Azerbaycan Hakkında Bilgi: 19 Özelliğiyle Azerbaycan Hakkında Merak Edilenler
- 7 Eylül 2022
- 198 okunma
Öyle sanıyoruz ki Maya Uygarlığı dünya üzerinde yaşayan gelmiş geçmiş en ilginç, şaşırtıcı hatta gizemli insan topluluklarındandır. Antik dönemlerde dahi bilim ve araştırmaya üst düzey önem vermiş, sosyal barışı ve dengeyi sağlamış, matematik ve astronomi ile uğraşmış, tıpta zamanlarına kıyasla çok ileri atılımlar yapmışlardır. Sanatsal çalışmalar, seramik, resim, müzik ve heykeltıraşlık çok ilerlemiştir. Gramer kullanımı ve sözlü dil de üst seviyededir. Geride bıraktıkları cevapsız o kadar çok soru vardır ki günümüzde dahi tarihçiler ve bilim insanları hala Mayalara ilişkin gizemli bilgileri çözmek için uğraş vermektedir.
Gizemli yönleri var olmakla beraber, yaşamakta olan Mayalar, gizem severler ve tarihçiler sayesinde onlar hakkında ulaşılabilen bilgiler de azımsanacak gibi değildir elbette. Biz de sizin için Mayalar hakkındaki ilginç bazı bilgileri araştırarak yazımıza konu ettik ve 8 başlık altında derlemeye çalıştık.
Mayaların Sibirya halkı ile çok fazla benzerlik gösterdiği tespit edilmiş ve bunun sebebinin, Mayaların atalarının son buzul çağında Sibirya’dan Amerika’ya göçmüş etmiş olması olarak açıklanmıştır. Uzmanlar iki halk arasındaki benzerliğin kaynağının bu olduğunu; Maya uygarlığının köklerinin Asya’ya dayandığını düşünüyorlar. Örneğin, Rusya’nın uzak doğusunda bulunan Chukotka yerlileri ile Mayaların kullandığı sayı sistemi aynıdır (20 tabanlı sayı sistemi). Mayaların Amerika’da kök salmaları uzun yıllar aldıysa da Güney Amerika ormanlarında binden fazla kent kurdukları biliniyor.
Maya uygarlığı, bugün üzerinde Guatemala, Meksika, El Salvador, Honduras ve Belize’nin bulunduğu topraklarda yayılıp genişlemiştir.
Maya piramitlerinin merdivenleri, yöresel kireç taşı ile inşa edilirdi ve kırmızı renge boyanırdı. Piramidin dört ana merdivenin her birinde 91 olmak üzere, toplam 364 adet basamak vardır. Piramidin en üstünde yer alan ve hepsini birleştiren tavan basamak ile bu sayı 365’e ulaşmaktadır. Bu sayı da 1 yıl içerisindeki gün sayısına işaret eder.
Ayrıca, Maya piramitlerinin ana merdivenlerinde el çırpıldığında, Quetzal (Küesal) kuşunun cıvıltısına benzeyen sesler yankılanır. Bunun gizemi henüz çözülmüş değildir.
Antik dönemde yaşayan Maya halklarının insanları kurban ettiği bilgisi, gizli kalmış değildir. Mayalar denince nedense ilk akla gelen hususlardan biri bu olur. Gerçekten de Mayalar tutsak ettikleri insanları sık sık Tanrılara kurban ederlerdi ve bu insanların çoğu, mahsul kıtlığı nedeniyle savaş yaptıkları komşu kabilelerden esir alınanlardı. Bu ritüellerin amacı çoğunlukla, yeni liderlerin ya da mabetlerin kutsanması ile ilgili idi.
Ancak bilinmelidir ki, Mayalar insanları kurban etmeye çok da istekli değillerdi. Bununla ilgili gerçekler çok sonraları anlaşılmıştır. Günümüzde ise bu kurban geleneği, tavukların kurban edilmesiyle sürdürülüyor.
Maya halkları, sosyal yaşamda, bilimde ve daha başka pek çok alanda oldukça başarılı olmuşlarsa da, metalürjide çok gelişmediler. Bu anlamda Taş Devri uygulamaları hüküm sürüyordu. Çağdaşlarının daha mükemmel aletler kullandıklarını fark etmiyorlardı. Belki de önemsemiyorlardı. Çünkü buna rağmen düşmanlarıyla mücadele edebilecek güçtelerdi ve kendilerine özgü savaş yöntemleri bulunmaktaydı. Bu yöntemlerden en ilginç olanıysa su kabaklarının içerisine eşek arılarını ve yuvalarını yerleştirip düşman saflarına atmalarıydı. Başarılı atışlar, karşı cepheyi afallatır ve panikletirdi.
Mayaların güzellik anlayışı ilginçti. Örneğin; şaşılık güzel özellik olarak kabul edilirdi. Hatta çocukların göz hizalarına, gözleri ileride şaşı olması amacıyla, lastik top astıkları tespit edilmiştir. Kafataslarının düzleşmiş olması güzellik ölçüsüydü. Kafatasının ön kemiği kasıtlı olarak deforme edilir ve düzleştirilirdi. Bunun için bebeklerin alnına, doğumdan beş gün sonra çok sıkı biçimde tahta bağlarlardı. Onlara göre bu uzun şekil, asil olmayı simgeliyordu. Asil insanlar ayrıca burunlarının şeklini suni biçimde değiştirerek kartal görünümü verirlerdi.
Yüzün güzel kabul edilmesi için belirgin elmacık kemikleri, dar yüz, belirgin ve uzun alın, bükülmüş büyük burun, çekik ve şaşı gözler, küçük ağız ve çıkıntılı yuvarlak çene gibi özelliklerin bulunması gerekliydi.
Mayaların üç tane takvimi vardı. Bunlardan biri miladi takvimdeki gibi 1 yılı 365 gün olarak kabul ediyordu. Uzun takvim döngüsüne göre ise her 2.880.000 günde takvimin sıfırlanması gerekirdi. Bu süre 2012 yılında sona erdiği için o dönemde sizin de bildiğiniz gibi, dünyanın sonunun geldiği efsanesi yayıldı. Hâlbuki Mayaların hiçbir takvimi böyle öngörüde bulunmuyordu. Gökbilim uzmanları ve başka alanlarda uzman kişiler, Maya takviminin bu şekilde yorumlanmasını bilimsel olarak değerlendirse de aslında bunun tek nedeni bazı kesimlerin ekonomik kazanç elde etmesinin yolunu açmaktı.
Oysa Maya Takviminin işaret ettiği asıl gerçek; bitecek dönemin ve ardından gelecek yeni dönemin başlangıcı idi.
Maya uygarlığında merkezi devlet kurulamaması ve güç savaşları, Maya halklarının yönetimsel olarak zayıflamasına yol açtı. Açlık, kuraklık ve iklim değişikliği gibi önemli unsurlar; bunlarla bağlantılı olarak nüfusun azalması çöküşü hızlandırdı. Değişiklik yapmak isteyen hükümdarlar kayda değer sonuçlar elde edemeyince halk arasındaki sıradan insanlar dahi yöneticilerin yönetim gücünden şüphe eder hale geldi ve tam anlamıyla çöküş başladı.
Ancak bilinen odur ki; Mayalar eskiden yahut aynı dönemde yaşamış uygarlıkların hayal bile edemeyeceği başarılar elde etmiş ve inanılmaz niteliklere sahip uygarlık yaratmışlardı. Hatta Mayalara ait şehirlerin tamamının günümüzde dahi keşfedilemediği söylenmektedir.
Kendi zamanında dahi farklı kültürüyle öne çıkan Mayalar hakkında kısa kısa ilginç bilgileri inceledik. İşte detaylar;
Maya dini inancı kendi çağına özgü tasavvuf inancıydı. Maya Şamanizm’i de denilen; kendine has kaideleri olan, kozmik bilgileri içeren ancak dünyaya ait olan inanç felsefine dayanırdı.
Adını aynı adlı Maya kentinden alan Chichen Itza piramidi, günümüzde Meksika sınırları içerisinde yer alan Yucatan yarımadasında yer almaktadır ve ülkenin en çok ziyaretçi alan ikinci yeri olma özelliğine sahiptir.