Ege Bölgesi’nin Aydın kentine bağlı ilçe, Kuşadası, ülkemizin önemli turizm bölgeleri arasındadır. Kış aylarında yaklaşık 121.500 yerli nüfusu bulunan ilçenin, yaz mevsimindeki kalabalığının yerli ve yabancı turistlerin eklenmesiyle neredeyse 2 milyonu bulduğu söylenmektedir. İlçenin şehir merkezine olan uzaklığı 71 kilometreyken, İzmir’in Selçuk ilçesine 21 km, merkezine 90 km; Çeşme ve Bodrum’a uzaklığı ise yaklaşık 160 km’dir. Ege sahillerinin önde gelen merkezlerinden olan Kuşadası, aynı zamanda içerisinde ve civarında bulunan kültürel ve tarihi unsurlarıyla da ülkemizin mutlaka gidilmesi gereken yerlerindendir. Peki nasıl giderim, orada ne yaparım, denize nerede girerim, nereleri gezebilirim diyorsanız, işte Kuşadası hakkında bilmeniz gereken her şey…

Kuşadası Nasıl Bir Yer?

90’lı yıllarda, küçük Ege kasabası tadında yerleşim yerleri arasında yer alan Kuşadası, gelişen turizmin büyük katkısıyla artık kasaba değildir. Özellikle yol çalışmaları, apartmanların çoğalması gibi belediye ve büyükşehir belediyesi çalışmaları artınca Kuşadası için küçük şehir demek mümkün hale gelmiştir. Dolayısıyla eğer daha önceden bu güzel ilçeyi ziyaret ettiyseniz ve tekrar gidecekseniz şaşırmaya, hatta hayal kırıklığına bile hazır olmalısınız.

Ancak tüm bu şehirleşme çabalarına ve yaz mevsimindeki yoğun nüfusuna rağmen, bölgedeki diğer türdeşlerinden Çeşme, Alaçatı, Bodrum gibi yerlerden nispeten daha sakin olduğunu söylemek mümkündür. Adanın bütün bu popüler tatil bölgelerinden farklı olması ise, limanı sayesinde yabancı turistlere daha çok hitap etmesi ve yerli turistlerin aynı oranda tercih etmemesiyle alakalıdır. Bölge esnafının yerli turiste yüzünü dönmesi, ülkeye gelen yabancı turistlerin ve limana uğrayan gemilerin azalmasıyla gerçekleşmiştir.

Tüm bunlar doğrultusunda, günümüz şartlarında nispeten daha uygun fiyatlarla hem deniz hem kültür tatili yapılabilecek yerlerin başında gelmektedir.

Ayrıca Didim Akbük Nasıl Bir Yer? Denize Nerede Gidilir? Gezilecek Yerler adlı yazımıza göz atın!

Kuşadası’nda Denize Nerede Girilir?

1- Güvercinada

Adanın adeta simgesi haline gelen Güvercinada’ya daha öncelerde yalnızca kayalıklarından girmek mümkün oluyormuş. Ancak şimdilerde bölgeye uzun iskelesinden yürüyerek ulaşılabiliyor. Aynı zamanda Güvercinada’nın içerisinde barındırdığı kale, UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmeye hak kazanmıştır. Tarihi kale haricinde su sarnıcı, deniz feneri ve balina heykeli gibi unsurlar bölgenin kültürel değerini artırır. Adaya girildiğinde sağda kalan restoranın önünde yer alan merdiven sayesinde denize girebilirsiniz. Restoran, kafe, çay bahçesi gibi imkanları bulunan Güvercinada’da belirli ücret karşılığında bu tesislerden şemsiye ve şezlong kiralayabilirsiniz. Kumsal severler için elverişli olmayabilir ama uçsuz bucaksız ve temiz mavisiyle sizi kendine hayran bırakabilir.

2- Şehir İçi Halk Plajı

Engelliler Plajı olarak da tanınan halk plajında, özel olarak yapılan rampalar ve üç tekerli plaj sandalyeleri engelli vatandaşlar için hizmete sunulmuştur. Bu güzel imkanlar sayesinde engelli bireyler plaja rahatlıkla ulaşıp denize girebiliyorlar. Konumu oldukça merkezî olduğu için çoğu zaman kalabalık olan plajın etrafında pek çok restoran, kafe ve otel yer alır. Öte yandan denizin hem kumluk hem de sığ olması çocuklu aileler için de tercih sebebidir. Plajın içerisinde duş, soyunma kabini ve tuvalet imkanları da vardır.

3- Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı

Kuşadası merkezinin 28 km ilerisinde yer alan Milli Park, ülkemizin en iyi korunmuş ve hala korunan milli parkları arasındadır. Bu doğal cennet, Akdeniz iklimine ait her tür endemik bitki, yüzlerce kuş ve su altı canlılarını bünyesinde barındırır. Sunduğu eşsiz doğa deneyimiyle milli parkta sıcak havalarda denizin tadını çıkarmanın yanı sıra bisiklete binmek, piknik yapmak, yürüyüş yapmak da diğer alternatif etkinlikler arasındadır.

Denize girmek için öncelikle sizi ‘İçmeler Koyu’ karşılayacak. Burası kumluk ve daha genişçe olduğu için çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor. Ancak park içerisindeki ilk koy olduğu için aynı zamanda kalabalık olma ihtimali de artıyor. Dört olağanüstü koyu daha bulunan parkın 3. koyu ‘Karasu’ güzelliğiyle diğerlerinden ayrılıyor. Koy, mis kokulu çam ormanı ve tertemiz denizini bir araya getirir. Milli parka girerken belirli miktarda ücret ödedikten sonra, ilk iki koyunda şemsiye, şezlong, kafe, duş, tuvalet gibi hizmetlerden yararlanmak mümkün… Fakat park içerisinde mangal yakmak yasaktır. Ayrıca içinde bulunan ve yürüyerek ulaşılabilen Zeus Mağarası macera tutkunları için güzel seçenek olabilir.

4- Yeşil Plaj

Kuşadası merkeze 5 km mesafede konumlanan ve Blue Sky Otel’in karşısında kalan bu plaj, mavi bayrak almaya hak kazanan tertemiz denizi ve altın renginde kumlarıyla bölgenin en çok sevilen ve tercih edilen plajları arasındadır. İsmini ise çevresindeki bol yeşil görüntüden aldığını tahmin etmek zor değil… Plajda hiçbir ücret ödemeden direkt havlunuzu kumların üstüne ya da palmiye ağaçlarının altına atarak uzanabilirsiniz. Ancak bir kısmında tesis bulunuyor, dilerseniz ücret karşılığında orada da oturabilirsiniz. Tesiste şezlong, şemsiye, duş, tuvalet ve soyunma kabini imkânları vardır.

5- Kadınlar Plajı

İlçe merkezine 3 km uzaklıkta yer alan Kadınlar Plajı ya da Kadınlar Denizi, adanın en çok tercih edilen halk plajıdır desek, abartmış olmayız. 1 km civarında uzunluğu olan plajda şemsiye, şezlong, duş ve tuvalet gibi imkânlar bulunur. Ayrıca su sporları seçeneği de vardır. Plajın içerisinde bulunmasa da karşı tarafında, yani aslında şehirde yiyecek/içecek ihtiyacınızı giderebileceğiniz çok sayıda restoran ve kafe mevcuttur. Sakin ve dalgasız denizi, beyaz kumu ve neredeyse merkezde olmasıyla yaz sezonunun yoğun dönemlerinde ve hafta sonları epey kalabalık olmaktadır. Dolayısıyla kalabalıktan uzak, sakinlik arayışındaysanız hafta içi tercih etmeniz daha iyi olacaktır.

6- Kuştur Plajı

Kuşadası merkezine 5 km mesafede yer alan mavi bayraklı Kuştur Plajı, ismini civarda bulunan ‘Kuştur Tatil Köyü’nden alır. Bu plajın günümüzde bulunduğu bölgede, antik çağlarda ‘Pygela Antik Kenti’ olduğundan ‘Pygela Plajı’ olarak anıldığı da olur. Yaklaşık 1 km uzunluğunda ve kumlu olan plajın bir kısmı belediye tarafından işletilir. Ücret karşılığında şemsiye ve şezlong, duş, tuvalet, kafe ve otopark imkanları vardır. Denizi berrak ve sığdır, çoğu zaman dalgasız olur. Su sporları imkanlarıyla veya plaj voleyboluyla çok hareketli zaman geçirebilirsiniz. Ancak yine, halk plajı olduğu ve giriş ücreti olmadığı için hafta sonlarının epey kalabalık olduğunu söyleyelim.

Kuşadası’nda Gezilecek Yerler

1- Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı

Bu kadar deniz yeter biraz da kültürlenelim diyen tatilciler için ilçenin tarihi yapıları da ziyarete çok müsaittir. Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı ise bu yapılar arasından akla ilk gelenlerdendir. Kuşadası’nda iskele yakınında konumlanan yapı, yani 1618 senesinde Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafınca yaptırılmış Kurşunlu Han, küçük ve iç kaleyi anımsatan görüntüsüyle ilçe merkezinde kesinlikle dikkat çeker. Tamamıyla taş malzeme kullanılmasıyla inşa edilmiş olan yapının içinde 1 tane otel ve çeşitli hediyelik eşya mağazaları vardır.

2- Zeus Mağarası

Dilek Yarımadası Milli Parkı’nı anlatırken değindiğimiz Zeus Mağarası’nın adından da anlaşılacağı üzere hikayesi vardır. İnanışa göre Zeus, kardeşi Poseidon’u kızdırdığı zaman bu mağaraya gelir, kardeşinin sakinleşmesini burada beklermiş… Dilek Yarımadası’nın girişinde konumlanan mağaranın içindeki havuzun kış mevsiminde bölge halkınca, yaz mevsiminde ise turistlerce yoğun biçimde tercih edildiği bilinir. Bu havuzun serin suyu, denizden gelen tuzlu suyla dağdan gelen tatlı suyun karışımından oluşur. Öte yandan mağaranın çamurunun cilde iyi geldiğine de inanılır. Ancak bu çamura bulandıktan sonra, temizlenmek isterseniz mağaranın doğal havuzunda minimum 4 metrelik dalış yapmak gerekir.

3- Kaleiçi Camii

Sadrazam Öküz Mehmet Paşa’nın Kurşunlu Han ile beraber, 17. Yüzyılda inşa ettirdiği Kaleiçi Camii, adanın en eski camisi olarak tanınır. Toplam 1800 m² alan üstüne kesme taşların kullanılmasıyla yapılan caminin cümle kapısında ise, Osmanlı döneminin ağaç işçiliği detayları ve yeteneği görülür. Kuşadası’nın en görkemli camisi olarak anılan yapının kubbesi kurşunla kaplıdır ve bu kubbenin altında, ibadet bölümünde 550 kişilik kapasite bulunur.

4- Kurşunlu Manastırı

Davutlar mevkiine 10 kilometre mesafede bulunan Kurşunlu Manastırı’nın 11. Yüzyılda Bizans tarafından inşa edildiğine inanılır. Manastırın yapılış amacı eğitim hizmeti vermenin yanı sıra saldırılardan korunmaktır. Dolayısıyla Davutlar’ın arka tarafında kalan tepenin üstüne kurulmuştur. Buradan görülen manzara, körfezin kuşbakışı görüntüsüdür ve görenleri büyüler. Dış duvarlarındaki bütünlüğün kısmen korunduğu manastırın bütün kısımları hala ayrıntılı şekilde görülebilmektedir.

5- Didyma Antik Kenti

‘Didyma’ Yunanca ‘ikiz kardeş’ anlamına gelir. Aydın kentinin Didim ilçesinde yer alan bu antik kent ise ismini buradan almaktadır. Yapımına Büyük İskender’in büyük Pers zaferinden sonra başlanmıştır. Apollon’a adanmış olan antik kentin kendi döneminin en önemli kehanet merkezlerinden olduğu bilinir. Mitoloji sever tatilcilerin Kuşadası’ndan kısa sayılabilecek araba yolculuğuyla ulaşabilecekleri alanın görülmesi gereken en önemli yapıları arasında Apollon Tapınağı, su sarnıcı ve hamam kompleksi vardır.

6- Efes Antik Kenti

Kuşadası’na yaklaşık 20 kilometre mesafede konumlanan Selçuk’ta yer alan antik kent, Cilalı Taş Devri’ne kadar geriye dönen tarihiyle tarih tutkunlarının mutlaka gitmesi gereken yerler arasındadır. Kara yoluyla adadan 20-30 dakikada ulaşılabilecek olan antik kentin bugüne dek korunan kalıntıları 8 kilometrelik alana yayılmıştır. Tarihte tamamıyla mermerden yapılmış olan ilk kent olarak anılan Efes’te gezilmesi gereken önemli yerler Celsius Kütüphanesi, Artemis Tapınağı ve Yedi Uyurlar’dır.