Art Niyet ve Kabahat Konulu İlginç Deyimlerin Hikayeleri

Cahil Uzman yazdı. 3 Temmuz 2020 1.983 okunma

Günlük yaşamda kullanılan deyim ve atasözleri her ne kadar ortak kullanıma ait olsalar ve asıl anlamlarından farklı bir şekilde kullanılıyor olsalar da ortaya çıkış hikayeleri ilginç kullanımlardan gelmektedir. İlginç deyim ve atasözleri hikayeleri sayesinde bu sözlerin nereden çıktığını öğrenebilirsiniz.

Avcunu Yalamak

Genelde beklenen durumun olmamasına yönelik kullanılan bu deyim, soğuk ve zorlu mevsimlerde kış uykusuna yatan ayılardan hareketle söylenmektedir. Kış uykusunda acıktıkları zaman ayaklarının tabanlarını yalayarak içgüdüsel hareket yapan ayılar, böylelikle bir tür karınlarını doyurmaktadırlar. Ancak gerçek yemek olmadığı için sadece bunu iç güdüsel olarak yaparlar. Avcunu yalamak tabiri de gerçekleşmeyen olaylarda bir türlü teselli amacıyla kullanılmaktadır.

Güme Gitmek

Beklenmedik bir olayın yaşanması anlamına gelen deyim, yeniçerilerin isyan ettikleri ya da bir suçluyu yakalayıp zindana kapattıklarında “Hop Güm!” sözlerinden gelmektedir. Fakat bazı durumlarda masum olan kimselerin de hapse atılması sonradan öğrenildiği, “Güme gitti, yazık oldu,” gibisinden sözler söylenirmiş. Bu ifade de günlük yaşamda haksızlık, yanlışlık yapılması gibi anlamlara gelmektedir.

Çam Devirmek

Başkalarının hoşuna gitmeyecek ve onları üzecek sözlerin söylenmesi olarak bilinen çam devirmek, zengin bir adamın öyküsüne dayanmaktadır. Zengin adamın köşkünün hemen yanına bir başka büyük yapı yaptırmaya karar vermiş. Eski binalar da ahşaptan yapıldığı için pek çok keresteye ihtiyaç duymuş. Bunların arasında da çam, gürgen, meşe gibi farklı ağaçlar bulunuyormuş. Adam, yardımcısına kereste olan çamları kast ederek “çamları biçtir,” diye talimat vermiş. Ancak yardımcısı bahçede yeşil halde bulunan çamları anlayıp onları kestirince yardımcısının adı çam deviren olarak anılmaya başlamış. Günlük kullanımda çam devirmek, yanlış anlaşılan olaylar için de kullanılmaktadır.

Saman Altından Su Yürütmek

Sık kullanılan bu sözün öyküsü, zamanında bir ovada köylülerin tarlalarını sulamasına dayanmaktadır. Su kaynağı kısıtlı olduğu için köylüler aralarında anlaşma yaparlar ve her biri eşit bir şekilde suyu kullanacaktır. Ancak içlerinden birisi kendisi daha fazla su alabilmek için kanaldan kendisine özel bir yol açmış ve onu da gizlemek için üzerine saman serpiştirmiş. Bu bakımdan günlük yaşamda deyim, gizli iş yapma, art niyetli davranma gibi durumlarda kullanılmaktadır.

Ayrıca Dünya'nın oluşumuzdan bugüne kıtaların ayrılışı bilgilerini inceleyebilirsiniz.

Foyası Meydana Çıkmak

Kuyumcuların altınlarının ya da mücevherlerinin daha iyi parlaması için kullandıkları maddeye foya ismi verilmektedir. Ancak düşük kalitede altın ya da mücevherlerde kullanıldığında ve zamana bağlı olarak döküldüğünde ise gerçek olan altın ortaya çıktığında foyası meydana çıktı sözü kullanılmaktadır. Yaygın kullanım olarak sahtekarlığın ortaya çıkması, gizli işinin anlaşılması ve yalanların anlaşılması gibi durumlarda kullanılır.

Pabucu Dama Atılmak

Osmanlı zamanındaki esnaf odası olan lonca teşkilatına bağlı olan kimseler ticari yaşamlarında doğru davranmadıklarında, hileli ya da ayıplı mal sattıklarında, tartıya hile karıştırdıklarında veya böylesi durumlarda teşkilat tarafından sembolik olarak dükkanın çatısına ayakkabı atılıyordu. Böylesi bir durumu gören müşteriler dükkanın bir kusuru olduğunu bilerek ondan alışveriş yapmıyorlardı. Pabucu dama atılmak sözü, günümüzde gözden çıkarılmak, tercih edilmemek gibi anlamlarda kullanılmaktadır.

Kozları Paylaşmak

Eski dilde ceviz anlamı taşıyan koz, iki köy arasında yaşanan bir olaydan sonra deyim olabilmiştir. İki köyün kullandığı bir cevizlik alanda toplama mevsimi geldiğinde gün belirlenerek iki köy halkı cevizleri toplar ve paylaşırlardı. Fakat her sefer haksızlık yapıldığı için taraflar arasında kavga çıkardı. Hatta bazı durumlarda ceviz toplamak için kavgaya hazırlanır gibi önlemler alınırdı. Bu yüzden küçük çocukların güçlü olmasını, hakkını savunmasını anlatan ifade köylüler arasında kozunu paylaşacak duruma geldi sözü ile ifade edilmiştir.