Efes Antik Kenti Hakkında Bilgi: 6 Adımda Efes'in Tarihi ve Az Bilinen 11 Gerçek
- 30 Ağustos 2021
- 555 okunma
Hindistan pek çok gezgin için gidilecek yerler listesinde ilk sıralarda yer alır ve bunun nedeni sır değildir. Farklı manzaralar, renkli festivaller ve baharatlı-sıcak yemekler, Mumbai ya da Varanasi’yi ziyaret etmek için çantalarınızı toplamanız için zaten yeterli nedenlerdir. İster daha önce bu eşsiz ülkeyi ziyaret etmiş olun, isterseniz hayran olun, işte Hindistan hakkında bilmeniz gereken ve sizi şaşırtabilecek bilgiler…
Ayrıca Dünyanın En Korkunç Yerleri: Ürperten Yapılarıyla 10 Şehir adlı yazımızı inceleyin!
Hindistan, Asya kıtasının parçasıdır. Hindistan’ın çoğu yarımadadan oluşur, yani üç tarafı sularla çevrilidir. Dünyanın en yüksek sıradağları olan Himalaya kuzeyinde yükselir. Güneydoğu, Bengal Körfezi ile, güneybatı ise Umman Denizi ile sınırlandırılmıştır. Hindistan’ın arazisi, batıdaki Thar Çölü’nden kuzeydoğudaki ormanlara kadar çok çeşitlidir. Ganj Ovası adı verilen verimli bölge, kuzey Hindistan’ın çoğunu kaplar. Bu oluşum, Himalaya’dan akan nehirlerin biriktirdiği topraktan yaratılmıştır. Bazı yerlerde, bu silt tabakası 7.620 metre derinliğin üzerindedir.
Hindistan’daki toplum, kast adı verilen sosyal saflara bölünmüştür. Kast doğumla belirlenir ve onu değiştirmenin neredeyse hiçbir yolu yoktur. Yüksek kastlar arasında rahipler, toprak sahipleri ve askerler bulunur. Sözde dokunulmazların kastı yoktur ve en önemsiz işleri yaparlar. Öte yandan Hindistan, maneviyatı yüksek ülkeler arasındadır. Resmi dini bulunmaz ancak Hintlilerin %80’inden fazlası Hindu’dur. Yaklaşık %13’ü Müslüman’dır. Diğer dinler, hepsi Hindistan’da başlayan Budizm, Sihizm ve Jainizm’dir.
Binlerce yıldır, Hindu dininin ilk evrimleşmesinden bu yana, hayvan yaşamına saygı, Hintlilerin inançlarının önemli parçası olmuştur. Özellikle inekler kutsaldır ve zarar verilemez. Hatta çoğu zaman trafik sıkışıklığına neden olarak şehir sokaklarında dolaşmalarına bile izin verilir. Hindistan’ın çeşitli iklim bölgeleri, filler, pitonlar, nehir yunusları ve gergedanlar dahil yaklaşık 65.000 hayvan türünü ve 12.000 çiçekli bitki türünü destekler. Dünyada hem aslan hem de kaplanın bulunduğu tek ülke Hindistan’dır. Aynı zamanda kuş gözlemcilerine cennet niteliğindedir.
Bengal Körfezi kıyısında, dünyanın en büyük mangrov ormanı olan ‘Sundarbans’ bulunur. Burada kaplanlar, yunuslar, deniz kaplumbağaları, köpekbalıkları ve tuzlu su timsahlarıyla aynı nehirlerde yüzerler. Bu eşsiz manzara, deniz seviyeleri yükseldikçe ve insanlar yasa dışı avlandıkça ve yakacak odun için ağaçları temizledikçe sürekli tehdit altındadır. Himalaya dağları, Hindistan’ın en nadir hayvan ve bitkilerinden bazılarına yuva sağlar. En zor hayvan kar leoparıdır. Ayılar ve kara geyik daha aşağıda yaşar. Kuzeydoğuda ise kaplan ve tek boynuzlu gergedan bulunur.
Hindistan’ın parlamenter hükümeti İngilizlerden miras kalmıştır. 1947’deki bağımsızlıklarından sonra, 1 parti (Kongre Partisi) ve 1 aile (Nehru ailesi), on yıllar boyunca Hindistan’da siyasete egemen olmuştur. Ancak şimdi, pek çok parti seçilen pozisyonlar için rekabet eder. Öte yandan, Hindistan ekonomisi o kadar hızlı büyüyor ki uzmanlar yakın zamanda ülkenin dünyanın önde gelen pazarları arasında yer alacağını tahmin etmektedir. Hintliler çalışkandır ve pek çoğu eğitimli olsa da yüksek eğitimli üniversite mezunu olan oldukça fazla kişi vardır.
Hindistan’ın bilinen en eski uygarlığı, yaklaşık 5000 yıl önce, şimdi Pakistan’da bulunan İndus Nehri üzerinde ortaya çıkmıştır. Arkeologlar, tuğla evler, borulu su ve kanalizasyon sistemleri olan iki büyük şehrin kalıntılarını ortaya çıkarmışlardır. Nedenini kimse bilmez ama Harappa ve Mohenjo Daro olarak adlandırılan bu şehirler M.Ö. 1700’de terk edilmiştir. Aryan halkı, M.Ö. 1500 civarında Hindistan’a gelen Orta Asya’dan çiftçilerden oluşur. Dünyanın bilinen en eski dillerinden olan Sanskritçe konuşurlardı. Hindu dininin temelini oluşturan yazılar olan Vedik Kutsal Yazılar, Aryan saltanatı sırasında yazılmıştır. M.S. 4. Yüzyılda başlayan Gupta İmparatorluğu’nun 200 yıllık saltanatı sırasında sanat, zanaat ve bilim gelişmiştir.
Bu süre zarfında Hintli astronom Aryabhatta, Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü belirlemiştir. Bu, Batı dünyasının teoriyi kabul etmesinden çok önce gerçekleşmiştir. 16. Yüzyıldan başlayarak, Müslüman güçlerin istilalarını takiben, Babur adında Moğol lideri Moğol İmparatorluğu’nu kurmuştur. Moğollar 1527 ve 1707 yılları arasında Hindistan’da sanat, edebiyat ve mimarinin altın çağını yönetmişlerdir. Yollar, camiler, bahçeler ve büyük Tac Mahal dahil olmak üzere muazzam mezarlar inşa etmişlerdir. 1400’lerin sonlarında Avrupalılar Hindistan’a geldiler ve ticaret şirketleri kurmaya başladılar. 1757’de İngiltere, ülkenin çoğu üzerinde kontrolü ele geçirmiştir. İngiliz yönetimine karşı ayaklanmalar 1856’da başlamıştır. 1920’de ünlü Mahatma Gandhi, İngilizleri dışarı atmak için şiddet içermeyen protestolara başlamıştır. 1947’de ise Hindistan bağımsızlığına kavuşmuştur.
Hindistan, dünyadaki en yağışlı yerleşim yeridir.
Meghalaya Köyü, yılda yaklaşık 11.873 mililitre yağmurla dünyanın en yağışlı yeri başlığında Guinness dünya rekorunu kazanmıştır. Muson mevsimi 6 ay sürer, bu yüzden yanınıza şemsiye aldığınızdan emin olun.
Chenab Köprüsü, dünyanın en yüksek demiryolu köprüsüdür.
Hindistan’ın en ünlü anıtlarının tümü dini değildir. Jammu’daki Chenab nehrini kapsayan köprü, sudan 1178 fit yüksekliktedir. Yüksekten korkuyorsanız, gezinin bu aşamasını atlamak isteyebilirsiniz.
Dünyanın en yüksek motorlu yolunu kullanabilirsiniz.
19.300 fitin üzerinde olan Ladakh yolu, dünyanın en yüksek motorlu yoludur. Bu özel maceraya başlamadan önce üzerinize sizi sıcak tutacak ceketinizi aldığınızdan emin olun.
Gizemli iskelet gölüne ev sahipliği yapar.
Himalayalar’da yaklaşık 16.470 fit yükseklikte bulunan buzul gölü Roopkund, içerisinde ve çevresindeki bölgelerde bulunan insan iskeletleriyle ün kazanmıştır.
Hindistan elmas madenciliği yapan ilk ülke olmuştur.
M.Ö. 4. Yüzyıldan itibaren yaklaşık 1000 yıl boyunca Hindistan dünyadaki tek elmas kaynağıydı. Orijinal elmaslar Krishna Nehri Deltası’nda bulunmuştur. 18. Yüzyılda, Brezilya ve kısa süre sonra Güney Afrika da elmas pazarına eklenerek daha fazla elmas yatağı keşfedilmiştir.
Hinduizm dünyanın en eski dinidir ve gerçek anlamda çoktanrıcı dinlerden değildir.
5500 yılına kadar uzanan belgelerle Hinduizm, dünyanın en eski dini olarak kabul edilir. Hinduizm’in bilinen bir kurucusu yoktur ve Hinduizm yaşam biçimi olduğu için bu dini kimin başlattığını da kimse merak etmez. Ancak şu anda Hinduizm, 1 milyardan fazla insana hizmet veren dünyanın en büyük 3. dinidir.
Tanrılarla ilgili olarak, Hinduizm saf çoktanrıcılık anlayışına sahip değildir. Hindular, binlerce başka tanrıda tezahür eden tanrıya Brahma’ya inanırlar. Ana tanrı olarak Brahma ile, diğer iki tanrı Trimurti’yi oluşturur. Brahma evrenin yaratıcısıdır, Vishnu evrenin koruyucusudur ve Shiva onu yeniden yaratmak için dünyayı yok eder. Yani, hangi tanrıya tapacaklarına karar vermek her Hindu’nun kişisel kararıdır.
Hindistan 22 tane tanınmış dile sahiptir.
Hindistan’da konuşulan çok sayıda dil arasında Santali, Keşmirce, Bengalce, Tamilce ve Urduca bulunur. Ancak resmi diller İngilizce ve Hintçedir. Hindistan ayrıca dünyanın en büyük ikinci İngilizce konuşan nüfusuna sahiptir çünkü çoğu Hintli daha kolay iletişim için İngilizce’nin yanı sıra kendi bölgesel dilini de konuşur. Sanskritçe dünyanın en eski dili, ‘tüm dillerin anası’ olarak kabul edilir. Her Hindu kitabı Sanskritçe yazılmıştır ve Sanskritçe’nin yarı tanrıların dili olduğu söylenir.
Çin bu unvanı elinde tutar ancak Çin’den sonra ikinci ülke olan ve kabaca 1,37 milyar insana sahip olan Hindistan’ın ileride Çin’i geçerek dünyanın en kalabalık ülkesi olacağı tahmin edilmektedir.
Hindistan nüfusunun %15 ila %30’unun katı vejetaryen diyeti uyguladığı, diğerlerinin ise sadece balık tüketeceği ve kara hayvanı tüketmeyeceği tahmin edilmektedir.