Japon Kültürünün İlginç Özellikleri
- Fikir Mühendisi yazdı.
- 25 Kasım 2021
- 555 okunma
Saygı ve sevginin toprağı, teknoloji devi bir ülke olan Japonya, güneşin doğduğu ülke olarak tanımlanmaktadır. Sıcakkanlı ve duygusal özellikleriyle de kimi zaman bilinen Japonlar, çalışmaya ayırdığı saatler ve teknik imkanlar yolunda verdiği emeklerle yalnız kültürüyle değil, ekonomik ve ticari anlamda da çağımızın önemli bir toplumu olmuştur.
Başkent Tokyo, dünya üzerinde en büyük metropol olarak bilinmektedir. Japonların özellikle ülkemizin kültürüne ilgisi ve sıcaklığı da bizlere yabancı değil. 1990’lı yılların başında değerli sanatçımız rahmetli Barış Manço’nun Tokyo İkeda salonunu hınca hınç dolduran insanlara verdiği konser unutulmazlar arasındadır. Hatta Barış Manço’nun bu sıcak kültürel bağa katkı sağlamış “Live in Japan” isimli albümü de bulunmaktadır.
Futbolcu İlhan Mansız’ın 2002 FIFA Dünya Kupası maçında, yarı finale çıkmamızı sağlayan golünün ardından ülkede popüler oluşu da Japonların bizlere olan sevgisine örnek bir başka durumdur. Her yıl çok sayıda ziyaretçiyle ülkemizi de ziyaret eden, farklı dansları, sanatsal eserleri ve mimariye sahip Japonlar, ülkede yaklaşık 125 milyon nüfusa sahiptir. Pek çok savunma sporunun yer aldığı ilginç teknikleri, filmleri ve yönetim biçimiyle merak uyandırmış bu toplumun kültürü hakkında daha detaylı özelliklerine sizin için sayfamızda yer verdik. Japon kültürünün özelliklerine dair işte sıralayacağımız ilginç bilgiler...
Selamlaşma Şekli - Ojigi
Bizim kültürümüzdeki gibi sarılma, öpüşme ve tokalaşma özelliği olmayan Japonlar, selamlaşırken temastan kaçınan özelliğiyle bilinirler. Bir sevgi gösterisinden ziyade saygıyı ifade eden bir selamlaşmayı amaç edinmişçesine “Ojigi” adı verilen bir davranış biçimiyle karşısındaki insana hafif eğilerek selam verirler.
Kimono Giymek
Kimono yalnız şık bir kıyafet değil, aynı zamanda üzerinde barındırdığı renk tonları, desenleri ve çiçek motifleriyle oldukça ilgi uyandıran Japon kültürüne has bir giysi. Kiru ve mono kelimelerinin birleşimiyle oluşmuş bir kelime olan Kimono, giyilen şey anlamına gelmektedir.
Kadın ve erkekler için ayrı tasarımların var olduğu bu giysilerde, resmi kadın kimonolarını yeni gelinler, geyşalar ve hostesler giymektedir. Kimi zaman 12 den fazla parçadan birleştirilen bu giysiler, Heian döneminde 794-1192 yılları arasında üretilip yerli bir giysi olarak tasarlanmaya başladı. Erkek kimono giysileri kolları gövdeye bağlı, daha geniş, daha düz ve koyu renktedir. Bekar Japon kızlarının giydiği kimononun renk ve motifi, evli olanlara göre daha farklı şekillerde olup, ayırt edici özellik olarak bilinir. Geleneksel kutlamalar, ayinler ve festivallerde giyilmesi tercih edilmektedir.
İş Yerinde Uyku Molası
Tıpkı İspanyollarda olduğu gibi Japon kültüründe de çalışma arasında vücudun ve beynin daha iyi enerji depoladığına inanılan uyku molaları olur. En fazla 1 saat süreli bir uyku molasıyla, çalışanın dikkatini toplama ve performansını artırma amacının olduğu belirtilir.
Çay Töreni
Ruhu ve bedeni dinlendirdiğine inanılan çay törenleri aslında bir bakıma Japon ritüellerinden biri de sayılmaktadır. Çayın eski zamanlardan beri Japonlar açısından önemi bilinmektedir. Bu yüzden belli zamanlarda bu keyif bir seremoni ile gerçekleşmektedir.
Toz yeşil çayla gerçekleştirilen bu seremoniye Sado denmiştir. Bu seremoni için çayın yer aldığı Chawan adlı kasenin tutuluşundan, servisine kadar her şey detaylı ve kusursuzca öğretilir. Anı yaşamanın huzuru ve dönüşü olmayacak zamanın önemini hatırlatan bir seans gibi görülen bu kültürel davranış biçimi, yüzyıllardır Japonya’da uygulanılan örf ve adetlerdendir.
Kapsül Oteller
Dünyanın pek çok ülkesine yayılan biçimiyle kapsül otellerin ilk oluşumu Japonya Osaka kentinde gerçekleşmiştir. Oldukça külfetli ve zor bir işçilik gerektiren yönüyle kapsül otellerde, dar, kapsül tarzı çok sayıda oda, yalnızca uyumak ve dinlenmek isteyenlerin tercih edebileceği alanlardan oluşmakta.
Tek kişilik bölümlere ayrılmış bu oda, ürkütücü algılansa da uzun saatler uyumak isteyen kişiler için değil elbette. Kalabalık metropoller için düşünülmüş bu sistemi Japonya’dan sonra, Çin, Rusya, Singapur gibi ülkeler de uygulamaya koymuştur.
Ülkede Okuryazarlık Oranı
Yeni kültürler keşfetmek ve araştırmaya bu denli meraklı bir toplumun okuryazarlık oranının düşük olması beklenemez haliyle. Kaliteli eğitim sistemiyle, özellikle bilime ve sanata önemli katkılar oluşturmaya gayret eden Japonların önemli markalar tarafından tercih edilen başlıca üniversiteleri, Tokyo ve Kyoto Üniversiteleridir.
Ünlü markalar olan Toshiba, Hitachi, Honda gibi pek çok güçlü firmalar eğitim hususuna örnek vermektedir. Aynı zamanda yüksek akademi mezunu olanların oranı ülkenin yüzde 50’sinden fazladır.
Yolda Giderken Atıştırmak
Yolda giderken atıştırmak ifadesini atıştırmamak olarak değiştirdiğimizi de farz edebilirsiniz. Keza yürüyen bir kişinin yolda abur cubur bir şeyler yiyip içip tüketmesi, hem hijyenik olmayan hem de görgüsüzce yapılan bir davranış olarak kabul ediliyor.
Uzun Ömre Sahip Olmak
Japon kültürü araştırmaları derinleştikçe bu ada ülkesinde yaşayan uzun ömre sahip insanlara sıklıkla rastlanmış. Yaşlı nüfusunun, özellikle de 100 yaşını bulan kişilerin sayısının bir hayli olduğu ülkede insanlar bu durumun nedeni olarak yaşam tarzı ve kültürlerini belirtmiştir.
Sağlıklı olduğuna inanılan deniz ürünleri, bitkisel karışımlarla hazırlanmış gıdalar, farklı kültürlere olan merak ve hayata karışmanın bu durumun sebepleri olduğu söylenmiştir. Japonya’da her sene ulusal tatil günü sayılan Yaşlılara Saygı Günü yapılmaktadır.
Su Geçirmez Cep Telefonları
Teknoloji ülkesi olan Japonya’da ortaya çıkmış bir diğer farklı konu, su geçirmeyen cep telefonu. Bir su birikintisine dahi düştüğünde devreleri giden cep telefonları yerine, Japonlar su geçirmeyen hatta banyoda dahi konuşmalar gerçekleştirilen telefonları kullanmaktadırlar.
Evcil Hayvanlar
Japon kültüründe doğa, insan kadar hayvan sevgisi de önemli yer tutmaktadır. Hatta şunu da rahatlıkla ifade edebiliriz ki ülkede yer alan evcil hayvan sayısı, çocuk sayısından bile fazla olmaktadır.
Ülkedeki İşsizlik Oranı
Gelişmiş bir ülke olarak sürekli daha iyiyi hedefleyen Japonya, iş alanları ve istihdam konusunda da oldukça ileri bir ülke. Çalışmanın ve sosyal hayata katılımın önemli ve gerekli görüldüğü durum nedeniyle, işsizlik nedeniyle sıkıntı yaşayan Japonların oranı ülkede sadece % 4’tür.
Sumo Güreşi
Japonya’nın milli bir sporu olan sumo güreşi, aynı zamanda bir savaş sanatı sayılmaktadır. Kendini savunmak anlamına gelen bir ifade olan sumo güreşinin güreşçisine rikişi denilir. Eski bir din olan Şinto’ya ait bir ritüel olarak geçmişte yapılan bu spor, günümüzde gelenek halini almıştır. Turnuva olarak 15 gün yapılan sumo güreşleri, en fazla maç kazanan kişinin belli olmasıyla tamamlanır. Sumo güreşinin en güçlü şampiyonuna “Yokozuna” denilir.
Mehter Marşına İlgi
Japonların mehter marşımıza olan ilgisi su götürmez bir gerçek. Hatta eski bir Osmanlı kültürünü yansıtan mehter marşını Japonya’ya tanıtan Yunus Emre Enstitüsü olmuştur. Gösterinin yapılacağı alanı dolduran soğuk havaya rağmen bekleyen Japonların farklı kültürlere olan ilgisi zaten bilinmektedir. Ancak insanların bu marşı gözleri dolu dinleyişi ve enstrümanlara olan beğenisi takdire şayan bir durumdur.
Ülkemizi tarihimizdeki zenginlik ve kültürel açıdan oryantalizm etkisinin görüldüğü çeşitlilikle tanımlayan Japonlar, Anadolu kültürüne has yemeklerimizin ve folklor danslarımızın da oldukça samimi olduğunu sıklıkla ifade etmişlerdir.
Yeni Yıl Noodle Yemeği
Bonenkai ismiyle bilinen ve yeni yılın ilk gününde yapılan bir eğlenceyle noodle yeme alışkanlığından bahsetmeden olmaz. Yeni yıla girişin sembol yemeği olan “Toshikoshi Soba“ adlı noodle’nin şekli nedeniyle uzun bir ömür dileğine katkı sağlayacağı düşünülür.
Yıldız Festivali
Japon kültürüne has bir başka ilginç festival ise Yıldız Festivali. O gün yani 7 Temmuz tarihinde kutlanan günde bir hayali ve isteği olan kişiler, dileklerini bir kağıda yazıp bambu ağacına asar.
Kaplıca Keyifleri
Japon toplumlarının bir kültür mü ya da sağlık için denedikleri bir yol mu tam emin olamayacağımız bir tutkusu da kaplıca keyifleri yapmalarıdır. Eskiden hamam tarzı alanlarda yer alan sonrasında açık alanların da oluşturulduğu Onsen ismindeki kaplıcalar, şifa yönünden de dinlenme açısından da fayda sağlamaktadır. Mineralli yer altı sıcak ve soğuk su keyfini yaşayan Japonlarda kaplıcaya girmek için önce duş alınması ve temiz olunması bir kuraldır.
Eşsiz Mimari Özelliği
Kozmopolit görünümüyle modern çağın görüntüsüne uyan bir profil çizmiş olan Japonya ülkesinde eski dönem geleneklerini aratmayan mimari ve tapınaklar halen kültürel özellikleriyle ilgi çekici olmaktadır.
Budist tapınakları, anıt saraylar, kaleler, gözetleme kuleleri, şinto dinine özgü türbe biçimleri, Japonya’nın önemli kentlerinde yer almaktadır. Bunlar arasında Kyoto kentinde yer alan Fushimi Inari - Şinto türbesi, Kamakura’da yer alan bronzdan yapılma Buddha Heykeli, Matsumoto Kaleleri, Altın Tapınak- Kinkaku-ji Tapınağı’nı sayabiliriz.
Mezar Ziyaretleri Günü
Biraz biraz şaşırıyoruz değil mi? Bazı tören ve günler için Japonların kutsal ve önemli saydıkları unsurları birlikte yad ettikleri doğrudur. Ölmüş atalarını ziyaret etmek için Japonların 23 Eylül tarihini mezar ziyaretleri günü seçtiğini belirtmeliyiz. O gün yakınlarını veya önemli Japon siyaset insanlarını ziyarete giden Japonlar açısından bu durum önemli bir gelenek haline dönüşmüştür.
Denize Saygı Günü
Sık sık depremlerin yaşandığı ve tsunami etkisinin görülebildiği bir ada ülkesi olan Japonya’da denize saygı günü düzenlenmektedir. Bu duruma bakıldığında doğanın bir canlı unsur kabul edilip, saygının esas alındığı eski Şaman kültürüne has özellikler barındırdığını da söyleyebiliriz.
Her temmuz ayının 3. pazartesi günü denize saygı anlamında ritüeller yapılmaktadır.
Sakura Bahçeleri
Doğa sevgisiyle örtüşen güzellikte Sakura bahçeleri, kültüre ait önemli sembollerden bir tanesidir. Kiraz çiçekleri adıyla bilinen Sakura, ziyaretçilerine görsel ziyafet sunan özellikte tasarımı ve 9.000 kiraz ağacının süslediği görünümüyle bir tabiat harikasıdır. Ueno parkının en eşsiz bölgesi olarak dikkat çeken Japon bahçeleri, Tokyo, Kanazawa ve Kyoto şehirlerinde en dikkat çekici özelliklerle yer almaktadırlar.
Japonya Mutfağı
Japonya’ya ait merak edilen kültürel bir başka konu da Japon mutfağı ve yemekleri. Japonların ana gıdasının pirinç olduğunu söylemeye gerek yok. Oldukça eski ve geleneksel bir yemek olan pilav dışında, ülkede suşi, haşlanmış sebze ve deniz ürünleri, baharatlı çorbalar, turşular sıklıkla tüketilmektedir. Japonya’ya ziyaret planlıyorsanız kültürün eski ve geleneksel yemeği olan “Washoku” ziyaretçiler için tavsiyeler arasında yer almaktadır.
Japon yemek çubukları olan “Chopstick” diye tabir ettiğimiz çubuklar, tek kullanıma dönük “Waribashi” adıyla bilinir. Bu çubuklarla yemeğini karıştıran, tabaklara aktarmak amacıyla kullanan Japonlar için önemli bir görgü kuralı vardır. Aynı çubuğu bir başkası kullanamaz ve çubuğu yemeğe dik olarak batırmak büyük bir kabalıktır. Çubukla yeme alışkanlığı Japonlar dışında, Çinliler, Tibetliler, Singapurlu ve Taylandlı insanlarda da bulunmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Japonya 1947 senesinden bu yana oluşturduğu anayasal değişiklikle güçler ayrılığı sistemini uygulamaktadır (Yasama, yürütme, yargı). Yasamadan sorumlu bir meclis söz konusudur. Halk egemenliğine dayalı, temel insan haklarına saygı ve barışın savunulduğu ilkelerle oluşturulan yeni anayasayla ülkede çoğulcu parlamenter yönetim sistemi uygulanmaktadır.
Japon geleneksel kıyafetlerden kimonolar, özel törenler, toplantılar ve festivallerde giyilebilen milli bir kıyafettir. Kimono giyildiğinde kural olarak, normal bir ayakkabı ve çorap giymek yasaktır. Ayrıca evlilik törenlerinde damat ve gelin siyah kimonolar giyip, sorguç takmalıdırlar.