Phong Nha- Ke Bang mağaralı sistemine dahil olan Son Doong, Vietnam’ın Quang Binh eyaletinde, bu eyaletin Milli Parkı’nda yer almaktadır. Keşfedilmesinden bu yana, mağara dünyanın en büyük doğal mağarası unvanına sahiptir. Olağanüstü boyutu, kendisine ait iklimi ve tüm ihtişamıyla kesinlikle Vietnam ziyaretinde uğranması gereken yerlerden biridir ve gezginlerin de gözdesidir. Son Doong mağarası hakkında sayacağımız 8 ilginç özellik eminiz ki sizi orayı ziyaret etmek için heveslendirecek…

1. Son Doong Mağarası’nın girişi ilk olarak yağmur sayesinde keşfedildi

O bölgede bir çiftçi olarak çalışan Ho Khanh, 1991 senesinde Doong Son Mağara girişini keşfetmiştir. Peki nasıl? Çiftçi söyle olduğunu söylemiştir: Keşif gerçekleştirdiği dönemde Ho Khanh, hayatını ormanlarda agar ağacı arayarak geçirmektedir. Bir gün yine işine doğru giderken şiddetli bir yağmura yakalanır. Ormanı birbirine katan sel yüzünden endişelenir ve sığınabileceği bir yer aramaya koyulur. Tesadüfen bulunduğu bölge tam da Son Doong’un yer aldığı bölgededir ve mağaranın girişini fark edip oraya sığınır. Bir keşfedilme hikayesi için oldukça ilginç…

2. Mağara keşfinden sonra da tam olarak tanınmadı, 15 yıl daha gözden kaçtı…

Çiftçi Ho Khanh, mağaranın girişini keşfettiğinde girişinde bulunduğu yerin muazzam değeri hakkında hiçbir şey bilmemekteydi elbette. Bu sebeple keşfinden sonra hayatına devam etti ve birkaç yıl daha agar ağacı aradıktan sonra çiftçiliğe geri döndü.

Mağaranın yeri ise asıl ve kalıcı olarak, 2006 yılında İngiliz Mağaracılık Araştırma Derneği’nin Phong Nha- Ke Bang Milli Parkı’ndaki yeni mağaraları araştırmaya başlamasıyla sağlamlaşmıştır. 15 yıl boyunca çiftçiyle yerküre arasında bir sır olan mağara dernek tarafından da keşfedildikten sonra çiftçi araştırmacılara 1991 senesinde olanları anlatmıştır ve böylelikle mağaranın tam konumu için keşif gezileri başlamıştır.  

Ayrıca Madagaskar Hakkında Bilinmesi Gereken 15 İlginç Gerçek adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.

3. Fakat hala Google Earth üzerinden görüntülenemiyordu!

Ne yazık ki çiftçi Ho Khanh’ın DSon Doong ile ilgili hatırlayabildiği tek şey sürekli fırtınalarla boğuşan bir mağara görüntüsüydü. Ayrıca modern teçhizatlar ve Google Earth’in desteğiyle de aranmasına rağmen, İngiliz Mağaracılık Araştırma Derneği’nin keşif gezisi, mağaranın yerini hala tam olarak bulamamıştı. 2006 senesinde halledilemeyen bir mesele, 2009 senesinde çiftçinin mağaranın girişiyle tekrar karşılaşmasıyla çözüldü.

Mağara ve çiftçinin kendi aralarında bir iletişim yöntemi olmalı bu! 2010 senesinden beri de mağaranın girişi tüm dünyaya açık hale gelmiştir.

4. Son Doong Mağarası kocaman bir havaalanı olabilecek kadar büyüktür.

Tahminen 2-5 milyon yıl arası bir geçmişi olduğunu düşünülen mağaranın yaklaşık 6,5 kilometre uzunluğunda olduğu ve tam 68 tane Boeing 777 uçağını barındırabileceği tahmin edilmektedir. Fakat son teknoloji cihazlar dahil hiçbir şey tarafından boyu santim santim ölçülemediği için tam uzunluğunu bilmek neredeyse imkânsız ve dolayısıyla 68’den fazla Boeing alma ihtimali de oldukça yüksek.

5. Mağara Vietnam’ın Çin Seddi olarak kendini tanıtmıştır.

Mağaranın dünyaca ünlü fotoğrafçı Carsten Peter tarafından Mayıs 2010’da çekilen fotoğrafları ve bizzat fotoğrafçının kendi görüşüne göre mağara yaklaşık 91,44 metre olan genişliği ve 243,84 metre yüksekliğiyle içerisine New York’taki 40 katlı binalardan birini sığdırabilir. Fakat bunun haricinde Son Doong Mağara’sının içi de büyüklüğü kadar göz kamaştırıcı derecede muhteşemdir. Bu nedenle mağaranın göz kamaştırıcı ihtişamı ve olağanüstü hacmi onu ‘’Vietnam Seddi’’ yapmaktadır. Ayrıca mağaranın Çince ismi de Çin Seddi’ne oldukça benzemektedir.

6. Son Doong aynı zamanda Cennet Bahçesi’ne de ev sahipliği yapmaktadır.

Mağara sadece olağanüstü boyutlarıyla değil, içerisinde barındırdığı zengin fauna ve flora çeşitliliği ile de dikkat çekmektedir. Ayrıca, keşif gezisini yapan araştırmacılar buradaki biyolojik çeşitliliğin insan izlerinden henüz etkilenmeyen bir yağmur ormanı olduğunu keşfetmişlerdir. Bu yağmur ormanı mağaranın derinlerinde, yerin 200 metre altında hala büyümeye devam etmektedir. Tabii ulaşılması oldukça tehlikeli olan bu ormanı ziyaret edebilir misiniz orası muamma… Fakat bir doğa harikası olduğundan şüphe etmemek gerekir.

Bu olağanüstü ormanın doğal güzelliğini onurlandırmak için uzmanlar buraya ‘’Garden of Eden’’ yani Cennet Bahçesi ismini vermişlerdir. Buradaki ağaçların uzunluğu 45 metreye ulaşabilmekte hatta geçebilmektedir. Dolayısıyla hayvanlar ve diğer bitkiler için de müthiş bir barınma imkanıdır. Bu hayvanlar içerisinde maymun, yılan ve hatta bir baykuş - kartal bile olabilmektedir.

Ormanın faunasıyla ilgili ilginç bir bilgi daha şudur ki ekosisteminde uçamayan iki kuş türünü barındırmasıdır. Tabii o kuş türlerinin mağaranın derinliklerinde ve hatta yerin altında olan bu ormana nasıl ulaştıklarına henüz mantıklı bir cevap bulunamamaktadır. Herhalde yürüyerek geldiler!

Nesli tükenen kaplanlar, nadir rastlanan langurlar ve uçan tilkiler… Tam bir bilimkurgu evreni gibi olan bu mağarada ayrıca yedi tane yeni tür de keşfedilmiştir. Bu yeni keşiflerin arasında balıklar, örümcekler, kırkayaklar, yengeçler bulunmaktadır ve ilginç bir şey daha: hepsinin rengi beyazdır! Karanlıkta var oldukları ve aydınlığa hiç çıkmadıkları için kendi ortamlarına sağladıkları bir tür adaptasyon geliştirmişlerdir. Başka hayvanların da ortamlarına adapte olmak amacıyla değiştirdikleri bazı özellikleri bulunmaktadır. Mesela balıklardan bazılarının derileri yarı saydam olurken bazı böcekler ise gözlerini kaybetmişlerdir.

7. Burası büyük kireçtaşı mağara incilerinin bulunabileceği bir yerdir.

Son Doong’un bir diğer ilgi çekici özelliği ise antik havuzlarına dağılmış bir biçimde bulunan sarkıtlar ve kireçtaşı incilerini içermesidir. Özellikle yüzlerce yıllık bir süreçte önce suyun damlaması, sonra kuruması ve kum tanelerini örten kalsit tabakaları bırakmasıyla oluşan ve benzerine nadir rastlanan kireçtaşı mağara incileri burayı ziyaret etmek için cezbedici bir sebeptir diyebiliriz.

Ayrıca dünyanın en büyük mafyası Yakuzalar ile ilgili bilgileri inceleyebilirsiniz.

8. Aynı zamanda birçok ünlüye de keşif fırsatı sunmuştur.

Bu karşı konulamaz merakı uyandıran manzarası ve boyutlarıyla, yerli ve yabancı birçok turistin yanı sıra ünlü simaların da dikkatini çekmiştir. Çek model Jasmina Mala ve Abu Dabi’den Prens Ahmed Hamdan, mağarayı ziyaret edenler arasındadır.