Eskişehir Sivrihisar Nasıl Bir Yer? Gezilecek Yerleri ve Özellikleri
- Minik Tospik yazdı.
- 21 Temmuz 2021
- 912 okunma
Eskişehir’in yüzölçümü anlamında en büyük ilçesi olan Sivrihisar’ın tarihçesi M.Ö. 7. Yüzyıla dek uzanır. Bölgeye Türklerin yerleşmesi ise zaman olarak Malazgirt Zaferi’nin sonrasına denk gelir. Öte yandan 1926 yılına dek Ankara ili sınırları içerisinde yer alan ilçe, daha sonra alınan kararla Eskişehir’e bağlanmıştır. İlçe merkezinde, son verilere göre 20 bin civarı olan nüfusunun yaklaşık yarısı yaşar. Geriye kalan nüfus ise köylerine ve diğer kasabalarına dağılmıştır.
Ayrıca Nasreddin Hoca’nın doğduğu şehir olarak tanınan ilçe, Eskişehir, Ankara ve İzmir gibi büyük illerin karayolları arasında kesişim noktası görevi görmesinden dolayı her yerden ulaşımı kolay sağlanır. Çal Dağı’nın uzantısı niteliğindeki volkanik kaya kütlesinin eteğinde kurulan Sivrihisar, gökyüzüne doğru uzanan sivri kayalıklarıyla dikkat çekmektedir, haliyle özellikle kültürel turizmde marka olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. İşte Sivrihisar hakkında detaylar…
Eskişehir Sivrihisar Tarihçesi
Kaltolitik Çağ’da (M.Ö. 5000-3000)
Tarihi Kaltolitik Çağ olarak belirlenen resimler yalnızca Sivrihisar civarında değil, Orta Anadolu’da da bilinen ilk ve tek örnek durumundadır. Arkeolojik çalışmalar sonucunda Sivrihisar bölgesinin Tunç çağlarında yoğunlukla iskân edildiğini göstermektedir. Ayrıca bölge, Demir Çağ’ı zamanında kurulan güçlü krallıklardan Friglerin de ana yerleşim yeri olmuştur. İlçe dağlarının kayalık yamaçlarında Frig dönemlerine ait yerleşim bölgeleri ve kaya anıtlarına dair güzel örnekler bulunmaktadır. Örneğin, Frig kralı Midas’ın kurduğu Pessinus (Ballıhisar) şehri burada yer alır. Zamanının meşhur Pers Kral Yolu da Sivrihisar sınırları içerisinde Pessinus’tan geçmektedir.
Bizans ve Roma İmparatorluğu Döneminde (M.Ö. 1. Yüzyıl- M.S. 15.Yüzyıl)
Sivrihisar bölgesi, Bizans ve Roma dönemlerinde de hem askeri hem ticari önemini korumuştur. İlçe merkezin kuzeybatısında kalan kale ve kalenin eteklerindeki yerleşmenin bu dönemlerdeki adının Spaleia olduğu bilinir. 1074 yılından itibaren ise bölgeye Selçuklular hükmetmeye başlar. Bu dönemde de Karahisar olarak anılan ilçede başlatılan imar hamlesiyle çok sayıda camii, hamam ve medrese gibi yapılar inşa edilmiştir.
Anadolu Selçuklu Sonrası (14. Yüzyıl ve Sonrası)
Sivrihisar, 1308’de Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasının ardından İlhanlılar’ın hakimiyetine girer. Ancak sonrasında bu devletin Anadolu’daki etkinliğinin azalmasıyla birlikte bağımsızlıklarını ilan eden beyliklerden, merkez olarak Kütahya’yı alan Germiyanoğulları beyliğinin sınırları içerisinde kalır. Osmanlı Devleti’nde Sultan I. Murad dönemine gelindiğinde ise Ankara vilayetinin merkez sancağına bağlı olan kazadır. 1926 senesine kadar da Ankara sınırları içerisinde kalacaktır. Öte yandan, Birinci Dünya Savaşı dolayısıyla Yunan işgaline uğramış ve 20 Eylül 1921 tarihinde işgalden kurtulmuştur.
Ayrıca Didim Akbük Nasıl Bir Yer? Denize Nerede Gidilir? Gezilecek Yerler adlı yazımıza göz atabilirsiniz.
Sivrihisar'da Gezilecek Yerler
Ulu Camii
Selçuklu Dönemi’nden ilçeye kalan yapılar arasında yer alan Ulu Camii’nin en dikkat çeken özelliği ahşap direklere sahip olarak Anadolu coğrafyasındaki ilkler arasına girmesidir. Yapılış tarihi 13. Yüzyıl başlarına denk gelen caminin toplamda 67 tahta direği vardır. Bu direklerin malzemesi sarı saç ve ardıç ağacıdır. İç ve dış alanlarıyla yaklaşık 2500 kişiyi aynı anda ağırlayabilir. Yapılış amacı kervansaray olmasıdır ancak sonrasında camiye çevrilir. 2016 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
Saat Kulesi ve Seyir Terası
Saat Kulesi ise Osmanlı Dönemi’nden ilçeye kalan miraslardandır. İlçe merkezinin kuzey tarafında yer alan yapı ilçeye hâkim olabilecek tepeye inşa edildiğinden Sivrihisar’ın her yerinden kolayca görülür. 1899 senesinde bölge kaymakamı tarafından yaptırıldığı bilinir. Gövdesi prizma şeklinde olan kuleye çıkmak için kurulmuş merdiveni vardır. Sadece ilçenin değil, Eskişehir’in de sembollerinden olan kulenin dört tarafında da saat vardır. İnşası için dönemin padişahı Sultan II. Abdülhamid emir verir. Amacı ise tahta çıkışının 25. senesini kutlamaktır. Öte yandan, yakınlarda yapımı tamamlanan cam seyir terasıyla ziyaretçilerine olağanüstü Sivrihisar manzarasını sunmaktadır.
Pessinus Antik Kenti
Sivrihisar merkezine 13 kilometre mesafede güneyde bulunan antik kentin civarda hüküm sürmüş Frigler’den kaldığı düşünülür. Eskişehir-Ankara yönünde yapılan seyahatlerde Sivrihisar’ı geçtikten sonra 15 dakikalık yolculuk sonunda kente ulaşılabilir. Yapıldığı dönemde halkın tanrıça Kibele’ye tapmak için inşa ettiği tahmin edilir. Ören yerinin ilk kazı çalışmaları 1967 senesinde başlamıştır ve günümüzde bu çalışmalar hala devam etmektedir. Bu çalışmalar sonucunda bulunan tarihi eserler, Eskişehir’deki Arkeoloji Müzesi’nde sergilenir. Ayrıca ören yerinin yakınında yer alan açık hava müzesinde de eserler görülebilmekle birlikte, bu açık hava müzesi Türkiye’nin ilk açık hava müzesi olma niteliği taşır.
Balık Damı Kuş Cenneti
İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan kurak arazilerin arasında cenneti hatırlatan Balık Damı Kuş Cenneti, Sivrihisar’ın güneyinde, 25 km mesafede bulunur. Bölge pek çok sayıda farklı kuş türüne ev sahipliği yapar. Bu kuşlardan kimisi konargöçer olarak burada bulunurken üremek üzere burayı tercih eden kuşlar da bulunur. Küçük kerkenez, turna, küçük ak balıkçıl, alaca balıkçıl, gece balıkçıl, saz delicesi ve balaban gibi yok olma tehlikesi altında olan kuş türleri de burada yaşarlar.
Tarihi Ermeni Kilisesi Surp Yerortutyun
1881 senesinde, civarda yaşayan Hristiyan azınlık için yapılmış olan kilisedir. Yapının içerisinde çok sayıda çok sayıda fresk, sağında ve solunda ise çan kuleleri yer alır. İnşası sırasında kızıl taş tercih edildiği için bölge halkı tarafından Kızıl Kilise olarak da anılır. Günümüzde aktif olarak ayinler için kullanılamayan kilise sadece tarih turizmi için ziyaret edilebilir. Ayrıca ilçe merkezinin kuzeyinde bulunan kiliseye yürüyerek ulaşmak mümkündür.
Tarihi Sivrihisar Evleri
Sivrihisar ziyaretçilerinin ilk uğraması gereken yerler arasında bulunan bu tarihi evleri gezerek onlardan ve Arnavut kaldırımlı sokaklarından tarihi koklamak mümkündür. İlçe dokusunu korumak adına özel olarak yapılan çalışmalar sayesinde Selçuklu Dönemi’nden gelen pek çok tarihi eser ve ev günümüze kadar ulaşmıştır. Bunlar arasında Şamdanlar Evi, Zaimoğu Konağı, Bacacılar Evi, Şefik Sakarya Evi, Kaymazlar Evi, Damilanlar Evi ve Zeyneller Evi bulunur. 1900’lü yılların başlarında yapıldığı düşünülen evlerin hem iç hem dış mimarileri görülmeye değerdir.
Karakaya Mezarı
Friglerden günümüze ulaşan Karakaya Mezarları, ilçenin dikkat çekici tarihi yapıları arasındadır. Mimarisi beşik tarzında olan mezarların içerisinde iki tane oda bulunur. Köyün mezarlığına da yakın noktada konumlanan bu tarihi yapıya Sivrihisar merkezinden araçla kolayca ulaşım sağlanabilir.
Kılıç Mescit Minaresi (Camisiz Minare)
Minarenin yanında olması gereken mescit yüzyıllar önce yıkıldığından bu isim ile anılan tek minaredir. Minareyle ilgili rivayetler bulunur. Bunlardan birine göre şehir kılıçlarla fethedildiğinden ve ilk hutbe burada okunduğundan bu adı almış olmasıdır. Diğer rivayete göre ise, Oğuz boylarından Kılıç aşiretinin ismini almış olduğu yönündedir. Öte yandan, mescidin tamamen ahşaptan yapılması ve yapıldığından beri ayakta kalması dikkat çekmektedir.
Aziz Mahmud Hüdayi Camii
Yüzyıl ortaları ila 17. Yüzyıl başlarına denk gelen dönemde bölgede yaşayan önemli sufilerden Aziz Mahmud Hüdayi tarafından yaptırılan camii, 1591 senesinde hizmet vermeye başlar. Günümüzde Yeni Camii olarak da anılan yapının minaresi ise 1894 yılında eklenir. Ahşap malzemeden inşa edilen yapı yüzyıllar içerisinde pek çok kez tahrip olmasına rağmen aslına uygun şekilde yeniden inşa edilir. Ayrıca Mahmud Hüdayi’nin Celvettiye tarikatının kurucusu olduğu tahmin edilmektedir.
Nasreddin Hoca Anıt Parkı
Felsefe ve mizahı harmanlayarak ülkemizdeki en büyük temsilcisi haline gelen Nasreddin Hoca, 1208 senesinde Sivrihisar’a bağlı ve ismi sonradan ‘Nasreddin Hoca Beldesi’ olarak değişen Hortu köyünde doğmuştur. Ayrıca Sivrihisar Ulu Camii’nin avlusunda yapılan kazı çalışmaları sonucunda bulunan taş mezarın yapılan bilimsel araştırmalar sonucu Nasreddin Hoca’nın olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla, Sivrihisar’ın kültürel ve tarihi değerlerinin yanı sıra Metin Yurdanur’un bronzdan yaptığı Nasreddin Hoca heykelini, hocanın Taş Sandukası’nı, kızı Hatun’un mezarını ve porselen yüzeylere yapılan minyatürleri seramikle buluştuğu Nasreddin Hoca Bilgi taşlarının bulunduğu Anıt Parkı da ziyaret etmek mümkündür.
Ayrıca Foça'da En İyi 8 Kamp Alanı Tavsiyesi adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Bonus: Sivrihisar’ın Meşhur Tatları
- Muska Baklavası
- Höşmerim Tatlısı
- Dövme Sucuğu
- Sivrihisar Pekmezi
- Bamya Çorbası
- Arabaşı
- Kelem Dolması
- Ballı Gözleme
- Patlıcan Reçeli
Sıkça Sorulan Sorular
1926 senesinde dek Ankara ili sınırları içerisinde yer alan Sivrihisar, bakanlar kurulunun Anadolu topraklarında ilk defa toplandığı yer unvanına sahip olmuştur.
Sivrihisar yapı olarak eski yüzyıllardan pek çok iz barındırdığı için ilk akla gelen turizm türleri kültürel, tarihi veya dini turizm olmaktadır. Ancak coğrafi şartlarının da izin vermesiyle spor, mağara veya yemek turizmine de müsait olduğunu söylemek yanlış olmaz.