Japonya Hakkında Bilgi: 15 Özelliğiyle Japonya Hakkında İlginç Gerçekler

Minik Tospik yazdı. 12 Ağustos 2021 2.675 okunma

Japonya, 1853’te uluslararası ticarete açıldığından beri gezginleri cezbetmektedir. Pek çok geleneği ve kültürel simgeleri varlığını sürdürürken Japonya aynı zamanda dünyanın önde gelen ekonomik ve teknolojik merkezleri arasındadır. Eski tanrıları ve gelenekleri, en son teknolojiler ve modaya uygun pop kültürü ile iç içedir; dolayısıyla, ziyaretlerde her zaman deneyimlenecek yeni şeyler bulunur. Harajuku’daki modadan mükemmel ürünlere, boş orkestralara ve tuhaf görgü kurallarına dek Japonya hakkında muhtemelen hiç bilmediğiniz en ilginç 15 özellik yazımızda…

Japonya Hakkında Genel Bilgiler

  • Resmi Adı: Japonya (Japan)
  • Yönetim Şekli: Parlamenter hükümetli anayasal monarşi
  • Başkent: Tokyo
  • Nüfus: 126.048.450
  • Resmi Dil: Japonca
  • Para Birimi: Japon Yeni
  • Yüzölçümü: 377.835 km2
  • Başlıca Sıradağları: Japon Alpleri
  • Başlıca Nehirleri: Biwa, Inawashiro, Kasumigaura

Ayrıca En İyi 12 Romantik Japon Filmi adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Coğrafya

Japonya, Asya’nın doğu ucunda takımadalar, ya da adalar, dizisidir. Dört ana adası vardır: Hokkaido, Honshu, Shikoku ve Kyushu. Ayrıca yaklaşık 4000 adet küçük adası da bulunur. Japonya’nın en yakın anakara komşuları ise kuzeyde Rusya’nın Sibirya bölgesi ve güneyde Kore ve Çin’dir.

Japonya’nın neredeyse 4/5’ü dağlarla kaplıdır. Japon Alpleri, en büyük ada olan Honshu’nun merkezinden geçer. En yüksek zirve ve Japonya’nın en ünlü dağı, pek çok Japon tarafından kutsal kabul edilen koni şeklindeki yanardağ, Fuji Dağı’dır.

Ancak Japonya, tehlikeli yerlerden olabilir. Yer kabuğunu oluşturan tektonik plakalardan üçü birbirine epey yakındır ve sıklıkla birbirlerine doğru hareket ederek depremler meydana getirirler. Japonya’da her yıl 1000’den fazla deprem olur. Ayrıca ülkede 60 tanesi hala aktif olan yaklaşık 200 yanardağ vardır.

Vahşi Yaşam ve Doğa

Japon halkının manzaraların güzelliğine derin sevgisi bulunur. Eski Şinto dini, dağlar, şelaleler ve ormanlar gibi doğal güzelliklerin kendi ruhları olduğuna inanır. Öte yandan Japonya, ev sahipliği yaptığı harika vahşi hayatla dikkat çeker. Ülkenin en inanılmaz yaratıklarından bazıları sika geyiği, kırmızı taçlı turna, yıldız deniz kartalı ve gezegendeki en havalı yaratıklardan olan Japon makak maymunu…

Japonya’nın çoğu, kırsal kesimle kaplıdır ancak bu kadar küçük alanda 100 milyondan fazla insanın yaşamasıyla ne yazık ki vahşi yaşam zarar görmüştür. Kirlilik şimdilerde sıkı biçimde kontrol altına alınsa da yıllar içinde yol yapımı ve diğer insan faaliyetleri doğal yaşam alanlarına epey zarar vermiştir. Bugün Japonya’da yaklaşık 136 tür nesli tükenmekte olan canlı olduğu listelenmektedir. Bu inanılmaz ülkenin kıyılarında, sıcak Tsushima Akıntısı güneyden Japonya Denizi’ne akar ve burada kuzeyden daha soğuk olan akıntıyla karşılaşır. Farklı suların karışması sonucunda Japonya çevresindeki denizler balık ve diğer deniz canlıları açısından oldukça zengindir.

Tarihi

İnsanlar ilk olarak yaklaşık 30.000 yıl önce Japonya’ya gelmiştir. O zamanlar, ana adalar Sibirya ve Kore’ye kuru toprak köprüleriyle bağlıydı ve bu, insanların yürüyerek geçmesine izin veriyordu. Jomon kültürü olarak adlandırılan ilk toplum, yaklaşık 12.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda, Ainu halkı Sibirya’dan tekneyle gelmiştir. Jomon ve Ainu, binlerce yıl boyunca avlanarak, balık tutarak ve bitki toplayarak hayatta kalmışlardır.

MÖ 300’de Yayoi halkı Kore ve Çin’den Honshu Adası’na gelmiştir. Yayoiler yetenekli dokumacılar, alet üreticileri ve çiftçilerdi ve Japonya’da su basmış çeltik tarlalarında pirinç yetiştiren ilk insanlardı. MÖ 660’ta Japonya’nın ilk imparatoru Jimmu Tenno iktidara gelmiştir. Takip eden uzun yıllar boyunca, MS 12. Yüzyıla kadar, Japonya çeşitli imparatorlar tarafından yönetilmiştir. Ardından ‘şogun’ adı verilen askeri yöneticiler zorla kontrolü ele geçirmiştir.

Avrupalılar Japonya’ya ilk kez 1543’te gelmişler ve yanlarında Hristiyanlık dini de dahil olmak üzere çeşitli yeni teknoloji ve kültürel uygulamalar getirmişlerdir. Ancak 1635’te iktidardaki şogun, Japonya’yı yabancılara kapatmış ve Japonların yurt dışına seyahat etmesini yasaklayarak 200 yıldan fazla sürecek izolasyon halini başlatmıştır. 1868’de şogunlar devrilmiş, imparatorlar geri dönmüştür. Bu, Japonya için büyük değişimlerin ve modernleşmenin zamanıydı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Japonya, ‘Müttefiklerin (İngiltere, Fransa, Belçika, Rusya ve ABD) yanında savaşmıştır. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’nın askeri liderleri Mihver devletlerinin yanında yer alarak Almanya ve İtalya ile güçlerini birleştirmiştir.

Halkı ve Kültürü

Japonlar çok sıkı çalışmaya epey istekli olmalarıyla ünlüdür. Çocuklara başkalarına, özellikle de ebeveynlerine ve ileride patronlarında saygı göstermeleri öğretilir. Aileleri ya da şirketleri için en iyi olanı yapmayı öğrenirler ve kendi ihtiyaçları için daha az endişelenmeye alışkın olurlar.

Japon mutfağı ise, bol miktarda pirinç, balık ve sebzeden oluşmaktadır. Az yağ, bol vitamin ve mineral içeren yemekleri oldukça sağlıklıdır. Japonları ortalama yaşam süresinde dünyanın en iyileri arasında saymamıza sebep olan şeyin de genellikle besleyici olan yemek kültürleriyle alakalı olduğuna inanılır.

Hükümet ve Ekonomi

Japonya, hüküm süren imparatora sahip olan dünyadaki tek ülkedir. İmparatorların yönetimde gerçek gücü yoktur fakat hala ülkenin geleneklerinin ve birliğinin sembolü olarak saygı görürler. İkinci Dünya Savaşı, Japonya ekonomisini harap etmiştir ancak Japon halkının sıkı çalışması ve akılcı yenilikleri sayesinde işler tersine dönmüştür. Bugün Japonya, dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahiptir. Ülkedeki yüksek teknoloji endüstrisi, dünyanın en popüler elektronik ürünlerinden ve araçlarından bazılarını üretmesiyle meşhurdur.

Ayrıca Japonların Yaşam İdeolojisi: Ikigai adli yazımıza göz atabilirsiniz.

Japonya Hakkında 15 İnanılmaz Bilgi

1. Dünya’nın en eski şirketi Japonya’dadır.

Kongo Gumi, 578 senesinde kurulmuş, dünyanın en eski faaliyet gösteren işletmesidir. Tapınak ve türbelerin yapımında uzmanlaşmıştır.

2. Dünya’nın en büyük 11. nüfusuna sahiptir.

Japonya’da yaklaşık olarak 126 milyon insan yaşamaktadır. 2011’den bu yana, Japonya’nın nüfusu, çoğunlukla düşük doğum oranları nedeniyle belirgin biçimde büyümektedir. Kimi görüşlere göre bu, pahalı çocuk bakımı ve iyi ücretli işler bulma zorluğundan kaynaklanmaktadır.

3. Japonlar (neredeyse) en uzun yaşayan toplumdur.

Sadece Hong Kong’dan sonra ikinci olan Japonya’daki ortalama yaşam süresi, Birleşik Krallık’tan 3 yıl daha yüksek olan 84 yıldır.

4. Japonya nüfusunda her 24 kişiye 1 otomat düşmektedir.

5 milyon adet otomat ile Japonya, dünyanın bu konuda en yüksek yoğunluğa sahip ülkesidir. Piller, şemsiye ya da çiçekler… Aklınıza gelebilecek her şeyi çok yüksek ihtimalle bu otomatlar stoklamaktadır.

5. Dünya çapındaki fermuarların neredeyse yarısı Japonya’da üretilmektedir.

Fermuarınızı kontrol ederseniz, üzerinde Yoshide Kogyo Kabushikikaisha’nın kısaltması olan YKK amblemini göreceksiniz. 1934 senesinde Tokyo’da kurulan bu üreticinin her yıl 7 milyar fermuar ürettiği tahmin edilmektedir.

6. Japonya kavunları size 200 dolardan fazla paraya mal olabilir.

Peki Japonya’da kavunlar neden bu kadar pahalı? Bu değerli meyveler, ülkenin hediye verme kültüründe büyük rol oynamaktadır. Samuraylar, şükranlarının göstergesi olarak şogunlarına mandalina ya da kavun sunmaktaydı. Günümüzde ise çiftçiler, bu meyveleri elleriyle büyüterek özen göstermekte ve bu da meyvelerin cazibesini yükseltmektedir. Taç kavunları (Crown melons) olarak adlandırılan cins ise en ünlü çeşitlerdendir ve her biri 200 dolardan fazla paraya mal olabilmektedir.

7. Japonya, Jamaika’nın yıllık kahve üretiminin %80’inden fazlasını ithal etmektedir.

Jamaika’nın adaşı bölgede yetişen Blue Montain olarak bilinen kahve, Japonya’da çok rağbet görmektedir. Sadece aile tarafından işletilen küçük tarlalarda, 7000 fitten fazla yükseklikte yetiştirilen bu gurme kahve, hafif tatlara sahiptir ve çoğu kahvede bulunan acılıktan yoksundur.

8. Bir zamanlar dünyanın en büyük balık pazarına sahipti.

Tokyo’daki Tsukiji Balık Pazarı, ton balığı müzayedeleriyle ünlü, dünyanın en büyük toptan balık ve deniz ürünleri pazarıydı. 2018’de bir kısmı Toyosu’da Toyosu Market adıyla yeniden açıldığı bölgeye taşınmıştır.

9. At etinden yapılan et yemekleri vardır.

Basashi, zencefil ve soğan ile çiğ at eti dilimlerinden oluşan popüler, bölgesel Japon yemeğidir.

10. Lütfen ayakkabılarınızı çıkarın…

Ayakkabılarınızı çıkarmanız gereken yer, yükseltilmiş zeminleri sayesinde ve ‘genkan sinyali’ adı verilen Japon evlerinin girişleri… Alt alanı, ayakkabılarınızı nerede çıkarmanız gerektiğini göstermektedir ve yükseltilmiş üst alan, genellikle farklı döşeme türünde yapılır ve kapalı yaşam alanı olarak kabul edilir.

11. İlk geyşalar erkekti.

Taikomochi olarak anılan ve bazen houkan-erkek geyşaları olarak bilinenler bir tür soytarıydı. O zamanlar geiko- ‘sanat çocuğu’ olarak bilinen kadınların sayısının çalışan taikomochileri geride bırakması, ihtişamlı günlerinden 25 yıl sonraya denk gelmekteydi. Geiko daha sonra bugün bildiğimiz anlamıyla ‘geyşa’ yani ‘sanat insanı’na dönüşmüştür. Kyoto’nun asırlık eğlence bölgesi Gion’da geyşaların dünyasına göz atabilirsiniz.

12. Meşhur erişteleri (noodle) yerken ağzınızı şapırdatmanız Japonya’da kabalık sayılmamaktadır.

Tam tersine, eriştenizi yerken yüksek sesle şapırdatmanız, yemeğinizin tadını çıkardığınızın kanıtı olarak kabul edilmektedir. Ayrıca eriştelere lezzet kattığına da inanılmaktadır.

13. Yalnız yemek yemek epey yaygındır.

Dünya’nın yalnız yemek başkenti olarak anılan Japonya’nın küçülen nüfusu, tek kişilik hanelerin artmasıyla birleştiğinde, tek kişilik masa talep etmek oldukça normal hale gelmiştir. Yoksa siz partnerinizle enfes yiyecekleri paylaşmayı mı tercih ediyorsunuz?

14. Japonya’nın %80’inden fazlası dağlıktır.

Bu engebeli arazi, dünyadaki tüm aktif yanardağların yaklaşık %10’unu oluşturan 100’den fazla aktif yanardağ içermektedir ve manzarası mükemmel kayak ve gezinti sağlamaktadır.

15. Japonya’yı her yıl yaklaşık 1500 deprem vurmaktadır.

Depremlerin sıklığı, ülkenin ‘Pasifik Ateş Çemberi’ olarak adlandırılan 3 tektonik plaka üzerindeki konumundan kaynaklanmaktadır.