Türk Toplumunda Kadın Liderler

Minik Tospik yazdı. 18 Nisan 2021 417 okunma

İslamiyet öncesi ilk zamanlarından beri Türk toplumunun kültürü ve devlet geleneğinde kadın önemli bir yere sahiptir. Bu değerin ortaya çıkışı her ne kadar annelik kutsallığından kaynaklansa da Eski Türklerden günümüze kadar geçen sürede kadının devlet ve toplum açısından taşıdığı önem kadınlara fikri sorularak, onlardan yardım istenerek belli ölçüde gösterilmiştir. Fakat kadınların birey olarak, fikren ve zihnen var olmaları yine kendileri sayesindedir. Liderlikleriyle ön plana çıkan bu kadınlar, cesaretleriyle hem kendi zamanlarında tarihin yönünü değiştirmiş hem de kendilerinden sonra gelecek olan cesur kadınlara ışık tutmuşlardır… 

1. TOMRİS HATUN

İslamiyet öncesi Türk devletleri geleneğinde toplumsal ve siyasal hayatta kadına verilen değer bilinen en eski Türkçe kaynak olan Orhun Abideleri’nde ve Türk mitolojisinde birçok anlatıda yer alıyor. Bahsedilen bu kadın liderlerden bir tanesi de Tomris Hatun. M.Ö. 500-600 yılları arasında yaşadığı düşünülen ve şanı tüm dünyaya yayılmış İskitlerin Tomris Hatun’u hem ilk Türk kadın hükümdar olarak hem de Dünya çapında ilk kadın hükümdar olarak anılıyor.

Barışçıl ama savunmayı ihmal etmeyen bir devlet yapısına önem gösteren bir lider Tomris Hatun. Onun bu özelliğini zayıflık olarak gören ve bunu avantaja çevirmek isteyen Pers İmparatoru Kiros ise hiç durmadan Saka topraklarına akınlar düzenliyor. Fakat her seferinde yakılmış topraklardan başka bir şey bulamayan Persler geri çekilip İran’a dönmek durumunda kalıyorlar. Bu kısır döngüden sıkılan Kiros, Tomris Hatun’dan kendisine tabi olması ve kendisiyle evlenmesi karşılığında Sakalar ile uğraşmayacağını vaat ediyor. Tabii Tomris Hatun bunun bir oyun olduğunu anlıyor ve teklifi reddediyor. Aldığı ret cevabından sonra iyice sinirlenen Kiros kalabalık bir orduyla ve yüzlerce köpekle Saka topraklarına giriyor.

Tomris Hatun ise uygun bir alan seçip, Kiros’u ve ordusunu beklemeye koyuluyor. İki ordu aralarında biraz mesafe kalacak şekilde birbirlerine yaklaştıklarında güneş battığından kimse savaşa tutuşmuyor ve mevzileniyorlar. Ancak Kiros haince bir plan yapıp iki ordunun arasına, içinde yiyecekler ve şarap bulunan bir çadır kurduruyor. Çadıra saldırı düzenleyen Tomris Hatun’un oğlu ve beraberindeki kuvvetler, içerideki Persleri öldürüp yemeklerin ve şarabın keyfine dalıyorlar. Daha sonra baskın yapan Pers kuvvetleri tarafındansa öldürülüyorlar. Bu yaşananların üzerine yıkılan Tomris Hatun ertesi gün yönettiği savaşla Persleri mağlup ediyor. Böylelikle, aynı zamanda Alp Er Tunga’nın torunu olduğu da söylenen Tomris Hatun, savaş stratejileri konusunda uzman olan Pers İmparatorluğu’na karşı kazandığı zaferle şanını bugünlere kadar getirmeyi başarmış kadın liderlerden biri oluyor.

2. ALTUNCAN HATUN

Bizzat kendisi hükümdar olmasa da yaptığı yardımlar ve önderliklerle Türk toplumunun cesur kadın liderlerinden olarak gösterilebilecek bir diğer kişi de İslamiyet sonrası dönemden Büyük Selçuklu İmparatorluğu Sultanı Tuğrul Bey’in eşi Altuncan Hatun’dur. Doğum tarihi ve yeri bilinmeyen Altuncan Hatun’un ilk eşinin Harezmşah Harun olduğu tahmin ediliyor. Altuncan Hatun’un Selçuklu İmparatorluğu için yaptığı işler ve fedakarlıklar Tuğrul Bey’in kardeşi İbrahim Yınal’ın isyan başlattığı dönemde önem kazanıyor. Devletin merkezi Hamedan’da savaşan iki kardeşten Tuğrul Bey, gücü az olduğu için mağlup oluyor ve Hamedan kalesine sığınıyor.

Bunun üstüne eşi Altuncan Hatun’dan yardım istiyor. Fakat Abbasi halifesi Altuncan Hatun’a izin vermiyor ve dönemin veziri Kündüri, Altuncan Hatun’u gitmemesi için ikna ediyor. Tuğrul Bey kalede mahsur kaldığı için vezir Kündüri, Altuncan Hatun’un oğlunu tahta çıkarmaya çalışıyor. Fakat durumu anlayan Altuncan Hatun oğlunu ve veziri tutuklatmak üzere harekete geçiyor. Daha sonra Selçuklu askerlerini toplayarak Hamedan’a giderek eşini kurtarıyor ve İbrahim Yınal da onun sayesinde mağlup ediliyor. Böylelikle, yaptığı bu cesur hamleler sayesinde Selçuklu Devleti’nin ömrü uzuyor ve devletin devamlılığı için oğluna bile acımayan Altuncan Hatun, devlet kurtaran hatun olarak Türk tarihine adını yazdırıyor.

Ayrıca Eski Türklerde Kadın İsimleri adlı yazımızı okuyabilirsiniz.

3. VALİDE MAHPEYKER (KÖSEM) SULTAN

I.Ahmet’in hasekisi, IV. Murat ile Sultan İbrahim’in annesi ve IV. Mehmet’in babaannesi olan Kösem Sultan, Osmanlı Devleti döneminde adı geçen kadın liderler arasında en önemlilerden biridir. Öyle ki Osmanlı hanedan kadınları arasında, Harem’de ve yönetimdeki etkinliği yarım asıra yakın sürüyor. Oğullarının ve hatta torunlarının yetkilerini, sadrazam atayabilecek ve taht değişikliğine onay verebilecek derecede kullanan tek valide sultan olarak anılıyor.

Ölümüyle siyaseten katledilen devletliler arasına katılsa da görkemli yaşamı, zenginliği ve yaptırdığı eserlerle Türk toplumunun kadın liderleri arasında üst sıralarda yer almaya hak kazanıyor ve böylelikle Kösem Sultan’ın hayatı romanlara, tiyatro oyunlarına, hatta dizilere bile konu oluyor. 60 yıllık hayatında donanma için yaptırdığı kadırga, her yıl saraydan çırak olarak çıkarıp özgürlük verdiği cariyeler, mahkumlar için ödediği diyetler ve medyunlar için ödediği borçlar, dağıttığı sadakalar, selatin cami hocalarına sarayda okuttuğu Kuran, hacı kafilelerine su ve şerbet dağıtmak üzere sure alayına kattığı sakalar ve yaptırdığı yüzlerce tesis sayesinde halk arasında dindar ve hayırsever valide sultan olarak tanınıyor.  

4. HALİDE EDİP ADIVAR

Halide Edip Adıvar günümüzde roman yazarı olarak bilinse de yakın tarihimizdeki Kurtuluş Savaşı döneminde hem mücadelede aktif rol almış hem de o dönemin kitaplarını yazmıştır. Halide Edip, Osmanlı’nın son zamanlarında modern kadın hareketlerinde ve milliyetçilik fikrinin doğuşunda öncülük etmiştir. Özellikle, Millî Mücadele fikir ve eylemlerinde ön saflarda yer alan Halide Edip, ünlü Sultanahmet Mitingi ile tarihe adını yazdırmayı başarmıştır. Lüks hayatını geride bırakarak eşi Adnan Bey ile Ankara’da Millî Mücadele adına çalışmalar yapmış ve böylelikle Mustafa Kemal Paşa’ya en yakın isimler arasında yerini almıştır Halide Onbaşı. Bu döneme ışık tutan Mor Salkımlı Ev, Yeni Turan, Türkün Ateşle İmtihanı gibi kitapları da tüm bu cesur adımlarına ve önderliğine kanıt niteliğindedir.

Türkçede en çok yanlış yazılan kelimeler için linkteki yazımızı okuyabilirsiniz.

5. AFİFE JALE

Siyasi bir liderliği yok belki ama zamanının tiyatro tutkunu kadınlarının gözünde kesinlikle bir önder, Afife Jale. İlk Türk Müslüman kadın unvanına sahip bu güzel kadın, sadece tiyatro tarihinde değil, kadınların özgürlük tarihinde de kalıcı bir iz bırakmıştır. 1920 senesinde, henüz 18 yaşındayken, Apollon Tiyatrosu’nda ‘’Yamalar’’ oyunu ile ilk kez sahneye çıkar Jale, Müslüman kadınlara getirilen yasağa rağmen. Polis baskını olur oyununa ama o yine de vazgeçmez ve bir hafta sonra başka bir oyunla aynı sahneye döner. Bu sefer polise haber önceden gitmiştir ve ikinci perdeyi oynamasına müsaade edilmez. Vazgeçmez. Ama o vazgeçmedikçe babası da vazgeçmez. Polis de vazgeçmez.

Darülbedayi’ye Müslüman kadınların sahneye çıkarılmaması emri gönderilince 8 Mart 1921’de Şehir Tiyatroları’ndaki görevine son verilir. Yine vazgeçmeyen Afife Jale, evi terk eder. İşsiz de kalır ama tiyatro tutkusu hep içindedir. Anadolu’da turneler yapmaya başladığı sırada, kadınlara resmi olarak sahne yolu açılır fakat bu sefer de sağlığı izin vermez tiyatro sevdasına. Yazar Hüseyin Suat Bey’in sanat fedaisi diye nitelendirdiği Afife Jale belki amacına tam olarak ulaşamamıştır ama gencecik yaşına rağmen mücadelesinden hiç vazgeçmemiştir. Sırf bu özellikleri bile Türk toplumunun en cesur kadın liderlerinden biri olduğunu gösterir.

6. TANSU ÇİLLER

Türkiye’nin 22. Başbakanı olan Tansu Çiller, aynı zamanda Türkiye siyasi hayatındaki ilk ve tek kadın başbakandır. Cumhuriyet’ten sonra siyasette, kadınlara Osmanlı Devleti’ne göre daha fazla yer verilmiş fakat yine de liderlik anlamında adı yazılabilecek kadınların sayısı çok fazla değil. Bu anlamda Tansu Çiller Türk toplumu için önemli bir kadın liderdir.