Felaketle Sonuçlanan 10 Festival
Cahil Uzman yazdı. 4 Aralık 2021 511 okunma
Festivaller en sevilen grupların canlı performansları, harika açık hava etkinlikleri, benzer kafa yapısına sahip insanların buluşma şansı ve ömür boyu hatıralar ile hatırlanmak ister. En azından bu festivalleri düzenleyen kişilerin başlangıçta umduğu şey bu… Tabii bu beklentilerin gerçekleşemediği durumlar da var.
Finansman eksikliği, zayıf altyapı, son dakikada ayrılan sanatçılar, düşük bilet satışları, hava durumu, hatta neredeyse her zaman hava durumu aylarca süren örgütlenmeyi bozarak festivali felakete çevirebilir. İnsanların, daha sonra anlatırken hakkında ‘hayatımın hafta sonu’ demeyi bekleyen bu festivaller bilet sahiplerinin paralarını geri talep etmesine ve etkinlik organizatörlerinin yüzünün kızarmasına sebep olur. İşte felaketle sonuçlanan 10 festival…
1. Fyre Festivali (2017)
Son birkaç yılda internete erişimi olan çoğu kişi, Fyre felaketini duymuştur. Bahamalar’da gerçekleşen festival reklamlarında dünyanın en lüks festivali gibi ve dünyanın en seçkin modelleri tarafından tanıtılır. 1200 ila 100.000 $ bilet ödemeleri karşılığında katılımcılara Miami’den uçuş, yatlarda lüks konaklama, berrak sularda kano yapma ve Major Lazer ve Blink-182 performansları vaat edilir. Ancak misafirler adaya indiğinde çok geçmeden onlara söz verilen şeylerin gerçek olmadığını anlarlar.
Konaklama birimleri lüks villalar yerine geri dönüştürülmüş çadırlar, yiyecekler gurme tatlar yerine önceden paketlenmiş sandviçler çıkar… Üstelik hava hiç güneşli, hiçbir tıbbi ya da etkinlik personeli ise hazır değildir! Etkinlik sorumlusu Billy McFarland, dolandırıcılıktan dava edilir. Ceza soruşturmasının ardından girişimci felaketi gerçekten hissederek altı yıl hapis cezasına çarptırılır. Öte yandan felaketle sonuçlanan bu festival, Netflix belgeseli ‘Fyre: The Greatest Party That Never Happened’ın konusu olur.
2. Woodstock (1999)
Jimi Hendrix, Janis Joplin, The Grateful Dead ve Joe Cocker gibi starları görmek için 1969’da Woodstock Festivali’ne yarım milyon kişi katılır. Hızla geçen 30 yıl ve organizatörlerin hippi dönemini taklide çalışmasıyla 1999’a gelindiğinde Woodstock tamamen farklı sahne halini alır. 220.000 kişinin katılımıyla Rome, New York’ta gerçekleşen Woodstock’99 ise başından yanlış gider. Organizatörler katılımcılara yeterli su getirmelerini tavsiye etmeyince susuz kalan kalabalıklar tek şişe için her seferinde 4 $ ücret ödemek zorunda kalır.
Baltimore Sun gazetesi 700’den fazla kişinin ısı bitkinliği ve dehidrasyona bağlı tedavi gördüğünü söyler. Üstelik kalabalığın kontrolü de ciddi sorundu. İşler düşmanca hal almaya başlayınca New York’tan alınan gönüllü güvenlikler görevlerini bırakırlar ve polisler tehlikeli şekilde sayıca geride kalır. O zaman çoğu kişi biletsiz şekilde kapılardan geçmeye başlar ve aşırı kalabalık sorunu başlar. Barış, sevgi ve mutluluktan uzak olan bu etkinlik, son Woodstock Festivali olur.
3. TomorrowWorld (2015)
Chattahoochee Hills, Georgia’da düzenlenen uluslararası müzik festivali TomorrowWorld, 2015 senesinde neredeyse ayaklanmaya dönüşür. Şiddetli yağmur tarlaları bataklıklara çevirir ve organizatörler, binlerce kişinin mahsur kalmasına sebep olan kararla ulaşım hizmetlerinin çevre bölgelerle sınırlanmasına karar verir. Katılımcıların iki seçeneği kalmıştır: Ya yaklaşık 8 km yürümek ya da normal fiyatın tam beş katı fiyat isteyen Uber’i çağırmak…
Çoğu ikisini de tercih etmeyerek yol kenarında uyumaya karar verir. Üstelik onlara yiyecek ve su verilmez. Vice News gazetesine konuşan katılımcı ise, personel için ayrılan servise gizlice girerek etkinlikten ayrılmayı başardığını söyler. Sonuç olarak zenginler ve şanslılar araba bulurken yoksullar yürür. Dolayısıyla kıyamet sonrası atmosferi yüzünden bu festival her daim hatıralarda kalır.
4. Bloc Festival (2012)
2012’deki Bloc Festivali ‘kaotik’ olarak adlandırmak yetersiz kalabilir. İngiltere’nin en büyük elektronik dans müziği festivallerinden olan Bloc, aşırı kalabalıktan kaynaklanan ciddi güvenlik korkuları nedeniyle kapatılır. Royal Victoria Docks’daki mekâna katılımcıların güvenli biçimde tahliye edilmesi için polis gönderilir. Ancak pek çok kişi hala saatlerce bekledikleri sırada içeri girme ümitleriyle beklemektedir. Çünkü durumdan hiç hoşnut olmamalarına rağmen Snoop Dogg ve Orbital’i izlemek için 100 dolardan fazla para ödemişlerdir.
Daha sonra Blow tüm kötü felaket unsurlarıyla Twitter’da trend olmaya başlar. İnsanlar, kalabalık kontrol bariyerlerinin arkasına sıkışan ve büyük polis güruhu tarafından geride tutulan katılımcıların fotoğraflarını yayınlarlar. Tweetler ‘Bloc şu anda felaket. Araba kazasının ortasındayız.’ ya da ‘Korkunç ve neredeyse yaralanmalara sebep oluyordu; bize söylenen tek şey geri çekilin oldu. Peki tam olarak nereye?!’ şeklinde seyreder. 2016’dan sonra kurucular yıllık festivale tamamen son vererek bunun yerine kendi ‘süper kulüplerini’ kurmaya odaklanırlar.
5. Glastonbury (1990 ve 2005)
Organizatörlerinin Glastonbury festivaline yirmi yıl boyunca ev sahipliği yaptıktan sonra kaosa karışmasına izin vermesi harika (!) değil mi? Ancak 1990’da olan tam olarak budur. O yıl kalabalıklar, Sinead O’Connor ve The Cure gibi starların performanslarını hatırlamak isterlerdi ancak bunun yerine ‘neredeyse boğulma riski’ manşetleri çıkar. 75.000’den fazla kişinin katıldığı ünlü Piramit Sahnesi, kalabalıkta büyük eziyete sebep olur. Helikopterler yaralılarla ilgilenmek üzere yakınlara inerken gruplar setlerini bile durdurmak zorunda kalırlar.
2005’te insanlar yine risk altına girer. Bu sefer de kamp alanları ve performans alanını 1,2 metre yüksekliğinde su basar. Yıldırım çarptığı için Akustik Sahne bile güvenli değildir. Bu olağandışı felaket ise iki yıl sonra etkinliği yeniden düzenlemeden önce organizatörlerin yeni drenaj sistemi için milyonlar harcamasına neden olur. Tabii bu kötü deneyimlere rağmen Glastonbury hala dünyanın en büyük müzik festivallerinden kabul edilir.
6. Isle of Wight (2012)
Wight Adası Festivali Tom Pretty, Pearl Jam, Bruce Springsteen, Biffy Clyro ve daha fazlasını içeren destansı kadrosunu vaat eder. Ardından şiddetli yağmur gelir ve 600 kişiyi adaya taşıyan tekneler hava koşullarıyla adaya yanaşamadığı için katılımcılar arabalarında uyumak zorunda kalır. Diğerleri ise 15 saatten fazla trafikte kilitli kalır. Hatta polis insanların gece boyunca sığınmaları için yerel futbol kulübü bile açar.
Gün nihayet ağardığında yetkililer katılımcıların festivale katılmak için arabalarını bırakmaları gerektiğini ilan eder. Böylelikle inişli çıkışlı ve bazıları için aç susuz ‘güya’ festival tam anlamıyla felakete dönüşür.
7. Bestival (2008)
Festival ve çamur ilişkisi çok alakasız sayılmayabilir. Ancak 2008’de Bestival’e katılan hiç kimse koşulların ne kadar şiddetli olabileceğini tahmin edemezdi. Hava o yıl o kadar kötü olur ki gök gürültüsü, şimşek, yağmur ve şiddetli rüzgârlar kamp alanını dağıtır. Çoğu kişinin çadırı çamura batar. Daha az şanslı olan kişiler kamplarını eşyalarıyla beraber rüzgâra kaptırır. Hatta performans sergilenen ana sahneler bile yerlerinden olmaya başlar.
Ama öfkeli doğa ile savaş devam etmesine rağmen Bestival katılımcıları Amy Winehouse’un performansını dört gözle bekler haldedir. Ne yazık ki bu gösteri de pek planlandığı gibi gerçekleşmez. Winehouse sahneye 40 dakika geç gelmesinin ardından içkisini yudumlayarak sendeleyerek dolaşmaya başlar ve sadece 30 dakika sahnede kaldıktan sonra gösteriyi yarıda keser. Aldığı tepkilerin çok sevimli olmadığını tahmin edersiniz.
8. Electric Daisy Carnaval (2010)
EDC (Electric Daisy Carnaval), 1990’larda popüler elektronik dans müziğinin yükselişi sayesinde pek çok festivalciyi kendine çeker. Etkinlik Austin, San Bernardino, New York City, Los Angeles ve Porto Riko’da düzenlenen depo partileri olarak başlar.
Etkinlik büyük festivallere evrilmeden önce katılımcıları, çılgın partinin nerede olacağına bağlı olarak değişirdi. Ne yazık ki EDC’nin şehirdeki en ateşli parti olduğu haberi sızınca parti pek çok küçük çocuğun ilgisini çeker. Küçükler arasında kullanılan ağır uyuşturucular sonucunda 15 yaşındaki küçük kız trajik şekilde ölür. Olaydan sonra Los Angeles EDC’yi bölgenin dışına çıkarmaya zorlar. Yürürlükte olan herhangi bir sözleşme olmadığından festival Los Angeles sınırlarından çıkarak Las Vegas’ta yer bulur ve 2014’te 700.000 kişinin rekor katılımına ulaşır.
9. Sled Island (2013)
The Jesus and Mary Chain, Explosions in the Sky, Divine Fits ve Mac DeMarco gibi gruplar dahil olmak üzere haziran ayında dört günlük festival planlanır. Ta ki şiddetli hava koşulları tüm etkinliği kapatana kadar…
Festivalin ikinci gününde yükselen sel suları nedeniyle zorunlu tahliye emri verilir. İzinler iptal edilir ve organizatörler web sitelerinde mevcut durum ışığında festival ziyaretçilerinin güvenliği için kalan tüm etkinliklerin iptal edildiğini duyurur. İptal yüzünden festival yapımcılarının kaybı servet değerinde olur. Bilet sahiplerine yaklaşık 200.000 dolar para iadesi teklif edilir. Yine de pes etmeyen organizatörler festivali ertesi günü devam ettirerek şiddetli sellerin ve felaketlerin festival ruhunu asla bozamayacağını kanıtlar.
10. Powder Ridge Rock Festivali (1970)
Powder Ridge Rock Festivali ‘hiç gerçekleşmeyen en büyük rock konseri’ olarak bilinir. Woodstock’un başarısının ardından organizatörler binlerce kişinin akın edeceği sonraki büyük rock festivali olmayı umarlar.
1970’te 50.000’den fazla katılımcının Fleetwood Mac ve Janis Joplin’i görmek için Middlefield’daki festivale gitmesi beklenir. Ancak festivalden yalnızca 1 ay önce yerel halk bu festivali istemez ve yasal işlem başlatır. Kasaba festival başvurusunu reddedince internet gibi hızlı iletişim yolları olmadığı için iptal haberi tüm katılımcılara gitmez. Ortada festival olmamasına rağmen 30.000 katılımcı alana gelir. Müzik, yemek ve su yoktur. Ama çok fazla uyuşturucu satıcısı vardır. Haliyle uyuşturucu kullanımının zirveye çıktığı günlerde doktorlar ‘uyuşturucu krizine’ yardım etmek için gönüllü olarak hizmet verirler.