Dünyada Modaya Yön Veren 7 Şehir

Minik Tospik yazdı. 15 Mayıs 2021 285 okunma

Moda, her zamankinden daha küresel ve kozmopolit bir endüstri fakat öyle başkentleri var ki hala muazzam bir etki alanına sahip… Bunu göz önünde bulundurarak moda denince akla gelen 7 yeri derledik…

1. Paris

Paris, Coco Chanel, Christian Louboutin, Jean Paul Gaultier ve Yves Saint Laurent gibi dünyanın en büyük moda tasarımcılarından bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Ve bu, Fransız modası söz konusu olunca buzdağının sadece görünen kısmıdır.

Şehirdeki en popüler bilet Paris Moda Haftası’na ait!

Dünyada Paris’ten daha büyük bir moda başkenti ve buraya gitmek için de Paris Moda Haftası’ndan daha iyi bir zaman yoktur. Başlarda özel tasarımcıların en son trendlerini sergilemeleri için bir gerilla pazarlaması yöntemi olan bu hafta, şimdilerde yılın trend belirleyici etkinliği haline gelmiştir. Dünyanın dört bir yanından moda alıcılarını ve medyayı şehre çeken etkinlik gelecek sezonlar için moda dünyasını şekillendirecek görünümlere odaklanmaktadır.

Paris Moda Haftası’nda yer alan tasarımcılar arasında Alexander McQueen, Balenciaga ve John Galliano gibi köklü isimlerden Nijerya’dan Kenneth Ize gibi yükselen yıldızlara kadar pek çok önemli isim bulunmaktadır.

Moda Müzeleri ve Moda Sergileri

Paris’in en önemli moda müzelerinden biri olan Palais Galliera’da mimari harikalar Fransız moda tarihiyle buluşmaktadır. Galliera Düşesi’nin sarayında yer alan müze, son 200 yılın en kaliteli giysileriyle doludur. Ayrıca müzeyle aynı adı taşıyan moda evi ile münhasırlık anlaşması sayesinde açılan görkemli ve kalıcı sergi Gabrielle Chanel Rooms da görmeye değerdir.

Yves Saint Laurent Müzesi, Paris’te görülmesi gereken bir başka moda müzesidir. Tasarımcının önemli işlerini, retrospektif sergilerini ve geçici tematik sergilerini, en unutulmaz eserlerinden bazılarını tasarladığı mekânda sergileyen müzeye bir gezi, sürükleyici ve güçlü bir deneyim olacaktır.

Ayrıca 2021 Modasına Uygun Görünmek İçin Neler Giymeliyiz? adlı yazımızı inceleyebilirsiniz

2. Tokyo

Her şeyden önce Tokyo tarzı tuhaflıkla karakterize edilmiştir. Gotik platform topuk botları John Lenon gözlüğüyle eşleştirmek veya çorapla parmak arası terlik giymek hoşunuza giderse Tokyo tarzı sizin tarzınız demektir. Harakuju Köprüsü boyunca yayılan ve doğrudan Viktorya temalı bir anime görünümüyle süslenmiş bir modacıya rastlama ihtimaliniz oldukça yüksektir. Ek olarak, hemen hemen her caddede en iyi giyinmek için yarışan müstakbel kapak kızları tarafından çevrilme ihtimaliniz vardır.

Tokyo’da Sokak Tarzı

Yılda iki kez düzenlenen Tokyo Moda Haftası sezonun seçkin görünümlerini görebileceğiniz açık yerler olsa da Tokyo’nun sokaktaki son tarzı sallama tutkusu Japonya’da modanın demokratikleştiğinin bir kanıtı niteliğindedir. Aynı zamanda öngörülemezdir çünkü Tokyo’da düzenli moda defileleri gerçekleşmesine rağmen çoğu için herhangi bir ön uyarı yapılmamaktadır. Dolayısıyla sokaklarda gezinirken aniden bir moda defilesine denk gelme olasılığınız epey yüksektir.

Moda Müzeleri ve Moda Sergileri

Dünyanın herhangi bir yerinde Tokyo’dan daha özgün ve heyecan verici moda sergileri bulmakta zorlanabilirsiniz. Burada gerçek moda müzelerini bulmak için en iyi yer, terzilik ve tasarım üniversitelerinin, akademilerin ve enstitülerin içerisidir. Bunka Moda Üniversitesi’nde bulunan Bunka Gakuen Kostüm Müzesi, dünyanın her yerinden kültürlere ait görkemli bir giysi ve tekstil ürünü yelpazesine sahiptir.

Muhtemelen Japonya’daki ilk giyim müzesi olan Sugino Gakuen Kostüm Müzesi, 1957’de Yoshiko Sugino tarafından batı etkisinin Japon stiline nüfuz etmeye başlamasıyla değişen eğilimleri belgelemek için kurulmuştur. Bu müze, Japon kimonosu, Heinan dönemi hizmetçi üniformaları, moda tasarımları ve Asya- Avrupa halk kostümlerinin yanı sıra güçlü bir Batı giysisi yelpazesine de sahiptir.

Kobe Moda Müzesi’nin aynı zamanda Japonya’daki ilk giyim müzesi olduğu iddia edildiği için müze, Kobe şehrini de onurlandırmaktadır. İçerideki bilim kurgu etkilerine en küstah selamlardan biriyle, tüm bina, zararsız bir şehir meydanına inen bir UFO’yu andırmaktadır. Burası tam olarak fütüristtik bir moda harikalar diyarıdır.

3. Berlin

Pek çok modacı atmosfer, enerji ve estetik açıdan Berlin’in eve dönüş gibi hissettirdiğini söylemekte fakat bunun nedenini tam olarak açıklamakta zorlanmaktadır. Belki giysilerin zamansızlığı ve kalitesidir, belki de herkese olduğunuz gibi görünmeye yönelik liberal bir davettir. Berlin’de sokaklar moda sergisidir, yoldan geçenler ise şehrin modelleridir.

Vintage Alışveriş

Siyah mini elbise için Coco Chanel’e teşekkür edilebiliyorsa Berlin de her şeyle giyilebilen ceketler için övgüyü hak etmektedir. Kış için uzun ve yünlü ceketler, diğer tüm mevsimler içinse motorcu deri ceketleri… Berlin’de her mevsime uyumlu bir ceketiniz olmadan tam anlamıyla giyinmiş sayılmazsınız.

Dünyaca ünlü tasarımcıların çoğu Berlin’de bulunsa da şehir, aynı zamanda fazlasıyla bağımsız ve yerel tasarımcıyla doludur. Kısa ve orta vadeli bir dizi pop-up mağazasıyla konsept alışveriş merkezi Bikini Berlin, cüretkâr konseptler, kaliteli giysiler ve sınırlı sürümlerden oluşan ve sürekli yenilenen bir manzara sunmaktadır.

Die Fesche Lotte açık hava pazarı her ayın ikinci cumartesi günü kurulmaktadır ve bu günler Berlin’in en güzel günlerindendir. Yerel tasarımcıların ve eski satıcıların modasına göz gezdirip bir sokak lezzetinin tadına vararak kendinize güzel bir gün hediye edebilirsiniz.

Sokak Modası ve Moda Müzeleri

Berlin’de modaya adanmış bir müze olmamasına rağmen Kunstgewerbemuseum (Dekoratif Sanatlar Müzesi) Paul Poiret, Elsa Schiaparelli ve Christian Dior gibi giysilerin yer aldığı 150 yıllık kalıcı bir moda tarihi koleksiyonunu saklamakta ve devam ettirmektedir.

Öte yandan modaya olan tutkunuzu doğrudan sokaklara taşımayı tercih ediyorsanız Kreuzberg’den daha iyi bir yer yoktur. Bir zamanlar karşı kültür hareketlerinin ve Batı Berlin’in ünlü punk estetiğinin üssü olan Kreuzberg, günümüzde Berlin’in en popüler hipster mahallelerinden biri haline gelmiştir. Sokak kenarındaki kafelerden birinde kendinize bir kahve alıp Berlin’in en moda insanları geçerken bir defalık podyum gösterisinin tadını çıkarabilirsiniz.

Ayrıca Dünya Yıldızlarını Giydiren ve Modaya Yön Veren 10 Türk Modacı adlı yazımızı inceleyebilirsiniz

4. New York

Şehir moda müzeleri, moda sergileri ve ‘buna inanmak için görmelisiniz’ katedralleriyle doludur. Bu katedraller gösterişli giysilerle o kadar doldurulmuştur ki örnek bir satışta mı yoksa bir giyim müzesinde mi durduğunuzu anlamak epey zor olabilir.

Moda Müzeleri

Modası asla geçmeyen moda sergileri açısından, The Met’teki Kostüm Enstitüsü kaçırılmayacak bir deneyimdir. The Met Gala moda, film, sosyete, spor, iş dünyası ve müzik dünyasından katılımcılar çeken, yılın en sıcak defilesidir.

Ayrıca yüksek sosyeteden çok tarih meraklısıysanız, Moda Teknoloji Enstitüsü sizin için uygun yer olabilir. Michael Kors, Carolina Herrera ve Calvin Klein gibi önemli mezunları bulunan enstitü geleceğin tasarımcılarını yetiştirmekle gururlanırken aynı zamanda büyüklerin koleksiyonlarını sergileyen bir giyim müzesine de ev sahipliği yapmaktadır. En güzel yanı da müzenin müdür yardımcısı Patricia Mears tarafından sevgiyle bir araya getirilen Küratörün Seçimi’nin çevrimiçi yayınlanıyor olması…

5. Milano

Avrupa modası için her şeyin nerede başladığını arıyorsanız İtalyanların dünyaya her yıl modanın neden Batı modası üzerine inşa edildiğini hatırlattığı Milano’ya bakmak yeterli bir yoldur. Bugün dünyanın en ünlü İtalyan tasarımcılarının oyun alanı olan Milano’da 12.000’den fazla moda evi, 800 showroom ve 6.000 satış noktası bulunmaktadır.

Paris ve Londra Moda Haftalarını takip eden haftalarda, Milano Moda Haftası, Avrupa moda dünyasına istediklerinden fazlasını vermektedir. Giorgio Armanı, Attico ve Dolce & Gabbana gibi büyük İtalyan tasarımcılara da elbette ev sahipliği yapmaktadır.

Milano’da Lüks Alışveriş

Çarpıcı, kemerli tavan pencerelerinin altında Galleria Vittorio Emanuele II, İtalya’nın en eski alışveriş merkezidir ve dünyanın da en eskilerinden biri olduğu söylenmektedir. Lüks moda, zanaatkarlar ve mücevherleri yani sanatıyla ünlüdür. Üstelik eskiden maskesiz bir dünyanın nasıl göründüğünü unutmaya başladıysanız, yerinizden bile kalkmadan yatıştırıcı sanal gezintinin yardımıyla Galleria’ya göz atmak için 2015 yılına geri dönebilirsiniz.

Aynı zamanda, Vicolungo Style Outlets’te yıl boyunca Armani, Cavalli Class ve Calvin Klein gibi büyük ve lüks markalarda %70’e varan indirimler yapılmaktadır. Aynı şekilde, İtalya- İsviçre sınırında bir gezinti size uzak ve yorucu görünmüyorsa FowTown Outlet de moda, güzellik ve güzel indirimler içermektedir.

Moda Müzeleri

Modaya dair geçmiş ya da gelecek yılların seyrini görmek istiyorsanız, Milano’da Armani tarafından son 40 yıldaki çalışmaların sergilenmesi için kurulan bir sanat ve moda alanı, Armani/ Silos bunun için çok uygundur. Buradaki koleksiyon, cesur bir vuruşla, tasarımcının çalışmasının merkezinde yinelenerek kalan 3 temaya bölünmüştür: Androjenlik, Etniklik ve Şöhret.

Daha uzun bir retrospektif moda müzesi için tercih edilecek yer Palazzo Morando’dur. Burası, sanat, antika ve 17. yüzyıldan 2010’a kadar uzanan bir kostüm koleksiyonuna sahip 18. yüzyıldan kalma bir saraydır. Palazzo Morando, yüzyıllar boyunca İtalyan estetiğinin duyusal zevklerini yansıtan muhteşem bir koleksiyona sahiptir.

6. Şangay

Dünyada daha az bilinen -fakat kesinlikle daha az iyi olmayan- moda haftalarından birine ev sahipliği yapan Şangay, yeni nesil ezber bozan tasarımcıları bulmak için Asya’nın en iyi korunan sırrıdır ve bu özellik ona Doğu’nun Paris’i itibarını kazandırmaktadır. Lüks moda, şehirde canlı durumdadır ancak en maceralı sokak giyimi ve kişiye özel tasarımların ilginç yeniden tasavvurlarından bazıları ile Şangay, moda başkentleri arasında tartışmasız yeniliğin kalbi ve evi konumundadır.

Moda Müzeleri

Bölgedeki tekstil ve hazır giyim fabrikalarının bolluğundan yararlanan Şangay tasarımcılar, enine parçalar oluşturmak için geleneksel ve modern temaları harmanlayarak muhteşem bir iş çıkarmaktadır. Şangay Tekstil ve Kostüm Müzesi’nde M.Ö. 475- 221 arasının Savaşan Devletler Dönemi’ne kadar uzanan sürecin eseri 250’den fazla ürün sergilenmektedir. Bu eserler, büyükannenizin nakışları, saten brokar, kadife, ipek ya da ketenden ziyade Çin stili tarihinin ne kadar geriye gittiğini ve hiç eskimeden ne kadar şık kaldıklarını göstermektedir.

Şangay’ın yeni bir perspektifi için ise Şangay Kulesi’nin 37. katında bulunan Guanfu Müzesi iyi bir seçenek olacaktır. Bu gizli hazine, çağlar boyunca bazı muhteşem mode ve mücevherler de dahil olmak üzere geleneksel Çin kültürünü kutlayan eserler ve benzersiz parçalardan oluşan kalıcı bir moda sergisine ev sahipliği yapmaktadır.

7. Londra

Eğer bir moda seyahatindeyseniz Camden Market, Londra’da uğrayabileceğiniz ilk yerdir. Binlerce mağaza, tezgâh, bar ve kafeden oluşan Camden, bağımsız tasarımcıların ürünlerini sergilemeleri için en hareketli yerlerden biridir. Londra, lüks alışveriş çılgınlığı ne kadar yayılırsa yayılsın modanın temel ilkelerinin modası ne kadar geçmiş olursa olsun, bu temel ilkeleri yaşatarak moda başkentleri arasında yer almayı hak etmiştir.

Moda Müzeleri

London College of Fashion’daki Moda Alanı Galerisi, yalnızca Londra’nın gelecekteki yıldızlarının çalışmalarına ev sahipliği yapmaz, aynı zamanda derin dalışlardan yeni tekstil tasarım yöntemlerine, Jean Paul Gaultier’in orijinal eserlerine kadar şaşırtıcı ve büyüleyici geçici sergilere de ev sahipliği yapar.

Londra’da En İyi Alışveriş

Pit pazarı sevdanız varsa, Brick Lane Vintage Market son 100 yıllık stilin vintage giyiminde şehrin en büyüklerinden birisidir. Eski Truman Brewery’de bulunan Brick Lane Vintage Market, cumadan pazara kadar tıka basa dolu olmaktadır. Yani, moda tutkunlarının tezgahlarına inerek ürünleri toplamak için erken saatler tercih etmek mantıklı olacaktır. Ayrıca Shoreditch Box Park, bağımsız tasarımcılar, etkinlikler ve yemek tezgahlarından oluşan ve sürekli değişen bir pop-up seçkisine sahiptir.