Türkiye’nin Su Altı Zenginliği Yüksek En İyi 7 Dalış Noktası
- Minik Tospik yazdı.
- 25 Haziran 2021
- 237 okunma
Kiminin onsuz yapamayacağını düşündüğü kiminin de korkularına yenilip asla deneyimleyemediği aktivitelerden olan su altı dalışı, bilirkişilerce ruhen anne karnındaki huzura en çok yaklaştığımız zaman olarak nitelendirilmiştir. Dalış tutkunları ve delicesine merakına rağmen henüz bu deneyimi yaşayamamış olanlar için ülkemiz her köşesiyle dalış için biçilmiş kaftandır. Kafamızı nereye çevirsek maviliklerle karşılaşacağımız nadide kara parçamızın mavi derinlikleri de aynı derecede eşsiz güzelliğe sahiptir. İşte yerli ve yabancı tüm dalış sevdalılarını çeşitliliğiyle kendine hayran bırakacak Türkiye'nin en iyi 7 su altı dalış noktası…
1. Kel Dağı- Hatay/ Samandağ
Su altı dalışı yaparak denizin derinliklerinde yaşayan gizemleri keşfetmek sözle anlatılamayacak heyecanlardandır. Bu duyguya denizin altından bir dağın içerisine girebilmeyi kattığımız zamansa heyecanı yürek kabartan cinsten olacaktır. İşte o dağ, Hatay’ın Samandağ ilçesinde bulunan Kel Dağı… İlçe ülke çapında ünlenmemiş olsa da aslında Doğu Akdeniz’in Kızıldeniz’i olarak anılmaktadır. Kel Dağı, peribacalarına benzeyen görüntüsüyle ve 1736 metre yüksekliğe sahip aktif olmayan volkanik dağ olması özelliğiyle dikkat çekmektedir. Dağın içerisindeki mağaraya deniz seviyesinden 20 metre derine dalarak ulaşılabilmektedir.
Bu tecrübeyi yaşayabilmek için en 3 yıldız dalıcı veya eğitmen dalıcı olmak gerekmektedir. Hem yazın hem de kışın dalış yapmak için elverişli bölgelerdendir. Bölgede dalış yapıldığında, bulunduğunuz yer dağın içerisindeki mağarayken aynı zamanda da denizin 20 metre derinliği olduğu için manzaranız dikit, sarkıt ve sütunların yanı sıra vatoz tarlaları, mağara karidesleri, müren, kardinal ve gölge balıkları gibi oldukça çeşitli su altı canlıları olacaktır. Dolayısıyla Kel Dağı, su altı zenginliği söz konusu olduğunda ülkemizin en önemli bölgelerindendir ve tüm profesyonel dalgıç için mutlaka dalış tecrübesi yaşanması gereken yerlerdendir.
Ayrıca Derin Denizlerdeki 15 İlginç Canlı adlı yazımıza göz atabilirsiniz.
2. Uçanbalık Bankosu- Kaş/ Antalya
Kaş, su altı ekosistemiyle ülkemizin en güzel ve en nadide bölgelerindendir. Dalış amacıyla değil yalnızca deniz tatili amacıyla giden ziyaretçilerin bile fazlasıyla memnun kalarak ayrıldıkları beldedir. Uçanbalık Bankosu, Kaş’a gelen tüm dalgıçların kalbini çalan dalış noktasıdır.
Adını İkinci Dünya Savaşı zamanında Meis’i bombalaması sırasında uçaksavar aracılığıyla düşürülmüş savaş uçağından alan bölgede, aynı savaş uçağının kalıntılarına 55-71 metre aralığındaki derinliklerde denk gelmek mümkündür. Ancak bu uçak batığına yapılan dalış yalnızca deneyimli dalgıçlar için mümkündür ve bazen denizdeki sert akıntılar profesyonel dalgıçları bile engellemektedir. Burada da Kel Dağı gibi yılın 12 ayı dalış yapılmaktadır. Kış aylarında su sıcaklığı 17-18 derece olmaktadır. Aynı zamanda Uçanbalık Bankosu’nda yapılan dalışlarda avcı balıklara sıklıkla rastlamak mümkündür.
3. Afkule- Fethiye/ Muğla
Afkule, Fethiye’deki ve ülke genelindeki en gözde dalış bölgelerindendir. Kel Dağı gibi burada da yalnızca ileri seviye dalgıçlar dalış yapabilmektedir ve dalış bölgesi muhteşem mağarasıyla dikkat çeker. Bu mağaranın dibi 27 metre derinliktedir ve dibine indikçe farklı tipte mercanlar çıkmaktadır. Mağaranın yanındaki Türk Hamamı’nın derinliği ise 10 metredir.
Fethiye’de su sıcaklığı yıl boyu en fazla 18 dereceye kadar düştüğü için bu bölge de yaz-kış dalış yapmaya elverişlidir. Dalgıçlar kadar su altı fotoğrafçılığına meraklı olanlar için de Fethiye’nin Afkule bölgesinde yanlarında kameralarıyla dalış yapmak epey keyifli olacaktır çünkü canlı çeşitliliğiyle kendine hayran bırakacak görüntülere sahiptir.
4. Lundy Batığı- Çanakkale Boğazı/ Saros Körfezi
Türkiye’nin su altı zenginliği yüksek en iyi dalış noktaları söz konusu olunca Çanakkale Boğazı ve Saros Körfezi’ni atlamak hata olur. Birinci Dünya Savaşı’nın yoğun olarak yaşandığı Çanakkale Boğazı’nda o dönemde batmış olan tam 33 tane batık vardır. Hatta kimi batıkların çevrelerinde patlamamış top mermileri görmek de mümkün olmaktadır. Çoğu batık şiddetli akıntılar ve farklı çevresel koşullar dolayısıyla tahrip olmuş durumda fakat aradan yüz yılı aşkın süre geçmesine rağmen aynı şekilde kendini saklamayı başaran batıklar da bulunmaktadır.
İşte bu batıklardandır Lundy Batığı… Profesyonel dalgıç şartı olmamasıyla diğer dalış bölgelerinden ayrılır. Güvenli ve rahat şekilde dalış yapmak isteyenlerin tercih edebileceği noktalardandır. Denizin 28 metre dibinde başlayan batık, oldukça çeşitli canlı türlerini ağırlamaktadır. Batığın çevresinde oluşan kumluk alanda farklı cephaneler görmek de epey şaşırtıcıdır. Üstelik uzunca yıllar suyun altında kalmaktan geminin üzerindeki tahtalar çürüdüğü için içerisine rahatlıkla girerek eşsiz su altı fotoğrafları yakalamak heyecan vericidir.
5. Büyük Resif- Bodrum/ Muğla
Büyük Resif dalış noktası Kızıldeniz göçmenlerine ev sahipliği yaparken diğer yandan Ege bölgesindeki tüm su altı canlı çeşitlerini aynı anda barındırmaktadır. Üstelik amatör dalgıçlar için de oldukça elverişlidir. 4 metreden başlayarak 32-36 metreye kadar dalış yapılmaktadır. Bölge olarak Bodrum tüm yıl boyunca dalış tutkunlarına kısıtlama getirmese de kışın su sıcaklığının 14 dereceye kadar inebildiğini unutmamak gerekmektedir. Öte yandan Bodrum’un dalış alanı çeşitliliği de epey fazladır. Resif dalışı, batık dalışı ve delikli mağara dalışı imkânı sunan farklı mevkiler mevcuttur.
6. 9 Eylül ve Alabey Batığı- Karaburun/ İzmir
Hem İzmirli hem yerli-yabancı dalış severlerin sıklıkla tercih ettiği Karaburun, su altı ekosistemiyle epey sevilen dalış noktalarındandır. Çoğunlukla eğitim dalışları için de tercih edilen bu bölgenin su sıcaklığı kış aylarında 12 dereceye kadar düştüğünden dalış için pek uygun olmasa da bölgedeki dalış merkezleri yıl boyunca açıktır. Karaburun’da dalışlar genel olarak bot dalışı olarak yapılmaktadır.
9 Eylül ve Alabey Batığı’nı diğer tüm dalış noktalarından ayıran şey ise, bu iki vapurun 2016 senesinde ‘Yapay Resif ve Turizm Amaçlı Batık Projesi’ kapsamında kasten batırılmış olmasıdır. Şimdilerde bu iki batık pek çok su altı canlısına ev sahipliği yapmaktadır. Bölgede en yoğun görülen canlı ise ahtapottur ancak akıntılar sebebiyle kimi zaman görüş mesafesi kısalmaktadır.
Sitemizden Evde Yapılabilecek Spor ve Egzersizler hakkında merak edilenlere de bakabilirsiniz.
7. Kanyon-Dimitri (Pamuk) Batığı- Kaş/ Antalya
Dalış konusunda ulusal ve uluslararası anlamda kendini kanıtlamış ve tüm dalış tutkunlarının gönlünde taht kurmuş olan Kaş en güzel dalış noktalarıyla yazımızda iki kere bulunmayı hak etmektedir. Dip yapısıyla burada dalış yapan herkesi kendisine hayran bırakan Kanyon en çok bilinen dalış noktalarındandır. Burada dalış tecrübesi bulunanlara göre, kanyondaki yarıktan aşağı doğru süzülmenin hissinin benzeri hiçbir yerde yok… Kanyon’daki dalış noktası iki ada arasında kalmaktadır. Sığ boğazdan geçerek Kanyon’un girişine ulaşılmaktadır. 20 metre derinlikte bulunan iki duvarın arasından aşağı süzülürken duvarların içerisine saklanan varlığını bile hissedemediğiniz minik canlıları rahatsız etmemek oldukça önemlidir. Kanyon’un içine girildiğinde dar mağarasıyla karşılaşılmaktadır. Bu mağara kırmızı karidesleriyle dikkat çeker ancak onları görebilmek için fener bulundurmak faydalı olacaktır.
Dimitri Batığı’nın ise hem güzel hem üzücü yanları vardır. Dünyada yalnızca 600 civarı sayıda kalmasıyla nesli tükenme sınırında olan Akdeniz foku zaman zaman bu bölgede avlanmaktadır. Ancak bu güzel tesadüf dalış sezonunun yüksek dönemlerinde buraya dalgıçların akın etmesine sebep olmaktadır. Dolayısıyla burada daldığınız zamana göre balıktan çok dalgıç görme ihtimaliniz de bulunmaktadır. Dalış noktasına adını veren Dimitri Batığı’nın hikayesi ise 1968’lere dayanmaktadır. Dimitri, pamuk taşıyan ve bu yıllarda adalara vurmuş yük gemisidir. Karaya vurduktan sonra dinamitle patlatılmış olan geminin parçalarını 5 metre derinlikte görmek mümkündür fakat büyük kısmı duvarların ilerisinde kalmaktadır. 27-42 metre aralığında bulunan Dimitri Batığı’nın çevresinde orfoz ve aslan balıklarını görmek mümkündür.
Sıkça Sorulan Sorular
Kirliliğinden dolayı barındırdığı canlı yapısı azalsa da Sivriada, İstanbul’daki dalış noktasıdır. Üstelik, akıntı seviyesinin düşük olması, şehre yakınlığı ve yıllık dalış miktarıyla ülkemizin en popüler dalış noktaları arasında sayılabilmektedir.
Epilepsi, kronik kulak rahatsızlıkları, kalp-damar sistemi hastalıkları, tansiyon, solunum sistemi problemleri, şeker hastalığı, ruhsal bozukluklar ve yabancı madde bağımlılığı durumlarında dalış yapılması tehlikelidir.
Su altında veya karada, canlılar rahatsız edilmedikleri sürece zarar vermez. Ancak her ihtimali göz önünde bulundurarak su altında dokunulan ve basılan yerlere dikkat edilmesi faydalı olacaktır.