Canlıların Ortak Özellikleri Nelerdir?
- Cahil Uzman yazdı.
- 22 Nisan 2022
- 1.485 okunma
Canlıların ortak özelliği olduğu düşünülen, canlılığı açıklamakta ve ayırdına varmakta kullanılan özelliklerin sayısı bugüne kadar hep değişmiştir. Üstelik bu özelliklerle ilgili farklı kaynaklar, farklı kategoriler ve maddeler gösterir. Tabii günümüzde canlılığın geleneksel olarak yapılan tanımına göre kabul edilen ortak özellikleri mevcuttur. Her ne kadar bu özellikler hakkında kesin görüş birliği sağlanmasa da bütün canlılarda olduğuna inanılan özellikler vardır. İşte canlıların ortak özellikleri…
1. Hücresel Yapı
Dünyamızda canlı olarak belirttiğimiz her şey, hücre olarak adlandırılan temel biyolojik birimden meydana gelir. Bu birim kendi benzerleriyle birleşerek çoğalabilir ya da farklılaşabilir. Böylelikle dokular, organlar, sistemler ve organizmalar oluşur. Haliyle tek hücreli veya çok hücreli fark etmeksizin hücrelerden oluşan her yapı canlıdır.
2. Beslenme
Kendi varlığı devam ettirebilmek için her canlının enerjiye ihtiyacı vardır. Bu enerji için ise beslenmek gerekir. Canlıların ortak özellikleri beslenmede canlılar, besinini kendi üretiyorsa ototrof, çevresindeki kimyasallardan alıyorsa kemotrof ve çevreden alıyorsa heterotrof olarak sınıflandırılır.
3. Solunum
Canlıların ihtiyacı olan enerjinin üretilmesinin ilk aşaması beslenmedir. Ancak besinleri meydana getiren moleküllerin bağlarının parçalanarak içerisinde bulunan enerjinin açığa çıkması gerekmektedir. Zira canlıların vücutlarını oluştururken kullanacakları yapıtaşlarına ulaşmak için besinler faydalıdır. Yine de vücut bütünlüğünün dağılması ile besinlerin içindeki enerji aracılığıyla mücadele edilmelidir çünkü termodinamik yasaları her cismin nihayetinde daha düzensiz hale gelmek zorunda olduğunu belirtir. Tabii canlılar çevrelerinden aldıkları enerji sayesinde bu mecburiyete geçici olarak karşı koyabilirler. Dolayısıyla besinlerdeki enerjinin açığa çıkarılması, yani solunum canlılığın devamı için son derece önemlidir.
4. Boşaltım
Vücutta devam eden biyokimyasal süreçler esnasında pek çok atık madde meydana çıkar. Bu maddelerin bir kısmı zararsızdır. Fakat diğerleri belli miktarlardan fazla biriktiğinde canlının bütünlüğüne zarar verebilir. Dolayısıyla birikmemeleri için vücuttan atılmaları gerekir, yani boşaltım yapmalılardır. Canlıların ortak özellikleri boşaltım her canlıda farklı şekilde gerçekleşir.
5. Hareket
Canlıların ortak özellikleri nelerdir sorusuna verilebilecek diğer cevap ise harekettir. Dışarıdan bakıldığında canlılıkla kolayca ilişkilendirilebilen ilk özellik tercihe bağlı ve aktif olarak yapılan harekettir. Hareket her ne kadar dalga ya da rüzgar gibi cansız sistemlerde de görülse de canlıların ihtiyaçlarına bağlı olarak tercihen yaptıkları düşünülenhareketonların en temel özelliklerinden biridir. Elbette tüm canlıların hareketi aynı derecede gözle görülür değildir fakat bu, hareket ettikleri gerçeğini değiştirmez.
6. Uyaranlara Tepki
Canlıların ortak özelliklerinden uyaranlara tepki, belki de en bariz ‘’canlı’’ özelliğidir. Örneğin taşa dışarıdan kuvvet uyguladığınızı, mesela çekiçle vurduğunuzu hayal edin. Taş fiziki kurallara göre parçalanmak dışında hiçbir tepki göstermez. Fakat herhangi birinin parmağına çekiçle vurmaya çalıştığınızı düşündüğünüzde kişinin acıyla bağırmak, parmağını hızlıca çekmek, kendini sakinleştirmeye çalışmak veya çekiçten uzaklaşmak gibi pek çok tepki verebileceğini söyleyebiliriz. Elbette bu sadece organizmalar için değil, organizmayı meydana getiren hücreler için de geçerlidir. Canlıların vücudu çevrelerinden izole olsa da canlılar çevrelerine karşı duyarsız olamaz. Hatta aksine çevreleriyle bütün oluştururlar.
7. Metabolizma
Canlı yapılar ve bu yapılar içinde kullanılan unsurlar durmadan parçalanır ve yeniden inşa edilir. Bu süreçlerin bütününe metabolizma adı verilir.
Canlılar beslenerek aldıkları yapıtaşlarını ve enerjiyi kullanarak yeni parçalar inşa ederlerken eskiyen ya da bozulan parçaları ise yok ederler. Küçük yapıtaşlarını birleştirerek daha büyük parçalar haline getirmeye anabolizma, büyük yapıları parçalayarak daha küçük bölümlere ayırmaya katabolizma denir. Örneğin sindirim katabolik reaksiyonken ATP üretimi anabolik reaksiyondur.
8. Homeostazi
Hücrenin içerisine bakıldığında dışarıda ne olduğundan bağımsız olarak hücrenin içindeki genel dengeyi ve düzeni koruduğunu fark ederiz. Bu onu özel kılan ve cansız olmadığını belirten en aleni özelliğidir.
Çevre şartları ne olursa olsun hücre içerisinde devamlılığı sağlanan bu iç dengeye homeostazi denmektedir. Eğer canlılarda ortak olan özelliklerden homeostazi olmasaydı, yani çevredeki değişime göre hücre içindeki koşullar da hızlıca değişiyor olsaydı pek çok tepkimenin gerçekleşmesi için elverişli koşullar sağlanamazdı. Bu sebeple hücreler tarafından harcanan enerjinin büyük kısmı, dış unsurlardan mümkün olduğunda bağımsız kalması gereken bu iç dengenin sağlanması için harcanır.
9. Evrimsel Değişim (Adaptasyon ya da Uyum)
Bulundukları ortamın koşullarında canlılar kendi iç dengelerini korumak adına ne kadar çabalasalar da dış çevreleri, kontrolleri dışında ve durmadan değişir. Üstelik bunlar her zaman sıcaklığın ufak miktarlarda artması ya da asiditenin değişmesi gibi önemsiz sayılabilecek değişimler değildir. Örneğin bundan milyonlarca yıl önce dünyaya çarparak dinozorların tamamı dahil olmak üzere bütün türlerin neredeyse %75’inden fazlasını yok eden göktaşı veya onun getirdiği çevre değişimleri önemsiz değildir.
Canlıların bunlar gibi sürekli yaşanabilecek ve büyük değişimlere karşı değişme, farklılaşma ve uyum sağlama yetileri olmasaydı muhtemelen günümüze herhangi bir insan nesli ulaşması mümkün olmazdı. Dolayısıyla artık doğanın temel gerçeklerinden sayabileceğimiz evrim, canlıların yaşanan büyük çevresel değişimlere yalnızca geçici modifikasyonlarla değil, kalıcı adaptasyonlarla tepki vermesini sağlar. Yani aslında değişim süreçlerinde canlıların farklılaşarak yeni koşullara uyum sağlamasını, hatta belki de yepyeni türlere dönüşmesini sağlayan yasadır.
10. Organizasyon
Bu noktaya kadar bahsettiğimiz canlıların ortak özelliklerinin hepsi, aslında canlıyı dış dünyadan ayıran organizasyonun korunması için gereken unsurlardır. Dış dünyadan kendini ayırarak kendi içerisinde ürettiği enerjiyle varlığını devam ettirme yetisi çok barizmiş ya da kolaymış gibi görünse de canlılığı ayırt eden en önemli unsurlardan biridir. Dolayısıyla ister tek hücreli ister çok hücreli olsun, yapının dış dünyasından kısmen bile olsa ayrılmasını sağlayan bu özellik canlılığı cansızlıktan kesinlikle ayırmaktadır.
11. Üreme
Daha önce de belirttiğimiz gibi termodinamik yasaları tüm maddelerin zamanla dağılacağını ya da düzensizleşeceğini belirtir. Öte yandan hiçbir yapıtaşı sonsuza kadar dayanamaz, yani her birinin kendine özgü parçalanma ve bozulma süresi vardır. Haliyle canlılık halinin veya canlılığı meydana getiren soyun devam etmesinin tek yolu türün belli aralıklarla kendine benzeyen yapıları sıfırdan oluşturmasıdır.
Canlıların kendi benzerlerini (hatta kimi zaman kopyalarını) meydana getirmesi işine ise üreme denir. Canlıların ortak özellikleri üreme, birebir klonlar oluşturma biçiminde yani eşeysiz olabileceği gibi, diğer canlıların da katılımıyla eşeyli olabilmektedir.
12. Büyüme ve Gelişme
Canlıları cansızlardan farklı hale getirdiği öne sürülen son özellik ise, büyüme ve gelişmedir. Canlı türlerinden herhangi birine ait bireyin dünyaya gelmesinin ardından her zaman aynı kalması mümkün değildir. Yapı içerisinde devam eden etkinliklere ve dış koşullara bağlı olarak zaman içerisinde canlı değişir. İşte canlının hayatı boyunca içinde yaşadığı tüm bu değişimlere gelişme ya da gelişim denmektedir. Gelişme sürecinin en aşikar göstergelerinden biri şüphesiz ki kütlece ve hacimce değişmektir. Buna da büyüme adı verilir. Dolayısıylacanlıların ortak özellikleri büyüme ve gelişme miktarı ve süresi ne kadar olursa olsun tüm canlılar için geçerlidir.
Gelişim kelimesi bazen çok belirsiz kullanılabilir, hatta canlılarda oluşan bütün değişimleri kapsadığı iddia edildiği de olur. Fakat bu bilgi karmaşasının içinde canlının geçirdiği gelişimsel değişimler ile evrimsel değişimleri karıştırmamak gerekir. Bireyler gelişirken asla evrimleşmezler. Evrimleşen türlerdir, onlar ise asla gelişmezler. Başka deyişle türün tek bireyinin, örneğin sizin, hayatınız boyunca geçirdiğiniz değişimleri incelerken bu, gelişimsel değişimleri incelediğiniz anlamına gelir. Ancak ait olduğunuz türün (Homo sapiens, yani modern insan türü) bütün olarak nesiller boyunca geçirdiği değişimi incelerken bu, evrimsel değişimi incelediğiniz anlamına gelir.
Sıkça Sorulan Sorular
Canlılar kendi aralarında benzer özelliklerine göre dört gruba ayrılır: bitkiler, hayvanlar, mantarlar ve mikroskobik canlılar.
4 ayrı gruptan oluşan canlı sınıflandırılması hücrelerin tipleri ve sayıları, embriyo tabakalarının sayısı, embriyonik örtülerin bulunuşu ve iskeletin bulunuşu gibi çeşitli niteliklere göre belirlenir.