. Vücutta yağ dengesine yardım eder. Yaratıcılık duygusu ve ilham verir. Durgun düşünce ve duyguları canlandırır. Doğumu kolaylaştırır. Çocuğun anne karnındaki yanlış duruşlarının düzelmesine yardım eder. Ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği vardır. Lezzet verir, gevşemeye yardımcı olur.
Buselik Makamı
Kan dolaşımında, karın bölgesi, kalça, uyluk ve bacak bölgelerinde etkilidir. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarında faydalıdır. Kuvvet ve barış duygusu verir. Akıl hastalıklarına etkili olduğu konusunda önemli bilgiler vardır.
Rast Makamı
Başa ve göze iyi gelir. Soğuk organlar olan kemik, beyin ve yağlara, kaslara etkilidir. Sefa, neşe, iç huzuru ve rahatlık verir. Akıl hastalıklarında etkilidir. İnme hastalığına devadır. Düşük nabzın yükselmesine yardımcı olur. Spazm çözücü özelliğiyle spastik ve otistik hastalarda faydalıdır.
Rehavi Makamı
Sağ omuz, baş ağrıları, burun kanamaları, ağız çarpıklığı hastalıklarında ve akıl hastalıklarında faydalıdır. Doğuma yardımcı olur. Göğüs ve mide için faydalıdır. Sonsuzluk ve yer çekiminden kurtulma duygusu verir.
Hüseyni Makamı
İyi hissettirir, rahatlatıcı ve ferahlatıcı özelliğe sahiptir. Karaciğer, kalp ve ruhların iltihabını söndürerek yok eder. Mide hararetini giderici özelliği vardır. Sol omuzda etkilidir. Sıtma hastalığına iyi gelir. Kendine güven ve kararlılık duygusu verir; bundan dolayı otistik ve spastik hastalara faydalıdır. Kalp, karaciğer ve mide için faydalıdır.
Hicaz Makamı
Kemikler üzerinde, beyinde ve çocuk hastalıklarında tedavi edici etkisi vardır. Üro-genital sisteme ve böbreklere etki gücü fazladır. Göğüs bölgesi diğer önemli etki alanıdır. Düşük nabız atımını yükseltir. Alçakgönüllülük duygusu verir.
Nihavend Makamı
Kan dolaşımına iyi gelir. Karın bölgesinde, kalçada, uyluk ve bacak bölgelerinde etkilidir. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarına faydalıdır. Kuvvet ve barış duygusu verir. Akıl hastalıklarına etkili olduğu konusunda önemli bilgiler vardır.
Uşşak Makamı
Kalp, ayak rahatsızlıkları, damla ağrılarına faydalıdır. Gülme, sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları verir. Çocukların bütün organlarını etkileyen kuru ve sıcak yellerde ve erişkin erkeklerde görülen ayak ağrılarında faydalıdır. Derin aşk ve mistik duyguların ifade vasıtasıdır. Uyku ve istirahat için faydalıdır, gevşeme hissi verir.
Saba Makamı
Yüreklilik, cesaret, kuvvet ve rahatlık verir. Seher vaktinde daha etkilidir.
Isfahan Makamı
Ateşli hastalıklardan vücudu koruyucu özelliği vardır. Ense, boyun, omuzlar ve sol dirsek için etkilidir. Güven hissi verir. Uyum sağlamaya yardım eder. Hareket yeteneği, zihin açıklığı, hatıraları tazeleme yeteneğini arttırır.
Neva Makamı
Göğsün sağ tarafında, böbreklerde, omurilikte, kalça ve uyluk bölgelerinde etkisi vardır. Üzüntüyü giderir ve lezzet verir. Kötü fikirleri uzaklaştırdığı, cesaret verdiği, yaşama sevinci yarattığı ileri sürülür. Kuvvet ve kahramanlık duyguları meydana getirir. Akıl hastalıklarının tedavisinde faydalıdır. Buluğ çağındaki kız çocuklarının menstruasyonunda tedavi edici etkisi vardır.
Irak Makamı
Menenjit, beyin ve akıl hastalıklarına faydalıdır. Omuz, kol, sol kol ve ellere etkilidir. Başın üst tarafına etkisi belirtilmektedir. Lezzet verir, düşünme ve kavrama konusunda etkilidir. Korku gidericidir. Saldırganlığı önleyen ve nevrotik hastaları tedavi etmede etkili yönleri vardır.
Büzürk Makamı
Zihni temizler, vesvese ve korkuyu def eder. Fikre yön verir. Beyin hasarının yol açtığı şiddetli hastalıklarda fayda verir. Güç kazandırır. Boyun, boğaz, göğüs, ciğer ve kalp için etkilidir.
Zengüle Makamı
Kalça eklemleri ve bacak içleri ile ilgisi bulunur. Kalp hastalıklarına, menenjit ve beyin hastalıklarına etkilidir. Beyin hastalıkları ile ruh hastalıklarının tedavisinde etkilidir. Mide ve karaciğer hassasiyetini yok eder. Hayal dünyasını tetikler, masal dinleme etkisi yaratarak uyku verir.
Zirefkend Makamı
Sırt, mafsal ağrılarına ve kulunca faydalıdır. Ağızın çarpılmasına (yüz felci) iyi gelir. Kalp, göğüs, kalça ve sağ omuz rahatsızlıklarında etkilidir. Meclisin neşesini arttırır, derin duygu hissi verir.
Sıkça Sorulan Sorular
Otizmli çocukların müziğe ve müzikle terapiye özel duyarlılıkları bilinmektedir. Eğitimde müziğin kullanılması, otizmli çocukların motivasyonunu sağlamak ve sosyal alandaki temel boşluğu doldurmak açısından önemlidir. Müzik tüm çocuklarda olduğu gibi otizmli çocuklarda da sosyalleşme olanağı sağlayarak bireyin topluma kazandırılmasına hizmet eder.
Asya kökenli Türk müziğinin karakteristik özelliği olan melodiler kendine güven ve kararlılık vermesi, rahatlık sağlaması yönüyle terapiye elverişlidir. Özellikle çocukların 9-10 yaşına kadar sadece pentatonik melodiler içeren müzikler dinlemesi önerilmektedir.