Dünyanın En Büyük Depremi: 1960 Şili Depremi
- Fikir Mühendisi yazdı.
- 4 Mart 2021
- 408 okunma
- 1 beğeni
Yaşam ve ölüm arasında o ince çizgi ister istemez güvenlikle ilgili soruları akla getiren bir konudur. Güvenli bir barınak ve aile yaşantımızın teminatı da olan evlerimiz yaşam mücadelesini sürdürme amacıyla bir üs gibidir. Fakat dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi ülkemiz de fay hattı kuşağından geçen bir noktada yer almaktadır. Fay hatlarının tetiklenmesi sonucunda yer altında oluşan kırılmalar depremlere neden olmaktadır. Deprem bilincine yönelik kuruluşların verdiği eğitimlere rağmen yıkıcı bir etkiye karşı sağlam yapılı binaların inşa edilmesi ve eski ve sağlam olmayan yapıların kontrolden geçmesi büyük önem arz etmektedir. Birçok yer bilimcinin öngörüleriyle tespitlerini sunduğu televizyon ve sosyal medya araçları günümüzde özellikle olası İstanbul depremine yönelik açıklamaları insanlarla paylaşmaktadır. Dünya üzerinde de birçok bölge deprem ve tsunami etkisiyle ciddi yıkımlarla karşılaşmıştır. Bugün size dünyanın en büyük depremi hakkında bir yazı hazırladık. Böyle bir felaketin dünyanın hiçbir yerinde yaşanmaması dileğiyle yazımıza geçiyoruz.
Tarih 22 Mayıs 1960
Bir Güney Amerika ülkesi olan Şili’de meydana gelen deprem, 22 Mayıs 1960 tarihinden bu yana kayıtlara geçmiş dünyanın en büyük depremi olarak bilinir. Pasifik okyanusu yakınında gerçekleşen deprem tsunaminin de etkisiyle şiddetli bir yıkıma neden olmuştur. Merkez üssü olarak Şili’nin başkent Santigo de Chile’ye yakın bir bölge olan Valdivia şehri kayıtlara geçmiştir. Ayrıca bu deprem Şili’nin merkezinden yaklaşık 68 km uzaklıkta gerçekleşen yıkıcı bir deprem olmuştur. Pasifik okyanusunun sebep olduğu tsunami Hilo, Hawaii ve Güney Afrika’ya ait sahil bölgesine de ulaşmıştır. 10.000 km’ye kadar uzanan tsunami etkisi pek çok can ve mal kaybına da neden olmuştur. Richter ölçeğine göre depremin şiddetinin 9.5 olduğu ve Şili’nin Batı Avrupa saati itibarıyla 19.11’de gerçekleştiği açıklanmıştır. Jeofizik uzmanlarının yer altı enerji dalgalarının etkisinin bu denli güçlü hissedildiği depreme dair araştırmalar zaman içinde çok daha fazla derinlik kazanmıştır. Deprem öncesinde ve sonrasında hissedilen yer altı sesleri ölçümlenmek istenmiştir. Şili’de birçok insanın evsiz kaldığı bu beklenmedik yıkım sonrasında hayat normallerine dönmek adına ciddi çabalar harcanmış, olası bir deprem etkisine karşı önlemler hızlandırılmıştır.
Depremin Yol Açtığı Yıkımlar
Büyük Şili Depremi, yaşandığı günden sonra hayat normallerine dönmenin zor olduğu bir sonuç yaratmıştır ülkede. Ülkede meydana gelen 9.5 şiddetindeki bu deprem sonucunda yaklaşık 5700 insanın hayatını kaybettiği belirtilmiştir. Valdivia kentini özellikle bir harabeye dönüştüren bu depremde tsunami nedeniyle de 200 e yakın insanın hayatını kaybettiği açıklanmıştı.nSık sık depremlerin yaşandığı bir bölge olan Güney Amerika kıta ülkesi olan Şili’de şiddeti 7.0 ve 8.0 ‘in üstünde birçok deprem de yaşanmaya devam etmektedir.
Büyük Şili depreminde yaşanan can kayıpları dışında oluşan tahribatları şu şekilde sıralayabiliriz.
-Puerto Montt, binaların yaklaşık %90’ı tahribata uğradı.
-Puerto Saavedra kenti tamamen yıkıldı.
-Angol kentinde binaların % 82 si tahrip oldu.
-Los Angeles’te binaların %70’i tahrip oldu.
-Talcahuana kentinin binalarının % 65’i tahribata uğradı.
-Valdivia kentinin binalarında % 40 tahrip gerçekleşti.
Bölgeye nakledilen Amerika ve Avrupa’dan arama kurtarma ve yardım ekipleri çalışmaları hızlandırmıştır. Fakat tsunaminin yarattığı yıkıcı etkilerinin her an beklenmesi de olan çalışmaların aksamasına neden olmuştur. Büyük depremin ardından normalleşme çalışmaları adına Dünya üzerinde pek çok sağlık kuruluşu yardım ve sivil toplum kuruluşları harekete geçmiş, yaraların sarılmasına gayret etmiştir. Deprem konusunda dünyanın en büyük felaketini yaşamış olan Şili’nin yer bilim uzmanları, bu konuda ülkemize ve dünyaya jeofizik alanında bilhassa tavsiyelerini sürdürmektedir. Şili CSN Direktörü Barrientos, bu ciddi felaketi yaşamış bir insan olarak, depremin bir kader olmadığı ve deprem risklerine karşın yönetmeliklerin arttırılması ve ülke gündemlerinde bu konuya önemli bir yer ayrılması görüşünde fikirler sunmuştur.
Tsunami Nedir?
Tsunami, okyanus veya denizlerin tabanında gerçekleşen bir kırılma ve taban çökmesi sonucu oluşan deprem veya volkan patlaması sonucu oluşan sismik hareketlerle denizin dibindeki suyu yüzeye iterek dalgaların birikmesiyle hız kazanan gelgit dalgasına verilen addır.
Deprem kuşkusuz alışagelmiş düzeni sarsıcı, can ve mal kayıplarıyla ciddi travmalara neden olan bir doğal afet, bu konuda üzerinde durulan hassasiyetin artması tüm dünyada ciddi bir olay yaşanmadan önlemlerin alınması tüm insanlık adına dileğimiz.
Sıkça Sorulan Sorular
Şili’de 2010 senesinde meydana gelen ve 1,5 dakika süren 8.8 şiddetinde deprem de yıkıcı bir etkiye neden olmuştur. Ölü sayısının 800 civarında olduğu belirtilen deprem Concepcion kenti yakınlarında gerçekleşmiştir. Ayrıca yakın tarihimizde gerçekleşmiş sismik hareketlerin en fazla görüldüğü alan olan Buenos Aires -Venezuela, Şili, Haiti’yi etkisi altına alan 6.2 şiddetinde deprem Kasım 2020 tarihinde yaşanmıştır.
Tektonik yapılı depremlerin en sık görüldüğü ve fay hattı kuşağının çevrelendiği alan olan Pasifik bölgesi, dünya üzerinde gerçekleşen depremlerin % 90’ının yaşandığı yerler olarak bilinmektedir. Aktif volkanların da yer aldığı bu bölge, Büyük Okyanus’un Asya ve Amerika kıtalarına komşu tabakaya denk düşen yönünden ötürü ateş çemberi olarak adlandırılmıştır.
Ülkemizde Marmara Denizi- İstanbul ve İzmit, Ege Denizi- İzmir, Akdeniz-İskenderun ve Fethiye, ülkemiz dışında ise New York, Rio De Janerio, Tokyo, Osaka, Puerto Rico, Barcelona, Napoli, İskenderiye, Los Angeles, Lizbon, Honolulu ve Sydney, Tsunami riskinin yüksek olduğu bölgeler olarak açıklanmıştır.