Ses ve Görüntülerine Şaşıracağınız En İlginç Müzik Aletleri
Minik Tospik yazdı. 25 Haziran 2021 945 okunma
Hayatımızın olmazsa olmazı müziğin ruh dünyamızı doyuran namelerinin icra edildiği müzik aletleri hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Kaç tane çalgı adı bilirsiniz? Ya bilmedikleriniz...
Eğer müzisyen ya da enstrüman üreticisi değilseniz; dinleyici olmaktan öte müziğin enstrümanlarından pek haberdar değilseniz daha önce adını duymadığınız veya görmediğiniz veyahut hiç dinlemediğiniz, çok sayıda ve son derece enteresan müzik aletlerinden 12 tanesini yazımıza konu ettik. Bazılarının görüntülerine inanamayacaksınız!
Crwth
Kalabalık veya ezber anlamlarına gelen Crwth özellikle Galler müziği ve İngiltere'nin Ortaçağ Halk Müziği ile ilişkilendirilen ve 11. yüzyıla ait olduğu düşünülen yaylı çalgıdır. Günümüzde pek kullanılmamaktadır ama tarihte çok yaygın olarak çalınmıştır. Tarihten bugüne ulaşan 4 örneği Avrupa ve Amerika’daki çeşitli müzelerde sergilenmektedir.
Crewth, düz, perdesiz klavye ve altı tel ile son derece basit gövde yapısından oluşmuştur. Cwth'nin modern rekonstrüksiyonları yapılmıştır. 2004 yılında piyasaya sürülen albümde Cass Meurig'in de aralarında bulunduğu folk müzisyenleri bu enstrümanı çalma geleneğini canlandırmışlardır. Geleneksel ezgilerin çalgıya uyarlanabilmesi ve yeni ezgiler yazılması ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Günümüze ulaşmış repertuvarlar da mevcuttur. Ek olarak Cancionero’nun da aralarında bulunduğu bazı müzik grupları tarafından da kullanılmaktadır.
Ayrıca Uzak Doğu Müzik Kültürünün Özellikleri adlı yazımıza göz atabilirsiniz.
Theremin
Mucidi Rus Profesör Leon Theremin olup 1928 yılında patenti alınmıştır. Çalgının en temel ve sıra dışı özelliği çalarken temas gerektirmeyen ilk elektronik müzik aleti olmasıdır.
İki metal anten arasında manyetik dalgalar yaratarak ses çıkarmaktadır. Bu antenler çalan kişinin ellerinin hareketini algılamaktadır. Ellerden biriyle titreşim dalgaları gönderilirken diğeriyle de sesin şiddeti ayarlanmaktadır. Theremin gergin/ürkütücü sesler üretmektedir. Elektrik sinyalleri cihaz üzerinde büyütülerek bağlı olduğu hoparlörlere gönderilmektedir.
Büyük Stalacpipe Orgu
Leland W. tarafından üç yıl boyunca üzerinde çalışılarak tasarlanmış ve mağaranın içinde uygulanmıştır. Çalışma 1956 yılında tamamlanmıştır. Büyük Sarkıt Orgu, ABD’nin Virginia eyaletinde bulunan Luray mağarasında yerleştirilmiş; elektrikle çalışan enstrümandır. Müzikal tonları üretmek için değişik ölçülerdeki kauçuk tokmakların mağaradaki eski sarkıtlara dokunmasını sağlayan özel konsol ile çalıştırılmıştır.
Chapman Gitarı
1970’lerin başlarında Emmett Chapman tarafından tasarlanmaya başlanan elektrikli müzik aletidir. İlk üretim ise 1974 yılında gerçekleşmiştir. Gitar ailesinin üyesi olan Chapman Gitarı’nın sekiz-on-oniki telli türleri vardır. Polifonik akort enstrümanı olarak tasarlanmıştır. Dik şekilde konumlandırılmış Chapman Gitarına karşıdan bakıldığında bas telleri sol, melodi telleri sağ taraftadır. Üst kısmında sadece boyuna geçirmek için kemer vardır. Bu kemer takıldığında gitar 2 elle de rahatça kullanılabilmektedir. Chapman Gitarı, telli enstrümandan çok klavye enstrümanı gibi kullanılmaktadır.
Picasso Gitar
Picasso Gitar, Manzer tarafından Picasso’nun eserlerinden ilhamla tasarlanmıştır. İç içe geçmiş ve farklı boyutlardan oluşan gitarda 4 boyun, 2 ses deliği ve 42 dizgi bulunmaktadır. Bu yapısıyla daha çok ‘arp’a benzetilebilir. Benzersiz, kama biçiminde gövdeye sahip olan ilginç çalgı, ilk kez, caz gitaristi Pat Metheny için 1984 yılında üretilmiştir.
Bikelophone
Özgün olarak, yeni sesler bulma projesi kapsamında 1995 yılında üretilmiştir. Bisiklet çerçevesi temelinde yaratılan bu çalgı, ‘döngü kayıt’ sistemi kullanarak farklı katmanlarda sesler yaratmaktadır. Tasarımı yapılırken bas telleri, ahşap, metal telefon zilleri gibi unsurlar kullanılmıştır. Ürettiği ses diğer müzik aletleriyle kıyaslanmamalıdır. Çünkü sakin, uyumlu, huzurlu melodilerden ahenksiz, dehşet verici, gerilim yaratan bilim kurgu versiyonlarına kadar geniş yelpazede ses üretimi yapılabilmektedir.
Hang
Sabina Schärer ve Felix Rohner adlarındaki iki İsviçreli’nin, Dünya’nın pek çok farklı bölgesinde yaptıkları uzun süren araştırmalardan sonra ürettikleri vurmalı çalgıdır. Kelime anlamı itibarıyla Hang Macarca’da ve Bern dilinde ‘el’ demektir. Hipnotik etki yaratan bu değişik enstrüman ilk kez 2000 yılında müzik piyasasına girmiştir.
Bu müzik aletinin gövdesinin tamamı çelikten yapılmıştır. Tel veya zar kullanılmaması sebebiyle idiofonlar grubuna dâhil edilmiştir. Armonik tınıları olan Hang; arp ve gong benzeri sesler çıkarmaktadır. Bu yeni vurmalı çalgı, kucağa yerleştirilerek el ve parmak hareketleri ile çalınmaktadır. Yüzeyinde bulunan küçük çukurlara vurularak yaratılan titreşim ile notalar ve değişik sesler elde edilmektedir.
Hydraulophone
Hidrolik org olarak da bilinen Hydraulophone 2005 yılında Steve Mann tarafından tanımlaması yapılarak isim verilmiştir. Mann 2011 yılında Hydraulophone’un patentini almıştır. Akustik enstrümanın temel özelliği hava basıncı ile değil su basıncı ile çalışmasıdır.
Müzik aletinin sesi tipik olarak, çalan kişinin parmaklarıyla temas eden aynı hidrolik sıvı tarafından üretilmektedir. Çünkü görünüş olarak flüte de benzetilen müzik aletinin deliklerinden, hava yerine su çıkmaktadır. Çalgının üzerinde yan yana dizili olan küçük su fıskiyelerinin üzeri parmaklarla kapatılarak çalınmaktadır. Her fıskiye farklı notaya karşılık gelmektedir ve aynı zamanda birden fazla nota çalınabilmektedir.
Az gören bireyler için duyusal keşif cihazı olarak da kullanılan Hydraulophone ses heykelleri kategorisine dâhil edilmiştir. Halka açık bölgelerde heykel gibi yapılmış pek çok örneği bulunmaktadır.
Singing Ringing
‘Singing Ringing Tree’ (Şarkı Çalan Ağaç), rüzgâr enerjisiyle çalışan, ağaç şeklinde heykeldir. Mike Tonkin ile Anna Liu Tonkin tarafından yapılan heykel, İngiltere’nin Lancashire bölgesinde bulunmaktadır. Bu görkemli enstrüman biçimindeki heykelin yapımı, 2006 yılında tamamlanmıştır. Galvanizli çelik boruların birleşiminden oluşan 3 metre boyundaki dev çalgı, doğanın da katkısıyla farklı oktavlardan polifonik sesler çıkartmaktadır. Bükülmüş metal ağaçların ürettiği ses, aynı anda hem uyumsuzluk hem melankoli yaşatmaktadır.
Eigenharp
Sanatçılar ve eleştirmenler Eigenharp’ı, son yılların en yenilikçi enstrümanı olarak nitelendirmektedir. Enstrüman, müzisyen John Lambert’ın 2001 yılında kurduğu atölyede yürüttüğü 8 yıl süren çalışmalar sonunda icat edilmiştir. İlk modeli olan Alpha 2009'da tanıtılmıştır ve daha çok profesyonel kullanıcılar içindir. Devamında 2010 yılında Pico modeli ve son olarak 2012’de Tau modeli piyasaya tanıtılmıştır. Pico modeli amatör kullanıcılar için daha uygundur.
Çalgı nefesle kontrol edilebilmektedir. Bunun yanı sıra bazı sesler tuşlarla da çıkartılabilmektedir. Alpha modelinde 132 tuş ve iki şerit denetleyicisi vardır. Pico'da ise sadece 22 tuş vardır.
Tek kişilik dev orkestra oluşturan bu enteresan çalgı, alışılmış enstrümanlardan çok farklıdır. Hem piyano hem gitar ve hem de saksafon olabilmektedir.
Ayrıca Hangi Müzikler Beyni Çalıştırır? adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Yaybahar
Türk müzisyen Görkem Şen’in 5 yıl süren çalışmaları sonunda, 2010 yılında icat ettiği Yaybahar, Glass Harmonica ve Theremin’i andıran sesler üretmektedir. Ancak bu enstrümanın tüm tınıları kayıt cihazları tarafından algılanamadığından ses kaydı alınamamaktadır.
Görkem Şen, Yaybahar’ı nasıl icat ettiği ile ilgili olarak Dünya müziğini ve farklı enstrümanları araştırdıktan sonra doğal malzemelerden akustik tınılar üretmeye başladığını; daha çok Doğu müziğinden etkilendiğini; farklı müzik türleri üzerinde çalıştıktan sonra da kendi enstrümanını yapma cesareti bulduğunu dile getirmiştir.
Yaybahar’ın ses kaynağı davullar ve tellerdir. Gövde ve teller arasına bağlanan spiral yay köprü görevi görmektedir. Tellerden oluşan titreşimler, yay aracılığıyla davula ulaşıp, akustik sesler oluşmasını sağlamaktadır. Çalgının boyun kısmındaki düzeneğin kaydırılması ile ses ölçeği değiştirilebilmektedir.