İzmir'de Görülmesi Gereken 10 Tarihi Yer
Minik Tospik yazdı. 30 Ekim 2021 812 okunma
Sokaklarını karış karış gezseniz de kolayca bitmeyecek bu güzel şehrin derinlere doğru çoğalan yapısını daha iyi kavramak için İzmir’in tarihi yerlerini ziyaret etmek güzel başlangıç noktası olabilir.
Şehrin milattan önce 1. yüzyılda ‘Smyrna’ adıyla Yunanlı koloniler tarafından kurulduğuna inanılır. Aristo ve Heredot gibi pek çok filozof İzmir’in dünyanın en güzel şehri olduğunu düşünür. Şehirdeki ilk yerleşimlerin ise MÖ 3000 senelerine kadar uzandığı düşünülür. Hatta yapılan kazılara göre ilk yerleşim Antik Bronz Çağ’a tekabül etmektedir. Antik dönemde şehrin en güçlü zamanları MÖ 650-545 seneleri arasında yaşadığı söylenir. Bu seneler arasında İzmir gerek ticaret gerekse tarım alanlarında bölgenin en güçlü noktalarından olur.
İzmir, takvimler 1620’leri gösterdiğinde bu sefer Osmanlı’nın en önemli ticaret merkezleri arasında yerini alır. 1688’deki büyük depremin ardından yayılan yangın ise şehre büyük zarar verir. Felaketin ardından hızla kendine gelen İzmir, 18. ve 19. yüzyıllarda uluslararası ticaret merkezi olur. Ancak talihsizlik peşini bırakmaz ve 1923’te yeniden yangınla zarar görür. Tabii tekrar ve hızla yapılanan şehir, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli şehirleri arasına adını yazdırmayı başarır.
İşte tüm bu görkemli tarihe tanıklık eden, İzmir’de görülmesi gereken 10 tarihi yer…
1. Kadifekale
İzmir merkezde kale derseniz, herkesin aklına tek yer gelir: Kadifekale. Hatırı sayılır kısmı yıkılmış olsa da ayakta kalan kuleleri ve duvarları ziyaretler için müsaittir. Tabii bölgenin asıl özelliği, kesinlikle İzmir Körfezi’ne hâkim olan manzarasıdır. Kale ve çevresindeki kentin, MÖ 4. yüzyılda kurulduğu bilinir. Kadifekale deniz seviyesinden 186 metre yüksektedir ve toplamda 6 km2lik alana sahiptir. Tarihi kalıntılarıyla birlikte bölge, 18. yüzyıla dek yerleşim yeri olarak kullanılmaz. Bu tarihten itibaren ise sosyal imkânların sağlanmasıyla yerleşime açılır. Şehrin yerlileri tarafından bölge güvenli bulunmadığı için Kadifekale’nin turistik hareketliliği yok ancak belediye tarafından yapılan iyileştirme çalışmalarının sonuç verdiğini söylemek mümkündür.
Ayrıca Akyaka'da Mutlaka Gezilmesi Gereken 10 Yer bilgilerini inceleyebilirsiniz.
2. Atatürk Evi Müzesi
Meşhur kordon manzaralı konumuyla İzmir Atatürk Evi’ni görmeden şehirden ayrılmak hiç mantıklı değildir. 1941’den beri hizmet veren müzede Atatürk’ün kişisel eşyaları sergilenir. Bu müzenin hazırlanması için bina tercihi yapılırken Atatürk’ün şehre geldiği zamanlarda konakladığı yapı seçilir. Bodrum, zemin, birinci ve çatı katından oluşan binanın birinci katında ise Atatürk’ün konakladığı zamanlarda kullandığı odalar bulunur. Müzede Atatürk’e ait pek çok kişisel eşya ve evrak olduğu için İzmir Atatürk Evi, genç yaşlı herkesin içindeki Atatürk sevgisini körükleyebilecek önemli müzeler arasındadır.
3. İzmir Etnografya Müzesi ve İzmir Arkeoloji Müzesi
Bu iki nadide müzeyi yan yana veriyoruz çünkü aynı bahçe içerisinde bulunurlar. Etnografya Müzesi için, 19. yüzyıldan kalma neo-klasik tarzda yapı seçilmiştir. Üç kattan oluşan müzede, bölgeye has çeşitli kültürel eserler sergilenir. Bina, 1987’den beri müze olarak hizmet verir. İzmir Arkeoloji Müzesi ise, ilk olarak 1927’de Aya Vukla Kilisesi’nde açılır; 1984’te de şimdiki binasına taşınır. Müze toplamda dört kattan oluşur; eserler ikinci ve üçüncü katlarında sergilenir. Arkeolojiye meraklı olanların mutlaka gezmesi gereken müze, yan tarafında etnografya müzesi de barındırmasıyla tarihi tatmin yaşatacak cinsten!
4. Efes Antik Kenti
Efes Antik Kenti, MÖ 6000 senelerine dek uzanan geçmişiyle yalnızca ülkemizin değil, dünyanın en önemli ören yerleri arasındadır. Tam da bu sebeple 2015’ten beri UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ndedir. Antik kent için tapınaklar, evler, tiyatrolar ve kütüphanelerden oluşan epey geniş ‘görülecekler’ listesi oluşturulabilir. Haliyle gittiğinizde 3-4 saati gözden çıkarmalısınız. Tüm bu yerlerin arasında en önemlisi ise ‘Celsius Kütüphanesi’dir diyebiliriz. Öte yandan Efes, İncil’de anılan Yedi Kutsal Kilise arasında kabul edildiği için inanç turizminde de son derece önemli konumdadır. Bütün bu özellikleri sayesinde yılda 1,5 milyondan fazla ziyaretçi alır.
5. Kızlarağası Hanı
Kesme taş ve tuğlalardan örülen duvarları ve avlusuyla Kızlarağası Hanı, İzmir seyahatinizin akılda kalıcı noktaları arasında yerini alacaktır. Han, Hacı Beşir Ağa’nın talebi üzerine 1744’te inşa edilir. 1745 ve 1778 senelerinde depremler ve heylanlardan ciddi şekilde zarar gören han, 1779’ta büyük oranda yenilenir. Ardından, 19. yüzyılın sonlarına dek, İzmir’in gözde alışveriş mekânları arasında sayılır. Zamanında deniz kenarında yer alan han, denizin çekilmesi ve kumla dolması gibi sebeplerle günümüzde denizden 200 metre içerdedir. Üstelik mimari açıdan diğer Osmanlı hanları arasında farklı noktalarda bulunur. Han, tarih boyunca sahip olduğu işlevi şimdilerde de yitirmeyerek hediyelik ihtiyaçları karşılar. Özellikle yabancı turistler için heyecan verici ürünler arasında el yapımı halılar, antikalar ve deri ürünler vardır. Ayrıca avlusunda kahve ve çay içebileceğiniz iskemleli kafeler mevcuttur.
6. Tarihi Asansör
Şehirdeki romantik akşam yemeklerinin öncelikli adresi Tarihi Asansör binası olabilir çünkü burada belediye tarafından işletilen kafeterya/restoran, olağanüstü manzarasıyla yıl dönümü ve evlilik teklifi gibi olaylara sıklıkla tanıklık eder. Üstelik meşhur asansörden indiğinizde kulağınıza Dario Moreno şarkıları çalınır. Musevi iş insanı Nesim Levi tarafından yaptırılan asansör 1907’de inşa edilir. Yapılış amacı ise, yükseklik farkından dolayı birbirine merdivenlerle bağlanmış iki ayrı caddeyi daha kolayca bağlamaktır. Çıkış noktası ise bölgede oturan Devidas ailesinden bir büyüğün merdivenlerde ayağını kırmasıdır. Asansör yapıldıktan sonra 55 metrelik yükseklik kolayca aşılabilir olur. 1942’de asansör özel işletmeciler tarafından işletilse de 1980’de kafeterya/restoran olarak işletilmesi koşuluyla belediyeye tahsis edilir. Muhteşem İzmir manzarası ve sıra dışı mimarisiyle mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasındadır.
7. Saat Kulesi
İstanbul’un kulelerini geçemez belki ama İzmir’in de saat kulesi vardır. Konak Meydanı’nın tam olarak ortasında yer alan kule, haftanın her günü ve her saati görülmeye değerdir. Üstelik gündüzleri burayı şenlendirmek için kuş yemi satıcıları ve çocuklar yeter. Kulenin yapımı Osmanlı dönemine uzanır. Sultan Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. senesi için 25 metre yükseklikte, 1901’de inşa edilir. Dört kattan ve sekizgen plandan oluşan kuledeki saat ise, Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından hediye edilir. Sonraki yıllarda yaşanan depremlerden zarar gören Saat Kulesi, onarımı yapılarak bugüne çalışır durumda ulaşır. Şehrin en önemli sembol yapılarından olan Saat Kulesi, İzmirlilerin buluşma yeri ve gelen tüm ziyaretçilerin ise görmeden gitmemesi gereken tarihi yerlerdendir.
8. Sığacık Kalesi
İçerisindeki hayat, beş yüz yılı aşkın süredir kesintisiz şekilde devam ediyor bu kalenin… İzmir’in ‘citta slow’ yani ‘sakin şehir’ markasını yaşatan ilçesi Seferihisar’ın en ışıltılı yeri burasıdır. Sığacık Kalesi ve çevresi, özellikle yaz mevsiminde adeta izdihamlara tanıklık eder. Bölgenin liman kısmında bulunan kale, Kanuni Sultan Süleyman döneminde ve 1521-22 yıllarında Osmanlı donanma komutanı Parlak Mustafa Paşa tarafından Rodos kuşatmasına hazırlık amacıyla yapılır. Kalenin inşası fikri Piri Reis tarafından Kanuni’ye sunulur. Üstelik kale, Antik Yunan kenti Teos civarında inşa edilir; hatta muhtemelen kentin kalıntıları kale yapımında kullanılır. Üç adet girişi olduğu tahmin edilen kalenin girişlerinin tam yeri ise bilinmez. Kalenin hem Osmanlı hem de antik dönemden kalıntıları barındırıyor olması, onu İzmir’de görülmesi gereken tarihi yerler arasında üst sıralara taşır.
9. Yalı Camii
Konak Camii olarak da anılan cami, İzmir’de geldiğinizde mutlaka görmeniz gereken Konak Meydan’ında yer alır. Cami, klasik Osmanlı cami mimarisiyle 18. yüzyılda inşa edilmesine rağmen, son derece farklı ve etkileyici yapıya sahiptir. Bu da onu diğer Osmanlı camilerinden ayırır. Yapının Adnan Menderes’in üyesi olduğu Osmanlı ailesi Katipzadeler tarafından inşa edildiği bilinir. Cami İzmir’in en zarif yapıları arasındadır. İşlemesinde uygulanan çini sanatıyla küçük kubbesi ve kesme taşlardan oluşan yuvarlak gövdeli minaresi görülmeye değerdir. Öte yandan Saat Kulesi’yle karşılıklı bulundukları için, kule önünde hatıra fotoğrafı çektirenler için cami de olağanüstü fon oluşturma gücüne sahiptir.
Yalı Cami’yi ziyaret ettiğinizde, Konak’taki tarihi noktaları da görmeden dönmemelisiniz. Özellikle Hasan Tahsin heykelinin bulunduğu yer, Tahsin’in Yunanlılara ilk kurşunu attığı yeri gösterir.
10. Latife Hanım Köşkü
Köşk, Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın ailesine aittir. Üstelik Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın son günlerini geçirdiği yer olmasıyla ayrı değer taşır. İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yer alan Latife Hanım Köşkü yeniden restore edilerek 2008’de anı evi vasfıyla hizmete açılır. Ayrıca aslına uygun şekilde restorasyonu yapılan anı evinde Mustafa Kemal Atatürk, Zübeyde Hanım ve Latife Hanım’ın balmumu heykelleri sergilenir.