Kızılderililer Türk Mü?

  • Minik Tospik yazdı.
  • 9 Haziran 2021
  • 458 okunma

Kızılderililerin Türk olup olmadığı konusu çok uzun zamanlardan beri tartışılagelmektedir. Ancak bu tartışmalar genellikle kesin yargılarla sonlandırılamaz. Konuya ilgi duyanlar için şehir efsanesi denilerek kapatılan ve hevesleri kursakta bırakan mevzu olur. Netice olarak Kızılderililer hangi kökten gelirlerse gelsinler bugün çok başka noktada ve farklı milliyetler içerisinde yaşamaktadırlar.

Ancak yine de Kızılderililer ile Türklerin aynı soydan olup olmadığı sorusunun toplumca zihnimizi hâlâ bu kadar meşgul etmesinin nedeni/nedenleri olmalıydı. Biz de bu nedenleri ve sonuçları sizin için araştırdık. Ortaya atılan iddialarla beraber, iddianın ötesinde kanıtlara ulaşanların belgelerine/ifadelerine ulaştık…

1. ABD’de Yapılan Kazılarda Ortaya Çıkartılan Taş Yazıtlar

ABD’de Yapılan Kazılarda Ortaya Çıkartılan Taş Yazıtlar

Amerika Birleşik Devletleri Arizona eyaletinde Çeroki yerlilerine yönelik yapılan kazılarda bulunan taş yazıtların, Kızılderililerin Türk olduğu iddialarını doğrular nitelikte olduğu söyleniyor. Kazılar Kuzey Arizona Üniversitesi, Arkeoloji ve Antropoloji bölümünde görevli Prof. Dr. Francis Smiley ve ekibi tarafından yürütüldüğü biliniyor.

Kazıda ortaya çıkartılan taş yazıtlar, Kızılderililerin toplumsal hayatları ile ilgili yazılar ortaya çıkarttı. Kayalık alandaki yerleşim bölgelerinde ortaya çıkartılan taş yazıtlarda, Kızılderililerin kutsal saydığı değerlere ilişkin ifadelere rastlanmış. Buna göre yazıtlarda geçen; ‘movia (at), poawi (avrat) ve çewa (silah)’ Kızılderililerin sahip olması gereken kutsal değerler olarak adlandırılıyor ve bunlara sahip olan Kızılderililer, kabilenin onurlu savaşçısı olarak kabul ediliyor. Ayrıca yazıtlarda savaşa gidenin arkasından su dökmenin uğurlu sayıldığı gibi adetlerden bahsedildiği ifade ediliyor.

Ayrıca Gayrimüslim Türk topluluklarının inanışları ve bulunduğu bölgeler bilgilerine yazımızdan ulaşabilirsiniz.

2. Amerikalı ve Rus Antropologların Araştırması

Amerikalı ve Rus Antropologların Araştırması

Amerikalı ve Rus Antropologların birlikte yürüttüğü araştırmada Kuzey Amerika Kıtası'nın ilk sakinlerinin genetik beşiğinin Sibirya'nın güneyindeki dağlık Altay bölgesi olduğu ortaya çıkmıştır. Amerika’da yayımlanan ‘İnsan Genetiği’ isimli dergide yer alan araştırmayı yapanlardan, Pensilvanya Üniversitesi Antropoloji bölümü hocası Profesör Theodore Schurr; Rusya, Moğolistan, Çin ve Kazakistan'ın ortak paydası olan Altay bölgesinin on binlerce yıllık zamanda çok sayıda halkın gelip gittiği kilit bölge olduğunu belirtmiştir. Bu araştırmaya göre, Amerika Kıtası'nda yaşayan ilk insanların ataları bu bölge halklarından biridir ve Altay'dan 20-25 bin yıl kadar önce gelmişlerdir.

Araştırmaya göre Asyalılarla benzer genetik özelliklere sahip olan bu ilk insanlar, Sibirya’yı aşarak, o tarihlerde sular altında olmayan Bering boğazını geçmişlerdir. Amerikalı Kızılderililer ile Güney Altay bölgesinde yaşayan yerli kavimlerin DNA'larını analiz eden Amerikalı ve Rus Antropologlar, iki grupta ortak genetik mutasyon bulmaya çalışmışlar ve araştırmanın sonucunda her iki grubun mitokondriyal genlerinde aynı genetik özellikleri bulduklarını belirtmişlerdir. Çalışmalarında bu mutasyonların ortaya çıkması için ne kadar zaman geçmesi gerektiğini hesaplayan bilim insanları, Altay genlerinin 13-14 bin yıl önce Amerikalı yerlilerinkinden ayrıldığını ifade etmişlerdir.

3. Türk Dünyası Dostluk Kardeşlik ve İş birliği Kurultayı

Türk Dünyası Dostluk Kardeşlik ve İş birliği Kurultayı

Ülkemizde 2-4 Temmuz 1999 tarihlerinde Denizli'de yapılan, 7. Türk Dünyası Dostluk Kardeşlik ve İş birliği Kurultayı’na Oneida Kızılderili Kabilesi Reisi ve Amerika Yerlileri Sosyal İşler Daire Başkanı M. Franklin Keel katılmıştır. Keel'in bu toplantıda yaptığı konuşma konukları ve katılımcıları derinden etkilemiştir. Konuşmasında Kızılderililer hakkında geniş bilgilere yer veren Keel, Kızılderililerin büyük atalarının Amerika kıtasına, Baykal Gölü ve Yenisey-Tuva bölgelerinden göç ederek, Alaska üzerinden geçtiklerini ifade etmiştir. Kızılderililer ile Türklerin DNA yapılarının aynı olduğunu; konuştukları dillerde kelime benzerlikleri bulunduğunu, halı, kilim ve el işlerinde aynı desenleri kullandıklarını; âdetlerinde ve geleneklerinde de çok büyük benzerlikler olduğunu belirtmiştir.

Keel, Milattan Önce 34.000-30.000 yıllarında, Buzul Çağı'nda dünyadaki suyun önemli bölümünün büyük buz katmanları halinde olduğunu; Asya ile Kuzey Amerika arasında, adına Beringia (Bugünkü Bering Boğazının olduğu bölge) denilen kara köprüsü/geçidi oluştuğunu ve Kızılderililerin, Asya'dan Amerika kıtasına göçleri de bu kara köprüsü sayesinde olduğunu açıklamıştır.

4. Oneida Kızılderili Kabilesi Reisi’nin Kurultay Konuşması

Oneida Kızılderili Kabilesi Reisi’nin Kurultay Konuşması

Franklin Keel’in kurultayda yaptığı konuşmada Türklük olgusuyla ilgili olarak yer verdiği ifadeler şöyledir:

"DNA testlerinde Kızılderililerin Türk asıllı oldukları anlaşıldı. Amerika'da birçok bölgede yer isimlerinin Türkçe olduğuna dair bilgiler vardır. Türk insanının, kalplerinin zenginliğini gördüm. Dostluklardaki samimiyet ve derinlik biz Kızılderililerde de aynen böyledir. Benzerlikler çok fazla. Bozkurt, biz Kızılderililerde de semboldür. Hatta Kızılderililerde Bozkurt isimli kabile vardır. Dönünce Türklerde gördüğüm, bizimle aynı olan özellikleri kabileme anlatacağım. Bu kurultayda Dünya’nın çeşitli bölgelerinde yaşayan Türkler tanıdım. Örneğin, Yakut Türkleri ile tanışma fırsatım oldu, çok nazik ve kibar insanlar. Tıpkı benim kuzenlerim gibi gözüküyorlardı. Burada çok değişik topluluklar kültür alışverişinde bulunuyorlar. Bu çok önemlidir. Biz Kızılderililer Türk olmaktan çok mutluyuz. Ben Türk kurultayına katıldığım ve Türkiye'de bulunduğum için kendimi iyi hissettim.”

5. Kızılderililerin ve Türklerin Kullandıkları Benzer Kelimeler

*Kızılderililerin ve Türklerin Kullandıkları Benzer Kelimeler

Güney Amerika yerlilerinin dili olan Kechua dili ile Türkçe arasındaki bazı benzerlikler

  • as - az
  • ata-atea - ata
  • biri - bir
  • çur - dur
  • halta - altı
  • karwın - karın
  • ku - koy
  • kuli - kül
  • la - ile
  • mi? - mi?
  • paku - bak
  • tawga - dağ
  • tuka - tükürmek

Kuzey Amerika yerlilerinin dilleri ile Türkçe arasındaki bazı benzerlikler

Arawak Kızılderilileri'nde

çakira - çakır

Aztekler'de

kuuş- kuş

Miwok Kızılderilileri

kuççi - küçük

Başka Kızılderili boyunda

tos - toz

uçun - için

yangi - yeni

kis - kız

Başka Kızılderili boyunda

tano - cehennem (Eski Türkçe'de tamu)

Maya dilinde

kin - gün (Eski Türkçe'de kün)

ku - uğur (Eski Türkçe’de kut)

Aztek ve Maya’larda

aıtıl - nehir (Eski Türkçe'de ıtıl, itil)

*(Türkler ve Kızılderililer/Ord. Prof. Reha Oğuz Türkkan)

6. Kızılderililer ve Türkler Hakkında Kısa Bilgiler

Kızılderililer ve Türkler Hakkında Kısa Kısa

  • New York Times gazetesinin Bilim ekinde yer verilen ‘Amerika'ya İlk Ayak Basanlar Haritası’nda kıtaya ilk gelenler Türkler olarak gösterilmektedir.
  • Georges Dumézil adındaki Fransız tarihçi ve dil bilimci, Kızılderili dilinde yer alan 320 adet Türkçe kelime belirlemiştir.
  • Siyu kabilesinin adındaki Siyu kelimesi Türkçe kökenlidir ve Su anlamına gelir.
  • Kızılderili atasözü: Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda, ama kayadan bile kuvvetli. (Siyular)
  • Şu anda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Kızılderililerin nüfusu 2.5 milyondur. Hala soylarını koruma mücadelesi vermektedirler.

Sitemizden eski Türklerde kutlumalar, festivaller, şenlikler hakkında ayrıntılar yazımızdadır.

7. Kızılderililere Yapılan Zulüm

Kızılderililere Yapılan Zulüm

Amerika kıtasının ilk insanları Kızılderililerin hayatları, sömürgeci ve vahşi kolonilerin kıtaya gelmesi sonucunda tarumar olmuştur. Sömürgecilerin kurduğu devlet (ABD), yerlilerle savaşırken onları açlıktan öldürmek için, hayvanlarının tamamını yok etmişler ve bu yüzden pek çok Kızılderili açlıktan ölmüştür.

Kızılderili başı getiren herkese 5 dolar vermişler; bu nedenle resmî binalarda insan başından tepeler oluşmuştur. Yine de Kızılderililerle başa çıkamayınca anlaşma yoluna gideceklerini ve çekileceklerini söyleyerek, iyi niyet göstergesi olarak battaniye hediye etmişler; verilen battaniyeler mikroplu olduğundan çoluk-çocuk, genç-yaşlı 70 milyona yakın Kızılderili bulaşıcı hastalıktan acı çekerek ölmüşlerdir. Hayatta kalan Kızılderililer ise Kanada'ya sürülmüşlerdir.

Sıkça Sorulan Sorular

Kızılderililer hakkında yaptığı bilimsel araştırmaların yanı sıra konuya ilişkin yanlış bilgi ve izlenimleri eleştirel yaklaşımla irdeleyerek bilimsel gerçekleri sorguluyor. Çalışmada Amerikan Yerlileri ile Türklerin soy birliğini aramaktan çok, medeniyetlerinin oluşmasında rol oynayan Türk veya Ön-Türk göçmenlerinin izleri aranıyor.

Kızılderililerin aslının nereden geldiğine dair araştırma yapan araştırmacı yazar Ethel G. Stewart ‘Dene ve Na-Dene Kızılderilileri’ adlı kitabında, belgelerle Kızılderililerin Türk soyundan geldiğini ortaya koymuştur. Kitaba göre Kızılderililerin büyük çoğunluğu Uygur ve Nayman Türkleri ile diğer Türk kabilelerindendir.

İlgili Yazılar