Güzellikleriyle Etkilemiş Ancak Nesli Tükenen 14 Kuş Cinsi
- Cahil Uzman yazdı.
- 31 Ocak 2021
- 2.771 okunma
Yeryüzü her canlı türü için ayrı bir ekosistem oluştururken dünyamız da milyar yıllık geçmişi ile akla hayale gelmeyecek binlerce canlı türüne ev sahipliği yapmış tek gezegen. En azından bilinen bu şekilde. İnsan varlığının en vahşi, ehlileşmemiş dönemi olan paleolitik çağ ve sonrasında toplayıcılık ve avcılık, yaşam dengesini kurmak ve hayatta kalmak için insanoğlunun arayışları arasındaydı.
Yaklaşık 150 milyon yıl öncesi ortaya çıkan ilk kuş türü Arkeopteriks adı verilen dinozordan türediğine inanılan bir kuştur. Hatta bazı efsanelerle, kuşların dinozordan evrilerek değiştiği yönünde haberi kulaktan kulağa gelmiştir.
Kuşlar da kendi aralarında sınıflar oluşturur. Kimileri uçma yeteneğine sahip olmayıp belli başlı iklim bölgelerinde yaşar örneğin penguenler.. Sıcakkanlı, uçamayan ve topluluk halinde yaşayan adeta teşkilatlanmış bir grup olarak sayabiliriz. Ayrıca onların ne kadar zeki varlıklar olduğunu söylemeye de gerek yoktur. Karga türü kuşların hafızasının gücü, kartalların çevik oluşu ve keskin görüş açısı bu çeşitliliğin ilginç örneklerinden bazıları. Bazı deniz kuşlarının ise zaman içinde değişim geçirerek yüzme yeteneğine ulaştığı kabul edilmektedir. Bunca tür ve özellik içerisinde endemik de olsa rastlayabileceğimiz çok sayıda mevcut kuş türüne rastlamak mümkün. Hatta bu türlerin bir kısmının ülkemizde yani Türkiye’de yer alan kuş gözlem noktaları ve korunaklı sit alanlarında, milli parklarda bulunduğunu bilmeyenlerimiz de olabilir. Öyle ki yakın bir zamanda Doğu Anadolu bölgesinde ilk kez görülen Sarı Kaşlı Çıvgın kuşu da nadir görülen bir cins olarak dikkatleri üzerine çekmiştir. Sayısı 359’u bulan soyu tükenmekte olan kuş türünü Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti koruma altında tutmaktadır. Kuş gözlemciliği ülkemizde Turizm Bakanlığınca oluşturulmuş dünyanın birçok noktasından ülkemize ziyarete gelen turistler için önemli bir aktivitedir.
Biz insanlar, yapımız gereği farklı olan her unsuru incelemeyi, bilgi dağarcığımıza geniş bir bakış açısı eklemeyi önemli sayarız. Kuş bilimi (Ornitoloji) aynı şekilde kuşların geçirdiği evreleri, onların yaşam alanlarını ve türleri arasındaki uyumu inceleyerek bir çeşit bağ kurar. Nüfus artışı, hava, ışık, gürültü kirliliği ve doğal alanların yavaş yavaş yok olmaya başlamasıyla giderek sayısı eksilen onca kuş türü, beraberinde ana kürenin aslında tehlike sinyali verdiğini bizlere usulünce anlatmaktadır. Türkiye bilindiği üzere adeta bir kuş cenneti. Coğrafyamız üzerinde yok olma riski taşıyan bu sıcakkanlı canlılardan 13 türün üreme durumuna karşın yok olma tehdidi çok daha fazladır ne yazık ki. Alaca yalıçapkını, Balık baykuşu, Kılkuyruk bağırtlak, Ulu doğan, Bozkır kartalı, Telli turna kuşları da ismi gibi tuhaf, farklı ve nesli tükenmekte olan kuşlara örnektir.
Sadece kuşlar değil elbette gezegenimizi paylaştığımız pek çok canlı türünü sayabiliriz. Vaşak, leopar, macellan pengueni, deniz iguanası...Kaçak avlanma ve doğayı koruma hususunda gerekli eğitim eksikliğinin az olmasının yanı sıra küresel ısınma ve daha pek çok unsur bu konuda tükenişi hızlandırmaktadır. Su kaynaklarının azalması, floranın bozulması yeryüzünde insana sunulan imkanların aslında tüm canlılara da sunulduğunun unutulması gibi bazı faktörler, tedbir yönünde bizleri zorlamakta. Dünya üzerinde kuş ırkının popülasyonunu, devamını takip eden ve bunu birtakım ölçümlemelerle kamuoyuyla paylaşan örgütler de mevcut. Bird Life bunlardan biri. En son mavi papağan olarak bilinen “Spix’s Macaw” isminde türünün yok olduğunu insanlara duyurmuştur. Habitatının Amazon bölgesine ait olduğunu açıklanmıştır. Nesli tükenen kuşlar ile nesli tükenmekte olanların tekrar görülebildiği bazı coğrafyalarda nadir de olsa bu durum bir heyecan ve çabayla karşılansa da bu tipten haberler günümüzde ne yazık ki epey azalmış durumda.
Nesli tükenen kuşlar için bazı örnekler vermek gerekirse şunları sayabiliriz.
1. Moa
Tüm zamanların uçamayan en büyük kuşu olarak bilinmektedir. Koşucugillerden olarak fil kuşu olarak bilinen bir nevi deve kuşlarının atası sayılabilecek bir kuş türü. Uzun seneler yaşamış olan hatta 7 milyon gibi bir süre yeryüzünde bulunmuş olan Moa kuşu boyu 3,5 metreye kadar uzadığı da bilinen soyunun 15. yy da tükendiği düşünülen bir cinstir.
Ayrıca Türkiye'de nesli tükenmekte olan hayvanlar yazımızı da inceleyebilirsiniz.
2. Dodo Kuşu
Mauritus’ta yaşadığı rivayet olunan güvercin ailesinden bir kuş türü olan Dodo kuşu, uçamayan kuş cinsidir. Yaklaşık 1 metreye uzanan boyu kıvrık, iri yarı ve ender görülen gagasıyla yeryüzünün ihtişamına örnek kuşlardan biri olarak biliniyordu. Yaşam alanı olarak deniz kıyılarını seçmiş olan bu kuş türünün nasıl yok olduğu hususunda öne atılan çeşitli görüşler olsa da bir netlik kazanamamıştır. Ağır kanlı bir canlı olarak çevik olamayışları, yırtıcı mahiyette olmamaları bu türün tehdit altında yaşadığına dair açıklık getirmiştir. Neslinin 350 yıl öncesinde tamamen yok olduğu kayıtlar arasında.
3. Yakalı Toy Kuşu
Nesli yıllar öncesinden tükendiği bildirilen bir tür olan Yakalı Toy kuşunun, en son Trabzon’da bir sokakta bitkin halde bulunduğu olası saldırılardan korunmak amaçlı bu kuşun Doğayı koruma ve Milli Parklar ekiplerince kontrol ve gözetim altına alındığı, sağlık muayenesinden sonra doğasına kavuşturulması planlandığı açıklanmıştı. Uydu aracılığıyla takip edilen bir kuş olarak türüne ait bilgilerle ülkemizde bulunması şaşkınlıkla karşılanmıştır. Çöl ortamına dahi uyum sağlayabilen bu kuş türünün ırkının yok olduğu sanılmaktaydı.
4. Kauai Kuşu
Bilimsel adı ile Moho Braccatus olarak bilinen Kauai kuşu, ada kuşlarından bir tür olarak biliniyordu. Endemik türler arasında yer almış olan Kauai, Hawaii adalarının sembollerinden biriydi denilebilir. Nesli sona eren bu kuşun en son temsilcisinin sesi ve görüntüsü 1987 tarihinde David Boynton isimli bir fotoğrafçı tarafından kaydedilmişti.
Etkileyici bir sese sahip olan bu kara kuru sevimli kuş maalesef bir daha hiç göremeyeceklerimiz arasında.
5. Gizemli Sığırcık Kuşu
Latince adı “Aplonis Mavomata” olan Gizemli Sığırcık kuşu, türlerinden ayrı özelliğe sahip bir kuş cinsi. Esrarengiz olma özelliği ise birden yok oluşları sebebiyle adlandırılmıştır. Cook adalarında yaşamış olan bu esrarengiz kuş cinsi, bölgeyi uzun zaman inceleme altına almayan Ornitologlar için şaşırtıcı bir kayıp olarak belirtilmiştir.
6. Ötleğen Kuşu
Orijinal ismiyle “Acrocephalus Yamashinae” dilimize çevrilmiş ismiyle “Ötleğen Kuşu” Kuzey Mariana adası türü olan Ötleğen kuşu, istilacı kuşlardan sayılan Saz bülbüllerinin saldırılarına karşı yıllarca tehdit altında yaşamıştır. Yabani bir kuş cinsi sayılan Ötleğen kuşu, kahverengi beyaz tüyleri ve sivri gagasıyla dikkat çekmişti. En son Guam adasında görülmüş olan bu tür, 1960’lı senelerde ortaya çıkan doğa tahribatı, birçok hayvan ve bitki yerleşkesini etkilemiş, neticesinde zaman içerisinde Ötleğen kuşunun da türünü yok etmeye başlamıştır.
Kuşlar nasıl konuşturulur? Bilgilerine de bakabilirsiniz.
7. Vermilyon Sinekkapan Kuşu
“Pyrocephalus Dubius” orijinal adıyla “Vermilyon Sinekkapan” kuşu, 2016 senesinde neslinin tükendiği belirtilen kuşlardan bir diğeridir. Kızıl-Siyah renge sahip, sinek ve böcek gibi haşerelere karşı çevikliğiyle tanınan Sinekkapan kuşunun, en son Galapagos Adalarında yaşadığı, bölgenin daha sonra zehirli, zararlı bitkilerle örtünmesi, bu kuşların besin türü olan böceklerin yok olmasına neden oldu zamanla. Kuş çiçeği, sıtma gibi hastalıkların baş göstermesi üzerine 1987 yılında bu türün tamamen yok olduğu bilgileri paylaşıldı.
8. Kuzey Adası Piopio
Orijinal adıyla “Turnagra Tanagra” olarak bilinen Kuzey Adası Piopiosu, kuzgun cinsi bir kuştur. Yırtıcı görünümüne rağmen, kedigiller, fare ve bazı yırtıcı sürüngenlerin etkisi yanında insanların avlanmalarına maruz kalmıştır. Sarıasma kuzgunlarından olan Kuzey Adası Piopiosu, kayıtlara geçtiği 1902 yılından bu yana Yeni Zelanda’da yaşadığı tespit edilmiş olup, 1970 senesinde izlerine bir daha rastlanmamıştır. Neslinin 1963 senesinde tamamen yok olduğu yönünde bilgi daha sonra kayıtlara geçmiştir.
9. Lord Howe Geryone
“Gerygone Insularis” olarak bilinen bu kuş türüyse, pembe gözlere sahip ormanda yaşayan bir türdü. Adını yaşadığı Avustralya’nın bir adasından alan Gerygone, adaya özgü bir sembol olabilecek kadar çok sayıdaydı. Adaya vuran batık bir enkazdan çıkan kemirgenlerin, adayı istila etmesi ve saldırıları sonucu zaman içerisinde türleri yok olmaya kadar gitmiştir. En son 1928 senesinde varlığı tespit edilmiş olan Gerygone, daha sonraları izine rastlanmayacak şekilde ortadan kaybolmuştur.
10. Oahu Akialoa
Latince adıyla “Akilao ellisiana” Hawaii adasına ait olan bir bal kuşu türü olarak biliniyordu. Ağaç kabuklarını açmak, avını elde etmek için gagasını ustaca kullanmış olan bu kuş, çiçek nektarlarından da beslenen bir türdü. Sivrisinek saldırılarına duyarlı olan Oahu Akialoa kuşu sıtmaya karşı güçsüz bir canlı olarak kabul ediliyordu. Ormanların azalışı türünün yok olmasında büyük rol oynamıştır.
11. Laysan Bal Sürüngen Kuşu
“Himatione Fraithii” isimli kuş türü, Hawaii adalarının ötücü, gürültücü kuşları arasında biliniyordu. Adaya özgü tavşanların bal sürüngen kuşlarının besin kaynağı olan nektarları azaltması ve 1920 yıllarında bölgede meydana gelen bir fırtınanın oluşturduğu yıkım, Laysan bal kuşlarının türünü sona erdirmiştir.
12. Bishop’s oo
Moho türüne ait bir kuş olan “Moho Bishopi” İnsan türünün kaçak avlanması, ormanları tahribi sonucu, yırtıcı diğer canlıların etkisi bu cinsin türünü sona erdiren etmenlerden biri olmuştur. Tüylerinin giyim alanında katkısı bilinen bir kuş türüdür. Parlak siyah tüylerinin pelerin yapımında dikkat çeken özelliği anlatılmaktadır. 90’lı yıllarda Galler’den bir müzik grubuna adını vermiş olan bir kuş cinsidir. Bu türün tam olarak ne zaman yok olduğu bilinmemektedir.
Merak edilen evde bakılabilecek konuşan kuş türleri ve özellikleri detaylarına yazımızdan ulaşabilirsiniz.
13. Beyaz Gözlü Marianne Kuşu
“Zosterops Semiflavus” orijinal adıyla Marianne kuşunun, tarımsal yer açmak amacıyla doğal yaşam alanlarının tahribinden bugüne türünün yavaş yavaş sonlandığı belirtilmiştir. O dönem birçok canlı türünü Seyşel adalarında koruma altına almak için tedbirler Marianne kuşunu korumaya yetmemiştir. 1800’lü yılların sonlarında yok olduğu düşünülen Marianne kuşu, endemik türler arasında kayıtlara geçmiştir. Londra’da Doğa Tarihi Müzesi endemik türlere dair sergiyi ziyaretçilerine sunmaktadır.
14. Büyük Gagalı Bonin
Latin adı “Carpadacus Ferreorostris” olan bu cins, ispinozgillerden bir kuş olup, ilk kez Japonya’nın Ogasawara adalarında varlığı tanımlandı. Ada yıllar boyunca, balıkçı ve balina avcılığı için uğrak yeri olmaya başlamasıyla, doğallığı giderek azaldı. Bir nevi endemik türler yerine, yerleşim amaçlı insanların çoğalmasıyla, evcil, küçük ve büyük baş hayvanlar adada yer almaya başladı. Büyük gagalı bonin kuşlarının yok oluş süreci 30 yılda hızlı bir şekilde gerçekleşti.
İster istemez etkileniyor insan daha belki sayamadığımız nice tür yok olmuş ve yok olma noktasında adeta insanlıktan yardım ister gibi. Güzellik dediğimiz unsur aslında çok fazla rengin ve çeşitliliğin barındığı noktada yaşadığımız bu evrene sahip çıkmak değil mi birazda? Evet, önlem almamız gereken çok şey var. Peki zevk uğruna yok ettiğimiz canlılar, doğal kaynaklarımızı israf etmek, düşününce sadece bir azalma gibi görünse de yok oluş da böyle başlamıyor mu zaten? Yaşantımızdan geçip giden bu görkemli ziyaretçiler, ne kadar zengin olduğumuzu hatırlatıyor aslında bizlere. Ne yazık ki onlar yok oldukça doğamız ve zenginliğimizde yok olmaya başlıyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Nesli tükenmekte olan canlılar ve bütün canlılar yaşadığımız gezegende bir işleve sahiptir. Biyoçeşitlilik, yerkürenin kaynaklarını koruma da gelecek adına gıda, ilaç, korunma gibi insani olarak da ihtiyaç duyduğumuz düzeni oluşturmada sistemin bir parçasıdır. Tüm canlıları sevmenin yanı sıra onları korumak, doğamızı, havamızı, geleceğimizi de korumakla eş değerdir.
Farkındalık ile başlayabiliriz her zaman çevremize ve doğamıza. Bizler de hakkında fikir sahibi olmadığımız bazı canlılar hakkında ön yargılı olabiliyoruz. Oysa insanoğlu gibi varoluş sürecini yaşayan pek çok canlı türü de yaşamını idame ettirmek gayesindedir. Duyarlılık bu konuda çevremizi bilinçlendirerek, varlıklarına sahip çıkarak çoğalacaktır.
Örneğin kargaların taklit kabiliyetleri olduğunu, bazı ördeklerin tek gözüyle uyuduklarını ve tetikte beklediklerini, haberci kuşların sırf haberleşmek için yetiştirildiklerini ve birçok dinlerde kuşun aşkı ve ruhu temsil ettiğini söylememiz mümkündür.