Diğer Gök Cisimleri! Uzay Hakkında İlginç Bilgiler 2
Fikir Mühendisi yazdı. 25 Ocak 2021 1.146 okunma
Uzay hakkında ‘ilginç bilgiler’ konusunu araştırmaya ve paylaşmaya, kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yazımızın ilk bölümünü; en son ‘Ay’ ile ilgili bilgileri paylaşarak tamamlamıştık. Şimdi de yazımızın 2.bölümüne ‘yıldızlar hakkındaki ilginç bilgiler’ ile başlıyoruz. Keyifli okumalar dileriz 😊
Yıldızlar
Bilim adamlarına göre Uzay'da her gün 275 milyon yıldız doğar ve toplamda sayıları Dünya'daki kum tanelerinin toplamından daha fazladır. En parlak ve büyük olan yıldız, R136a1 olup, Büyük Macellan Bulutu’ndadır ve parlaklığı Güneş'ten 8,7 milyon kat daha fazladır. Bilinen en büyük yıldız ise; Güneş'in bir milyon katı büyüklüğünde bir dev olan Kuğu takımyıldızı Cygnus’ta bulunur. Dünya’dan bir dürbünle baktığımızda yaklaşık 50.000 adet yıldız görebilirken, çıplak gözle baktığımızda ise sadece ortalama 6.000 âdetini görebiliyoruz. Keşfedilmiş en eski yıldız ise; ‘Kırmızı Dev’ adındaki, 13,2 milyar yaşında olan yıldızdır. Yıldızlar, ait oldukları yerden bize bakarken - atmosferden geçerken, rüzgar ve sıcaklık etkisiyle ışığın bozulması sebebiyle - bize adeta göz kırparlar. Ve galakside milyarlarca sayıda olmaları sebebiyle, bu sihirli gök cisimlerini ancak bir kez görebiliyoruz. Aynı yıldızı tekrar görmemiz neredeyse imkânsız denebilecek kadar düşük bir ihtimaldir. Herhangi bir gece gökyüzüne baktığımızda bir anda 1.000’den fazla, parıldayan yıldız görebiliriz. Yıldızlarla ilgili en sihirli durum ise ‘yıldız kaymaları’dır bence. 😊 Hepimiz kayan bir yıldız gördüğümüz an dilek tutarız mesela! Ne keyiflidir o an, umut verir bize biran! Ama üzülerek söylüyorum ki, aslında yıldız kayması diye bir olay yoktur. Bu görüntü, sadece atmosfere giren göktaşlarının parçalanmasıyla oluşmaktadır. Yani kaydığını sandığımız yıldız bile değildir aslında.. Evrende bir de ‘takım yıldız’lar vardır ve en büyükleri ise ‘Kuğu Takım Yıldızı’ olarak isimlendirilmiştir .Bir de çok havalı olan ‘kuyruklu yıldızlar’ var! En ünlüsü ise, en son 1986 yılında görülen ‘Halley’dir. Halley Kuyruklu Yıldızı 1705 yılında keşfedildi ve adını da bilim adamı Edmond Halley’den aldı. Bu ünlü yıldızı tahminen, tekrar 2061 yılında görebileceğimiz söyleniyor. Yani tam 40 yıl sonra 😊
Kara Delikler
İlk ‘kara delik’ 1964 yılında keşfedildi ve adı Cygnus X-1 konuldu. Fotoğrafı çekilen ve 2019’da yayınlanan ilk kara delik, Dünya’nın 3 milyon katı büyüklüğündeydi. Ağırlıkları Güneş'ten yaklaşık 10 bin ile 18 milyar kat daha fazla olan kara delikler vardır. Peki nedir bu kara delik? Özetle; astrofizikte çekim alanı çok güçlü olan, hiçbir maddesel oluşumun kendisinden kaçamayacağı derecede güçlü bir çekim gücüne sahip, kütlesi büyük kozmik cisimdir. Kara deliklerin yanı sıra, bilim adamları, kara deliklerin tersi olan ‘beyaz delikler’in de matematiksel olarak var olduğu ihtimalini belirtmişlerdir.
Işık Yılı ve Hızı
Işık yaklaşık 300.000 km/sn yol alır ve ışık yılı yaklaşık 9.500.000.000.000 kilometredir. Örneğin; ışık hızında giden bir aracımız olsa, Dünya’ya en yakın galaksi olan Andromeda’ya ancak 2 milyon yılda varabiliriz.
Gezegenler
Gelelim gezegenler hakkındaki ilginç bilgilere! İlk gezegen keşfi 1781 yılında ‘Uranüs’tür. Merkür’deki sıcaklık gündüz 430C’yi aşar, geceleri ise -180C’e kadar düşer. Metal kar ve sülfürik asit yağan Venüs, kendi etrafında o kadar yavaş döner ki; Venüs’te 1 gün, 243 Dünya günü uzunluğundadır. Ve Dünya’nın tam tersi yönünde dönen Venüs’te Dünya’nın tam tersi olarak Güneş batıdan doğar ve doğudan batar. Venüs aynı zamanda en parlak ve en sıcak gezegendir. Venüs’te sıcaklık tahmini 462 derecedir. Ve diğer gezegenlerden çok daha fazla sayıda, yaklaşık 1600’den fazla volkan bulunmaktadır. Bu volkanların çoğunun söndüğü bilinmektedir. Volkanlara ayrıca asit yağmurları ve lav nehirleri de eşlik etmektedir. Diğer bir gezegen olan Mars’ta ise; 1 gün 24 saat 39 dakika ve 35 saniye’dir. Mars, Güneş’in etrafındaki turunu 687 Mars gününde tamamlar. Mars’ta yerçekimi düşüktür ve bu sebeple Dünya’da 200 kg olan bir kişi Mars’ta sadece 76kg’dır. Mars ‘mavi’ görünür çünkü Güneş'ten gelen mavi ışık Mars atmosferi içinde yakalanır. Mars’ta ayrıca 21 km uzunluk ve 550km genişlikte "Olympus Mons" dağı vardır! Dünya’daki 8800 metre olan en yüksek dağın 3 katı uzunluğundadır. Geldik Jüpiter’e; 79 adetle en çok uydusu olan en hızlı dönen gezegendir. Gezegende 1 gün 10 saat olup, kendi etrafında en hızlı dönen gezegendir, diğerlerinden iki kat daha ağırdır ve katı bir yüzeyi olmayıp, yüksek oranda hidrojen ve helyumdan bir gaz topudur. Satürn, en büyük 2.gezen olup, Dünya’nın 9 katı büyüklükte ve ağırlığı Dünya’nın -en hafif olup- sekizde biri kadardır. Uranüs ise mavi renklidir ve atmosferi metan, helyum, hidrojenden oluşur. Şekli 98 derece eğimle yana yatmış gibidir. Bir yarısı 42 yıl Güneş alırken, diğer yarısı 42 yıl karanlıktadır! En cüce gezegen ise Plüton olup, ABD’den daha küçüktür. Gezegenlerle ilgili ilginç bilgiler de bu kadar!
Geçmiş medeniyetlerin Dünya'nın şekli ile ilgili inançlarını linkteki yazımızda bulabilirsiniz.
Uydular
Sadece Merkür ve Venüs gezegenlerinin uyduları yoktur ve Güneş sisteminde toplam 176 adet uydu vardır. Örneğin Jüpiter, yörüngesinde 79 adet ile en çok uyduya sahiptir. Plüton’un en büyük uydusu Charon ise büyüklük olarak Plüton'un yarısı kadardır. Tamamen buzla kaplı olan tek uydu ise Jupiter’in uydusu Europa’dır. Ve her yıl uzaya 100’den fazla yapay uydu fırlatılmaktadır.
Göktaşları
Her gün Dünya atmosferine -gözlemleyebildiğimiz- ortalama 20 milyondan fazla göktaşı girer fakat hepsi yandığı için 1 veya 2 tanesi Dünya'ya ulaşabilir. En büyük göktaşı 60 ton ağırlığında olup, Namibya, Hoba’da bulunmuştur.
Uzayda Yaşanan İlk’ler
İlk insan yapımı nesne 1957’de fırlatılan ‘Sputnik’ adlı Rus uydusudur. Uzayda ilk kez 1962’de yenen yemek elma püresidir. Uzaya giden ilk memeli ise Rusya’dan “Laika” adlı bir köpek olup, Sputnik 2 aracıyla gönderilmiştir. Ama ne yazık ki Laika, aşırı sıcaklık ve stres nedeniyle ancak 5-6 saat hayatta kalabilmiştir. 1961 yılında - Vostok uzay aracıyla - uzaya çıkarak uzay çağını başlatan ilk insan ise S.S.C.B kozmonotu Yuri Gagarin’dir. 1962 yılında ABD, uzayda -Hiroşima'ya attığından 100 kat daha güçlü- bir atom bombası patlatmıştır.
Astronotlar
Dünya’ya döndüklerinde; günlük hayat içerinde çoğu kez, her şeyin yere düştüğünü unuturlar ve uyum sağlamakta en çok zorlandıkları konu ’yer çekimi’ olur. Uzaydayken ise; vücut kas kütlelerinde kayıplar olmaması için her gün 2 saat egzersiz yapmak zorundalar. Ayrıca astronotlar, uzayda yer çekimi olmadığı için omurlar arası diskleri genişler ve boyları %3 oranında uzamış olarak Dünya’ya dönerler.😊 Fena oran değil, hemen bir koşu gidip dönsek mi acaba!? Ama tekrar yerçekimi etkisine girince, boylarındaki bu uzama kayboluyormuş.. Ayrıca astronotlar uzayda düzgün ağlayamaz ve geğiremezler de! Astronot kelimesi Yunanca kökenli olup, ‘yıldız denizcisi’ anlamına gelmiştir. Uzayda en fazla zaman geçiren kişi ‘Gennady Padalka’ adlı kozmonottur ve uzayda 879 gün kalmıştır. Ve 16 haziran 1963’te, ‘Vostok 6’ uzay gemisi ile Rus‘Valentina Tereskhova' uzaya giden ilk kadın kozmonottur.
En Üretken Bilim Aracı
Hubble Uzay Teleskopu’dur. Gökbilimciler, Hubble verilerini kullanarak 15.000’den fazla bilimsel makale yayınlanmış ve bu bilgilerden 738,000 kez alıntı yapılmıştır.
Uzay İstasyonu
Şimdiye kadar uzaya gönderilen, insanlı en büyük araç, Dünya'yı 92 dk’da bir dönen Uluslararası Uzay İstasyonu’dur. Gece gökyüzündeki en parlak 3.nesne olan,109 metre uzunluğundaki (ISS), Dünya’nın yaklaşık 400 km üzerindedir. Maliyeti ise tam 150 milyar dolardır.
NASA Uzay Giysisi
1 özel uzay giysisinin maliyeti 12 Milyon Dolar’dır ve bu giysiler –sadece acil durumlarda ve yürüyüşlerde kullanılır - astronotlara uzay ortamında yaşama alanı sağlar.
Uzay Salgını
Tarihte; bir uzay salgını şüphesiyle, ‘Neil Armstrong ve Buzz Aldrin’ Ay’dan Dünya’ya döndüklerinde, 21 gün karantinaya alınmış ve yapılan çalışmalarla ayda bir mikroorganizma olmadığı anlaşılmıştır.
Fırtınalar
Dünya’da -herhangi bir anda- en az 2.000 gök gürültülü fırtına oluşup, her yıl bu sayı tahminen 16 milyona kadar ulaşır.
İnsan da Evren'in Parçası
Bu evrende her şey birbirini etkiler, neden mi? Çünkü bu evrende birbiriyle bağlantılıdır her şey! İnsanın bir gözü 130 milyon foto reseptör içerir ve her foto reseptörde 100 trilyon atom bulunur. Ve milyarlarca yıl önce, bu hücrelerin her biri bir yıldızın çekirdeğinde oluştu ve şimdi enerjiyi tanımlıyorlar. Kanımızdaki demir milyarlarca yıl ötede ve önce oluştu ve ayrıca vücut kütlemizin yüzde 90'ı yıldız tozu! Çünkü ikisi hariç bütün elementler yıldızlar tarafından üretiliyor.J Her şey ne kadar birbiriyle bağlantılı ve birbirinin parçası değil mi? Her insan biraz yıldız tozu, biraz duygu, biraz da nefes!