Tarihte Bilinen En Korkunç 8 Korsan
Cahil Uzman yazdı. 12 Aralık 2021 355 okunma
Korsan sözcüğü anlam olarak ‘deniz akıncısı’ demektir. M.Ö. iki binli yıllara denk gelen zamanlarda Fenikeliler tarafından başlatıldığı biliniyor. Aslında, dünya üzerinde denizcilik tarihinin başlangıcı ile beraber korsanlar da var olmuştur. Tarihte korsanların en etkili ve korkutucu olduğu çağlar 15-19. yüzyıllar arasındadır.
Tarih sahnesinde var olmuş bilinen en korkunç korsanlar bu yazımızın konusudur. Hızlı yaşayıp genç ölmeleri çoğunun ortak noktası diyebiliriz. Bu listede sizin için, gelmiş geçmiş en korkunç 8 korsan hakkında bilgi hazırladık.
1. François l’Olonnais (Fransız, 1635-1668)
Nam-ı diğer yürek yiyen kaptan. Korsanlık kariyerine başladıktan sonra I’Olonnais, pek çok kasabayı yağmaladı ve çok sayıda gemiyi ele geçirdi. Kaptan François’nın saldırı için seçtiği yerler diğer korsanlardan farklılık gösteriyordu. O, gemilere açıkta değil limanlarda saldırı düzenlerdi ve bu işte çok iyiydi.
Orta Amerika bölgesinde, sahil kasabalarının korkulu rüyası olan korkunç korsan, en büyük ganimetini Venezuela’nın Maracaibo kasabasında elde etti. Tam 200 bin İspanyol dolarını, kasabayı yağmalayarak ele geçirdi. l’Olonnais ile ilgili en korkunç efsane ise, bastığı köylerde ele geçirdiği İspanyol askerlerinin kalplerini söküp yediği yönündedir. Takdiri ilahi mi demek gerek ki, bu zalim korsanın sonu kendisi ve eylemleri gibi korkunç oldu. Ekibi ile beraber çıktıkları yolda gemisi Panama sahilinde karaya oturdu ve gemilerini suya geri döndüremediler. Kaptan François ve gemisi tüm mürettebatı ile beraber adanın yerlileri tarafından ele geçirildi. Akıbetleri ne oldu dersiniz?
2. William Kidd (İskoç/1645- 1701)
Döneminin ünlü Macera Kadırgası gemisinin sahibi olan Kaptan lakaplı William Kidd, aslında korsan avcısıydı. Bu işte o kadar başarılı oldu ki bu gemi kendisine hediye edildi ve korsanlık yapma izni verildi. Hindistan açıklarında korsanları avlamaya başladı. Ancak aynı zamanda daha çok para kazanma arzusuyla korsanlık da yapıyordu. Aynı dönemde saldırdığı gemide silahsız beş kişiyi korkunç şekilde öldürünce her şey değişti. Olay örtbas edilmeye çalışıldı ama gerçek ortaya çıktı. Yakalanması için başına ödül kondu. Denizden eve döndüğünde durumu öğrenip kaçmaya çalıştı fakat yakalandı. 1 yılını hapishanede geçirdi ve sonunda İngiliz Parlamentosundaki yargılamasında suçlu bulunarak idamına karar verildi.
3. Thomas Tew (İngiliz/1649-1695)
İngiltere’den Yeni Dünyaya göç zamanlarının örneklerinden biri olan Thomas, çoğu göçmen gibi umutla gittiği Amerika topraklarında aradığını bulamayınca kurtuluş yolunu denizlerde aramaya karar veriyor. Kızıldeniz’in Karanlık Efendisi lakabıyla korsan dünyasında adını duyurmayı başarıyor. Emrindeki korsan gemisi ile O tarihlerde Osmanlı İmparatorluğunun kontrolünde olan Kızıldeniz’den geçmekte olan 300 kişilik mürettebata sahip Hint ticaret gemisini korkunç kıyamlarla ele geçirerek yaptığı büyük vurgun ona bu lakabı kazandırıyor. Sadece namını duyurmakla kalmayıp dünyanın en zengin korsanlarından biri olmayı da başarıyor. Ancak acımasızlığı ile ünlü Thomas Tew, Kızıldeniz’den elde ettiği varlığını yine Kızıldeniz’e kaptırıyor. Efsane odur ki; Tew ve mürettebatı, havada karada ele geçireceklerini düşündükleri Müslüman ticaret gemisini yağmalamak üzere saldırır fakat çatışma neticesinde Tew ölü olarak ele geçirilir ve mürettebatı da teslim olur.
4. Edward Teach (İngiliz/1680-1718)
Uzun örgülü siyah sakalları nedeniyle anılan lakabıyla Karasakal ya da diğer namıyla Kafası Dumanlı Deniz Şeytanı! Korsanların altın çağı olarak tarihe geçen dönemde yaşadı ve korsanların hareket merkezi sayılan Karayipler’de (eski Batı Hint Adaları) efsane oldu.
En güçlü korsan gemilerinden birine sahipti. Girdiği çatışmalardan sakalında gizlediği piposunu yakarak çıktığı; onunla savaşanların kafasının üzerinde duman tüten şeytan gördükleri anlatılırdı. Çok acımasız ve korkunçtu. Ancak ilginç olan Karasakal lakaplı Teach’in resmi olarak, insan öldürdüğüne dair kayda geçen bilgi yoktu. Sürekli olarak İngiliz donanma gemilerine saldırır ve onların ganimetlerine de el koyardı. Mürettebatı bile ona saygı ile karışık korku ile bakarlardı. İngiliz Kralı Karasakal’ı affedip ona toprak ve unvan verdi ancak o bu hayattan çabuk sıkıldı ve denizlere geri dönüp donanma gemilerine saldırmaya devam etti. İngiliz donanması başına ödül koydu. Ödülün heveslilerinden Teğmen Maynard aylarca Karasakal’ın izini takip etti ve sonunda buldu. Üstelik savunmasız halde; çünkü Teach’in güçlü gemisi kayıptı ve sadece 25 kişilik ekibiyle küçük gemideydi. Teğmen Maynard ve ekibi Karasakal ve ekibi ile kıran kırana savaştılar. İki kaptan düelloya tutuştu. Sonuç olarak kazanan Teğmen oldu ve Karasakal öldü. Kafası kesilip gemi direğine asıldı ve İngiltere’ye kadar da oradan indirilmedi.
5. Benjamin Hornigold (İngiliz/1680-1719)
Karasakal’a bildiği her şeyi öğreten kişi kimdi diye soracak olursanız karşınıza korkunç korsan Benjamin Hornigold çıkar. İlk kez, sahip olduğu birkaç küçük kano ile Bahamalar’dan denizlere açılan korsan yıllar geçtikçe zamanının en güçlü filosunu oluşturdu. Dünyanın en iyi gemi kaptanı oldu. Filoda ağır silahlı tastamam 30 gemi bulunuyordu. İşi eğlenceye dönüştürüp sırf zevk olsun diye diğer gemilere saldırır olmuştu.
Onunla ilgili hikâyelerden birinde; saldırdığı ticaret gemisinden sadece mürettebatın şapkalarını aldığı, bunun nedeni sorulduğunda geçen saldırıda tayfalarının şapkalarının kaybolduğu cevabını verdiği anlatılırdı. Onu tahtından indirense, bu keyfi saldırılarından rahatsız olan Karasakal’dı. Bundan sonra Hornigold, Kraliyet affından yararlanarak korsan avcısı olarak donanmaya hizmet etti. Teach’ten biraz daha fazla yaşadı ama çok değil. O da 1719 senesinde girdiği savaşta çoğu korsan gibi savaşarak öldü.
6. John Rackham (Calico Jack) (İngiliz/1682-1720)
Gerçek adından çok Calico Jack lakabıyla anılan Rackham başlangıçta, döneminin en ünlü korsanlarından Charles Vane ekibindeydi. Gemi mürettebatı Kaptan Vane’e karşı isyan çıkarması Calico’nun geminin yeni kaptanı olması ile sonuçlandı.
Kendisi kaptan olduktan sonra zamanın en meşhur iki kadın korsanının kendi mürettebatına dâhil olmasını sağladı. Mary Read ve Anne Bonny’nin ekibine katılması Calico Jack’i daha da meşhur biri haline getirdi. Gemi Kaptanı Jack 3 yıl boyunca denizlerde dehşet saldı; verdiği zararlarla adı o kadar duyulur oldu ki, İngiliz yönetiminin tepkisini çekmeye başladı. Hatta bu nedenle de İngiliz yönetimini çıldırtan korsan lakabı bile takıldı kendisine. İngiliz Parlamentosu sırf bu ekibi yakalatmak üzere bulundukları bölgeye savaş gemisi gönderdi ve Calico yakalanarak kellesi uçuruldu. Geminin kadın korsanları ise, hamile oldukları için, canları bağışlanarak hapse atıldılar.
7. Samuel Bellamy (İngiliz/1689- 1717)
Uzun siyah saçları ve hep siyah giysiler kullanması nedeniyle nam-ı diğer Kara Sam veya kimilerinin dediği gibi Korsanların Prensi. Kendilerini Robin Hood’un çocukları olarak gören tayfası ile beraber korsanlık yaptığı sürede 50’nin üzerinde gemiyi yağmaladı.
Sam de tıpkı Edward Teach (Karasakal) gibi Benjamin Hornigold’un mürettebatındaydı. Kaptan İngiliz gemisine saldırmadığı için yeni kaptan olarak seçildi. Bundan sonra yaptığı 50 gemi soygunuyla kendisini tayfasına ispatladı. Efsane denizciydi, çok stratejikti ve iyi liderdi. Savaşlarda iki tür gemi kullanırdı. Biri kendi kullandığı ağır toplu savaş gemisi, diğeri ise arkadaşının yönettiği küçük fakat çok hızlı bordalama gemisiydi. Koordinasyon içinde yaptıkları ataklarla kendileri fazla zarar görmeden düşman gemilerine saldırıp yağmalarlardı. 1717 yılının ocak ayında İngiliz köle gemisine saldırdı ve ele geçirdi. Bu gemi onun son gemisi oldu. Tayfasıyla beraber emekli olmaya karar verdiler ve geri döndüler. Ancak tam adaya varacakları sırada çıkan büyük fırtına yüzünden gemi sert kayalara çarptı ve batmaktan kurtulamadı. O gemiden sağ kurtulmayı başaran sadece 3 kişi vardı ve kara Sam’in hikâyesi böylece anlatılabildi.
8. Edward Lowe (İngiliz/1690-1724)
Doğuştan ve gerçek korsan olduğuna inanılan Edward Lowe Londra - Westminster’da doğdu. Çok küçük yaşlarda yankesicilik yapmaya başladı. Hırsız ve kumarbazdı. İngiltere’de tutunması mümkün olmadı. İşlediği suçların cezasından kaçmak için Amerika’ya göç etmek zorunda kaldı. Boston’da hayatına en baştan başlamak istedi ve çalışmaya başladı. Ancak yeni hayata dair beslediği umutlar takıldığı çetenin Honduras’a gitmesi ve onu da yanlarına çekmesi üzerine sona erdi. Böylece korsanlık dönemi başladı.
Lowe, çetesi ile beraber yaptıkları vurgunlarla kısa zamanda döneminin en ünlü ve bilinen en korkunç korsanlardan biri haline geldi. Acımasızlığıyla nam saldı. Efsaneye göre ele geçirdiği gemilerdeki mürettebatın dudakları kesilip pişirilerek kurbanlara yedirilirdi. Lowe’un sonunun birçok korsan gibi yine denizde olduğu; ünlü korsanın yakalandığı fırtına sonucunda tüm mürettebatı ile Atlantik’in derinliklerine gömüldüğü sanılıyor ama tarihçiler bu sondan çok emin değiller.