İlk Yerli Tiyatro Eserimiz: İbrahim Şinasi'nin Şair Evlenmesi
Fikir Mühendisi yazdı. 20 Şubat 2021 724 okunma
Tiyatro ve görsel sanatlar, trajedi, dram,komedi ve müzikal alanda olsun kendi içinde türlere ayrılan bir sanattır. Tiyatronun kökenine baktığımızda ilk çağlara ait ilkel toplulukların doğa, ruh, insan üçlemesinde yer verdiği hayvan postları giyerek ritimler oluşturduğu zamandan, Şamanist törenlere kadar, Antik Yunan döneminden beri izleri taşınarak temellerinin atıldığı söylenebilir. Antik tiyatroların sahnelediği ilk çalışmalar Milattan önceki 7.yüzyılda, dini ayin ve edebi türleri barındırmaktaydı. Tahta basamaklar üzerinde izleyicilerin gösteriyi izlediği, toprak, düzenli bir platform üzerinde gerçekleşen dram, trajedi ağırlıklı ve kaba güldürü ögeleri dönemin sahne geleneğini yansıtmaktadır. Tabii bu yapılar Antik döneme ait Yunan ve Roma uygarlıklarında değişen ebatlar ve özelliklerde idi. Türk tiyatrosu ise 19. yüzyılın ikinci dönemine doğru, batı kültürünün izleri takip edilip, kendi kültürümüze ait ögelerle bu izleri birleştirerek gelişim gösterdi.
Aslına bakarsanız tarihimizde bir sahne üzerinde belki adı konmamış ritüel, gösteri, Karagöz-Hacivat meddah oyunları gibi geleneksel seyirlik gösteriler bile 19.yüzyıldaki bu değişimden etkilenmiştir. Tanzimat dönemiyle birlikte farklı uygarlıkların izlerini de sahneleme imkanı bulan yerli tiyatromuzun ilk örneklerini Ermeni Güllü Agop ve Naum tiyatrosu desteğiyle açılan Gedikpaşa Tiyatrosu sağlamıştır. İlk yerli tiyatro eseri olan Şair Evlenmesi’nin de dönemin padişahı Sultan Abdülmecid tarafından Dolmabahçe Saray Tiyatrosu’nda tertip edilmesi yönünde bir isteğin hasıl olduğu da belirtilmiştir. Tek perdelik bir piyes olarak İbrahim Şinasi’ye ait Şair Evlenmesi 1860 yılında eser olarak basılmış Tercüman-ı Ahval gazetesinde tanıtımı yapılmıştır.
İbrahim Şinasi Kimdir?
İbrahim Şinasi 1826 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş, yayıncı, Türk gazeteci, oyun yazarı ve şair olarak anılmaktadır. Edebiyat dünyasında etki eden yazılarıyla döneme yenilikçi fikirlerini aşılamış, makaleleri batılı anlamda edebi örnekleri ortaya koymuştur. Batı üslubuna yönelik şiirleriyle ilgi uyandırmış tiyatro ve oyun yazarlığıyla toplumu aydınlatmak gayesiyle eğitici yazılar yazmıştır.
Dönemin ilk Türkçe özel gazetesi olan Tercüman-ı Ahval’ı Agah Efendi ile ortak çalışmasıyla kurmuştur. Matbaacılık, basın ve yayın alanında çalışma göstermiş ve Osmanlıca lugatlar meydana getirmiştir. Antoloji olarak şiirlerini kendi kurduğu matbaasında Müntabahat-ı Eş’ar adıyla 1862 yılında yayınladı. İbrahim Şinasi 1871 senesinde İstanbul’da vefat etmiştir.
İlk edebi romanımız İntibah'ın analizini linkteki yazımızda bulabilirsiniz..
Şair Evlenmesi Romanı
Yazarı İbrahim Şinasi olan Şair Evlenmesi adlı ilk tiyatro eserimizin konusunun, batılılaşma hareketlerine dair atıflar da içerdiği de söylenmektedir. Bu eserin dikkat çeken bir diğer yanı ise Türkçe noktalama işaretlerinin ilk kez yer aldığı eser olmasıdır. Sahnelenen oyunun hikayesinde, batılı görünümü kıyafetleri ve tavrıyla dikkatleri üzerine çeken, eğitimli ve mesafeli bir şair olan Müştak Bey, Kumru Hanım isminde bir kadını sevmektedir. Bu iki sevdalı kişinin arasını bulmak için çöpçatanlık yapan yengeler vasıtasıyla Müştak Bey bir evlilik gerçekleştirir. Nikah sonrası Şair Müştak Bey, evlendiği kişinin sevdiği Kumru Hanım değil de evlenememiş, yaşlı ve çirkin ablası olduğunu öğrenir. İtiraz edip, çabalar içinde çaresiz kalan Müştak Bey’in yardımına gelen arkadaşı Hikmet Bey, mahalle imamına rüşvet vererek Müştak Bey’i bu tuzağın içinden kurtarır. Görmeden evlenmeye kalkmanın sakıncaları üzerine akıl veren Hikmet Bey’in tavsiyelerini dikkate alan Müştak Bey ile Kumru Hanım birbirlerine kavuşurlar.
İlk psikolojik romanımız olan Eylül'ün incelemesini linkteki yazımızdan okuyabilirsiniz.
Sahnelenmiş İlk Tiyatro Eseri
Şair Evlenmesi romanının tiyatroya sahnelenişi ve ilk gösterimine kitabın yazarı Şinasi’nin ömrü vefa etmemiştir. Sağlığında iki perdelik eser olması yönünde çalışmalara girmiş fakat sonrasında ilk perdeden vazgeçerek yalnız ikinci perdesini 2 den başlayarak 5 e kadar olan perdeler şeklinde Tercüman- Ahval gazetesinde tanıtmıştı. Görücü usulü evlenmenin sakıncalarını ortaya koyan bu piyes eserde, Türkçe-Osmanlıca dil kullanılmıştı. Kitap, Selanik’te yayınlandığı dönem beklediği ilgiyi toplumdan görememiştir. Fakat kitabın etkilerini anlatmak, yansıtma amacından vazgeçilmemiş, İkinci Meşrutiyet dönemini içeren yıllarda çabalar yeniden hızlanmıştır. Meşrutiyet dönemine ait 1908 senesinde kurucusu İbrahim Necmi Bey’in yönettiği bir amatör topluluk tarafından oyun sahnelenmiştir. Komedi türünü içeren ögeleriyle sahnede yer alan karakterlerin isimleri de ilgi çekici olmuştur. Şair Müştak, Kumru, Ziba Dudu, Sakine, Ebullaklaka İmam Efendi, Atak Köse, Hikmet. Oyunun sahnelendiği alan bir gelin odasıdır ve zaman olarak Meşrutiyet döneminin izleri yansıtılmaktadır. İlk tiyatro eserinin meydana getirilmesi yönünde çabalar tabii ki Şinasi ile sınırlı kalmamıştır. Öncesinde III. Selim döneminde Vakay-ı Acibe adlı eserin İskerleç lakabıyla bilinen birine ait sahnelenmiş ilk tiyatro oyunu olduğu yönünde görüşler de vardır.