Yeşillikleri Buzdolabında Bozulmadan Daha Uzun Süre Saklamak İçin 6 Yöntem
- 25 Ağustos 2021
- 2.112 okunma
Tüm ulusların kendi kültürlerinin oluşum sürecinde iz bırakan bazı unsurlar vardır. Bu unsurlardan çoğu yemek kültürüyle alakalı olabilmektedir çünkü her millet kendine özgü besinlerle kendisinden sonra gelecek olan nesli kendi tarzına göre beslemektedir. Yüzyıllar boyunca devam eden bu kültür paylaşımı sayesinde, canlılığını yitirmeyen ve hala neredeyse her evde kullanılan ya da uygulanan maddi ve manevi kültür unsurları bulunur. İşte bizim kültür ögelerimizden Orta Asya coğrafyasıyla beraber anılan ‘kımız’, eski Türklerin sofralarında önemli şekilde yer edinmiştir. Sizler için bu önemli içeceğin tarihçesini, aslında ne olduğunu ve faydalarını araştırdık…
Kımız, Orta Asya coğrafyasının en çok tanınan ve sıklıkla tüketilen milli içeceğidir. İçeceğin genellikle kısrak sütü olduğunu zannedilir ancak bu kısmen doğrudur. Kımız, Kısrak sütünden yapılır ama sütün kımız olabilmesi için mayalanması gerekmektedir. Bu içecek Türk ulusu için öyle değerli ve kutsaldı ki yapılan araştırmalarda bulunan kaynaklardan yola çıkarak İskitler’de kımız yapan kölelerin gözlerinin bilinçli biçimde kör edildiği iddia edilir. Bunun amacı kımız üretiminin sırrının asla paylaşılmamasıdır. Bir kez kımız yapanın bir daha yapamaması adına böyle eylemlerde bulunurlar. Öte yandan tıp bilimi tarihinin kurucusu olarak anılan İbn-i Sina, kımız içeceğinin tedavi amacıyla kullanılabileceğini söyleyen ilk isim olmuştur.
Ayrıca Vitamin Deposu Yumurtalı Kıymalı Ispanak Yemeği Tarifi adlı yazımıza göz atabilirsiniz!
Az önce de söylediğimiz gibi Kımız, Orta Asya’nın ve Türklerin ulusal içeceğidir. Hem besin değerleri hem de içecek olarak Türklere atalarından kalan tabiri caizse ilaçtır. İlaç diyoruz çünkü pek çok probleme çözüm olmaktadır. Hatta bu konuyla ilgili, Kazak asıllı kimyacı Aydar Akınoğlu, kımızın faydaları ve özelliklerinin az sayıda makale ve kitapla anlatmanın kolay olmadığını söylemiştir. İçeceğin kullanımı hakkında bilgiler çok eski zamanlara, Hun Türkleri dönemine kadar uzanır. Kayıtlar, Asya Hun Devleti zamanında kımız içildiğini, Avrupa Hunları ve Göktürk dönemlerinde ise kımız üretildiğini kanıtlar.
Öte yandan, Antik Yunan tarihçi Heredot, İskitlerin bu kımızın yapıldığı kısrak sütünden oldukça lezzetli içki yaptığını söyler. Rus tarihçiler ise, Kıpçak Türklerine gönderilen Rus elçilerin resmi ve ulusal içki Kımız ile misafir edildiklerini yazar. Günümüz Anadolu Türkleri tarafından pek kullanılmayan kımızın, Orta Asya’da yaşamaya devam eden Türk toplulukları arasında yapımı ve içimi hala yaygındır. Doğu Türkleri tarafından kımız öyle sevilmektedir ki günlük hayatta bu içecek ile ilgili kullandıkları ifadeler bulunur. Kazak Türklerinde ise kımız, birleştirici güce de sahiptir çünkü avıl (köy veya obalar) tarafından ortaklaşa üretilip ortaklaşa tüketilmektedir. Kımız için hiçbir şekilde para alınmaz, yaz aylarınca bol bol bulunurken kış mevsiminde ise pek bulunmaz.
Kımız üretim süreci biraz zahmetlidir. İçeceğin tadını tam olarak tutturmak için, kesinlikle kısrak sütünden yapılması gerekir. Kısrak sütünün içine önceki kımızdan eklenerek üretim aşaması başlatılır. Bu, size günümüzde yoğurt, kefir gibi ürünlerin evde mayalanma şeklini hatırlatabilir. Hatta bazı bölgelerde sonrasında kımız yapmaya devam etmek için, maya amacıyla eski kımızdan ayrılır. Kısrakların süt zamanı geldiğinde, saklanan bu maya sütle karıştırılır. Bu noktada kısrak sütünün inek sütünden farkını merak edebilirsiniz. Cevap kısrak sütünde şeker oranının daha yüksek olmasıdır. Yani saf kısrak sütü içtiğinizde yoğun şekerli tat hissedebilirsiniz. Kısraklardan alınan süt, ılık haldeyken mayalama işlemi başlamaktadır.
Kimi yörelerde ise kımız mayası olarak, sütün saklandığı kabın alt kısmında biriken çökelek kıvamındaki oluşum kullanılır. Kımız içeceğine lezzet veren diğer ögesi de kullanılan yayıklardır. Bu ifadeye günümüz Türkiye’sinde ‘yayık ayran’ sayesinde uzak değiliz. Orta Asya’da da kımızın bu yayık içerisinde yapılması epey önemlidir. İçinde kımız yapılan yayıklar ‘torsuk’ ya da ‘saba’ olarak adlandırılan ve at derisinden üretilen tulumlardan oluşur. Mayalanan kısrak sütü yayıklara konur. Ardından 45 dakika boyunca ‘bişkek’ olarak adlandırılan kaşıkla karıştırılır. Tüm bu aşamalar bitince 24 saat beklenir ve kımız mayalanmış hale gelir.
Kısrak sütündeki laktoz miktarının diğer sütlere oranla daha yüksek seviyede olduğunu daha önce söylemiştik. Dolayısıyla diğer sütlere oranla tadı da daha şekerli olmaktadır. Anne sütü ile benzerliği de tam olarak bu noktadadır: laktoz miktarı. Ayrıca sütün bileşenlerinde, hazmını kolaylaştıran maddeler de bulunur. Haliyle, kısrak sütünden elde edilen kımız içeceğinin faydalarından bahsederken öncelikle bağırsak problemleri üzerinde etkili olduğunu söylemek mümkündür.
İçecek asidik ve alkalik lezzete sahiptir; homojen yapıdadır ve ince granüllüdür. Mayalanma sırasında ise içerisindeki maddeler alkole dönüşmektedir, hatta bu da köpürmesinden belli olmaktadır. Standart mayalanma sürecinden geçen kımız içeceği, yaklaşık %1,5 alkol içermektedir.
Şimdilerde Tatar, Kırgız, Kazak, Özbek, İdil ve Ural Türklerince sıklıkla hazırlanır ve tüketilir. İçecek, yağı alınmış ve daha ekşice ayran gibi düşünülebilir. Pek çok ülkeden ilaç gibi kullanılsa da ayran gibi dilenen zamanlarda da içilebilir.