Didim Akbük Nasıl Bir Yer? Denize Nerede Gidilir? Gezilecek Yerler
Minik Tospik yazdı. 19 Temmuz 2021 3.966 okunma
Didim’in, haliyle Aydın’ın, küçük ve şirin beldelerinden olan Akbük, hem yemyeşil doğası hem masmavi deniziyle doğa severlere tüm güzelliğini sunmaktadır. İnsanları rahatlatan sessizliğinin yanı sıra havasının da güzelliğiyle tam olarak cenneti vadeden Didim Akbük, 11 kilometreye yakın plaja sahiptir. Öte yandan bölgedeki en büyük ormanlık araziler ve yeşil alanlar da Akbük’te bulunur.
Doğanın içinde kamp, sakince deniz tatili ya da koy koy gezi yapmak isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden olan Akbük’ün geçmişi M.Ö. 4000 yılına dayanır. Dolayısıyla tarih severlere hitap ettiği noktaları da vardır. Bu bağlamda denize, doğaya, tarihe ve Ege’ye bağlı ve bağımlı gezginlerin daha iyi anlaması ve merak etmesi adına Didim Akbük’ü biraz tanıyalım…
Kısaca Akbük
Akbük, Didim ilçe merkezine 23, Aydın il merkezine ise 106 km mesafede bulunur. Beldenin tüm alanı, Mandalya Körfezi’nin Akbük Koyu’na hâkim biçimde 11 kilometrelik sahile sahiptir. Haliyle ekonomik faaliyetleri çoğunlukla turizm ve balıkçılık üzerine kuruludur. Plajlarından 1 tanesi mavi bayrak sahibidir. Ayrıca Didim ilçe merkezine oranla daha yüksek ve tepelik olduğu için ormanlık ve yeşil alanları daha fazladır. Akbük koyu sadece deniz turizmi açısından önemli değildir, aynı zamanda doğal liman özelliği taşır ve çevresinde yat turizmi de yapılır. Öte yandan Akbük Koyu’nun içerisinde bulunduğu körfezde balık çeşitliliği epey fazladır. Akbük de balıkçılık anlamında tam olarak cennettir. Hafta sonları hobi olarak olta balıkçılığı için bile son derece uygun bölgelerdendir. Fazlaca bulunan pansiyon ve otellerin yanında, büyük yazlık sitelerin ve kooperatiflerin de bulunduğu Akbük’te yaz ve kış nüfusu arasında büyük farklılıklar olmaktadır.
Ayrıca Türkiye’nin En İyi 9 Oteli, Rüya Gibi Tatil İçin Harika Tesisler adlı yazımıza göz atabilirsiniz.
Akbük’te Gezilecek Yerler
Akbük Koyu
Az önce de bahsettiğimiz gibi çok sayıda doğal limana sahip olmasıyla tanınan Didim’deki Akbük Koyu bu limanlardandır. Bölgedeki en güzel ve lezzetli balıkların yetiştirildiği bu koy aynı zamanda su sporlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Yılın belirli zamanlarında bölgeye gelen su kayağı ve yelkenle ilgilenen kişiler burada oldukça keyifli vakit geçirmektedir. Ayrıca koya 50-100 metre mesafede bulunan Kömür Adası ve Saplı Ada sayesinde doğal kamp alanı olarak da işlev gören Akbük Koyu, havanın güzel olduğu zamanlarda kamp tutkunları için uğrak yeri olmaktadır.
Saplı Ada
Akbük’ün doğa harikalarından olan Saplı Ada’nın, tepeden bakıldığı zaman cezve görüntüsüne ya da Akbük’e uzanan kaşık gibi görüntüye sahip olduğu söylenebilir. Ayrıca tam olarak ‘ada’ kimliğine sahip olmayan bu adayı karaya ulaştıran deniz yolu da bulunur. Hatta denizin çekildiği dönemlerde Saplı Ada’ya normal şartlarda deniz olması gereken yol üzerinden araçlarla ulaşım sağlamak oldukça mümkündür. Öte yandan sit alanı olan adanın tabanı kül tabakalarından oluşur. Bu açıdan Saplı Ada, sakinliği ve doğal manzaraları seven gezginlerin mutlaka seyahat rotasına eklemesi gereken yerlerdendir.
Tarihi Su Sarnıcı
Akbük, Bizans döneminde Rumlara ev sahipliği yapmıştır. O dönemden kalma eserlerin önde gelenlerinden olan Tarihi Su Sarnıcı, bu bölgede kurulan şehir için zamanında su ihtiyacını karşılamıştır. Hatta sarnıcın olduğu çevrede kurulan eski şehirlerden kalan tarihi ev kalıntıları ve sur yıkıntıları görmek mümkündür. Eğer deniz ve doğa tatilinin yanında tarih koklamak isterseniz, bölgeyi ziyaret ettiğinizde mutlaka Tarihi Su Sarnıcı’na uğramanız gerekmektedir.
Şapelin (Tonozlu Yapı)
Akbük’e yine Eski Roma’nın hükmettiği dönemlerde, kişilerin dini inancı üzerinde baskıcı yapısı olan Roma hükümetinin baskısıyla inşası yapılan Şapelin, bölgede bulunan ibadet merkezlerindendir. Yapının en önemli ve dikkat çekici özelliği ise, gizli olacak biçimde inşa edilmiş olmasıdır. Bölge halkı arasında Tonozlu Yapı olarak da tanınan Şapelin, aslında gizli tapınaktır.
Rum Kilisesi
Eski zamanlarda coğrafi anlamda Rumların yaşadığı yerlerden olan Akbük’te özellikle bu dönemlerden eserler bulmak çok kolaydır. Rum Kilisesi de o dönem Rumlarınca inşa edilen ve hala beldenin merkezinde sağlam biçimde duran yapılardandır ve turist gezintilerine de açık haldedir. 19. Yüzyılda inşa edilen kilise, 2000’li senelerde belediye tarafından restore edilmiş ve turistlerin beğenisine sunulmuştur. Haliyle beldede bulunan önemli tarihi yerlerdendir.
Akbük’te Denize Girilecek Yerler
Haydar Koyu
Harita sınırlarına göre konuşursak aslında burası Muğla’nın ilçesi Milas’a bağlıdır. Fakat Akbük’e mesafe olarak daha yakındır ve bu bölgeden ulaşım daha kolaydır. Beldenin merkezinden 15 km uzaklıkta bulunur. Akbük’ün eşsiz güzellikte plaja sahip olan koylarındandır. Hatta en güzel koyudur demek bile mümkündür… Haydar Koyu’na ulaşmak için Güntur tabelalarını takip ederek rahatlıkla koyu bulabilirsiniz. Ancak yolun sonuna yaklaşıldığında 2 kilometre kadar toprak ve taşlık yol bulunduğu uyarısını söylemeden geçmeyelim. Dikkatli olunmadığında aracın altını çarpma tehlikesi bulunmaktadır.
İçerisinde hiçbir işletme bulunmadığı için girişi ücretsiz halk plajları arasındadır. Uzunluğu 150 metre kadar olan koyda denizin ilk 50 metresinin epey sığ olduğunu söylemek mümkündür. Bu sebeple aslında çocuklu aileler için uygun olabilecek plajlardandır. Öte yandan arka tarafında bulunan ağaçlık bölgede piknik yapmak da epey keyifli olacaktır fakat mangal, ocak veya semaverin yasak olduğunu unutmayın. Ayrıca duş ve tuvaletin bulunmaması ve yiyecek içecek ihtiyacının karşılanamıyor olması koyun eksi yanlarındandır.
St. Pauli Beach Cafe
Plajı haritada bulmanın tek yolu bu ismi bilmek olduğu için koyu bu isimle tanıtıyoruz ancak aslında burası halk plajıdır. St. Pauli Beach Cafe sadece halk plajı içerisinde bulunan işletmedir. Buradaki deniz de Haydar Koyu’nun denizi gibi sığ ve berraktır. Suyu ılıktır ve taşlıktan ziyade kumluk plaja sahiptir. Adını verdiğimiz işletmeye ait olan kabinler ve tuvaletler ücretsiz şekilde kullanılabilmektedir ve yiyecek içecek fiyatları da oldukça makuldür. Ayrıca şezlongsuz yapamam diyenler için belirli ücret karşılığında işletmeden şezlong kiralamak da mümkün olmaktadır.
İncekum Plajı
İsminden belli olacağı üzere burası da Akbük’ün kum plajlarındandır ancak diğerlerinden farklı olarak denizi sığ değildir. Ancak çekinmeye lüzum yok, çünkü hemen derinleşmez. Öte yandan özellikle öğleden sonraki saatlerde denizi dalgalanabilmektedir. Haliyle çocuklu ailelerin giderken dikkat etmesi gereken plajlar arasındadır. Herhangi bir işletmeye ait olmadığı için girişi ve şemsiyeleri ücretsizdir. Bölgede ücretsiz tuvalet, duş ve kabin imkânı da bulunmaktadır.
Çamkoru Sahili
Akbük merkezinden Bozbük’e doğru giden yol üzerinde bulunan denize sıfır konumda olan sitenin önündeki sahildir aslında burası… Tüm çevre ağaçlarla kaplıdır fakat denizi taşlıktır, hatta deniz kestanesi bile çıkabilmektedir. Ancak berraklığı ve rengiyle kendine hayran bırakır. Site içerisinde yer almasına rağmen kamp için de uygun alanlardandır ama geceleri köpek ve hatta domuzlarla karşılaşmaya hazırsanız…
Ayrıca Ege Bölgesi'nde Tatile Uygun En İyi Kamp Alanları adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Akbük’e Gitmişken Gidebileceğiniz Diğer Yerler
Apollon Tapınağı
Apollon Tapınağı tam olarak Akbük sınırları içerisinde yer almasa da bölgeye ziyarete gelenlerin kısa yolculuk sonucunda ulaşabileceği mevkidedir. Coğrafi olarak Didim’in girişinde yer alan tarihi yapının inşa edildiği zamanda falcıların merkezi olduğuna inanılır. Batı Anadolu bölgesinde bulunan en önemli tapınak olarak anılan Apollon’un yaklaşık 2500 yıl önce yapıldığı düşünülmektedir. Hatta antik dünyanın da en önemli tapınakları arasında olan Apollon’un Arkaik devrinde kehanet merkezi olarak hizmet ettiğine inanılır. M.Ö. 5. Yüzyıl civarında Persler tarafından yıkıldığı tahmin edilmektedir.
Altınkum Plajı
Son zamanlarda tatilciler arasında temizliği ve güzelliğiyle adından sıklıkla söz ettiren Altınkum, Akbük’e yakın konumda bulunur. Bölgedeki en güzel denize sahip olduğu iddia edilen Altınkum Plajı, rüzgâr sörfü ya da diğer su sporları için de uygundur. Diğer tatil bölgelerine kıyasla daha huzurlu ve sakin atmosfere sahip olan plaj, genellikle rahat tatili seven gezginler tarafından tercih edilir.
Milet
Roma ve Yunan dönemlerinden günümüze dek ulaşan nadir şehir yapılarından Milet’in yaklaşık 2500 yıl öncesinde en parlak zamanını yaşadığı düşünülür. Şehir olduğu dönemde 4 adet büyük antik tiyatrosu ve limanları olan Milet’in kendi zamanı için dünyanın aydınlanma merkezi olduğuna inanılır. Aynı zamanda dönemin en büyük filozoflarının yetiştiği Milet, tarihi içerisinde İyonya’nın başkentliğini de yapmıştır. Günümüze kalan yapıları arasında sadece antik tiyatro ile diğer kültür mirasları vardır ancak bu zamana ulaşan antik şehirler içerisinde en önemlisi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bafa Gölü
Bafa Gölü, aslında Ege Denizi’nin koylarından olmasına karşın zamanla içerisinde biriken alüvyonlar sebebiyle denizle olan ilişkisi kesilmiş ve göl haline gelmiştir. Didim’in merkezine yaklaşık 10 km mesafede yer alan gölün etrafında olağan Akdeniz iklimi görülür. Öte yandan içerisinde irili ufaklı adalar bulunur. Bölgede rastlanan iklim ve doğa manzaralarını değerlendirdiğimizde Bafa Gölü, Didim’i ziyaret eden gezginlerin mutlaka uğraması gereken yerlerdendir.