Kentleşme alanında çalışan akademisyenler ve bu alanda eser veren sosyal bilimciler tarafından yapılan Megapol tanımları mevcut. Ancak günlük kullanımda bazen bu tanımlar tam olarak yerine oturmuyor ya da ortaya farklı kullanımlar da çıkıyor. Megapol aslında büyükşehir manasına gelen bir kelime. Ancak her büyükşehiri de megapol olarak tanımlamak mümkün değil. Megapollerin şehir büyüklüğünün yanı sıra gelişmişlik düzeyi yönüyle de ileri bir aşamada olması gerek.

Megapol tanımına uyan kentlere baktığınızda ilk önce nüfuslarının fazla olması göze çarpar. Bunun yanı sıra turizm, sanayi, kültür, sanat gibi farklı yönlerden gelişmeleri de bu şehirlerin en önemli özellikleridir. Megapol şehirlerde hayat günün her saatinde hareketlidir. Alışveriş, yemek, gezi ve gece hayatı yönünden bu şehirlerde çok fazla alternatif bulunabilir. Ancak nüfusun kalabalık olması, her türlü insanın bu şehirlerde yaşamasına ve asayiş olaylarının da artmasına yol açar. Bu nedenle megapollerde biraz dikkatli olmakta fayda var.

Megapol Ne Demek?

Megapolün esas tanımı ise birleşmiş şehir olarak ifade edilebilir. Yani şehirlerin sınırları o kadar genişledi ki artık neredeyse diğer şehirlerin sınırlarına dayandı. Böyle şehirlerin her ilçesini, mahallesini ve sokağını farklı bir özelliği ile anmak mümkün. Sanat sokağı, sanayi mahallesi, göçmen mahallesi ve benzeri ifadeler megapollerde sıklıkla kullanılır.

Megapoller farklı özellikleri ile ön plana çıkar. Bazı megapoller sanayi faaliyetleri yönüyle gelişmiştir. Bazıları ise turizm yönüyle ön plana çıkar. Sanatsal yönüyle ya da farklı açılardan gelişen şehirler de vardır. Megapollerin bir diğer özelliği ise köy ve küçük kasabaların yapılarının zamanla şehre uyum sağlamasıdır. Bu tür yerlerde köyler ve kasabalar kentleşir. Yani bir kentin her noktası gelişmişlikten payını alır. Köylerde bulunan evler yıkılarak yerine daha büyük yapılar ve iş merkezleri inşa edilir.

Megapol Kentlerin Özellikleri Nelerdir?

Megapol kentlerin özelliklerinde olumlu ve olumsuz pek çok unsurdan bahsedilebilir. Sanayi, kültür, turizm gibi farklı özellikler yönüyle gelişen bu yerlerde olumsuz durumlar da söz konusudur. Nüfusun kalabalıklığı; suç oranlarının, trafik kazalarının artışına yol açabilir. Eğer nüfus artışı ve göç söz konusuysa ulaşım için yeni alternatifler üretilmek zorundadır. Bunun yanı sıra nüfusun ve göçün fazla olması sebebiyle barınma sorunu da ortaya çıkabilir.

Ev kiralamak ve satın almak için yüksek maliyetlere katlanmak gerekir. Bu nedenle oda kiralama, aile yanı konaklama alternatifler geliştirilir. Megapollerde bir diğer sorun da yeşil alan sayısının azalmasıdır. Artan kentleşme sonucunda yeşil alanlar yapılaşmaya açılır ve ağaçlık arazilerin sayısı her geçen yıl azalır. Böylesine olumsuz durumların meydana gelmemesi için yapılaşmaya ilişkin yasalarla gerekli koruma sağlanmalıdır. Hava kirliliği ise bir diğer sorundur.

Dünyadaki Megapol Kentler Hangileridir?

Dünyadaki megapol kentler arasında onlarca yer vardır. Megapol kentler arasında ilk sırada Tokyo yer alır. Tokyo'nun nüfusu 38.800.000'dir. Tokyo'yu sırayla şu şehirler takip eder:

• Cakarta/Endonezya
• Seul/Güney Kore
• Karaçi/Pakistan
• Şanghay/Çin
• New York/ABD
• Mumbai/Hindistan
• Manila/Filipinler
• Meksiko/Meksika
• Delhi/Hindistan
• Pekin/Çin
• Sao Paulo/Brezilya
• Lagos/Nijerya
• Vuhan/Çin
• Osaka/Japonya
• Guangzhou/Çin
• Çongçing/Çin
• Kahire/Mısır
• Los Angeles/ABD
• Chengdu/Çin
• Dakka/Bangladeş
• Moskova/Rusya
• Tientsin/Çin
• Bangkok/Tayland
• İstanbul/Türkiye

İstanbul dünyada en kalabalık nüfusa sahip şehirler arasında 25. sırada yer alır. İstanbul'u Kalküta-Hindistan, Rio De Janerio-Brezilya, Londra-Birleşik Krallık takip eder. Megakent sayısının 2030 yılına değin 41'e ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu kadar kalabalık şehirleri yönetmek yerel yönetimler açısından da güçtür. Megapollerin yanı sıra farklı şehirlerden oluşan kentsel alanlar yani konürbasyonlar da vardır.