Dünyadaki Hayalet Yerleşim Yerleri

Cahil Uzman yazdı. 14 Aralık 2021 207 okunma

Çoğunlukla göz önündeki kalıntılarıyla geride kalan yerlerdir hayalet şehirler… Bazen ekonomik nedenlerle, bazen savaş, doğal afet ya da salgın hastalıklar yüzünden terk edilen bu hayalet yerleşim yerleri ıssız, sessiz ve ürkütücü olabiliyor. Bazılarında az da olsa yaşayan insanlar var ya da bazıları müze kentlere dönüştürülebiliyor ve turizme hizmet ediyor. Hatta içlerinde kısıtlanmış ve erişimi engellenmiş bölgelerde mevcuttur.

Zamanında sıradan ya da muhteşem köyler, kasabalar, kentler ve hatta adalar iken, insanların çeşitli sebeplerle geride bıraktığı o kadar çok hayalet yerleşim yeri var ki, hangisini yazıya alacağımızı şaşırdık. Sonuçta hikâyesi bize ilginç gelen birkaçını sizinle paylaşmaya karar verdik.

İlk sırada ilginç hikâyeleriyle hayalet köyler var;

1. Lifta, İsrail

Köyün tarihi 2. Demir Çağı’na kadar uzanıyor. Terkediliş hikâyesi ise şöyle; 1945 yılında köy nüfusu 2.250 kişi idi ve halkın yüzde yirmisi Hristiyan, geri kalan çoğu ise Müslüman’dı. Köy, Filistin’deki iç savaş sırasında -1948 yılında- Filistin’e göç nedeniyle boşaltıldı. Savaş sona erdikten sonra bazı Yahudi aileleri Lifta köyünde yaşamış olsa da insanların çoğu 1971’de buradan ayrılmıştır. O tarihten sonra köydeki kimi yapılar rehabilitasyon kliniği ve okul olarak kullanıldıysa da 2017 tarihinde son sakinler de köyü tamamen terk etti. Köy son olarak, İsrail hükümeti tarafından doğa koruma alanı kapsamına alındı.

2. Oradour Sur Glane, Fransa

Fransa’nın orta-batı kesiminde varlık göstermiş bu köy artık hayalet yerleşim yerlerinden... Üstelik hikâyesi de çok acı. Oradour-Sur-Glane köyünde 10 Haziran 1944 tarihinde, kadınlar ve çocuklar da içlerinde olmak üzere 642 kişi Alman Nazi askerleri tarafından katledildi. Köy halkından sadece 30 kişi katliamdan kurtulmayı başardı ve 20 kişi de baskından önce köyden kaçabildi. Erkekler makineli tüfeklerle öldürülmüş, kadınlar ve çocuklar ise kilitlendikleri kilisede, askerlerin sebep olduğu yangından kurtulamamışlardı. Yangından kaçmak isteyenler de makineli tüfekle vuruldular. Savaşın sona ermesinden sonra Fransa cumhurbaşkanı Charles de Gaulle, köyün anıta dönüştürülmesine karar verdi.

3. Kapalı Maraş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Bölge kayıtlarda mahalle olarak geçiyor aslında. Ancak geçmişte Kuzey Kıbrıs’ın en önemli turizm beldelerinden olduğu için bu kategoride ele aldık. 70’li yılların başında dünyaca bilinen ve dünyanın popüler yıldızları tarafından da tatil beldesi olarak tercih sebebi olan bölge, turistik mekânları, otelleri, modern binaları ile dünyanın sayılı turizm noktalarındandı.

Kapalı Maraş, Kıbrıs Rum kesimi ve Türk kesimi arasında yaşanan çatışmalar neticesinde, 13 Ağustos 1974 günü son bulan Kıbrıs Harekâtı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirildi. Ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı kararla tamamen boşaltılarak sivil halka kapatıldı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan Maraş, o zamanlar modern mimarisiyle dünyanın önde gelen lüks turizm merkezlerinden biriyken şimdilerde kaderine terk edilmiş halde duruyor.

4. Klomino, Polonya

20. yüzyılın başlarında eski Alman eyaleti Pomeranya'da, Westfalenhof adıyla bilinirdi. 2. Dünya Savaşı sırasında Almanlar, Polonyalı askerlerin, sivillerin ve Fransız ordu subaylarının tutulduğu bölgede savaş esiri kampı açtı. Ocak 1945'te Westfalenhof, Kızıl Ordu tarafından ele geçirildi ve bu kez de Sovyetler tarafından askeri üsse dönüştürüldü. 6 bin Sovyet askerinin yaşadığı köy, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından adı Kłomino olarak değiştirildi. Ancak hiç kimse orada yaşamak istemedi. Köye çok az insan taşındı, bu da Polonya hükümetinin şehri terk etmesine neden oldu. Şu anda köyde yaşayan kişi sayısı sadece 5 ve kalan binaların çoğu yağmalanmış veya yıkılmış durumda.

5. Kayaköy, Muğla-Türkiye

Muğla'nın Fethiye beldesinde kurulmuş Rum köyü olan Kayaköy, 1923 yılındaki mübadele nedeniyle boşaltılarak kaderine terk edilmiş. Aslen muazzam doğaya sahip olan köyde, artık sadece terk edilmiş evler ve harabeye dönmüş kiliseler var. Köyde bulunan binaların çoğu 18. yüzyılda inşa edilmiş kalıntılar. 1. Dünya Savaşından önce köyde 7 bine yakın Rum vatandaş yaşadığı biliniyor. Mübadeleyle gelen Rum Müslümanlar ise köye yerleşmeyi reddetmişlerdir. Günümüzde müze köy olarak hizmet vermekte olan köy aynı zamanda Türkiye için turistik öneme sahip.

İkinci sırada en çok merak edilen hayalet kasabalar bulunuyor;

6. Kolmanskop, Namibya

1900’lü yılların başında Almanya’nın sömürgesi olan bölgede yer alan kasaba, o zamanlarda kumarhanelerin işletildiği, restoranlar, yüzme havuzları, bowling salonları, tiyatro binaları, canlı orkestra müziği yapılan mekânların bulunduğu çok renkli ve eğlenceli yerlerden biriyken; bölgede elmasın bulunması ile hızla kaderi değişir ve ıssızlaşır.

İşçilerden birinin bulduğu elmasın bilgisi Alman yöneticilere ulaşınca Kolmanskop kasabasının da içinde olduğu bölgeye giriş çıkışlar yasaklanır. Yıllar içerisinde elmas rezervleri de tükenince şehir boşalmaya başlar. 1956 senesinde kasaba tamamen terk edilmiştir. Namibya’da hala yasak bölge olan bu kasabada artık çöl kumları hüküm sürmektedir ve hayalet yerleşim yerlerinden birine dönüşmüştür. Bölgeyi ziyaret etmek isteyen turistler ise izinle giriş yapabiliyorlar.

7. Bulowville, Florida-ABD

ABD iç savaşı öncesinde kurulmuş olan kasaba tarımsal işletmeleri ile biliniyordu. Tarımsal işletmelerin sahibi olan Bulow ailesi bölgede, köleleştirilmiş Afrikalıların emeğini sömürerek pirinç, pamuk, şeker kamışı gibi emtia mahsullerinin ekimin gerçekleştiriyorlardı.

Bulowville kasabası 1836 senesindeki Seminole savaşı esnasında ağır tahribata uğradı ve halk tarafından terk edilerek hayalet kasabaya dönüştü. Bu savaştan çok uzun zaman sonra, ilk önce 1957 yılında Florida Eyalet Parkı’na dönüştürüldü daha sonra 1970 yılında ABD hükümeti tarafından Ulusal Tarihi Yerler Kaydı listesine alındı. Günümüzde balık tutmak, kayak, yürüyüş ve piknik yapmak isteyen ziyaretçilere hizmet veriyor.

8. Akarmara, Abhazya-Gürcistan

Gürcistan'da bulunan Tkvarcheli yerleşiminin parçasıdır. Akarmara, 2. Dünya Savaşı sırasında önemli ve başarılı kömür madenciliği kasabasıydı. Ancak 1988-1992 yılları arasında bölgede yaşanan iç çatışmalar ve ekonominin giderek daha fazla zarar görmesiyle, madenler birbiri ardına kapandı, kasaba halkı yokluk çekmeye başladı ve insanları göçe mecbur kaldı.

Günümüzde ise Akarmara, çoğunluğu turistlerden oluşan Sovyet mimarisi izlerini deneyimlemek isteyen ya da artık kapalı olan madenleri yakından görmek isteyen insanlarla kaynıyor.

9. Piramit, Norveç

1910 senesinde İsveç tarafından kurulmuş olan bu maden kasabası daha sonra, 1927’de Sovyetler Birliğine satılmış olan Piramit kasabası ve çevresinde Sovyetler kömür çıkarıyordu. O dönemde Piramit’in nüfusu 1000’in üzerindeydi. Kent merkezi içerisinde tiyatro sahnesi, kütüphane, sanat ve müzik stüdyolarının yanı sıra 1 adet spor kompleksi ve 24 saat açık kantini bulunuyordu. 1998 senesinde son madendeki son kömür bittiğinde, kasabada yaşayan son sakinler piramit kasabasını terk ettiler ve bölge hayalet yerleşim yerleri arasındaki yerini aldı. Norveç sınırları içerisinde bulunan Piramit kasabası günümüzde yıl boyunca çalışan müze vasfında hizmet vermektedir.

Sırada hayalet şehirler var ve bunlardan ilkinin hikâyesi bizim için de yabancı değil ne yazık ki…

10. Pripyat, Ukrayna

Belki de dünyanın en iyi bilinen hayalet şehirlerinden olan Pripyat’ı çoğumuz isim olarak bilmeyiz belki ama Çernobil dersek herhalde akan sular durur. Çernobil Nükleer Santralini desteklemek üzere o dönemki Sovyet Rusya tarafından 1970 yılında kurulan bu kentin sonunu da Nükleer Santralin patlaması getirdi!

26 Nisan 1986 tarihi gecesinde Çernobil patladığında reaktöre en yakın konumdaki bu kentte 4 binin üzerinde insan hayatını kaybetti. Yaşayan ve hayatta kalan 49 bin kişi iki gün içinde tahliye edildi. Ancak hayatta kalanlar da radyoaktif serpintiye maruz kalmış olmaları nedeniyle ağır sağlık sorunları yaşadılar. Pripyat ve çevresine giriş çıkışlar yasaklandı ve bölge karantinaya alındı. Bölgenin ancak 1000 yıl sonra tekrar yaşam sürdürülebilecek düzeye erişeceği tahmin ediliyor. Günümüzde Ukrayna sınırları içinde bulunan Pripyat kenti, artık sadece hayalet yerleşim yerlerinden biri.

11. Plymouth, Montserrat (Birleşik Krallık)

Birleşik Krallık'a ait Montserrat adasında bulunan başkent Plymouth,  uzun zamandır hareketsiz olduğu için tehlikeli görülmeyen Soufrière Hills yanardağının yakınındaki lav birikintileri üzerine inşa edilmişti. 1995 yılına gelindiğinde ise yanardağ yeniden patlamaya başladı. Patlamalar nedeniyle Plymouth ve çevresindeki yerleşim bölgeleri tahliye edilmeye başlandı. Çıkan yangınlarla şehir büyük oranda tahrip olmaya ve üzeri toz ve molozlarla kaplanmaya başlayınca 2 yıl içinde tamamen terk edildi. Volkanik aktivitelerin devam ettiği adanın güney yarısının tamamı karantina bölgesi ilan edildi. Terk edilmiş ve karantina bölgesinde olmasına rağmen, Plymouth hala yasal olarak Montserrat'ın başkentidir.

12. Cahawba, Alabama (ABD)

ABD'deki çoğu hayalet kasabanın aksine Cahawba, eski maden kamplarından değildir. Aslında, Cahawba Alabama eyaletinin ilk kalıcı başkentiydi (1820-1825 arası). Alabama ve Cahawba nehirlerinin kesiştiği bölgede bulunan kent bu nedenle birçok defa sel felaketine maruz kaldı. Alabama Eyalet Meclisi 1826'da başkenti daha güvenli bölgeye taşımaya karar verdi. Dolayısıyla halkın terk ettiği Cahawba da benzerleri gibi hayalet şehir olmaktan kurtulamadı. Günümüzde ise ABD’nin Ulusal Tarihi Yerler Kaydına alınarak Arkeoloji Parkı olarak koruma altına alınmış durumdadır.

13. Dhanushkodi, Hindistan

Dhanushkodi, zamanının hayat ve kahkaha dolu Hint şehirlerindendi. İnsanlar yolcu trenleriyle gelip gidebilir, Laccadive Denizi ve Palk Boğazı'nın manzaralarının tadını çıkarabilirlerdi.

1964 senesinde Rameswaram siklonu şehre çarptığında her şey değişti. Saatte 280 kilometre hızdaki güçlü rüzgârlar ve 7 metre yüksekliğindeki gelgit dalgaları şehri tahrip etti. Kentte yaklaşık 1.800 kişi öldü. Hindistan Hükümeti bu feci kıyamdan sonra, Dhanushkodi'yi yaşamaya uygun olmayan yer ilan etti. Günümüzde ise geride kalan kalıntıların ziyaret edilebildiği ve turistlerin sahil kesimlerinde fotoğraflar çektiği popüler turistik alan haline geldi.

14. Krako, İtalya

Krako’nun bulunduğu bölgenin tarihi M.Ö 540 yılına uzanıyor. İtalya’nın Montedoro bölgesinde yer alan Krako kenti, asırlar boyunca varlığını sürdürmüş. Hatta üniversitesi, 4 büyük plazası olan ve yoğun nüfusu ile başarılı yerleşim yerlerinden iken 1656 senesindeki veba salgınıyla vurgun yemiştir. Yüzlerce insan salgında hayatını kaybetmiş, nüfusu çok azalmıştır. Salgına karşı direnmeyi kısmen başarmışlar ancak kontrol edemedikleri jeolojik ve coğrafik koşullara karşı koyamamışlardır.  1892-1922 yılları arasında nüfusun büyük bölümü tarım koşullarının kötüleşmesi nedeniyle Amerika’ya göç etmiştir. 1963 yılında meydana gelen heyelan, Krako’nun boşalmaya başlamasına neden olmuştur. Son olarak 1980 yılındaki depremle beraber, kent tamamen terk edilmiş ve hayalet yerleşim yerleri arasına girmiştir.