Mayaların Gelecekle İlgili 7 Kehaneti

  • Cahil Uzman yazdı.
  • 2 Aralık 2021
  • 266 okunma

“Yükselin, hepiniz yükselin. Hiç kimse veya grup arkada kalmayacak şekilde, hepimiz geldiğimiz yeri bir kez daha göreceğiz.”

Don Alejandro Oxlaj - Günümüzde Yaşayan Mayaların Ruhani Lideri

Mayaların tamamen yok olmadıkları, günümüzde hala orta Amerika’da; Guatemala, Meksika ve Belize’de yaşadıkları; geleneklerini sürdürdükleri ve kehanetlerini taşıdıkları bilinmektedir.

Mayaların ruhani lideri Don Alejandro Oxlaj’ın tahminen 2009 senesinde yaptığı açıklamada çağların değişiminden söz etmektedir. Bu açıklama şöyledir:

“Dünyanın sonu 2012 değildir. Mayalar bu bilgiyi kaybetmiştir ve bu son 2015, 2020 ya da başka tarih olabilir. Ancak çok uzak değildir çünkü büyük arınma ile sona erecek büyük kirlenme çağı yaşanmaktadır. Dünya çok büyük karanlık dönemden geçmektedir. Suyumuz, havamız, gıdamız kirlendi. Nükleer santral, küresel ısınma, iklim değişikliği, sosyal hastalıklar, depresyonlar… Özetle hastayız; hem dünya hem de insanlık hasta. Bunun iyileşmesi gerekiyor. Günümüzde dünyada yaşanmakta olan şey ‘Çağların Değişimi’dir. Dolayısıyla bu süreçte insanoğlu önce kendi şifa bulacak sonrasında da dünyanın şifa bulmasına fayda sağlayacak…”

Esasen Mayalar dünyanın sonundan söz etmezler. Daha çok her şeyin dönüştüğünü, daha yüksek seviyelere doğru gerçekleşen tekâmül yolculuğunda geriye kalan tek şeyin ruh olduğunu ifade ederler.

Bu söylemden hareketle Çağların Değişimi; güneşlerin değişimi ile beraber toprak ana ile olan iletişimi şifalandırmayı ve yanı sıra yerel halkların derin yaralarının iyileşmesini sağlayacak.

Yaygın olarak kullanılan bilimsel akıl, Mayaları veya diğer yerli halkalara mensup insanları dinlemeyi reddeder. Sözde akılcı bakış açıları ile kimi ipuçlarını süzgeçten geçirip uzaktan izlemekle yetinilir. Aslen oryantalizm denen kavram Doğu halklarına karşı Batı’nın bakışını ifade etse de yerli toplulukları da kapsıyor. Hatta daha uzak duruluyor bile denebilir.

Oysaki dünyanın sonunun gelmediğini ancak yaygın endüstriyel ve ekonomik uygulamalarla insan denen varlığın dünyayı sona götürdüğünü Mayalar çok eski tarihlerden beri söylüyorlar. Bilim insanları da bunu pekâlâ biliyor aslında. Günümüzde iklim değişikliği kavramını ve beraberinde getirdiği sorunları kim inkâr edebilir ki? Şu halde Mayalara ve diğer yerli halklara kulak vermek gerekiyor. Dünyanın dengesi ile toprak ana ile uyum içerisinde yaşayan insanların ne dediğini anlamak gerekiyor.

Bu düşünceden yola çıkarak gelecekle ilgili Maya kehanetlerini araştırdık ve 7 Maya Kehanetini sizin için yazımıza aldık:

Birinci Maya Kehaneti

Birinci Maya Kehaneti

Birinci Maya Kehaneti dünyanın mevcut döngüsünün sona ereceğini, herkesin kendi çok boyutlu doğasını bulmak için aynaların büyük odasına gireceğini ifade eder. Maya Takvimi, dönüşüm için anahtar tarih olarak 2012 yılına işaret eder. Ancak günümüzde bu kodlamanın yanlış anlaşıldığı aşikârdır.

İkinci Maya Kehaneti

İkinci Maya Kehaneti

Her sorunun cevabının insanın içinde olduğunu, davranışlarımızın geleceğimizi belirlediğini söyler. İnsanlığın kendisini, evreni algılamanın yeni yoluna doğru temel geçiş anında bulduğunu anlatır. Evrenin ve güneş sisteminin galaksinin merkezinden ışık, enerji ve bilgi ışını aldığını ve bunun doğru olduğunu onaylar. Gezegenin titreşiminde; insanın beyin dalgalarında ve hücrelerinde artışa neden olarak, onu bu yeni frekansla dengeye getirerek davranışlarında büyük değişimlere yol açar.

İkinci Maya Kehaneti iki yol gösterir; ilki anlayış ve hoşgörü, ikincisiyse korku ve yıkım. Her iki yolda da insan, vicdanın tekâmülü için gerekli dersleri alır. Bu kehanet, insanlığın yeni uyum çağına doğru ilerlediğini ve oraya ulaşmak için en büyük korkularımızla yüzleşmemiz gerektiğini ve onlardan öğrenmemiz gereken şeyler olduğu için zor durumlarla karşı karşıya olduğumuzu, kabul etmemiz gerektiğini söyler.

Bu durumlar ne kadar zor olursa olsun, tecrübe etmemiz gerektiğini; yüksek titreşim ve var olan her şeye saygı üreterek iç enerjimizi koruyabileceğimizi ve arttırabileceğimizi anlatır. Çünkü zor durumlar, onlardan bir şeyler öğrenmemiz gerektiği sürece hayatımızda olacaklar.

Üçüncü Maya Kehaneti

Üçüncü Maya Kehaneti

Tarih boyunca olduğu gibi, hata yapmamamız veya yok olmasına neden olmaya devam etmemek için gezegen üzerindeki etkimizin farkına varmamız gerektiğini söyler.

Çevre ile ilgili duyarlılığı olmayan sanayileşme süreçleri, atıklarıyla birlikte gezegenin sıcaklığında genel artışa yol açtı. Bu durum, gökadanın (galaksinin) merkezinden alınan enerjinin neden olduğu, havada ve rüzgârlarda büyük değişiklikler yaratan güneşin artan etkinliği ile vurgulanacaktır. Gezegenimizin ve içindeki temel enerjilerin uyumunun tezahürü olan dünya yüzeyini temizleyecek enerji girdapları olacaktır.

Dördüncü Maya Kehaneti

Dördüncü Maya Kehaneti

Bu kehanet bize şunu söyler: Doğanın ritmine ve tüm evreni bu uyum çağına taşıyacak değişimlere uyum sağlamak için, insan yıkıcı davranışlarından vazgeçmelidir.

İklim değişiklikleri kutupların erimesine neden olacak, gezegenin yeniden temizlenmesine ve yeşillenmesine izin vererek kıtaların fiziksel bileşiminde büyük değişikliklere neden olacaktır.

Beşinci Maya Kehaneti

Beşinci Maya Kehaneti

Beşinci Maya Kehaneti, uygarlığımızı etkileyen korkuya dayalı tüm sistemlerin, uyum gerçeğine doğru yeni adım atmak için gezegen ve insanlık ile eş zamanlı olarak dönüşeceğini söyler. Sistemler, insanlığın kendisiyle yüzleşmeyi başaramayacak, toplumu yeniden düzenlemenin ve evrim yolunda devam etmenin gerekliliğini görmemizi sağlayarak yaratılışı anlamamızı sağlayacak.

Para, değiş tokuş aracı olarak kullanılmayacak. (Dünyanın çeşitli yerlerinde ortaya çıkan akımlar bu kehaneti doğruluyor). Tüm insanlık Tanrı'yı ​​görmenin farklı yollarına inandığı için, koyduğumuz sınırları sona erdirecek tek ve ortak ruhsal yol tezahür edecektir. Yeni galaktik gün, tüm dinlerde ve inançlarda, tüm insanlık için barış ve uyum çağı olacaktır. Dolayısıyla bu sonuca katkısı olmayan her şey ortadan kalkacak veya değişecektir. Yeni ışık çağı, gerçekleri zorla kabul ettiren militer (askeri) ekonomiye dayalı insanlığa izin veremez.

Galaksinin doğuşu, birbirine Derin Saygı ve var olan her şeyin tanınmasına dayanacak. Yeni insanlığın mevcut teknoloji iletişim sistemlerine ihtiyacı olmayacak, çünkü zihinsel olarak bağlı olacağız ve bu nedenle şiddet sona ermek zorunda.

Mayaların “zamansız zaman” olarak adlandırdıkları değişim çağı ile ilgili, diğer kültler ve dinler tarafından da kehanette bulunulmuştur. Herkes, dünyanın büyük değişim noktasında olduğu konusunda aynı düşüncededir. Bu değişimin ardından, vicdanın tekâmülünün yeni evresini ve insanlıkta eşi benzeri görülmemiş değişiklikleri başlatacak kargaşa dönemi yaşanacak.

Altıncı Maya Kehaneti

Altıncı Maya Kehaneti

Altıncı kehanet, önümüzdeki yıllar içinde, birçok din ve inanç tarafından da inanılan, yörüngesi insanlığın varlığını tehlikeye atacak olan ‘kuyruklu yıldız’ın görüneceğini söyler.

Mayalar, modern insanlar için, bu kadar büyük gökcisminin varlığını keşfetmenin ve sonra onu yönlendirmenin, insanlık tarihinin en büyük başarılarından biri olduğunu ve tüm insanları birleştirecek büyük kritik eylem olacağını biliyorlardı.

Yedinci Maya Kehaneti

Yedinci Maya Kehaneti

Güneş sisteminin kendi döngüsünde geceyi terk ettiği ve galaksinin şafağına girdiği anı anlatır. 1999'dan 2012'ye kadar geçen 13 yılda, galaksinin merkezinden yayılan ışığın tüm canlıları senkronize ettiğini; yeni gerçeklikler üreten içsel dönüşüme gönüllü olarak erişmelerine izin verdiğini ve tüm insanların bunu değiştirme fırsatına sahip olduğunu söyler. Buna göre insan yeni bir anlam kazanarak sınırlarını kıracak; kendi içsel huzuruna gönüllü olarak ulaşanlar yaşamsal enerji frekanslarını korkudan sevgiye taşıyarak, kendilerini düşünce yoluyla yakalayabilecek; ifade edebilecek ve bu yolla tekâmüllerini gerçekleştirebileceklerdir.

Sıkça Sorulan Sorular

Mayaların inanışına göre Kartal ve Akbaba kehanetinin gerçekleşmesine de çok az kaldı. Bu kehanette Kartal Kuzey Amerika’yı Akbaba ise Güney Amerika’yı temsil eder. Aklı simgeleyen Kartal ile kalbi simgeleyen Akbaba günü geldiğinde tekrar birleşecek. Yani kuzey Amerika ve Güney Amerika halkları yeniden buluşacak.

Maya Takvimi, Kolomb’un keşfinden önceki dönemde Orta Amerika'da; Guatemala, Veracruz, Oaxaca, Chiapas ve Meksika'da yaşayan insan topluluklarının çoğu tarafından kullanılan takvimler sistemidir. Maya takvimine göre 1 yıl, her biri 20 günden ibaret 18 aydan oluşuyordu. Ayrıca Haab denilen 5 ayrı gün daha vardı. Maya takviminin esasını ‘Tun’ adı verilen 360 günlük devir oluşturuyordu.

İlgili Yazılar