Çok Şaşıracağınız Netflix Hakkında Bilinmeyenler
Minik Tospik yazdı. 3 Ağustos 2021 477 okunma
Pek çoğumuz çıktığı ilk zamanlarda Netflix’e sahip olmanın DVD’leri postayla almak anlamına geldiğini bilmiyoruz. Bu şimdilerde saçma görünüyor olabilir ancak dijital öncesi çağda işler böyle ilerliyordu. Netflix, 2007 senesinde yayın hizmetini başlattıktan sonra hepimizin bildiği bugünkü versiyonuna geçmeye başladı: Neredeyse hepimiz için varlığı zorunluluk ve tonlarca film ve diziyi aynı anda izleyebilmenin en kolay yolu!
20 yıldan daha az süre içerisinde Netflix, eğlence zamanlarımızın çoğu için gidilecek yer haline geldi ve nedenini anlamak da zor değil… Seçenekler çok geniş yelpazeye sahip, fazla fazla orijinal içeriği var ve ilginç, belki de en önemlisi, reklamsız. Yani Netflix’in yeni ‘yayın akışı devrimi’ başlattığını bile söylemek mümkündür. Peki en sevdiğimiz dizi ve film kaynağını gerçekten ne kadar iyi tanıyoruz? Tanımanıza yardımcı olmak için, işte çok şaşıracağınız, Netflix hakkında 19 ilginç gerçek…
Öncelikle Netflix’in Zaman Çizelgesi…
- 1997- Netflix kuruldu.
- 1998- netflix.com açıldı.
- 1999- Abonelik tabanlı DVD-posta hizmeti sunmaya başladı.
- 2005- 5 milyondan fazla aboneye sahip oldu.
- 2007- Yayın akışı başlatıldı.
- 2010- Kanada’da piyasaya sürülerek uluslararası hale geldi.
- 2011- Latin Amerika ve Karayipler’de kullanılabilir hale geldi.
- 2013- İlk 3 orijinal serisi olan House of Cards, Hemlock Grove ve Orange is The New Black dizilerini piyasaya sürdü.
- 2016- Dünya çapında ünlenmeye başladı.
- 2017- 100 milyon aboneyi geçti.
- 2019- Şimdilerde 150 milyondan yalnızca biraz az abonesi vardır.
Ayrıca Netflix'te En İyi 15 Afrika Konulu Film adlı yazımıza göz atabilirsiniz.
Netflix Hakkında 19 Büyüleyici Gerçek
1. Neflix’in şu anda 149 milyon civarında abonesi vardır.
Netflix, insanların hesaplarını birden fazla kullanıcıyla paylaşmasına izin verdiği için, muhtemelen Netflix’e ‘sahip’ olan insan sayısı 2 ila 3 kat daha fazladır. Ancak Netflix’in popülaritesini kullanıcı sayısına göre ölçerek şirketin son yıllarda ne kadar hızlı büyüdüğünü görebiliriz. Örneğin, 2013’te sadece 35 milyon abonesi vardı.
2. Şirketin hisseleri, hisse başına 350 $ civarındadır.
Apple, Google ve Amazon’un seviyelerine ulaşamamış olsa da hisse başına 350 $, Netflix’i piyasadaki en iyi performans gösteren hisse senetleri arasında göstermeye yardımcı olmaktadır. Netflix hisse fiyatını gerçekten ilginç kılan şey ise, bu değerin çoğunun son birkaç yılda elde edilmiş olmasıdır. 2013’e geri dönersek hisseler 30 ila 50 $ arasında satılıyordu. Bu nedenle, Netflix tarihsel olarak yatırımcılar için, özellikle de şirkete ilk yıllarından itibaren inananlar için harika hisse senetleri haline gelmiştir.
3. Netflix’in mevcut piyasa değer 231 milyar $ civarındadır.
Yine diğer teknoloji devleriyle karşılaştırıldığında Netflix biraz daha küçük görünür ancak şu anda değeri 231 milyar dolardan fazladır. Bu sayı Yunanistan, Yeni Zelanda ve Irak gibi ülkelerin GSYİH’sına kabaca eşittir diyebiliriz. Bu kadar değerli olmasının nedeni, şirketin ne kadar gelir elde ettiğiyle alakalıdır ancak aynı zamanda sağlam iş modeline ve piyasadaki hakimiyeti de önemli etmenlerdendir.
4. Netflix’in 2018 yılındaki yıllık kazancı 16,61 milyar $’dır.
Netflix’in bu denli değerli olmasının nedeni için büyük oranda elde ettiği muhteşem gelir olduğunu söylemiştik. Yıllık olarak yaklaşık 16 milyar $ geliri olan Netflix, Forbes Fortune 500 listesinde 197. sırada yer alır.
5. Netflix, 10. en büyük internet şirketidir.
Gelir rakamları Silikon Vadisi’nin bazı gerçek devlerinden daha düşük olabilir ancak Netflix hala günümüzün teknoloji tabanlı ekonomisinde en çok fayda sağlayanlar arasındadır.
6. Aslında kazandığından daha fazla para harcamaktadır.
Tüm bu gelire ve büyümeye rağmen, Netflix son zamanlarda büyük oranda hala büyüdüğü için zararına çalışmaktadır. Dünya, internet tabanlı eğlenceye geçiyor ve Netflix orijinal içeriklerine büyük yatırımlar yapıyor. Yakında herkesin birden fazla dijital platform hesabına sahip olduğu ve kablolu yayının olmadığı dünyada yaşayacağımıza inanıyoruz. Bu da tüm büyük platformların para kazanmaları için alan olduğu anlamına gelmektedir.
7. Netflix, 2000 yılında 50 milyon dolara Blockbuster’a satılmaya çalışıldı.
Günümüz ve ülkemiz gençliğinin çoğunun adını hiç duymadığı video kiralama zinciri Blockbuster, eskiyen iş modeline çok uzun süre bağlı kalan ve ancak çok geç olduğunda uyum sağlayan şirketlerin klasik örneği haline gelmiştir. Ancak ironik biçimde, Netflix’in kurucusu Reid Hastings, şirketini 2000 yılında 50 milyon dolara Blockbuster’a satmaya çalıştı. Hastings, Netflix’te potansiyel olduğunun farkındaydı ancak şirket para kazanmıyordu. Neyse ki Blockbuster yöneticileri teklifi reddetti ve gerisi tarih oldu…
8. Netflix, 2018’de orijinal içeriklerine 12 milyar $ harcadı.
Netflix’in yıllar içerisinde bu kadar çok büyümesinin nedeni, sürekli olarak orijinal içeriklerine yatırım yapmasıdır. İnsanların yeni şeyler izlemek için para ödeyebileceğini anladı ve şimdi Netflix her hafta yeni dizi ve programlar yayınlıyormuş gibi geliyor. 2018’de harcama 12 milyar dolara ulaştı. Diğer dijital platformlarla arasında rekabet arttıkça bu artış devam edecek gibi görünüyor.
9. Netflix’te yaklaşık olarak 850 orijinal başlık var.
İlk Netflix orijinallerinin House of Cards, Hemlock Grove ve Orange is the New Black dizileri olduğunu söylemiştik. Bu seriler 2013’te çıktı ve 2014-2015’te yalnız birkaç tane daha yayınlandı. Ancak 2016 yılına gelindiğinde Netflix, toplamda yaklaşık 19.000 saatlik içeriği olan 850 başlığın olduğu noktaya kadar içerik üretmeye başladı. Üstelik 2018 verilerine göre Netflix’in orijinal içerikleri, satın alınan içeriklerinden resmi olarak sayıca üstün oldu.
10. Orijinal içerikleri, ABD görüntülenmelerinin yaklaşık %80’ini oluşturmaktadır.
Bu gerçek bize Netflix’teki insanların ne kadar akıllı olduğunu gösteriyor. İnsanların yeni, benzersiz içerik izleyeceğini (daha doğrusu insanların bu içerikleri izlemek için rahatlıkla para ödeyebileceğini) anladılar. Yine de Netflix’in insanlara halihazırda var olan başlıkların kopyalarını postalamakla sektöre girdiğini ve şimdilerde gelirinin çoğunu kendi içeriklerini sunarak elde ettiğine şahit olmak son derece ilginç…
11. İnsanların %57’si abone olma nedeni olarak orijinal içerikleri gösteriyor.
Bu, orijinal içeriklerin Netflix’in mevcut ve gelecekteki başarısı için ne kadar önemli olduğunu tekrar gösteriyor. İnsanların Netflix’e abone olmasının diğer popüler nedeni ise reklamlardan kurtulmaktır.
12. Netflix aboneliği sizi tam 160 saatlik reklamdan kurtarır.
Eskiden reklamlar hayatımın kabul edilen parçalarındandı. ‘Ücretsiz’ eğlencemiz karşılığında onlara rıza gösterirdik. Ancak yıllar geçtikçe televizyon daha pahalı hale geldi ve giderek daha fazla reklam çıkmaya başladı. Netflix bunu ortadan kaldırdı ve bizi yüzlerce saat süren ve zihinlerimizi uyuşturan reklamlardan kurtardı.
13. 2018’de Netflix, HBO’dan daha fazla Emmy kazanmıştır.
Netflix kendi içeriğini üreteceğini ilk duyurduğunda, insanlar kalitesi konusunda şüpheciydi. Ancak Netflix derhal şaşırttı ve orijinal içeriğe yatırılan tüm para hem gelir hem de tanınırlık açısından karşılığını verdi. Tüm bunlar 2018’de Netflix’in, önceki 17 yılın hepsinde yıllık televizyon ödül töreninde en çok kazanan olan HBO’dan daha fazla Emmy ödülü almasıyla doruğa ulaştı.
14. Netflix kullanıcılarının %23’ü platformu her gün ziyaret ediyor.
Aslında bu oran biraz düşük gibi görünebilir çünkü pek çoğumuz arkadaşlarımızla vakit geçirmek ya da işten sonra uzun günü atlatmak için film ya da dizi izliyoruz. Ancak dijital platformlar söz konusuyken insanların ne kadar çok seçeneğe sahip olduğu göz önüne alındığında, aslında Netflix nüfusunun yalnız 1/4’inin her gün Netflix’i izlemesi oldukça mantıklıdır.
15. Filmin bir tutkunu, 2017’de Madagaskar 3 filmini tam 352 kez izledi!
Evet, yılda 352 kez 1 filmi izlemek tam olarak aşırı izlemek olmasa da film izlemeyi tamamen yeni boyuta taşıdığı kesindir. Herhangi bir filmi bu kadar çok sevdiğinizi ve 1 yıl boyunca neredeyse her gün onu izlediğinizi hayal edin…
16. Netflix kullanıcıları, içerik akışı için haftada yaklaşık olarak 1 milyar saat harcar.
Tüm bu aşırı izleme ve günlük kullanım, haftada yaklaşık 1 milyar saat TV izlemeye denktir. Totale bakıldığında aşırı hissettirebilir ancak abone sayısına bölündüğünde, bu her abonenin haftada yaklaşık 6,7 saat izlediği anlamına gelir.
17. Netflix, küresel yayın trafiğinin %26’sını alır.
Dünyanın en popüler dijital platformlarından olan Netflix’in dünyanın yayın trafiğinin bu kadar büyük kısmını kaplaması çok da şaşırtıcı değildir. Kimileri YouTube’un bu yeri almasını beklemiş olabilir ancak YouTube’daki içeriklerin çoğu daha kısadır, yani genel olarak daha fazla kullanıcısı olsa da daha az akış trafiği yaratır.
18. Netflix, dünyadaki internet bant genişliğinin %15’ini tüketir.
İnternet üzerinden bu kadar yüksek çözünürlüklü video içeriği izlemek ciddi altyapı gerektirir. Aslında bu, şirketin ilk yıllarında üstesinden gelmek zorunda olduğu ana engeller arasındaydı. Başlangıçta sadece geniş bant internete sahip kişiler tarafından kullanılıyordu, dolayısıyla 2007’de pek fazla abonesi yoktu. Ancak yüksek hızlı internet daha popüler hale geldikçe giderek daha fazla akış sağlanmaya başladı.
19. Netflix kullanıcılarının %55’i kendi abonelikleri için ödeme yapıyor.
Netflix’in birden fazla kullanıcının aynı hesabı paylaşmasına izin vermesiyle hiç kimsenin kendi aboneliği için ödeme yapmayacağını düşünebilirsiniz. Ancak başkalarını kandırma korkusu galip gelmiş gibi görünüyor. Abonelerin yarısından fazlası kendi hesapları için ödeme yapma sorumluluğu üstleniyor. Belki de 1 yılda Madagaskar 3’ü kaç kez izlediklerini kimsenin bilmesini istemiyorlar…
Ayrıca Yayınladığı Dönemlere Damga Vuran IMDb Puanı En Yüksek Netflix Türk Dizileri adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.