Jako Papağanı Bakımı, Özellikleri ve Beslenmesi
Minik Tospik yazdı. 9 Eylül 2021 306 okunma
‘Gri Afrika Papağanı’ olarak da tanınan Jako papağanları ülkemizde beslemek için sıklıkla tercih edilen papağan türleri arasındadır. Doğal ortamlarında sürü halinde yaşamaktadırlar. Zekâları sayesinde sözcükleri hızlıca kapan ve akıllarında tutan Jako papağanları, bu özellikleriyle evlerde de rahatça beslenebilmektedir. Çoğu papağan gibi taklit yetenekleri sayesinde konuşmayı öğrenen bu tür, ilgiden de oldukça hoşlanırlar. Dolayısıyla insanlarla vakit geçirmeyi ve gürültülü ortamları fazlasıyla severler. Sevimlilikleri ve olağanüstü zekâlarıyla ön plana çıkan Jako papağanları hakkında daha fazla bilgi edinmek için öğrendiklerimize göz atalım…
Jako Papağanı Özellikleri
- Bilimsel adı psittacus erithacus’dur.
- Ana vatanı basitçe Afrika’dır. Asıl yaşam alanı Fildişi sahilleri ile bu bölgenin güneydoğusunda bulunan Batı Kenya ve Principe Adaları Bioko’dur.
- İri boyutlu papağanlardır: Jako papağanlarının ağırlıkları 450 ila 550 gram aralığında değişebilir. Kanat açıklıkları 42-52 cm aralığında değişebilir.
- Erkek Jako papağanları genel olarak ortalama güvercin boyutunda olabilirler.
- Dişi Jako papağanları ise çok daha ufak boyutlara sahip olurlar.
- Bu türün vücudundaki tüyler gri renkte olur; ergin Jako’ların kuyrukları açık kırmızı renkte olurken, ergin olmayanların kuyrukları ise koyu kırmızı renktedir.
- 1 yaşından küçük Jako’ların gözleri siyah renkteyken 1 yaşını geçkin Jako’ların göz rengi griye, ardından sarımsı renge dönüşebilir.
- Ömürleri epey uzundur, ortalama 50 sene yaşarlar. İyi bakıldığında ve dikkatli beslenmesi sağlandığında ömürleri daha da uzun olur.
- En önemli özelliği zekâları ve konuşma yetenekleridir.
- Hafıza güçleri de diğer papağan çeşitlerine oranla çok daha iyidir.
- Jako türü kendi içinde de farklı türlere ayrılır; ‘kırmızı kuyruklu’ olan Jako türünün en popüler çeşididir.
- Konuşma yetenekleriyle tanınan Jako papağanları, aynı zamanda fazlasıyla geveze olurlar.
- İyi eğitim verildiğinde 1000 sözcüğe kadar öğrenebilirler.
- Konuşma başarıları ve gevezeliklerinin diğer sebebi ise taklit yetenekleridir. Hatta kimi zaman çığlık attıkları görülür. Dolayısıyla karşılarındaki kişilerin ses tonlarına kadar benzetme başarası gösterebilirler.
- Jako türü, diğer papağanlarla kıyaslandığında daha meraklı yapıya sahip oldukları söylenebilir.
- Öte yandan aşırı zeki oldukları için diğer papağan türlerine göre daha şüpheci özellikleri de bulunabilir.
- Çevrelerine karşı, evde besleniyorlarsa insanlara karşı, daha fazla güven ve güç kazanan papağan türüdür.
- Yalnızlıktan hiç hoşlanmazlar, sahiplenildiklerinde yoğun biçimde sevgi ve ilgi talep ederler.
- Doğal ortamlarında sürü halinde bulundukları için sosyal kuşlardır.
- Sahiplerine fazlasıyla bağlı olurlar; yabancılara, ilk kez tanıştıkları kişiler her zaman sıcakkanlı yaklaşmazlar. Yalnızca güvende hissettiklerinde yeteneklerini sergilerler.
- Jako papağanları fiziksel olarak epey dayanıklılardır. Soğuğa karşı duyarlılıkları haricinde sağlıkları yerindedir.
Sitemizden Kakadu Papağanı bakımı, özellikleri ve beslenmesi detaylarını da inceleyebilirsiniz.
Jako Papağanı Bakımı
Çeşitli pek çok özelliğe sahip olan Jako papağanlarının bakımı son derece mühimdir. Bu özel kuşları sahiplenmek isteyenlerin bakım kriterlerini bilmesi gerekir. Jako papağanının bakımı için bilinmesi gerekenler şöyledir:
- Her evcil hayvanda olduğu gibi, Jako’ların bakımında da temizlik mevzusu epey önemlidir. Yedikleri, içtikleri ve kaldıkları ortam çok temiz olmalıdır.
- Jako papağanları için kafes seçimi mutlaka geniş olanlardan yana yapılmalıdır. Bu tür, geniş alanlara o kadar düşkündür ki sahiplerine alıştıkları zaman kafese bile ihtiyaç duymadan yaşayabilirler.
- Ancak kafes tercih edildiğinde, kafes her gün düzenli olarak temizlenmelidir. Bu temizlik onların sağlıklı yaşamasını sağlar.
- Jako’ların düzenli şekilde banyo yaptırılması gerekmektedir. Sık ve düzenli olarak yapılan banyo vücutlarındaki alerjik tepkimeye sebep olan tozların atılmasını sağlar.
- Banyo sırasında kullanılan suyun sıcaklığına özen gösterilmelidir çünkü Jako’lar soğuğa karşı çok hassastır.
- Yalnızca Jako’larda değil, tüm papağanlarda tırnak kesme işlemi sahipleri tarafından yapılmamalı, papağan veterinere götürülmelidir.
- İçmeleri için verilen su, mutlaka temiz ve dinlendirilmiş su olmalıdır. Ayrıca suları her gün düzenli olarak tazelenmelidir.
- Kafeste yaşayan Jako papağanlarının kafes yeri de oldukça önemlidir. Kafeslerinin güneşin dik açıyla geldiği bölgelere konmaması gerekir. Ancak çok karanlık ortama da konmamalıdır. Bu karanlık Jako’nun strese girmesine sebep olabilir.
- Kafeste yaşamayan Jako papağanlarının evde bulunan kabloları kemirme ihtimali olduğundan kablo konusunda önlem alınması gerekir. Tedbir alınmadığında papağanın can kaybına bile sebep olabilir.
Yavru Jako Papağanı Bakımı
- Yavru Jako’ların bakımında en önemli husus, yavrunun minimum 2 hafta süresince ebeveynlerinin yanında kalmasına izin verilmesidir. Çünkü bu dönemde Jako’nun sindirim sistemi henüz gelişmemiştir.
- Beslenme dönemlerinde ebeveynlerinden gıdalarına bulaşan yararlı bakterilere ihtiyaçları vardır. Çünkü yavru Jako’nun bağırsağındaki flora ve faunanın gelişimi için bu bakterilerin oldukça önemli etkisi bulunur.
- Avrupa ülkerinde yavru Jako’ların beslenmesinde genellikle bebe maması tercih edilir çünkü bu mamaların içerdiği yulaf unu ve vitamin yavru Jako’lar için tüketilebilir besinlerdendir. Hazırlanan bebe maması Jako’ya şırınga aracılığıyla verilebilir.
- Ancak yavruların mideleri bu dönemde oldukça küçüktür. Dolayısıyla verilen mamanın gün içerisinde belirli aralıklarla ve azar azar olması gerekir.
- Yavru Jako’ların protein ihtiyaçları da yetişkinliklerine göre daha fazla olur. Bu sebeple yavru papağanlara yumurta sarısı verilmesi sağlıklı olacaktır.
Jako Papağanı Beslenmesi
- Öncelikle, Jako papağanlarının sağlıklı beslenebilmesi için hem içecek hem de yiyeceklerin temiz olması gerekir.
- Doğal yaşam alanlarında ağaçların tohum ve meyvelerinden yararlanan Jako’lar evde bakıldığında da aynı doğallıkla ve özenle beslenmelidir.
- Jako’ya, hatta hiçbir evcil hayvana, kesinlikle bozuk ya da bayat yiyecek/içecek verilmemelidir.
- Musluk suyu verilecekse, bu suyun mutlaka öncesinde bekletilmesi şarttır.
- Jako’ların beslenme düzeninde bulunabilecek besinler şöyledir: Haşlanmış patates, katı yumurta, pişmiş et, yulaf, buğday, sütlü ekmek, mısır, tuzsuz ay çekirdeği, peynir, fındık…
- Ayrıca kendi doğal ortamlarında taze meyve ile beslenmeye alışık olduklarından Jako’lara ara sıra taze ve dilimlenmiş meyve verilmesi sağlıklı olacaktır.
- Jako’ların beslenme düzeninde bulunmaması gereken besinler ise şöyledir: Marul ve maydanoz gibi yeşil gıdalar hayvanların sindirim ve boşaltım sistemlerini bozarak ishal olmasına sebep olabileceği için Jako’ya verilmemelidir.
- Öte yandan Jako’ların beslenme düzeninde papağanlar için özel olarak üretilen ve içerisinde çeşitli vitaminler barındıran yemler de verilebilir. Ancak yem satın alınırken mutlaka güvenilir markalar tercih edilmelidir.
- Günlük beslenmelerinde asıl önemli olan şey, Jako’ların programlarında farklı özelliklerde 3-5 besin grubu bulunmasıdır.
Ayrıca Sultan Papağanı Bakımı, Özellikleri ve Beslenmesi adlı yazımıza bakabilirsiniz.
Jako Papağanının Eğitimi
Jako papağanlarının çok zeki olduklarından doğru şekilde eğitildiğinde oldukça fazla sözcük öğrendiğini söylemiştik. Doğru şekilde diyoruz çünkü eğitimleri çok önemlidir. Öncelikle Jako’lar eğitilirken ödül sisteminin kullanılması gerektiğini söyleyebiliriz. Papağanı cezalandırarak veya bağırarak eğitiminde gelişme kaydedilemez. Yöntem tamamen onunla ilgilenmek ve sevgi göstermek olmalıdır.
Ceza yöntemi ya da bağırmak Jako papağanının strese girmesine yol açabilir ve kuş türlerinde yaşanan stres epey tehlikelidir, ölümcül bile olabilmektedir. Jako sahibine alıştığında eğitilmesi çok daha kolay olur. Papağanın öğrenmesini istediğiniz sözcüğü yanında sürekli tekrarlamak gerekir. Ayrıca Jako’ların ilgiyi fazlasıyla sevdiğini ve onlarla sürekli ilgilenilmesinin çok hoşlarına gittiğini söylemiştik. Sahibine yakınlık duydukça Jako’nun eğitimi de çok kolay olacaktır. Dolayısıyla hayvanın korkutulması ya da ürkütülmesi hiçbir işe yaramayacaktır.