En Uzun Süren Tenis Maçı ve Yaşananlar

Minik Tospik yazdı. 25 Nisan 2021 428 okunma

Tenis maçları Grand Slam, Wimbledon, Fransa  Roland Garros ve Avustralya Açık Tenis Turnuvalarında yaşanan heyecanlı müsabakalarıyla her yaştan pek çok izleyici ekranlara bağlamaktadır. Toprak, çim ve sert zeminler olmak üzere ayrılmış platformlarda 3 set halinde oynanan oyun kimi zaman eşitlik halinde 5 sete kadar devam edebilmektedir.

Tenis müsabakaları, bugüne kadar pek çok önemli raketi, spor dünyasına kazandırdı. Bunlar arasında Martina Navratilova, Andre Agassi, Boris Becker, Steffi Graf, Serena-Venüs Williams Kardeşler, Pete Sampras gibi isimleri sayabiliriz. Çekişmeli bir spor müsabakası olan teniste kıl payı da olsa şansın önemli bir faktör olduğunu söylemeden edemeyiz. Topu rakibin sahasına düşürmek ya da rakip alandan çıkmasını sağlayarak kazanılan puanlar, bir set kazanmak için 6 oyunun alınmasıyla gerçekleşir. Servis atışlarında kırılamayan servislerle Tie Break seti yani 6-6'ya kadar set uzayabilmektedir.

Bugün ise başa baş müsabakaların belki en dikkat çeken hikayesini sayfamızda anlatacağız. En uzun süren tenis maçı, 3 saat veya 4 saat mi? Hayır. Bir Dünya rekoruna sahip tam 11 saat 5 dakika süren bir tenis maçından bahsedeceğiz. İki güçlü raketten birinin havlu atmayışı nedeniyle bu skor ve sürenin de oluşmasına zemin hazırlamış ve spor tarihinde rekor kırılmıştır. Öyleyse, Wimbledon tek erkeklerde gerçekleşen bu zorlu tenis maçı ve maçın kahramanlarının hikayesine geçelim.

2010 Wimbledon Tenis Turnuvası

Dört büyük Grand Slam turnuvasından biri olarak Wimbledon Açık Tenis Turnuvası, İngiltere'nin Londra kentinde her sene Haziran aylarında yapılan bir turnuvadır. Genelde 2 haftada finallerin gerçekleştiği bu turnuva maçları çim kortlarda gerçekleşir.

İlk turnuvanın gerçekleştiği 1877 senesiyle Wimbledon bu konuda öncülük yapan bir organizasyona ev sahipliği yapmıştır. 2010 Wimbledon tenis turnuvası da görkemli bir şekilde açılışa başlamıştır. Bu organizasyona seri başı olarak Roger Federer, Rafael Nadal, Novak Dokovic'in de katıldığını söyleyebiliriz. Federer'in çeyrek finalde, Dokoviç'in yarı finalde elendiği müsabakada final maçı, İspanyol temsilcisi Rafael Nadal ve Çek temsilcisi Tomas Berdych arasında oynanmış ve Nadal 3-0 lık sonuçla Wimbledon şampiyonluğu elde etmiştir.

Şampiyonanın en ilgi çeken durumu ise toplamda 3 gün süren 11 saati bulan karşılaşmadır kuşkusuz. Belki de tenis tarihinde hiç rastlanmayacak skorla ekranlarda yer alan karşılaşma Amerikalı tenisçi John Isner ile Fransız raket Nicolas Mahut arasında oynanmıştır.

John Isner- Nicolas Mahut Karşılaşması:

Wimbledon 2010 senesine damga vuran John Isner ve Nicolas Mahut arasındaki mücadele, tüm zamanlarda erişilmesi güç bir rekora imza atmıştır. Bir tenis maçında kırılabilecek en fazla ace rekorunu da elde eden bu maçta Isner 112 ace kaydetmiştir. Havanın kararmasıyla da sonraki zamana ertelenen maç toplamda 11 saat 5 dakikayla 3 günde tamamlanabilmiştir. Zorlu bir rekabetin söz konusu olduğu maçta taraflar 183 oyun oynamışlardır. Sadece ilk tur müsabakası olmasına rağmen, belki üç dört maça bedel bir performansla oyun ortaya koyan ikili, bu süre sonunda adını tenis dünyasına altın harflerle yazdırmıştır.

John Isner:  Turnuvanın gerçekleştiği zaman, Isner 25 yaşında, 23 numaralı seri başı ve dünya 19' uncusu.

Nicolas Mahut: Turnuvada iken 28 yaşında olan  Nicolas Mahut, klasmanda 149. sırada yer almaktaydı.

Daha önceki Grand Slam karşılamalarında bu rekor, Fransa Açık Tenis Turnuvası 2004 senesinde 6 saat 33 dakikalık bir süreyle Arnauld Clement ve Fabrice Santoro'ya aitti.

Ayrıca Rafael NADAL: Teniste Toprak Zeminlerin Kralı adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Maçta Alınan Setler

Salı günü oynanan maçın başından bu yana heyecana neden olan çekişmeyle uzayan setlerle durum 2-2 olmuştur. Süre olarak neredeyse 3 saati bulan bu setlerden Isner,  ilk seti 6-4 ve 4. seti 7-6 (7-3) almıştır. Mahut ise ikinci seti 6-3, üçüncü seti 7-6 (9-7) lik skorla almıştır. Fakat hava kararması nedeniyle bir sonraki güne tehir edilen maç için kural gereği, Tie break uygulaması 5. set için geçerli olmamış, iki oyun üstünlüğü şart koşulmuştur.

Çarşamba günü gerçekleşen müsabakanın devamında oyunculardan hiçbiri pes etmeden oyununu sürdürmeye devam etti. Birbirlerinin servislerini kırmayı başaramayan ikili, servis avantajına göre şansın peşine düşmüştü. Bu konuda son setin ilk servis kullananı İsner olduğu için daha avantajlı bir konumda yer alıyordu.

Dinlenme aralıklarının neredeyse 2 dakikalık birkaç oyun için sağlanabildiği maçta, sıcak bir havanın etkisiyle de oyuncular vazgeçmeden mücadeleye devam etmiştir. Akşam karanlığına kalan bu tenis maçı saat 21.00 sonrasında bir sonraki güne ertelenmek durumuna kaldı. İkinci günde 7 saat 6 dakika süren maç, pek çok basın ve medya kuruluşlarınca daha da ilgi çekmeye başladı. Hatta insanlar böyle tarihi bir ana tanıklık etmek için kort çevresini, Aorangi Terasına hücum etmiş, ciddi bir kalabalık tarafından maç izlenir olmuştu.

İkinci gün sonunda iki oyuncunun yürüyecek halinin kalmadığı şeklinde açıklamalar yapılmıştır. Wimbledon 2010 yılının en önemli tarihi maçlarından biri olan Isner- Mahut arasındaki bu çekişmeyi, dünyaca ünlü tenisçiler, John Mc Enroe ve Tracy Austin de korttan seyretmişlerdir. Turnuvanın ilgi çeken bu en uzun süren tenis maçının son gününe 59-59 skorla başlanmış ve maç en sonunda, 3-2 (70-68) lik bir skorla John Isner'in galibiyetiyle sonuçlanmıştır.

En Uzun Tenis Maçı Sonrası

Tarihe geçen bu maçı yöneten hakem Mohammed Layani'ye anı ödülünün verildiği bu maça özel kortta bir tören gerçekleştirilmiş ve Wimbledon'da dikkat çeken pek çok konu gölgede kalmıştır.

3 gün süren ve 11 saat 5 dakika boyunca tenis tutkunlarını ekrana kilitleyen Isner ve Mahut arasındaki maçın tamamlanmasından sonra, Isner, "Bir daha asla böyle bir şey yaşanmayacak" şeklinde basına bir açıklama yapmıştır. Maç sonunda büyük bir yıkım yaşayan Mahut'u uzun uzun alkışlayan Isner, rakibini teselli etmiştir.  Birbirlerini kutlayan ve dakikalarca alkışlanan tenisçilerin bu yaşadığı uzun soluklu performans olayı neticesinde  yönetici ve gözlemcilerce Tie Break setleri için bir düzenleme fikri tartışılmaya devam etmiştir. Wimbledon 2010 Açık Tenis Turnuvasını o sene, Kraliçe II. Elizabeth'de korttan izlemiştir.