Milli Gelir Hesaplama Yöntemleri
- Fikir Mühendisi yazdı.
- 18 Şubat 2021
- 349 okunma
- 1 beğeni
Ekonomi, sosyal refahın amaçlanması için devletlerin yurt içi ve yurt dışı gelir gider durumlarının hesaplanarak ayakta kalması için planlı bir yapı oluşturduğu sistemlerden biridir. Ülke içi ekonomik kaynakları kullanım, iç piyasadaki denge, dış alım-dış satım oranı, toplam nüfus sayısı, iş gücü piyasası ekonominin direğini oluşturmaktadır. Milli gelir ise, bir ülkenin ekonomik olarak bulunduğu seviyeyi karşılayan ifadedir. Kişi başına düşen milli gelir yine nüfus ortalaması baz alınarak hesaplanmaktadır. Bugün bahsedeceğimiz konu, sosyal yaşantıyı düzenleyici etkilerden ekonominin temel dayanak noktası olan milli gelir ve milli gelirin hesaplanma yöntemleri. Eskilerin bir sözü vardır. Ayağını yorganına göre uzat. Aslında atalarımız yıllar öncesinden ekonomik açılımın formülünü de bu sözle açıklamış sanki ne dersiniz? Milli gelir nedir? Milli gelir nasıl hesaplanır? Yazımız var şimdi sırada.
Milli Gelir Nedir?
Milli gelir, bir ülke içinde belli süreler dahilinde edinilmiş, gelir kaynaklarını ifade eder. Yani gerek yurt içinde üretimden kaynaklı olsun, gerek yurt dışından ülkeye gelen döviz olsun, o döneme ait hasıla sayılan mal ve hizmetlerin üretiminin parasal değerinden dolaylı vergiler düşüldüğünde kalan net gelirdir. Milli gelirin tanımında kullanılan iki ölçüt vardır. Bunlardan ilki, GSYİH (Gayrısafi yurt içi hasıla) gelir bazında değerlendirecek olursak hem kendi yurttaşlarımızdan hem de yabancı uyruklu kişilerden sağlanan hasıladır. GSMH (Gayrısafi milli hasıla) ise sadece ülkenin kendi yurttaşlardan ülke içinde üretimden kaynaklı mal ve hizmet gelirinin hesaplandığı hasıla yöntemidir. Kayıt altına alınmış harcamalar, üretim ve yapılan hizmetlerin cariye katkısı milli gelirin destekleyici unsurlarıdır. Milli geliri hesaplarken, tasarruf, yatırım ve tüketim oranı gibi ekonomiye etkisi büyük olguları da sıralayabiliriz. Örneğin, tüketimi etkileyen unsurlar arasında, bireyin toplam kazancı, aile yapısı, tüketim alışkanlıkları, zorunlu aile içi harcamalar, eğitim harcamaları, ekonomik göstergeler, piyasaya dair beklentiler de önemli rol oynamaktadır. Tasarruf içinse, kişilerin ve ailelerin temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra elinde kalan miktarın oranı yorumlanır. Gelirde harcanmayan kısmı ifade eden tasarruf politikasının aksi durumu ise borçlanmayı ifade eder. Bu da kişilerin yaşam standardında gelir gider durumlarında, zorunlu harcamalarına ayırdığı bütçenin, ekonomik koşullarda değerine göre yorumlanabilmektedir. Yatırım ise, üzerinde geleceğe dair fayda getireceğine inanılan projelerin, istihdama dönük yararı da hesaplanan üretim ve ona dair malzemelerin ve yer temininin oluşturulmasını ifade eden bir ekonomik terimdir. Bir araziye fabrika kurmak, üretim için makine alınması, yeni sektörlerin oluşturulması yatırım çabalarına örnek olarak verilebilir.
Kişisel Gelir
Vergilerin çıkarılmadan kişiye yansımış olan gelir türüdür. Karşılıksız devlet tarafından yapılan ödemeler de bu kaleme eklenir. Emekli maaş ödemeleri ve bağışlar gibi...
6 adımda finansal özgürlük nasıl kazanılır konulu yazımızı linke tıklayarak okuyabilirsiniz.
Kullanılabilir Gelir
Kişilerin vergi, sigorta gibi belli başlı kalemlerin ayrılarak elinde tasarruf yetkisi bulundurduğu net gelir türüdür.
Varlığından bihaber olduğumuz para tasarruf yöntemlerini okumak için linke tıklayarak yazımıza ulaşabilirsiniz.
Milli Gelirin Ölçümünde İzlenen Yollar
Milli gelire dair yapılan ölçümlemeleri Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) belirler. Bir ülkede yatırım yapılıp yapılmaması, o ülkenin milli gelir düzeyinin bilinmesine de bağlıdır. TUİK üretime dönük çalışmalardan sağlanan hasılayı, piyasa fiyatı üzerinden değerlendirir. Üç kalemde hesaplama yoluyla sene itibariyle verileri inceleyerek, milli geliri hesaplar. Bir ülke içinde üretime dahil edilmiş olan mal ve hizmetlerin piyasada geçerli olunan fiyatı alınarak, nakdi değere dönüşmesi ve hesaplanışı izlenen birinci yoldur. Ayrıca, döneme ait üretime katkısı olan faktörler, değerlendirmeye alınır. Toplam üretim içindeki paylar üretim faktörlerinin etkisine göre pay edilir, bu yol da gelir üzerinden milli geliri hesaplamaya dayalı olarak düşünülmüş başka bir metottur. Gelir dışında bir de ülke içinde yer alan nüfusun harcamalar kaleminde yer alan mal ve hizmetler ve onlara harcanan miktarların toplanarak hesaplanması söz konusudur. Ülke parasının değerlenmesinde rol oynayan unsurlar da milli gelirin hesaplanması üzerinde etkilidir. Dolar fiyatı düşük olduğunda ülke parasının değeri artar. GSYİH ve GSMH da ona göre daha büyük olur. Ülke içinde gelirin dolar cinsinden ifadesi, fiyat farklılıkları arasındaki dengeyi etkileyebilmektedir. İç piyasadaki fiyat farklılıkları satın alma gücü paritesine endekslidir. Bilhassa üretimi yapılan mal ve hizmetlerin kayıt altına alınarak GSYİH e dahil edilmesi, milli gelirin doğru hesaplanması ve vergi adaletinin yerine gelmesine etki eder. Bu kurala uyum sağlayan ülkelerin özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler olduğunu söylemekte yarar vardır. TUİK verilerine göre, ülkemizde milli gelire katkısı en fazla olan şehirler, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Kocaeli olarak belirtilmiştir. Bunda da endüstri, otomotiv, turizm ve hizmet sektörlerinin ağırlıkta olduğu yatırıma dönük şehirler olmalarının etkisi büyüktür.
Milli Gelirin Hesaplanması
Ekonomide yer alan üretim faktörlerinin toplanması ile milli gelir hesaplanabilir. Üretim için kullanılan araçların yıpranma payının dikkate alınması da söz konusudur. Yani amortisman payı, milli gelir payından çıkarılır. Formüle etmek gerekirse, Milli Gelir=(GSMH-Amortisman)-Dolaylı Vergiler =SMH-Dolaylı Vergilerdir. Milli Gelir ayrıca, ücret, kar, faiz ve rant üretim faktörlerinin toplamı ile de ifade edilebilir. GSMH=GSYİH+Dış faktör gelirleri. Dış faktör gelirleri yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızdan elde edilen hasılayı ifade eder. Bunun aksi durumu ise yurt içinde yaşayan yabancıların gelirlerini dış ülkeye aktarması ise dış faktör gideri olarak tanımlanmaktadır. Amortisman payının gayrı safi milli hasıladan çıkardığımızda safi milli hasıla sonucu bulunur. Safi milli hasıla, tüketimden alınan dolaylı vergilerle birlikte hesaba dahil edilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Standard and Poor’s, Moody ve Fitch gibi uluslararası kredi derecelendirme Rating kuruluşları, ulusal olarak ülkeye ait menkul bazda durum değerlendirmeleri yapan kuruluşlardır. Ülkenin pazar gücü, alım gücü, ödeme güçlükleri gibi durumlara karşın o ülkeye belli kredi notu verirler. Bu da kredi alma ve yatırım fırsatlarını etkileyen unsurlardır. Ülkelerin politik, sosyal, çevresel unsurları yanında ekonomisiyle ilişkilendirilmiş olan araştırma kuruluşlarıdır.
Vatandaşların tüketime yönelmesinin, milli gelire etki eden üretim faktörlerinin daha fazla kullanımına teşvik edici bir yol olduğu bilinir. Altyapıyı arttırıcı çalışmalar, devlet tarafından alımları destekleyici sübvansiyonlar, ihracat-dış satım yoluna gidilmesi, dışa bağımlılığın azaltılması, eğitimin yükselmesine yönelik çalışmalar milli gelirin artışında önem kazanmaktadır
Yakın zamanda SGP tarafından açıklanmış olan veriler ışığında kişi başına milli geliri en yüksek ülkelerin, bireylerin satın alma gücü kıyaslandığında, Katar (Yaklaşık 129 bin dolar), Lüksemburg (Yaklaşık 102 bin dolar), Singapur( Yaklaşık 87 bin dolar) gibi ülkeler olduğu ve ilk üçte bu ülkelerin yer aldığı şeklindedir.