Dünya Tarihine Damga Vuran Gelmiş Geçmiş En Büyük 9 İmparatorluk
- Minik Tospik yazdı.
- 20 Mayıs 2021
- 416 okunma
Uluslar tarihsel süreçler içerisinde incelendiğinde ‘imparatorluk’ kelimesinin fazlaca kullanıldığını görmekteyiz. Ama bu kelime aslında neyi ifade ediyor ya da büyük ülke ile imparatorluk arasında ne fark var gibi soruların cevabını çoğumuz bilmiyoruz. Ülkenin yayıldığı alan ya da nüfusu gibi faktörlerin onu imparatorluk yapabileceği doğrudur Çoğu zaman asıl kriter niceliğinden çok niteliğidir. Gelmiş geçmiş en büyük imparatorluklar hakkında bilgileri derledik...
İlk İmparatorluklar
İmparatorluk faaliyeti muhtemelen insanlığın ilk var olduğu zamanlardan beri devam etmektedir. Yine de kesin olarak bildiğimiz ilk örnek, Yukarı Mısır’ın kralı Narmer’in Aşağı Mısır’ı fethettiği ve iki tarafı tek yönetim altına almasıyla M.Ö. 3000 civarında ortaya çıkan Mısır İmparatorluğudur.
Yaklaşık 600 yıl sonra, Akad İmparatorluğu, günümüzde Irak, Kuveyt, Suriye, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin bazı bölgelerinden oluşan Mezopotamya’nın çoğunu fethetmiştir. Çin’de M.Ö. 1500- 770 yılları arasında bulunan Shang ve Zhou İmparatorlukları ise hem çok büyüklerdi hem de resmi olarak bilinen ilk Roma İmparatorluğu’ndan 700 yıl önce var olmuşlardı.
Roma İmparatorluğu
Şu an bildiğimiz haliyle ‘imparatorluk’ terimini ilk kullanan ulus ise Romalılar olmuştur. Hatta bu kelime Latince komutan anlamına gelen ‘imparator’ kelimesinden türemiştir. Romalılar daha sonraki batı hükümetleri için idari ve politik temelleri belirleyerek kendilerinden sonraki Batı emperyalizmi çıtasını ciddi anlamda belirlemişlerdir.
M.Ö. 27 yılından M.S. 395 yılına kadar bütün halinde, sonrasında Batı Roma İmparatorluğu 476, Doğu Roma İmparatorluğu ise 1453 yılına kadar varlığını sürdürmüştür. İmparatorluk, Trajan döneminde zirvede iken, doğuda İran’dan batıda İngiltere’ye kadar uzanmaktaydı. Kalbi Akdeniz olmak üzere, o dönemde dünya nüfusunun %21’inden fazlasını yönetmekteydi.
Moğol İmparatorluğu
Dünya tarihindeki en büyük bitişik kara imparatorluğu olarak bilinen Moğol İmparatorluğu, 1206 yılında Moğol kabilelerini birleştiren Cengiz Han tarafından kurulmuştur. Kuruluştan sonra Cengiz Han, dünyayı fethetmek için yola çıkmış ve çok zaman geçmeden başarılı olmuştur.
İmparatorluğu, doğuda Asya’daki Pekin’den batıda Tuna ve Basra Körfezi’ne kadar uzanmaktaydı. Bu yayılımın alanı yaklaşık 15 milyon km²’dir ve batılı bilim insanları bu bölgeyi ‘Pax Mongolica’ (Moğol Barışı) adıyla anmışlardır.
Fethettiği topraklarda benzeri görülmemiş barışçıl yönetim uygulamasına rağmen imparatorluk yalnızca 1294 yılında dört parçaya bölünene kadar varlığını koruyabilmiştir. Bu parçalar da siyasi olarak bağımsız hale geldikten sonra teker teker çökmüşlerdir.
Ayrıca Yeryüzünün En Eski ve Gizemli Öyküsü: Kayıp Kıta Mu adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Osmanlı İmparatorluğu
Roma İmparatorluğu ikiye bölündükten sonra, Doğu yarısı Bizans İmparatorluğu olarak tanınmıştır ve merkezi Konstantinapolis’tir. Bu hakimiyet, Konstantinapolis’in 1301 yılında devleti kuran ilk Osmanlı imparatoru I. Osman’ın soyundan gelen Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiği 1453 yılına kadar sürmüştür.
Osmanlı Hanedanı, imparatorluğu altı asırdan fazla sürede İstanbul’dan (Konstantinapolis) yönetmiştir. İmparatorluk, üç kıtaya yayılmıştır. Karasal fetihleri ve denizcilik başarılarının birleşimiyle dikkat çekmiştir. Ayrıca sultanları Müslüman olmasına rağmen İmparatorluk nüfusunun çok çeşitli olması ve devletin zorunlu dini biçimi olmaması barışçıl yönetimlerinin kanıtı niteliğindedir.
Çing Hanedanı
17. yüzyılda Kuzey Çin’deki Mançurya’da ortaya çıkan Çing Hanedanı, Çin hanedanlarından en uzun süre hayatta kalanlardan olmuştur ve Çin tarihindeki en büyük imparatorluktur. Modern Çin’in sınırlarını oluşturmayı ve Mançular, Moğollar ve Han Çinlilerini aynı hakimiyet altında birleştirmeyi başarmıştır.
19. Yüzyılda, Çin’de Hristiyanlığın yükselişi ve yüzyıl sürecek olan isyan ve devrimlerin patlak vermesiyle sorunlar başlamıştır. Çing’in düşüşünün ana nedenlerinden en önemli olanı, teknolojik olarak inanılmaz derecede gelişmiş güçler karşısında modernize olamamasıdır. Bu, savaş geldiğinde Çing’in hiç şansı olmadığı anlamına gelmekteydi.
Rus İmparatorluğu
Rus İmparatorluğu, 1547’de Rusya Çarlığı olarak başlayan Rus krallığının yalnızca enkarnasyonudur. 1721’de Büyük Petro’nun yönetimi altında, adını Rusya İmparatorluğu olarak değiştirmiş ve dünya çapında güç haline gelmiştir.
Tarihinin zirve noktasında, Peter ve Büyük Catherine hükümdarlığı boyunca, Rus İmparatorluğu geniştir ve topraklarını üç kıtaya yaymayı başarmıştır: Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika. Aslında o kadar büyüktü ki İngilizler ve Moğollardan sonra Rus İmparatorluğu en büyük üç imparatorluktan kabul edilmiştir. Rus İmparatorluğu, isyan ve suikastın taht istikrarını tehdit ettiği döneme girmiştir. Böylelikle monarşi, 1917’de imparatorluğu cumhuriyete ve seçilmiş başkan tarafından yönetilen devlete dönüştüren Bolşevik Devrimi ile son bulmuştur.
İngiliz İmparatorluğu
Sömürgelerinin kapsamı o kadar büyüktü ki İngiliz İmparatorluğu’nun modern dünyayı şekillendirdiğini söylemek abartı olmaz. Amerika’da İspanyol ve Portekizliler tarafından yapılan keşiflerin ardından, Britanya (İngiltere ve İskoçya ayrı ayrı) dünya çapında sömürge varlıkları biriktirmeye başlamıştır.
19. Yüzyılda zirve dönemini yaşayan Britanya İmparatorluğu, Avustralya’dan Karayipler’e uzanan bölgeye ek olarak Hindistan’ın tamamı ve Afrika’nın bazı bölgeleri ile gezegendeki her kıtada sömürgeci varlığa sahip olmuştur. Dünya nüfusunun %23’ü o dönemde İngiliz yönetimi altındadır. İmparatorluk, Britanya’nın nihai zayıflığı ve dünya çapındaki sömürgelerinin bağımsızlık ve özerklik isyanları nedeniyle dağılmıştır.
Ayrıca Eski Zamanlarda Kullanılan 10 Farklı Uzunluk Ölçüsü Birimi adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.
İspanyol İmparatorluğu
İspanyol İmparatorluğu ilk global imparatorluklardan olmuştur. Kolomb zamanında başlamış ve Afrika’nın bazı bölgelerinde 20. yüzyılın sonlarına kadar sürmüştür. Haliyle dili, İspanyolca, artık dünyada en çok konuşulan ikinci dil haline gelmiştir.
İmparatorluk süresince 12,5 milyon km²’ye kadar, dünya kara kütlesinin %13’ünden fazlası, büyüyen bir alana hükmetmiştir. Ayrıca, 1740 ile 1790 yılları arasında 68,2 milyon nüfusa, yani o dönemki dünya nüfusunun yaklaşık %12’sine, sahip olmuştur.
Emevi ve Abbasi Halifelikleri
Emevi ve Abbasi, Raşid Halifeliği’nden sonra gelen ikinci ve üçüncü halifeliklerdir. İki farklı hanedan olmalarına rağmen tamamıyla aynı kara kütlesine sahip oldukları için onları tek başlık altında toplamak mantıklı olacaktır. Raşid Halifeliği’nin çökmesinden sonra ortaya çıkan Emevi Halifeliği, yayılımcı politikalarıyla ön plana çıkmıştır. Tarihteki en büyük üniter devletlerden ve üç kıtaya doğrudan hakimiyet kuran az sayıdaki devletten olmuştur.
Abbasi hanedanı, Emevilere karşı ayaklanıp yönetici aile üyelerini öldürdüğünde birkaç Emevi İber Yarımadası’na kaçmış ve barışçıl diplomasi, dini hoşgörü ve kültürel gelişme ile karakterize edilen Cordoba Halifeliği’ni kurmuştur. Abbasiler ise, M.S. 750’de Emevi hanedanını devirdikten sonra İslam’ın Altın Çağı’nda Orta Doğu’da İslami yönetimi pekiştirerek ve entelektüel, kültürel gelişmeler kaydederek üç yüzyıldan fazla süre kesintisiz olarak halifelik makamına sahip olmuştur. 1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun Mısır’ı fethetmesi üzerine halifelik makamı devredilmiş ve bu Abbasilerin sonu olmuştur.
Sıkça Sorulan Sorular
San Marino’dur. 1243 senesinde cumhuriyet rejimini benimsemiştir. 13. Yüzyılda kabul edilen ülke yasalarında ufak tefek değişiklikler yapılmıştır fakat ülke günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Dolayısıyla, San Marino günümüzde hala var olan en eski devlet ve en eski cumhuriyet rejimi diyebiliriz.
İsminde imparatorluk barındırmasa da modern anlamda imparatorluk sayılabilecek ülkeler bulunmaktadır. Bu devletlere örnek olarak Afrika, Güney Amerika gibi bölgelerde sömürgeleri bulunan büyük devletler -ABD, Rusya, Çin, Birleşik Krallık gibi- verilebilmektedir.