Ağaçların Şehir Yaşamı Üzerindeki Etkileri
- Minik Tospik yazdı.
- 15 Eylül 2021
- 290 okunma
Ülkemizin yüzölçümünün yaklaşık %27’si ormanlarla kaplıdır ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de nüfusun epey büyük çoğunluğu şehirlerde yaşar. Doğa dendiğinde de aklımıza ilk gelen şey elbette ki şehirler değil, ancak ağaçlar en başından beri şehirlerin vazgeçilmez parçası… Üstelik iyi planlanmış ve iyi yönetilen yeşil altyapıya sahip şehirler beslenme ve gıda güvenliği, yoksulluğun azalması, geçim kaynaklarının iyileştirilmesi, iklim değişikliğinin azaltılması ve uyumu, afet riskinin azaltılması ve ekosistemlerin korunması açısından daha dayanıklı, sürdürülebilir ve adil hale gelir. Hatta ağaçlar, ömürleri boyunca dikim ve bakım için yapılan yatırımın 2 ila 3 katı değerinde karşı fayda sağlayabilir.
Dolayısıyla kent ağaçları, kentleşmenin bazı olumsuz etkilerinin ve sosyal sonuçlarının hafifletilmesine yardımcı olabilir. Böylece şehirleri bu değişikliklere karşı daha dirençli hale getirebilir. Kent ağaçlarının ve ormanlarının şehirleri sosyo-ekonomik ve çevresel olarak daha sürdürülebilir hale getirmeye katkıda bulunduğu 15 etkisi…
1. Ağaçlar, iklim değişikliği ve sorunuyla savaşırlar.
Pek çok faktörün sebep olduğu aşırı karbondioksit, atmosferde biriken ve iklimi normal seyrinden çok değiştiren maddedir. Ağaçlar ise bu maddeyi emer, karbonu depolayıp yok ederek oksijeni havaya geri verir. Olgun ağaçlar yılda 150 kilograma kadar CO2 emebilir. 1 yıl içerisinde, arabayla yapılan 40.000 km yolda üretilen karbondioksit, 1.000 m2 alanda bulunan yaklaşık 60 olgun ağaç tarafından emilir. Dolayısıyla ağaçlar, iklim değişikliğinin azaltılmasında önemli rol oynar. Özellikle kirlilik düzeyi yüksek şehirlerde ağaçlar hava kalitesini iyileştirebilir ve şehirleri daha sağlıklı yaşanacak yerler haline getirebilir.
Ayrıca En Çok Oksijen Veren 18 Bitki adlı yazımıza da bakabilirsiniz.
2. Ağaçlar, havayı temizleyerek oksijen üretir.
Büyük ağaçlar, kentsel kirleticiler ve ince partiküller için mükemmel filtrelerdir. Kirletici gazları (karbon monoksit, nitrojen oksitler, ozon ve kükürt oksitler gibi) emer ve toz, kir ya da duman gibi ince partikülleri yapraklar ve ağaç kabuğu üzerinde yakalayarak havadan filtreler. 1 yıl içerisinde, 1 dönüm arazi üzerinde bulunan yetişkin ağaçlar yaklaşık 18 kişiye yetecek kadar oksijen üretebilir.
3. Ağaçlar, şehirleri ve sokakları serinletebilir.
Metropoller üzerinde yapılan araştırmalar, ağaçların bulunduğu alan azaldıkça ve ısı emici etkenler ve binaların sayısı arttıkça, yani aslında son 50 sene içerisinde, ortalama sıcaklıkların 14oC arttığını belirtmektedir. Ağaçların şehirlere stratejik olarak yerleştirilmesiyle hava sıcaklığı 2-8oC aralığında soğutmaya yardımcı olabilir, böylece kentsel ‘ısı adası’ etkisini azaltır ve kentsel toplulukların iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamasına yardımcı olur.
4. Ağaçlar, enerji kaybını önler.
Ağaçlar ayrıca enerji tasarrufuna yardımcı olarak karbon emisyonlarının azaltılmasına da katkı sağlar. Örneğin, ağaçların binaların çevresine doğru yerleştirilmesi, klima ihtiyacını %30, kışın ısınma faturalarını ise %20-50 oranında azaltabilir. Ayrıca müstakil evlerin etrafına planlı olarak yerleştirilen üçer ağaç, yaz aylarında klima ihtiyacını %50’ye kadar azaltabilir. Dolayısıyla ağaçların yardımıyla evleri soğutmak için kullanılan enerji ihtiyacını ve elektrik üretimi için kullanılan santrallerin sebep olduğu karbondioksit ve diğer kirli gazların emisyonları minimuma indirilebilir.
5. Ağaçlar, su kirliliğini engellemeye ve su varlığını korumaya katkı sağlar.
Olgun ağaçlar su akışını düzenler. Ağaçların gölgesi, çimdeki ya da diğer yüzeylerdeki suyun buharlaşmasını yavaşlatır. Böylelikle peyzaj bölgelerinde su ihtiyacı azalır. Yeni dikilmiş ağaçların büyük çoğunluğu haftada 50-60 litre suya gereksinim duyar. Ağaç yapraklarının yüzeyinde buharlaşma meydana geldikçe, atmosferdeki nem artar. Ağaçlar, dal ve yaprakları aracılığıyla yağışın hızını kırar ve yağmurun akışını azaltır.
Böylece su, ağacın gövdesinden aşağıya ve ağacın altındaki toprağa akar. Bu yavaş iniş sayesinde, yağmur suyu kirletici akarsulara ve denizlere taşmaz. Haliyle, taşkınları önlemede ve doğal afet riskini azaltmada kilit rol oynar. Örneğin olgun ve yaprak dökmeyen ağaç, yılda 15.000 litreden fazla suyu engelleyebilir. Ayrıca ağaç dipleri yabancı otların bitmesini engellemek için malçlandığında, ağaçlar bu suyu doğal yollarla filtreleyen ve yeraltı su kaynaklarına ulaşmasını engelleyen sünger gibi davranır.
6. Ağaçlar, toprak erozyonunun önlenme sürecine katkı sağlar.
Dere kenarlarında ya da yamaçlarda bulunan eğimli arazilerde bulunan ağaçlar, yüzeydeki akışı yavaşlatır ve kökleriyle toprağı tutar. Böylelikle kayma engellenmiş olur.
7. Ağaçlar, insanları zararlı ışınlardan korur.
Yapılan araştırmalara göre, son 30 senede cilt kanseri hem ülkemizde hem de dünyada ciddi şekilde artış eğilimi göstermiştir. Ağaçlar, UV-B ışınlarına maruz kalmayı yaklaşık %50 oranında azaltır. Dolayısıyla özellikle okul bahçelerinde ve oyun alanlarında bol ağaçlandırma yapıldığında, çocukları bu zararlı ışınlardan korumak daha kolay olur.
8. Ağaçlar, besin üretir.
Ağaçlar hem insan tüketimi hem de hayvan yemleri için meyve, kabuklu yemiş ve yaprak gibi gıdaları sağlayarak yerel gıda ve beslenme güvenliğinin artmasında katkıda bulunabilir. Örneğin 1 elma ağacı senede 15-20 kilogram meyve verir. Üstelik en küçük kentsel alanlara bile dikilebilir.
9. Ağaçlar, hastaların iyileşme sürecine katkı sağlar.
Ağaçlar insanlar için mutluluk, huzur ve güzel kokular sağlamanın yanında hastalara şifa da sağlar. Araştırmalar, kentsel yeşil alanların yakınında yaşamanın ve bunlara kolay erişimin, örneğin yüksek tansiyon ve stresi azaltarak fiziksel ve zihinsel sağlığı iyileştirebileceğini gösteriyor. Örneğin penceresinden ağaç görünen hastaların daha hızlı ve daha az yan etki yaşayarak iyileştiği görülmüştür. Ayrıca dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireyler doğa ve ağaçlarla buluştuklarında daha az semptom gösterirler. Ağaçlarla iç içe olmak zihinsel yorgunluğu ve yoğunluğu azaltır, kişilerin daha kolay konsantre olmasını sağlar. Bu da uzun vadede kentsel toplulukların refahına katkıda bulunur.
10. Ağaçlar, şiddetin azalmasına da katkı sağlar.
Ağaçların az olduğu yaşam alanlarında ve yeşili görmeyen evlerin olduğu bölgelerde, yeşil alanların bol olduğu yaşam alanlarına göre daha fazla şiddet olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Ayrıca ağaçlık ve yeşil alanlar kişilerdeki korku düzeyini de azaltır.
11. Ağaçlar, vahşi doğa için örtü görevi görür ve yaban hayata yaşam alanı sağlar.
Ağaçlar, yalnızca insanlar için iyi değildir elbette. Kentsel biyoçeşitliliğin artmasında, bitkilere ve hayvanlara uygun yaşam alanı, yiyecek ve koruma sağlamada önemli rol oynarlar. Tüm gezegenin ortak değeridirler ve şehir içinde de pek çok canlıya ev sahipliği yaparlar. Örneğin Çınar ve Meşe ağaçları kuş, arı ve sincaplar için harika konaklama olanağı sağlayan kent ağaçlarındandır.
12. Ağaçlar, keyifsiz cisimleri gizleyerek mekânları güzelleştirir.
Beton duvarlar, otoparklar ve görüntüsü keyif vermeyen pek çok cisim ağaçlarla gizlenebilir. Ayrıca civardaki otoyollardan ve sokaklardan gelen gürültüyü engeller, güneş ışığının neden olduğu parlamayı azaltır, tozları emer ve şiddetli rüzgârlar çıktığında perde görevi görür.
13. Ağaçlar, bulundukları bölgenin iş potansiyelini ve emlak değerini artırır.
Kentsel peyzajları ağaç ağırlıklı planlamak, mülk değerlerinde artışa sebep olabilir. Etrafı güzelce ağaçlandırılmış mülkün güzelliği civardaki mahalle ve caddelerde bulunan mülklerin değerini %15’e kadar artırabilir. Dolayısıyla bu bölgeler turizm-iş dünyasının ilgisini çekebilir. Yapılan çalışmalara göre, çevre düzenlemesi ve ağaçlandırmaya daha çok önem gösteren ticaret bölgelerindeki iş akışı diğerlerine oranla daha fazla gerçekleşmektedir.
14. Ağaçlar farklı insan gruplarını bir araya getirerek dayanışma sağlayabilir.
Ağaçların olduğu bölgeler toplumun sosyal hayata katılımı açısından iyi fırsatlardır. Üstelik mahallelerde komşuluk ilişkilerini güçlendirebilir. Kişilerin yaşı ve kültürü ne olursa olsun, ağaç dikiminde ve yaşatılmasında büyük rolleri vardır. Ağaçlar, mahallelere ve bölgelere yeni kimlik kazandırarak bölge sakinlerine aidiyet hissi yaşatabilir. Örneğin Çengelköy Çınarı…
Ayrıca Pembe Çiçek Açan Ağaç Türleri adlı yazımıza göz atın!
15. Ağaçlar, ekonomik olanaklar sunabilir.
Meyve bahçeleri, hasat edilen ürünlerin satılmasıyla kişilere gelir sağlayabilir; yeşil atık yönetimi ile yapılan çevre düzenlemesi kapsamında atıklarla malç yapılarak su tasarrufu sağlanarak şehirlerin ekolojik değeri artırılabilir; ya da öğrenciler veya yeşil alanlarla ilgilenen gençlere mesleki eğitimler sunarak ağaçlardan ekonomik fırsatlar geliştirmek mümkün olabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Ülke geneline bakıldığında bölge olarak Karadeniz önde gelse de Antalya ormanlık alanı 1 milyon hektarı geçen tek şehrimizdir. Kent, yaklaşık 1.146.000 hektar ormanlık ve yeşil alana ev sahipliği yapmaktadır.
Ülke genelinde ormanlık alanı en az olan şehrimiz Iğdır’dır. Kent yalnızca 161 hektar ormanlık ve yeşil alan barındırmaktadır.