Pablo Ruiz Picasso, resimleri, heykelleri ve çizimleriyle tanınan İspanyol sanatçıdır. Sanat tarihçileri onu, sanat eserlerinin geometrik soyut formları içerdiği avangart sanat hareketi olan kübizmin kurucu babaları arasında görür. Georges Braque ile beraber Picasso, tek görüntü oluşturmak için genel olarak kitaplardan ya da dergilerden kırpılmış pek çok görüntüyü bir araya getirmeyi içeren kolaj sanatının geliştirilmesine yardımcı olur.

Picasso asamblaj sanatına öncülük etmesiyle de tanınır. Bu sanat, kolaja benzer şekilde, çoğunlukla sanatçının bulunan öğeleri kullanarak üç boyutlu sanat eseri oluşturduğu sanat biçimidir. Picasso, empresyonist ressam Paul Cezanne, post-empresyonist ressam Henri Matisse ve barok ressam Rembrandt’tan ilham almıştır. İşte dünyaca ünlü ressam Picasso’nun hayatı, eserleri ve hakkında bilinmeyen tüm bilgiler…

Pablo Picasso tüm sanatçılar arasında en fazla eser sayısına sahip olanlardandır. 20.000’den fazla sanat eseriyle sanatçı olarak yolculuğu sanat tarihinin en erişilebilir maceralarındandır…

1. İlk Yılları

Picasso, 1881’de İspanya’nın Malaga kentinde doğar. Babası Don Jose Ruiz y Blasco, ressam ve sanat profesörüdür. Picasso’nun yeteneğini erken yaşında keşfeden babası, ona resmî sanat eğitimi verir. Sanatçı 13 yaşına geldiğinde ise daha önce babasından aldığı eğitim sayesinde Barselona Güzel Sanatlar Okulu’nda ileri sınıfa kaydolur. Üç yıl sonra, Madrid’in önde gelen sanat okulu olan San Fernando Kraliyet Akademisi’ne kabul edilir. Bu süre zarfında Madrid’in Prado Müzesi’ni ziyaret eder; El Greco ve Francisco Goya gibi ressamların eserlerine hayran kalır.

2. Mavi Dönemi

1900’de Picasso ilk defa Paris’e gider. Bu, aşırı yoksulluk ve depresyonun damgasını vurduğu döneminin başlangıcı olacaktır. Hayatındaki bu olumsuz hisler ve olgular, 1901’den 1904’e kadar yaptığı eserlerinde baskın temalar haline gelir. Neredeyse sadece mavi ve yeşil renkleriyle resim yapan Picasso, fahişeler ve dilenciler içeren korkunç sahneler çizer. 1903’te bu döneminin zirvesindeyken her ikisi de kasvetli ve karanlık parçalar olan ‘The Old Guitarist (Yaşlı Gitarist)’ ve ‘La Vie’ eserlerini yapar.

3. Pembe Dönemi

1904’ten 1906’ya kadar Picasso’nun çalışmaları yeni yönlere doğru yelken açar. Sanatçı, pek çok eserini kırmızı, kahverengi, turuncu ve sarı tonlarıyla boyamaya başlar. Bu döneme ait çalışmalarının çoğu, akrobatları ve soytarıları tasvir eder. Palyaçolara benzer şekilde soytarılar, cesur ve kareli kostümler giyen komedi sirk çalışanlarıdır. Bu eserleri, Amerikalı romancı ve sanat koleksiyoncusu Gertrude Stein’ın dikkatini çeker ve Stein onun destekçisi olur. Hatta Picasso, 1905’te Gertrude Stein’ın portresini çizer.

4. Afrika Dönemi

1907’den 1909’a kadar, Afrika sanat eserleri Picasso’nun çalışmalarını, özellikle de Afrika heykellerinde bulunan insan formunun stilize edilmiş temsilini etkiler. 1909’da tamamladığı arkadaşı Fernande Olivier’in heykeli ve portresi olan ‘Fernande (Kadın Başı)’ ise, bu zamanının en ünlü eserlerindendir.

5. Kübizm

Picasso, meslektaşı George Braque ile beraber, çeşitli şekillerini analiz etmek amacıyla nesnelerin yapı bozumunu araştıran nötr tonlarda sanat eserleri yaratmaya başlar. Bu keşif onları, bulunan kâğıt parçalarının tablolara eklendiği sentetik kübizme götürür. Sonuç olarak bu yapıtlar, parçalanmış ve kopuk görünen sanat eserleridir.

Picasso’nun kübizmi ise analitik ve sentetik olarak iki farklı aşamaya ayrılabilir:

• Analitik Kübizm (1908-1912)

Kübist resim denemelerinin ilk günlerinde, Picasso ve Braque konularını dikkatle inceler, çeşitli açıları ve şekilleri analiz eder ve onları birbirine geçen düzlemlere ayırırlar. Picasso bu dönemde, eserlerini sessiz siyah ve gri tonlarda boyar. ‘Girl with a Mandolin (Mandolinli Kız)’, bu süre zarfında yarattığı sessiz ve analitik kübist portrenin örneğidir.

• Sentetik Kübizm (1912-1914)

Kübizm gelişmeye devam ettikçe sanatçılar daha yumuşak açılar, daha basit şekiller ve daha parlak renkler kullanarak eserlerini yumuşatmaya başlarlar. Kübizmin bu evresi kolajı da doğurur. Picasso ilk kolajı olan ‘Still-Life with Chair Caning (Hazeranlı Natürmort)’ eserinde tabloya baston sandalyesinin fotoğrafını dahil eder.

6. Neoklasisizm ve Sürrealizm

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Picasso ilk seyahatini İtalya’ya yapar. Sanatçının çalışmaları, o zamanlar popüler olan ve klasik antik dönemden büyük ilham alan ‘neoklasik’ tarzda resim yapmaya başladığında yeniden düzen duygusu kazanır. Neoklasisizm üzerindeki bu baskınlığın sürrealizme dönüşmesi ise çok uzun sürmez. Sürrealizm, kişinin bilinçsiz zihninden gelen görüntüleri tasvir etmeye çalışan sanat hareketidir. Bu, Picasso için devrim niteliğinde olmuştur ve sürrealist tarzda pek çok eser yaratmıştır.

7. Sonraki Yılları

Picasso yenilik yapmaktan ve yeni ortamlara dalmaktan hayatının hiçbir döneminde vazgeçmedi. Heykeller yaptı, bakır levha gravürleri yaptı, hatta filmlerde bile rol aldı. 1973’te Fransa’nın Mougins kentinde kalp yetmezliğinden vefat edene kadar yorulmadan yeni eserler üretti.

Ayrıca Frida Kahlo Kimdir? Frida Kahlo Hayatı, Eserleri ve Tarzı bilgilerine de bakabilirsiniz.

8. Pablo Picasso’nun 5 İkonik Tablosu

Picasso sayısız sanat eseri üretse de özellikle bu ünlü tabloları sanat tarihi için çok önemlidir…

La Vie, 1903

Sanatçının mavi dönemine ait bu yağlı boya, depresyon yaşamasının yanı sıra çok az finansal başarı elde ettiği için kasvetli mavilere ve yeşillere sahiptir. Resim, Picasso’nun intihar ederek ölen arkadaşı Carlos Casagemas’ın ölümünden sonra yapılmış tasvirini içerir. Resimde çıplak kadın, sıska Casagemas’ı kucaklar ve çiftin, çocuğunu tutan anneyle karşı karşıya olduğu anlaşılır. Aslında La Vie, 1900’de Paris Uluslararası Sergisi’nde görücüye çıkan başka resmin üzerine boyanır, hatta eski resmin kalıntıları hala arka planda görülür. Günümüzde Cleveland Sanat Müzesi’nin kalıcı koleksiyonunun parçasıdır.

Les Demoiselles d’Avignon (Avignonlu Kızlar), 1907

Bu eser, çıkışı üzerine sanat dünyasında büyük dalgalar yaratır. Resim, ikisinde Afrika maskeleri olan beş çıplak kadını soyut olarak resmeder. Bu, kübizmin erken deneyidir ve şimdilerde New York’taki Modern Sanat Müzesi’nin (MoMA) kalıcı koleksiyonunun parçasıdır.

Girl Before A Mirror (Ayna Karşısındaki Kız), 1932

Bu resim, Picasso’nun metresi ve ilham perisi Marie-Therese Walter’ı aynadaki yansımasına bakarken tasvir eder. Eser, tek görüntünün içerisinden birden fazla perspektifi içerir. Karakter yandan boyanmıştır, yansıması ise doğrudan izleyiciye dönüktür. Ayrıca vücudunun her iki yanında yer alan desenlerde farklı renklerle boyanmıştır. Eser New York Modern Sanat Müzesi’ndeki koleksiyonun parçasıdır.

Guernica, 1937

Boyu 3,5 metre ve genişliği 7,5 metreden fazla olan tuval üzerine yapılan bu yağlı boya tablo, Picasso’un en büyük eserleri arasındadır. Şiddetin harap ettiği insanları ve hayvanları tasvir eder. Sanatçı, tabloyu kuzey İspanya’daki kasaba Guernica’nın Naziler tarafından bombalanmasına tepki olarak yapar.

The Weeping Woman (Ağlayan Kadın), 1937

Resim, Picasso’nun yol arkadaşlarından olan Dora Maar’ın portresidir. Sanatçı, İspanya İç Savaşı’na tepki gösterdiği dönemde bu eseri yapmıştır. Tarzı ve tonu Guernica’yı andırır. Günümüzde Londra’daki Tate Modern’de bulunur.

9. Picasso Hakkında İlginç Bilgiler

• En çok soyadıyla tanınmasına rağmen sanatçının tam adı 25 kelimeden oluşur.

Sanatçı, Pablo Diego Jose Francisco de Paula Juan Nepomuceno Maria de los Remedios Cipriano de la Santisima Trinidad Martyr Patricio Clito Ruis y Picasso olarak vaftiz edilmiştir.

• Picasso doğduğunda hemşireler onun ölü doğduğunu düşündüler.

Doğumdaki komplikasyonlardan sonra Picasso’nun ölü doğduğuna ve sağlık personeli annesiyle ilgilenirken yan masada bırakıldığına inanılıyordu. Ancak doktor olan amcası puro dumanı üflediğinde küçük Picasso ağlamaya başladı ve hayatı kurtuldu.

• Sanatçının ilk kelimesi İspanyolcada kalem anlamına gelen ‘lapiz’ olmuştur.

Sanatçı babası sayesinde sanatın Picasso’nun kanında olması bekleniyordu ve ilk sözü bunu kanıtladı. Kuşların natüralist resimlerinde uzmanlaşan babası, 7 yaşından itibaren ona sanatsal eserler yaratmayı öğretmeye başladı ve Picasso 14 yaşına geldiğinde oğlunun ondan daha iyi olduğunu iddia ederek resim yapmayı bırakmaya karar verdi.

• Polis, Picasso’nun Mona Lisa’yı çaldığını düşündü.

Uluslararası sanat dünyası 1911’de Mona Lisa’nın Louvre’dan çalınmasıyla sarsıldı. Polis halktan ipucu istemeye başladığında, eski hırsızlardan biri çalıntı eserler sattığı anlaşılan Fransız edebiyatçı Guillaume Apollinaire’i hedef gösterdi. Daha sonra Apollinaire yakın arkadaşı Picasso’nun Mona Lisa’yı çalmaktan sorumlu olduğunu iddia etti ve sanatçı şüpheli olarak gözaltına alındı.

• İronik olarak, Picasso’nun diğer sanatçılara nazaran çok daha fazla sanat eseri çalındı.

Art Loss Register’a göre, Picasso’nun binden fazla eseri kayıp, çalıntı ya da tartışmalı olarak listelendi.

• Tiyatro da dahil olmak üzere diğer sanat dallarıyla da uğraştı.

Sanatçı en çok resimleriyle tanınırken yaşamının son yıllarına doğru 300’den fazla şiir ve birkaç sürrealist oyun yazdı. Diğer sanatsal çalışmaları kadar başarılı olmasalar da oyunlarından birinin Albert Camus, Simone de-Beauvoir ve Jean Paul Sartre ile halka açık okuması yapıldı.

• Sanatçının son sözleri Paul McCartney şarkısına ilham verdi.

Picasso 91 yaşında, Mougins’te akşam yemeğindeyken ‘Bana iç, sağlığıma iç, artık içemeyeceğimi biliyorsun.’ dedi ve kalp krizinden öldü. Paul McCartney, sanatçıdan esinlenerek tam olarak ‘Picasso’s Last Words (Drink to Me)’ adlı şarkısını yazdı.